Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

ANALİZ: Avrupa Güvenlik Tartışması Derinleşiyor

NATO’nun eski politika planlama sorumlusu Fabrice Poirier’in açıklamaları, Avrupa güvenliğinde giderek büyüyen belirsizliği yeniden gündeme taşıdı. Poirier, Avrupa’nın güvenliğini hem…

ANALİZ: Avrupa Güvenlik Tartışması Derinleşiyor

NATO’nun eski politika planlama sorumlusu Fabrice Poirier’in açıklamaları, Avrupa güvenliğinde giderek büyüyen belirsizliği yeniden gündeme taşıdı. Poirier, Avrupa’nın güvenliğini hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in hem de Donald Trump’ın inisiyatifine bırakmasının büyük bir stratejik hata olduğunu savundu. Bu sözler, Rusya’nın Polonya hava sahasını ihlal eden insansız hava araçlarıyla ilgili yaşanan krizle aynı döneme denk geldi.

Polonya Üzerinde Yükselen Tehdit

Geçtiğimiz günlerde Polonya hava sahasına giren 19 Rus insansız hava aracından dördü düşürüldü. Olayın ardından Polonya, NATO’nun 4. Maddesi kapsamında resmi istişare talebinde bulundu. Varşova Havalimanı geçici olarak kapatıldı, NATO jetleri acil müdahalede bulundu. Bu, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından bu yana ittifakın ilk doğrudan savunma eylemi olarak kayıtlara geçti.

NATO Genel Sekreteri Mark Ritter, olayın kaza mı yoksa kasıtlı mı olduğunun araştırıldığını belirtirken, “İster bilerek ister bilmeyerek yapılsın, bu eylem kesinlikle tehlikeli ve sorumsuzcadır” ifadelerini kullandı. İngiltere Savunma Bakanı John Healey de benzer şekilde Rusya’nın adımlarını “tehlikeli, eşi benzeri görülmemiş ve pervasız” olarak niteledi.

Polonya yönetimi, Rusya’nın bu tür hamlelerle savunma reflekslerini test etmeye çalıştığını düşünüyor. Önümüzdeki günlerde başlayacak olan büyük ölçekli Rusya-Belarus tatbikatının bu tür sızmaların artmasına zemin hazırlayabileceği endişesi dile getiriliyor.

NATO’nun Tepkisi Yeterli mi?

Uzmanlara göre, Rusya’nın Polonya ve Romanya gibi NATO ülkelerinin hava sahalarını ihlali yeni bir durum değil. Ancak ittifak bugüne kadar bu olayları düşük profilli tutmaya çalıştı. Bunun nedeni, doğrudan bir çatışmayı tetiklemekten kaçınma isteği olarak yorumlanıyor.

Poirier’e göre bu yaklaşım Rusya’ya herhangi bir maliyet yüklemediği için Moskova benzer adımları sürdürme cesaretini buluyor. “Sürekli güçlü söylemler üretiyoruz, ancak bunları fiili adımlarla desteklemiyoruz” diyen Poirier, NATO’nun caydırıcılığının bu nedenle zayıfladığını savundu.

Putin’in stratejisinin Batı’nın kararlılığını sınamak üzerine kurulu olduğuna dikkat çeken uzmanlar, NATO’nun bundan sonra daha somut tepkiler vermek zorunda kalabileceğini belirtiyor.

Avrupa’da Trump Endişesi

Tartışmanın bir diğer boyutu ise ABD’nin rolü. Donald Trump’ın yeniden başkan seçilme ihtimali, Avrupa başkentlerinde derin bir endişe yaratıyor. Poirier, Avrupa’nın güvenliğini Trump’ın olası kararlarına endekslemenin büyük bir hata olduğunu söyledi.

Ona göre Avrupa ülkeleri, gerektiğinde tek başlarına inisiyatif almalı ve güvenlik stratejilerini bağımsız şekilde sürdürmeli. ABD’nin er ya da geç bu çizgiye katılabileceğini öngören Poirier, “Trump’a bel bağlamak, Avrupa güvenliğini iki kişinin eline bırakmak demektir. Putin ve Trump, Avrupa çıkarlarına güvenilemeyecek iki isimdir” sözleriyle dikkat çekti.

Bu çıkış, NATO içinde uzun süredir devam eden “Avrupa kendi savunmasını ne kadar üstlenebilir?” sorusunu yeniden alevlendirdi. Birçok başkentte ortak savunma harcamalarının artırılması ve Avrupa Birliği’nin askeri kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiği görüşü öne çıkıyor.

Rusya’nın Oyun Planı ve Batı’nın Bölünmüşlüğü

Moskova’nın taktiksel olarak bu tür ihlallerle Batı’yı test ettiği düşünülüyor. Baltık Denizi ve hava sahasında da benzer adımların sıkça görüldüğü biliniyor. Uzmanlara göre Rusya, doğrudan bir işgal niyetinde olmasa da “zayıf halka” arayışına giriyor. Bu yolla Batı’nın tepkilerini ölçüyor ve karar vericiler arasındaki bölünmeleri açığa çıkarmaya çalışıyor.

Diğer taraftan, Putin’in Çin, Hindistan ve Kuzey Kore liderleriyle gerçekleştirdiği son görüşmeler de dikkat çekiyor. Batı dışı blok giderek daha yakın işbirliği sergilerken, Batı cephesinin kendi içinde uyum sorunu yaşaması Rusya’nın işine yarıyor.

Sonuç: Belirsizlik ve Kararlılık Arasında

Rusya’nın Polonya hava sahasını ihlal etmesi, NATO’nun doğrudan savunma refleksini tetikledi. Ancak bu, ittifakın caydırıcılığı konusunda yeni tartışmalar başlattı. Avrupa ülkeleri bir yandan ABD’nin desteğine ihtiyaç duyuyor, diğer yandan Trump faktörünün yarattığı belirsizlikle yüzleşiyor.

Uzmanlar, Avrupa’nın kendi güvenlik kapasitesini artırmadan mevcut tehdidi bertaraf etmesinin zor olduğunu vurguluyor. Önümüzdeki dönemde NATO’nun Rusya’ya yönelik daha somut adımlar atıp atmayacağı ve Avrupa’nın bağımsız savunma stratejisi oluşturup oluşturamayacağı, bölgenin güvenlik denkleminde belirleyici olacak.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler