Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

ANALİZ: ABD Enflasyonu Yükselişte: Fed Çıkmazda, Ekonomik Daralma Riski Kapıda

ABD Tüketici Fiyat Endeksi Eylül'de beklentilerin altında kalsa da, %3'e yükselerek Fed'i zorlu bir ikilemle karşı karşıya bıraktı: Enflasyon mu, İstihdam mı? Stagflasyon ve Beyaz Saray'ın tepkisi mercek altında. 

ANALİZ: ABD Enflasyonu Yükselişte: Fed Çıkmazda, Ekonomik Daralma Riski Kapıda

ABD Tüketici Fiyat Endeksi Eylül’de beklentilerin altında kalsa da, %3’e yükselerek Fed’i zorlu bir ikilemle karşı karşıya bıraktı: Enflasyon mu, İstihdam mı? Stagflasyon ve Beyaz Saray’ın tepkisi mercek altında.

Enflasyon Ocak’tan Bu Yana En Yüksek Seviyede

 

ABD’de tüketici fiyatları, Eylül ayında bir önceki yıla göre yüzde 3 artarak, aylar süren yükseliş trendini sürdürdü ve enflasyonu Ocak ayından bu yana en yüksek seviyeye taşıdı. Cuma günü hükümet tarafından açıklanan veri, ekonomistlerin beklentilerinin hafif altında kaldı.

Ağustos ayında yıllık bazda yüzde 2,9 olarak kaydedilen artıştan hafif bir hızlanma gösteren bu veri, fiyat artışlarındaki ivmenin devam ettiğini teyit etti. Son aylarda yaşanan bu fiyat artışı, Başkan Donald Trump tarafından uygulanan yeni gümrük tarifelerinin yoğunlaşmasıyla aynı döneme denk geliyor.

Verilere göre, özellikle temel gıda ürünlerinde önemli artışlar yaşandı:

  • Sığır Eti fiyatları bir yılda yaklaşık yüzde 15 fırladı. (Trump, ABD fiyatlarını düşürmek amacıyla Arjantin’den sığır eti ithal etme planıyla bazı çiftçilerin tepkisini çekmişti.)
  • Uzun süredir yükselen maliyetlerin sembolü olan Yumurta fiyatları ise Eylül ayında yaklaşık yüzde 5 düşüş gösterdi ve yıllık bazda yüzde 1 daha düşük seviyede.
  • Kahve fiyatları son bir yılda çarpıcı bir şekilde yüzde 19 oranında yükseldi.

 

Fed İkilemde: Stagflasyon Riski mi, Faiz Artışı Baskısı mı?

Enflasyondaki son hızlanma, ABD ekonomisi için kritik bir zamanda geldi. Son aylarda enflasyon yükselirken, istihdam artış hızının yavaşlaması, ekonomiyi “stagflasyon” olarak bilinen ikili bir riskle karşı karşıya bırakıyor. Bu durum, ekonominin durgunlaştığı (düşük büyüme/yüksek işsizlik) bir ortamda enflasyonun devam etmesi anlamına geliyor.

Mevcut ekonomik koşullar ABD Merkez Bankası’nı (Fed) ciddi bir ikileme soktu:

  1. Faiz Artışı Riski: Eğer Fed, tarife kaynaklı enflasyona karşı korunmak amacıyla faiz oranlarını yükseltirse, ekonomiyi durgunluğa itme riskiyle karşı karşıya kalır.
  2. Enflasyonu Artırma Riski: Öte yandan, istihdamdaki yavaşlamayı canlandırmak için faizleri düşürürse, harcamaları teşvik ederek enflasyonu daha da kötüleştirme tehlikesi doğar.

Geçen ay Fed, işgücü piyasasını canlandırmak amacıyla bu yılki ilk faiz indirimini yaparak gösterge faiz oranını çeyrek puan düşürmüştü. Fed Başkanı Jerome Powell, “Hedeflerimizin bu şekilde gerilimde olduğu zorlu bir durumla karşı karşıyayız,” demiş ancak risk dengesinin zayıf istihdama kaydığına dair endişenin ağır bastığını eklemişti.

Piyasa beklentilerini ölçen CME FedWatch Tool’a göre, politika yapıcıların önümüzdeki hafta yapacakları toplantıda bir çeyrek puanlık indirim daha yapması yaygın olarak bekleniyor. Ancak, Cuma günü açıklanan yüksek enflasyon verisi, faiz indirimi ile talep artışı ve fiyat yükselişi olasılığının artması nedeniyle Fed yetkililerini duraksatabilir.

Siyasi Gündem ve Tarifeler Baskıyı Artırıyor

 

Beyaz Saray, Eylül enflasyon rakamlarının beklentilerin altında gelmesini “Amerikan aileleri için iyi bir haber” olarak lanse etti.

Ancak Beyaz Saray Basın Sekreteri Karoline Leavitt, devam eden hükümetin kapanmasının (shutdown) muhtemelen Ekim ayı enflasyon raporunun yayımlanmamasına yol açacağını belirterek, bu durumun “işletmeleri, piyasaları, aileleri ve Fed’i karmaşa içinde bırakacağını” söyledi. Hükümetin kapanması nedeniyle veri, normalde planlanandan bir haftadan fazla gecikmeli olarak yayımlanabildi.

Analistler, Trump’ın uyguladığı tarifelerin genel enflasyona sadece mütevazı bir katkı yaptığını, ancak toplam fiyat artışının büyük ölçüde tarifelerle doğrudan bağlantısı olmayan konut ve gıda ürünlerindeki yükselişten kaynaklandığını belirtiyor. Yine de, Başkan Trump’ın Çin’den ithal edilen tüm mallara 1 Kasım’dan itibaren %100 ek tarife uygulama tehdidini sürdürmesi, özellikle Çin’den ithal edilen tüketim mallarının fiyatları üzerinde devasa bir baskı oluşturma potansiyeli taşıyor.

 

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler