Dünya Ekonomisi
ABD’de İstihdam Verisi Karartmada: Kapanmanın Üçüncü Gününde Piyasa “Özel” Göstergelere Dönüyor
ABD’de kısmi hükümet kapanması, Çalışma Bakanlığı’nın eylül ayına ilişkin istihdam raporunu planlandığı gün açıklamasını engelledi. Piyasalar ve politika yapıcılar, işgücü…

ABD’de kısmi hükümet kapanması, Çalışma Bakanlığı’nın eylül ayına ilişkin istihdam raporunu planlandığı gün açıklamasını engelledi. Piyasalar ve politika yapıcılar, işgücü piyasasının nabzını tutmak için resmî verinin yerine geçebilecek alternatif göstergelere yönelmiş durumda. Normalde ayın ilk haftasında yayımlanan rapor, ücret artışları, saatlik çalışma süreleri ve işsizlik oranı gibi kilit başlıklarda ayrıntılı bir çerçeve sunuyor. Bu kez ise veri akışındaki kesinti, merkez bankasının ve analistlerin karar süreçlerinde belirsizliği artırıyor. Buna karşın, özel anketler, yüksek frekanslı veri setleri ve bölgesel göstergeler üzerinden tabloyu okumaya dönük yoğun bir çaba gözleniyor.
Beklenti: Eylülde 50 Bin Yeni İstihdam, Zayıf Seyrin Devamı
Ekonomistlerin genel beklentisi, eylül ayında ekonomiye yaklaşık 50 bin yeni istihdam eklendiği yönündeydi. Bu tahmin, son aylarda gözlenen yumuşamanın sürdüğüne işaret ediyor. Nitekim ağustosun ilk açıklamasında artış 22 bin kişiyle sınırlı kalmış, temmuz verisi ilk revizyonda 79 bin artışa işaret etmiş, haziranın nihai revizyonu ise 13 binlik istihdam kaybını ortaya koymuştu. Bu silsile, işgücü piyasasının “hızlı soğuma”dan ziyade “sürünerek yavaşlama”ya daha yakın bir görünüm verdiğini düşündürüyor. Raporun gecikmesi, bu eğilimin kalıcılaşıp kalıcılaşmadığını resmî olarak doğrulamayı şimdilik geciktirmiş bulunuyor.
Gerçek Zamanlı Göstergeler: İşsizlik Oranı Hafif Yükselişte
Resmî verinin yokluğunda öne çıkan araçlardan biri, işsizlik oranı ve iş akışlarını (işe giriş–çıkış) eş zamanlı tahmin etmeye çalışan bölgesel bir merkez bankası göstergesi oldu. Bu göstergeye göre eylülde işsizlik oranı bir önceki aya kıyasla çok sınırlı bir artışla yaklaşık yüzde 4,34 seviyesine çıktı. Ağustosta bu oran yüzde 4,32, geçen yıl eylülde ise yüzde 4,09 olarak tahmin ediliyordu. Piyasa anketlerindeki genel beklentiler de eylül işsizlik oranının yüzde 4,3 civarında yatay seyrettiğine işaret ediyordu. Bu paralellik, işsizlikte keskin bir sıçramadan ziyade, kenarlarda devam eden bir yumuşamanın sürdüğünü düşündürüyor.
İşe Alım ve Ayrılma Oranları: “Düşük Alım–Düşük Çıkarma” Dengesi
Aynı gerçek zamanlı izleme aracı, işsizlerin işe alınma oranının eylülde hafif gerileyerek yüzde 45,22’ye indiğini gösteriyor (ağustosta yüzde 45,61). İşten çıkarma ve diğer ayrılma oranı ise çok sınırlı bir artışla yüzde 2,10’a yükseldi (ağustosta yüzde 2,09; geçen yıl eylülde yüzde 2,06). Bu çerçeve, “düşük işe alım–düşük işten çıkarma” denge noktasının korunduğunu, ancak işe alım iştahının zayıfladığını ima ediyor. Şirketler, pandemi sonrası zorluklarla kurdukları ekipleri koruma eğiliminde; buna karşılık yeni pozisyon açma ve doldurma hızında temkinli bir yaklaşım sürüyor. Bu durum, istihdam artışının “trend”in altında, fakat büyük bir bozulma sinyali vermeden ilerlediği bir orta yol senaryosuna işaret ediyor.
Küçük İşletmelerin Nabzı: Açık Pozisyonlar Var, Nitelikli İşgücü Bulmak Zor
Küçük işletmelerden gelen anketler, eylül ayında işgücü piyasasında çelişkili sinyaller üretiyor. Üyeler arasında yapılan son değerlendirmelerde işletme sahiplerinin yüzde 32’si doldurulamayan açık pozisyonları bulunduğunu belirtiyor. Açıkların yüzde 28’i nitelikli işgücü gerektiren alanlarda, yüzde 13’ü ise nitelik gerektirmeyen alanlarda toplanıyor. Öte yandan, mevsimsellikten arındırılmış net yüzde 16’lık bir kesim önümüzdeki üç ayda yeni istihdam yaratmayı planladığını ifade ediyor. Bu oran, ağustosa göre bir puanlık artışla üst üste dördüncü ay yükselişe işaret ediyor. Genel tablo, talebin tamamen kaybolmadığını; ancak uygun aday bulma güçlüğünün sürdüğünü ortaya koyuyor.
Tarihî Örüntü: Geciken Raporlar Kapanma Sonrası Hızla Geliyor
Resmî istihdam raporunun gecikmesi, ABD’de hükümet kapanmalarının yaşandığı dönemlerde daha önce de görüldü. 2013’te eylül raporu planlandığı tarihte yayımlanamamış, kapanmanın sona ermesinden birkaç gün sonra kamuoyuna açıklanmıştı. 1996’nın başında da 1995 Aralık raporu benzer şekilde gecikmeli gelmişti. Buna karşın 2018–2019 kışındaki uzun kapanma döneminde, ilgili kurum önceden ayrılan ödenek sayesinde raporu zamanında açıklamayı başarmıştı. Mevcut süreçte de kapanmanın ardından eylül verisinin görece hızlı bir şekilde yayımlanması bekleniyor. Bu nedenle piyasa aktörleri, “ne kadar gecikme olacağı” ve “hangi kapsamda yayınlanacağı” sorularına odaklanmış durumda.
Ücretler, Saatler ve Detaylar: Alt Kalemler Daha Sonra Netleşecek
Manşet işsizlik oranı ve tarım dışı istihdam değişimi kadar önemli diğer kalemler de var: ortalama saatlik kazançlar, haftalık ortalama çalışma saatleri, işgücüne katılım ve demografik kırılımlar. Son dönemde ücret artış hızının yavaşlaması, ücret pazarlıklarında işverenlerin göreli güç kazandığını düşündüren bir sinyal olarak izleniyor. Bununla birlikte resmi raporun yokluğunda bu alt kalemlere dair net bir resim çizmek güç. Rapor yayımlandığında, özellikle saatlerdeki eğilim ve sektör bazlı dağılım, “soğumanın” hangi alanlarda yoğunlaştığını gösterecek; politika iletişimi buna göre kalibre edilecek.
Politika ve Piyasa Etkisi: Belirsizlikte Temkinli Dil ve Seçici Fiyatlama
Resmî veri akışının kesilmesi, merkez bankasının “veriye bağımlı” yaklaşımında belirsizlik yaratıyor. Ekim sonunda yapılacak toplantıya kadar enflasyon verileri ve alternatif istihdam göstergeleri, karar denklemini belirleyecek başlıca girdiler olacak. Enflasyon tarafında beklenenden hızlı bir gevşeme, istihdamdaki yumuşamayla birleşirse, daha destekleyici bir politika dili öne çıkabilir. Tersi senaryoda, fiyat baskılarının inatçı kalması, sınırlı büyüme koşullarında ihtiyat gerektirecek. Piyasalar açısından bakıldığında, hisse ve tahvil cephesinde haber akışına duyarlılık artacak; şirketler, nakit yönetimi ve işe alım planlarında esnekliği korumaya çalışacak.
Sonuç: Yumuşayan İstihdam, Sınırlı Bozulma—Resmî Onay Bekleniyor
Mevcut göstergeler, ABD işgücü piyasasında eylülde yumuşamaya devam edildiğini ancak sert bir bozulma eşiğine gelinmediğini ima ediyor. İşsizlik oranındaki kademeli artış, işe alım hızındaki sönümlenme ve ayrılma oranlarındaki çok sınırlı yükseliş, “bükülen ama kırılmayan” bir dengeden söz etmeye izin veriyor. Küçük işletmeler tarafında açık pozisyonların sürmesi, talebin tamamen kaybolmadığını; buna karşılık nitelikli işgücü bulmanın güçleştiğini ortaya koyuyor. Resmî rapor yayımlandığında, ücret ve saat gibi alt detaylarla birlikte tablo tamamlanacak. O zamana kadar piyasalar, alternatif göstergelerle yön bulacak; politika cephesi ise temkinli bir dil benimsemeyi sürdürecek.