Dünya Ekonomisi
ABD ve Çin Arasında Kritik Ticaret Görüşmeleri: Fazla Umutlanmayın
Analistler, tek bir toplantıdan kapsamlı bir anlaşma çıkmasını beklemiyor; ancak her iki tarafın da yüksek tarifeleri kademeli olarak geri çekme konusunu gündeme alabileceği düşünülüyor.

ABD ve Çin yetkilileri, bu hafta sonu İsviçre’de gerçekleşecek “buzları eritme” niteliğindeki ticaret görüşmelerine hazırlanıyor. Görüşmeler, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticari ilişkilerin geleceğini belirleme potansiyeline sahip. Analistler, tek bir toplantıdan kapsamlı bir anlaşma çıkmasını beklemiyor; ancak her iki tarafın da yüksek tarifeleri kademeli olarak geri çekme konusunu gündeme alabileceği düşünülüyor.
Ekonomik Baskılar Görüşmeleri Zorluyor
ABD ekonomisi yılın ilk çeyreğinde %0,3 oranında küçüldü. Enflasyon ve işsizlik endişeleri resesyon ihtimalini artırıyor. Çin ekonomisi ise ilk çeyrekte beklentilerin üzerinde %5,4 büyüme gösterse de, büyük bankalar 2024 yılı büyüme tahminlerini %4 seviyelerine çekti. Bu oran, hükümetin %5’lik resmi hedefinin altında kalıyor.
Bu zorluklar, her iki tarafı da ekonomik gerilimi azaltma yolları aramaya zorluyor. Analist Dan Wang’a göre, Çin’in merkezi yapısı, ABD’ye kıyasla daha yüksek “acı eşiğine” ve daha esnek kısa vadeli politika araçlarına sahip.
Çin’den Güç Gösterisi
Görüşmeler öncesinde Çin, ihracatının Nisan ayında %8,1 arttığını açıkladı. Bu artış, Güneydoğu Asya’ya yapılan sevkiyatlardaki yükselişe bağlandı. ABD’ye yapılan ihracattaki %21’lik düşüşe rağmen, Çin ekonomisinin dirençli görüntüsü, müzakere öncesi moral verici bir adım olarak yorumlandı.
Ayrıca Çin, stratejik madenlerin kaçakçılığına yönelik “özel operasyon” başlattı. Bu hamle, özellikle yarı iletken üretiminde kullanılan nadir toprak elementleri üzerindeki kontrolünü artırmaya yönelik stratejik bir mesaj olarak değerlendirildi.
ABD’nin Öncelikleri ve Çin’in Tehditleri
ABD’nin müzakerelerdeki öncelikleri arasında Çin’in nadir toprak elementlerine yönelik ihracat kısıtlamalarının kaldırılması yer alıyor. Bloomberg’e göre, Washington yönetimi, bu kısıtlamaların kaldırılmasıyla birlikte teknoloji sektöründe tedarik zincirlerini rahatlatmayı hedefliyor.
Öte yandan, Çin’in yaklaşık 800 milyar dolarlık ABD Hazine tahvili stoku, Pekin’in elindeki diğer bir baskı aracı olarak öne çıkıyor. Ancak uzmanlar, bu varlıkların agresif biçimde elden çıkarılmasının Çin ekonomisine de zarar verebileceği konusunda uyarıyor.
Tarifelerde Geri Adım Olası
Morgan Stanley’den Robin Xing’e göre, ABD’nin Çin mallarına uyguladığı ortalama %107’lik tarife oranı, yıl sonuna kadar %45’e kadar indirilebilir. Economist Intelligence Unit’ten Tianchen Xu ise, karşılıklı ortalama tarife oranlarının %50 seviyesinden aşağı çekileceği görüşünde.
Bu oranlar hâlâ Trump öncesi seviyelerin üzerinde kalıyor. Trump’tan önce Çin mallarına uygulanan ortalama tarife %10,9, Çin’in ABD ürünlerine uyguladığı tarife ise %16 düzeyindeydi.
Trump’ın Tutumu Belirsiz
ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, görüşmelerin amacının “gerilimi azaltmak ve tarifeleri makul seviyelere çekmek” olduğunu belirtti. Trump ise sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda “Çin’e %80 tarife mantıklı görünüyor” ifadelerini kullanarak kafa karışıklığına yol açtı.
Çin’in Katı Duruşu
Çin Ticaret Bakanlığı, Washington’un “yanlışlarını düzeltmeden” anlaşmaya varılamayacağını net bir şekilde ifade etti. Çin, tüm tek taraflı tarifelerin kaldırılmasını talep ediyor.
Bununla birlikte, Xu’ya göre Çin, fentanil ile mücadele sözü vererek ABD tarafına küçük bir “tatlandırıcı” sunabilir. Bu da Trump’ın fentanil türevlerine uyguladığı %20’lik tarifelerin geri çekilmesine yol açabilir.
Kapsamlı Anlaşma Olasılığı Düşük
Trump’ın ilk döneminde imzalanan “Faz 1” anlaşmasına benzer kapsamlı bir mutabakat beklenmiyor. Xu, tarafların ekonomik kırmızı çizgilerinde herhangi bir esneklik göstermeye istekli olmadığını belirtiyor.
Çin, 2020’deki Faz 1 anlaşmasında 200 milyar dolarlık ABD malı satın alma taahhüdünde bulunmuş, ancak Covid-19 pandemisi bu hedeflerin tutturulmasını engellemişti. Çin, yükümlülüklerini yerine getirdiğini savunurken, ABD tarafı bazı maddelerin ihlal edildiğini iddia ediyor.
Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected]