Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

ABD’nin Fordo’ya Yönelik Saldırısının Etkisi Belirsizliğini Koruyor

Yeraltındaki Hedef: Fordo Tesisinde Kraterler Ama Net Sonuç Yok ABD tarafından İran’ın Fordo nükleer zenginleştirme tesisine düzenlenen hava saldırısının ardından,…

ABD’nin Fordo’ya Yönelik Saldırısının Etkisi Belirsizliğini Koruyor

Yeraltındaki Hedef: Fordo Tesisinde Kraterler Ama Net Sonuç Yok

ABD tarafından İran’ın Fordo nükleer zenginleştirme tesisine düzenlenen hava saldırısının ardından, yerin yüzlerce metre altında yer alan bu stratejik yapının ne ölçüde hasar aldığı hâlâ netlik kazanmadı. Maxar Technologies tarafından sağlanan uydu görüntüleri, saldırı sonrası yüzeyde çok sayıda büyük krater ve gri-mavi renkli kül tabakası olduğunu ortaya koyarken, tesisin girişlerinin toprak ve molozla kapandığı görüldü. Ancak bu işaretler, saldırının hedeflenen altyapıyı yok edip etmediği konusunda yeterli bilgi sağlamıyor.

ABD, bu operasyonda ilk kez 30.000 pound (yaklaşık 13.600 kg) ağırlığındaki GBU-57 “Massive Ordnance Penetrator” sığınak delici bombaları savaşta kullanarak yeraltındaki Fordo kompleksine doğrudan saldırdı. Yetkililer, toplamda 12 bomba kullanıldığını açıkladı. Bu tür mühimmatın, geleneksel füzelerin ulaşamayacağı derinlikteki yer altı tesislerini etkisiz hale getirmek üzere tasarlandığı biliniyor.

Ancak uydu görüntüleri ve açık kaynak verileri henüz net bir yıkım raporu sunmakta yetersiz kalıyor. Tahrip edilen yüzey yapılarının ötesinde, zemin altındaki zenginleştirme salonlarına ne ölçüde zarar verildiği henüz bilinmiyor. Uzmanlar, kesin değerlendirmenin ancak uluslararası gözlemcilerin bölgeye erişim sağlamasıyla mümkün olacağını belirtiyor.

Uluslararası Denetim ve Bilgi Eksikliği: Nükleer Program Ne Durumda?

Fordo, İran’ın en hassas nükleer tesislerinden biri olarak biliniyor. Yerin yüzlerce metre altında, beton ve dağ kayaçlarıyla korunmuş bu tesisin, geleneksel mühimmatla imha edilemeyeceği uzun süredir dile getiriliyordu. Fordo’da 2.000’in üzerinde santrifüj bulunduğu tahmin ediliyor ve bunların yaklaşık yarısı IR-6 tipi ileri teknoloji zenginleştirme makinelerinden oluşuyor. Bu sistemle İran, ayda bir nükleer silah üretmeye yetecek düzeyde yüksek saflıkta uranyum üretebiliyor.

Uydu görüntülerine göre, saldırı öncesi Fordo’ya giden yol üzerinde çok sayıda kargo aracı görülmüş ve bu araçların saldırıdan bir gün önce bölgeden yaklaşık bir kilometre uzağa çekildiği saptanmış durumda. İran basınında çıkan haberlere göre, saldırı öncesinde bazı önemli ekipmanların tesisten çıkarıldığı belirtiliyor. Ancak bu ekipmanların santrifüjleri kapsayıp kapsamadığına dair net bilgi paylaşılmadı.

Bu noktada kritik olan bir diğer husus ise İran’ın elinde binlerce yedek santrifüjün bulunması. Dolayısıyla tesisin tamamen imha edilmemesi durumunda, İran’ın nükleer faaliyetlerine farklı bir noktadan ya da aynı tesisten kısa sürede devam edebileceği değerlendiriliyor.

Yetersiz Veriye Rağmen “Başarı” İddiası ve İhtiyatlı Bekleyiş

ABD Savunma yetkilileri, saldırının başarıyla gerçekleştirildiğini ve hedeflerin vurulduğunu iddia etse de, bölgeden gelen ilk bilgiler ve uluslararası kurumların açıklamaları bu konuda temkinli bir yaklaşımı tercih ediyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) yetkilileri, yüzeyde açık bir hasar olduğunu doğrularken, yeraltındaki hasarın boyutunu değerlendirmenin şu an için mümkün olmadığını vurguluyor.

Fordo gibi derin korunaklı tesislerde en zayıf noktaların genellikle havalandırma tünelleri olduğu, ABD’nin bu noktaları hedef alarak yapıyı kullanılamaz hale getirmeye çalıştığı tahmin ediliyor. Ancak bu stratejinin ne kadar etkili olduğu, tesisin mimarisi ve savunma önlemleri nedeniyle henüz belirlenebilmiş değil.

İranlı yetkililer ise saldırının etkisini küçümseyen açıklamalar yapmakla birlikte, Fordo’ya dair teknik bir hasar değerlendirmesi paylaşmadı. İran Atom Enerjisi Kurumu sadece Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerin “vahşi bir saldırıya maruz kaldığını” ifade etmekle yetindi.

Yeni Dönemde Belirsizlik Sürüyor

Fordo saldırısı, İran’ın nükleer programında yeni bir dönemi başlatmış olabilir. Ancak bu dönemin, saldırının boyutuna ve İran’ın teknik kapasitesine bağlı olarak nasıl şekilleneceği henüz belirsizliğini koruyor. ABD’nin aynı gece Natanz tesisine de sığınak delici bombalarla saldırı düzenlediği, bu adımların İran’ın zenginleştirme kapasitesine darbe vurmayı hedeflediği ifade ediliyor.

Ancak uluslararası gözlemcilerin uzun süre sahaya giremeyecek olması, nükleer tesislerdeki durumun netleşmesini geciktiriyor. Bu süre zarfında İran’ın üretimi yeniden başlatıp başlatmadığı, malzeme transferi yapıp yapmadığı ya da yeni üretim hatlarını devreye alıp almadığı gibi sorular yanıtsız kalmaya devam edecek.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler