Sosyal Medya

Döviz

Moody’s: Türkiye’de artan siyasi gerilim, ekonomik kazanımları tehlikeye atıyor

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Ratings, Türkiye’de son dönemde artan siyasi gerilimlerin, hükümetin son iki yılda uyguladığı ortodoks ekonomi politikalarıyla sağlanan istikrarı tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Moody’s: Türkiye’de artan siyasi gerilim, ekonomik kazanımları tehlikeye atıyor

Mahkemenin CHP lideri Özgür Özel hakkındaki davayı düşürmesi piyasaları rahatlattı, ancak yatırımcı güveni hâlâ kırılgan.

İSTANBUL — Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Ratings, Türkiye’de son dönemde artan siyasi gerilimlerin, hükümetin son iki yılda uyguladığı ortodoks ekonomi politikalarıyla sağlanan istikrarı tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Bloomberg’in haberine göre Moody’s Kıdemli Kredi Yetkilisi ve Başkan Yardımcısı Alexander Perjessy, İstanbul’da düzenlenen bir İslami finans konferansında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin kredi görünümünde son iki buçuk yılda belirgin bir iyileşme yaşandığını ancak bu ilerlemenin artık durağanlaştığını söyledi:

“Kredi açısından olumlu momentum bir plato seviyesine ulaştı,” ifadelerini kullandı.


Siyasi baskılar ekonomik güveni zedeliyor

Moody’s uyarısı, muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) son bir yıldır maruz kaldığı siyasi baskıların yoğunlaştığı bir döneme denk geldi. Aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 10’dan fazla CHP’li belediye başkanı ve yaklaşık 500 parti yöneticisi, “yolsuzluk, terör örgütü üyeliği ve suç örgütü kurma” gibi suçlamalarla gözaltına alındı veya tutuklandı. Bu davalar kamuoyunda “siyasi gerekçeli” olarak değerlendiriliyor.

İmamoğlu, Mart ayında tutuklanmadan kısa süre önce partisinin 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday gösterilmişti.

Perjessy, siyasi gerginliğin ekonomi üzerindeki etkisini şöyle özetledi:

“Artan siyasi gerilim, makroekonomik istikrarda sağlanan kazanımları tersine çevirebilir. Protestolar ve politik çalkantılar, tarihsel olarak yatırımcı güvenini sarsmış, lirayı zayıflatmış ve para politikasını zorlaştırmıştır.”

Moody’s yetkilisi, yerel para biriminde istikrarın korunmasının, yeniden dolarizasyona dönüşü önlemek açısından kritik olduğunu vurguladı.


Kredi notu artmıştı, ancak enflasyon hâlâ yüksek

Moody’s, son 18 ayda Türkiye’nin kredi notunu üç kez yükseltti. Gerekçe olarak para politikalarında normalleşme, mali disiplin ve kurumsal yönetimdeki iyileşmeler gösterildi.

Ancak enflasyon hâlâ Türkiye ekonomisinin en zayıf halkası. Eylül ayında fiyat artışları yeniden hızlanarak bir yıl aradan sonra ilk kez aylık bazda yükseliş gösterdi.

Perjessy, yüksek iç talep ve kredi genişlemesinin fiyat baskılarını artırdığını belirtti:

“Çekirdek enflasyon aylık bazda uzun süredir yaklaşık %2 civarında seyrediyor. Bu nedenle enflasyon, Merkez Bankası’nın beklediği hızda düşmüyor.”

Buna rağmen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Perşembe günü politika faizini 100 baz puan indirerek %39,5’e çekti. Bu, Eylül’deki 250 baz puanlık indirimden sonra üçüncü faiz indirimi oldu, ancak tempo yavaşladı.

Perjessy’ye göre enflasyonu kontrol altına almak, büyümenin bir miktar yavaşlamasını gerektirebilir:

“Başka ülkelerde de gördük: Enflasyonun kırılması genellikle belirgin bir ekonomik yavaşlamayı beraberinde getiriyor,” dedi.


CHP lideri Özgür Özel hakkındaki dava düştü, piyasalar toparlandı

Moody’s uyarısının ardından Cuma günü yaşanan önemli bir gelişme, piyasaları geçici de olsa rahatlattı.
Bir Türk mahkemesi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in milletvekilliğini düşürebilecek iç seçim davasını reddetti.

Dava, CHP’nin 2023 yılındaki parti içi kongresinde usulsüzlük iddialarını konu alıyordu. Özel, bu davanın siyasi amaçlı olduğunu savunuyordu.

Kararın ardından Borsa İstanbul’da endeks %5,2 yükseldi, bankacılık hisselerinde %7,8’lik bir ralli görüldü. İki yıllık ve on yıllık tahvil faizleri sırasıyla 20 ve 18 baz puan geriledi. Gün içinde rekor düşük seviyeyi gören Türk lirası, toparlanarak 41,99 TL seviyesinde işlem gördü.

InTouch Capital Markets’tan döviz analisti Piotr Matys, kararı “kısa vadeli bir rahatlama” olarak nitelendirdi:

“Bugünkü karar, Türk varlıkları için kısa vadede nefes aldırabilir ancak yatırımcı güvenini tam anlamıyla geri getirmesi zor. Yatırımcılar, iktidarın gücü merkezileştirme çabalarını yakından izlemeye devam edecek.”


Yargı baskısı sürüyor

Mahkemenin kararı muhalefete moral verse de, CHP’nin yargı üzerindeki baskılardan tamamen kurtulmadığı görülüyor.
Özel, partinin 2024 yerel seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı kazandığı tarihi zaferin ardından iktidarı yolsuzluk ve israf üzerinden hedef almıştı. Ancak partinin kongresi kısa sürede oy satın alma iddiaları üzerinden yargı soruşturmalarına konu oldu.

Parti yöneticisi Gül Çiftçi, kararı memnuniyetle karşılarken davayı “en başından beri siyasi” olarak nitelendirdi.

Mart ayında İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ise hem siyasi hem ekonomik krize yol açmış, protestoların ardından TCMB 50 milyar dolarlık döviz müdahalesi gerçekleştirmek zorunda kalmıştı.

Yabancı yatırımcılar, İmamoğlu’nun tutuklanmasından bu yana 2 milyar dolar net çıkış yaparken, yılın ilk çeyreğinde gelen 4,4 milyar dolarlık girişin neredeyse yarısı geri çekildi.

Bu durum, 2025’te Türk varlıklarının gelişen piyasa emsallerine göre zayıf performans göstermesine yol açtı. MSCI gelişen ülke para birimleri endeksi %6 artarken, TL %16 değer kaybetti, Borsa İstanbul ise bölgesel ortalamaların gerisinde kaldı.


Kırılgan denge

Cuma günkü mahkeme kararı, kısa vadede piyasaları rahatlatsa da, Moody’s uyarısının altını çizdiği temel riskler sürüyor: yüksek enflasyon, siyasi baskılar ve yatırımcı güvenindeki aşınma.

Uzmanlara göre Türkiye’nin ekonomik toparlanması hâlâ “kredi açısından olumlu ama siyasi olarak kırılgan” bir zeminde ilerliyor.

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler