Döviz
Powell: “Fed’in Bilanço Küçültme Süreci Yakında Sona Erebilir”
Fed Başkanı Jerome Powell, ABD Merkez Bankası’nın bilanço küçültme (quantitative tightening) sürecini önümüzdeki aylarda sonlandırabileceğini açıkladı. Bu adım, para piyasalarındaki likiditeyi korumak için önemli bir politika değişimi anlamına geliyor. Powell ayrıca işgücü piyasasındaki yavaşlamanın sürdüğünü belirterek, yatırımcıların bu ay için beklediği yeni faiz indirimi beklentilerini güçlendirdi.

Fed Başkanı Jerome Powell, ABD Merkez Bankası’nın bilanço küçültme (quantitative tightening) sürecini önümüzdeki aylarda sonlandırabileceğini açıkladı. Bu adım, para piyasalarındaki likiditeyi korumak için önemli bir politika değişimi anlamına geliyor. Powell ayrıca işgücü piyasasındaki yavaşlamanın sürdüğünü belirterek, yatırımcıların bu ay için beklediği yeni faiz indirimi beklentilerini güçlendirdi.
“Likiditeyi Korumak İçin Temkinli Adımlar”
Powell, Philadelphia’da Ulusal İş Ekonomisi Derneği etkinliğinde yaptığı konuşmada, Fed’in rezerv seviyelerini yakından izlediğini belirterek şu ifadeyi kullandı:
“Uzun süredir ilan ettiğimiz planımız, rezervlerin yeterli seviyenin biraz üzerinde olduğu noktada bilanço küçültmeyi durdurmak. Önümüzdeki aylarda bu seviyeye yaklaşabiliriz.”
Fed, 2022’den bu yana bilanço küçültme sürecini sürdürüyor. Pandemi sonrası ekonomiyi desteklemek amacıyla alınan trilyonlarca dolarlık tahvilleri geri çevirmeye başlayan Merkez Bankası, bu yılın başında süreci yavaşlatarak her ay vadesi dolan tahvil miktarını azaltmıştı.
Bankacılık sistemindeki rezervlerin düşmesiyle birlikte ABD para piyasalarında fonlama baskıları artarken, Fed’in “bilanço daraltmayı durdurma” noktasına yaklaştığı yönünde beklentiler güçleniyor.
“2019’daki Piyasa Krizini Tekrarlamak İstemiyoruz”
Powell, konuşmasında para piyasalarındaki sıkılaşma sinyallerine dikkat çekti ve “Komitemizin planı, 2019’daki para piyasası krizine benzer bir stresin tekrar yaşanmaması için temkinli bir yaklaşım öngörüyor” dedi.
Fed içinde, rezerv seviyesinin ne kadar düşürülebileceği konusunda görüş ayrılıkları sürüyor. Denetimden sorumlu Başkan Yardımcısı Michelle Bowman, bilançonun “mümkün olan en küçük seviyeye” indirilmesi gerektiğini savunurken, Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, “optimal” rezerv seviyesinin yaklaşık 2,7 trilyon dolar civarında olması gerektiğini öne sürdü.
“Rezerv Faizleri Para Politikasının Temel Aracı”
Powell, Fed’in para politikasını uygulamada kullandığı önemli bir aracın — ticari bankaların Fed nezdindeki rezervlerine faiz ödenmesi uygulamasının — etkili şekilde işlediğini söyledi.
Bazı Kongre üyeleri, bu uygulamanın kamu kaynaklarını israf ettiği gerekçesiyle eleştiride bulunmuştu. Ancak Powell, “Bu araç sayesinde faiz politikasını uygun biçimde kalibre edebiliyoruz. Rezervlere faiz ödeme yetkisini kaybedersek, faiz oranları üzerindeki kontrolümüzü de kaybederiz,” diyerek uygulamayı savundu.
Geçen hafta ABD Senatosu, Fed’in bankalara rezerv faizi ödemesini yasaklayacak bir düzenlemeyi 83’e karşı 14 oyla reddetmişti.
İşgücü Piyasasında Zayıflama Sürüyor
Powell, istihdam piyasasına ilişkin değerlendirmesinde, temmuz sonrası revize edilen verilerin işgücü piyasasında belirgin bir yumuşama gösterdiğini söyledi:
“İşgücü piyasası artık oldukça ciddi aşağı yönlü riskler barındırıyor. İki risk — enflasyon ve istihdam — artık birbirine daha yakın dengeye geldi.”
Fed, eylül toplantısında 2025’in ilk faiz indirimini yaparak politika faizini 25 baz puan düşürmüştü. Powell, bu indirimi “zayıflayan istihdam piyasasını desteklemeye yönelik risk yönetimi adımı” olarak tanımlamıştı.
“Resmî Verilerin Eksikliği Karar Almayı Zorlaştırıyor”
ABD’de devam eden federal hükümet kapanması nedeniyle resmi istatistiklerin yayımlanamadığını belirten Powell, Fed’in özel veri sağlayıcılarından aldığı göstergeleri kullandığını, ancak bu durumun “uzarsa politika yapımını zorlaştıracağını” ifade etti.
“Eğer bu süreç uzun sürerse, özellikle ekim verilerinin eksikliği bizim için ciddi bir sorun haline gelebilir,” dedi.
Faiz İndirimi Konusunda Görüş Ayrılıkları
Fed içinde, faiz indirimi sürecinin hızına dair farklı görüşler öne çıkıyor.
Başkan Yardımcısı Waller, bu yıl iki ek indirimin “uygun olabileceğini” belirtirken, yeni üye Stephen Miran daha agresif adımların gerektiğini savunuyor. Miran’a göre mevcut faiz seviyesi ABD ekonomisini “fazla kısıtlayıcı” hale getirmiş durumda.
Diğer yandan bazı Fed yetkilileri, Trump yönetiminin gümrük tarifeleri nedeniyle yeniden artabilecek fiyat baskılarına dikkat çekerek, “enflasyon hâlâ %2 hedefinin üzerinde seyrettiği için” faiz indirimi konusunda temkinli olunması gerektiğini savunuyor.
Fed’in bir sonraki toplantısı 28–29 Ekim tarihlerinde yapılacak.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]