Dünya Ekonomisi
ANALİZ: Milyoner Sayısı Rekor Kırıyor. Sebebi Nedir?
Son yıllarda dünya genelinde milyoner sayısında tarihi bir artış gözlemleniyor. 2000’li yılların başından bu yana milyoner sayısı dört katına çıktı.…

Son yıllarda dünya genelinde milyoner sayısında tarihi bir artış gözlemleniyor. 2000’li yılların başından bu yana milyoner sayısı dört katına çıktı. Sadece 2024 yılında yaklaşık 684 bin kişi milyon dolarlık servet barajını aştı. Bu da her gün yaklaşık 2 bin kişinin milyonerler sınıfına katıldığı anlamına geliyor.
Milyonerlerin büyük bölümü hâlâ Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkıyor. Tek başına bu ülkede bir yılda 379 binden fazla yeni milyoner ortaya çıktı ve bu rakam küresel toplamın yarısından fazlasına karşılık geliyor. Ancak dikkat çeken bir diğer gelişme, yükselen ekonomilerde de benzer bir hızla servet birikiminin gerçekleşmesi. Hindistan’da yalnızca bir yılda 40 bin kişi milyonerlere katıldı. Çin ise ABD dışındaki en fazla milyoner çıkaran ülke olmayı sürdürüyor. Buna karşılık, İngiltere ve Japonya gibi bazı gelişmiş ekonomilerde milyoner sayısında düşüş yaşanıyor. Döviz kurlarındaki zayıflama ve varlıkların değer kaybı, bu ülkelerdeki servet sahiplerini olumsuz etkiliyor.
Gayrimenkul: Güvenilir Servet Yolu
Gayrimenkul sektörü uzun yıllardır milyoner yaratmaya devam ediyor. Yüksek varlık sahibi kişilerin servetlerinin yaklaşık dörtte biri hâlâ emlak yatırımlarında bulunuyor. Gayrimenkulün en önemli özelliği, erişilebilir ve somut bir yatırım olması. Özellikle doğru piyasalarda küçük yatırımların bile zamanla büyük servetlere dönüşebildiği biliniyor.
Birçok ülkede gayrimenkul yatırımları, sıradan bireylerin servetlerini katlamasına imkân tanıyor. ABD’de başarılı emlak acenteleri ve küçük aracılar, yalnızca komisyon gelirleriyle milyon dolarlık servete ulaşabiliyor. Dubai ve Manila gibi şehirlerde son yıllarda konut fiyatları yüzde 40’lara varan artışlar gösterdi ve binlerce yeni milyoner ortaya çıktı. Hindistan’da ise son 5 yılda yeni milyonerlerin yaklaşık beşte biri servetini gayrimenkulden elde etti. Bu durum, emlak sektörünün yavaş ama istikrarlı bir şekilde servet inşa etmeye devam ettiğini kanıtlıyor.
Sağlık Sektörü: Krizlerde Yükselen Bir Güç
Sağlık sektörü, özellikle pandemi döneminden sonra öne çıkan en önemli servet alanlarından biri haline geldi. İlaç üreticileri, klinikler, medikal teknoloji şirketleri ve tedarikçiler binlerce yeni milyoner yarattı. Hindistan’da jenerik ilaç üretimi, milyonlarca dolarlık yeni servetlerin oluşmasında başrol oynadı. Ülke, dünya genelinde jenerik ilaçların beşte birini tedarik ederek birçok orta ölçekli şirketi milyoner seviyesine taşıdı.
ABD’de ise özel sermaye şirketleri, diş klinikleri ve ayakta tedavi merkezlerini satın alarak doktorları bir anda yedi haneli servet sahibi yaptı. Medikal teknoloji firmaları da borsadaki yükselişleri sayesinde çalışanlarına ciddi kazançlar sağladı. Hatta medikal cihaz parçaları üreten küçük tedarikçiler bile bu ekosistemde önemli kazançlar elde ederek yeni milyonerler arasına katıldı. Sağlık sektörünün en büyük avantajı, talebin hiçbir zaman azalmak bir yana sürekli artış göstermesi. Bu nedenle bu alandaki servet yaratımı, teknoloji kadar hızlı olmasa da çok daha istikrarlı ilerliyor.
Perakende ve E-Ticaretin Sınırsız Gücü
Son dönemin en dikkat çekici alanlarından biri de perakende sektörü oldu. İnternetin yaygınlaşması ve girişimcilik fırsatlarının artması, perakende ve e-ticaret üzerinden binlerce yeni milyonerin doğmasına yol açtı. Dünyada milyonlarca girişimci çevrim içi mağazalar açarak şansını deniyor. Başarı oranı düşük olsa da girişim sayısının fazlalığı, azımsanamayacak sayıda yeni servet yaratıyor.
Amazon ve Shopify gibi platformlar üzerinden satış yapan binlerce girişimci, yıllık gelirlerde milyon dolar barajını aşmayı başardı. ABD’de yalnızca Amazon üzerinden satış yapan 60 binden fazla satıcının yıllık gelirleri 1 milyon doların üzerinde. Doğrudan tüketiciye satış yapan küçük markalar, uygun kâr marjlarıyla birkaç yıl içinde milyonluk cirolara ulaşabiliyor. Bu sektörün cazibesi, düşük giriş maliyetine rağmen yüksek kazanç ihtimalinin bulunması.
Sanayi ve Tedarik Zinciri: Görünmeyen Servet Fabrikası
Üretim ve tedarik zincirleri, sessiz ama etkili bir şekilde servet yaratan bir alan olarak öne çıkıyor. Çoğu kişi teknoloji devlerini konuşsa da arka planda onların parçalarını üreten şirketler büyük gelir elde ediyor. Ambalaj üreticileri, mobilya üreticileri, tekstil tedarikçileri ve otomotiv parçaları üreten şirketler milyonerler kulübüne katılıyor.
Özellikle Çin’de elektrikli araçların yükselişi, batarya ve kablo üreticilerini büyük servetlerin sahibi yaptı. Almanya’da ise orta ölçekli aile şirketlerinin sanayi üretiminde niş alanlara odaklanarak milyonerleştiği görülüyor. Bu şirketler genellikle görünmez kalıyor ancak ekonomilerin bel kemiğini oluşturuyor. Tedarik zincirinde yer almak, düşük kâr marjlarına rağmen hacim büyüklüğü sayesinde servet yaratmaya devam ediyor.
Finans ve Teknoloji: En Hızlı Servet Üreten Sektörler
Finans sektörü, uzun süredir güvenilir bir servet kaynağı olmaya devam ediyor. Büyük yatırım bankaları, özel sermaye fonları ve girişim sermayesi şirketlerinde çalışanlar, yüksek bonuslar ve hisse gelirleriyle milyon dolar barajını kolayca aşabiliyor. Özellikle üst düzey yöneticiler için milyoner olmak neredeyse kaçınılmaz hale geliyor. Ancak bu alana girişin zor olması, sektörü daha sınırlı bir kesime açık kılıyor.
Teknoloji sektörü ise hız konusunda rakipsiz durumda. Son on yılda en fazla yeni milyoner yaratan alan teknoloji oldu. Başarılı girişimler, halka arzlar ve şirket satın almaları binlerce kişiyi kısa sürede servet sahibi yaptı. Örneğin Airbnb’nin halka arzı yüzlerce çalışanı bir anda milyoner yaparken, son dönemde yapay zekâ odaklı şirketler aynı etkiyi yarattı. Nvidia gibi devlerin yükselişi, hem kurucuları hem de sıradan çalışanları milyonerler ligine taşıdı.
Ortak Nokta: Ölçek, Kaldıraç ve Büyüme
Tüm bu sektörlerin ortak noktası, üç temel unsurda birleşiyor. Birincisi, ölçek. Yani milyonlara ulaşabilme kapasitesi. İkincisi, kaldıraç. Gayrimenkulde mortgage, finans sektöründe başkalarının parası, teknolojide yazılım ve makine, üretimde ise tedarik zinciri bu kaldıraçları oluşturuyor. Üçüncü unsur ise büyüme. Elektrikli araçlardan yapay zekâya, sağlık hizmetlerinden lüks tüketime kadar pek çok alanda hızla artan talep, bu sektörlerdeki milyonerleşme sürecini hızlandırıyor.
Sonuç olarak, milyonerlik artık tesadüfi bir durum değil. Belirli sektörlerde ölçek, kaldıraç ve büyüme dinamiklerinin kesiştiği noktalarda servetler birikiyor. Bu tablo, önümüzdeki yıllarda da milyonerlerin aynı alanlarda yoğunlaşmaya devam edeceğini gösteriyor.