Sosyal Medya

Döviz

Japonya Merkez Bankası Faizleri Sabit Tuttu

Japonya Merkez Bankası, Başbakan Sanae Takaichi döneminin ilk toplantısında faizleri %0,5’te sabit tuttu. Takaichi’nin gevşek para politikası vizyonu, ABD’nin güçlü yen baskısıyla çelişirken, “Takaichi trade” piyasaları hareketlendirdi.

Japonya Merkez Bankası Faizleri Sabit Tuttu

Yeni Başbakan Takaichi Döneminde İlk Toplantıdan “Bekle-Gör” Kararı

Japonya Merkez Bankası (BoJ), Başbakanlık koltuğuna “Abenomics” yanlısı Sanae Takaichi’nin oturmasının ardından yapılan ilk toplantısında politika faizini %0,5’te sabit bıraktı.

Karar, Reuters anketine katılan ekonomistlerin beklentileriyle uyumlu çıktı. BoJ’un bu temkinli adımı, Japonya’da enflasyonun 41 aydır merkez bankasının %2 hedefinin üzerinde seyretmesine rağmen geldi.


Bessent–Tokyo hattında “zayıf yen” gerilimi

Hafta başında ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, yeni Maliye Bakanı Satsuki Katayama ile Tokyo’da bir araya geldi. Görüşme sonrasında Washington’dan yapılan açıklamalarda, Japonya’nın para politikasına ve zayıf yenin ticarette yarattığı dengesizliğe dair sert ifadeler dikkat çekti.

ABD Hazine Bakanlığı, görüşmenin ardından yayımladığı bildiride Bessent’in şu mesajı verdiğini duyurdu:

“Sağlam para politikası çerçevesinin ve iletişimin, enflasyon beklentilerini sabitlemede ve aşırı kur oynaklığını önlemede kritik rolü vardır.”

Genel olarak yüksek faiz oranları ulusal para birimini güçlendirirken, düşük faizler zayıflamaya yol açar. Bu durum, yenin zayıflığı konusunu yeniden Washington–Tokyo hattında gündemin üst sıralarına taşıdı.

ABD Başkanı Donald Trump, Mart ayında yaptığı açıklamada Tokyo’yu “ticari avantaj elde etmek için kasıtlı olarak parasını zayıflatmakla” suçlamıştı. Trump, geçmişte Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırımlarını “aptalca” olarak nitelendiren Takaichi ile geçtiğimiz haftalarda bir araya geldi.


Takaichi’nin çelişkili ekonomik ajandası

Takaichi, selefi Şinzo Abe’nin “Abenomics” politikalarının sadık bir savunucusu olarak biliniyor. Bu politika üç ayak üzerine kuruluydu: gevşek para politikası, genişleyici maliye ve yapısal reformlar.

Yeni başbakan, “para ve maliye politikalarının koordinasyonu” vurgusunu ön plana çıkarıyor. Reuters’a göre Takaichi, 21 Ekim’de yaptığı açıklamada şu ifadeyi kullandı:

“En önemli konu, Merkez Bankası ile hükümetin politika uyumunu ve iletişimi güçlendirmesidir.”

Ancak, Takaichi’nin genişleyici maliye politikası ve düşük faiz yanlısı tutumu, ABD’nin ısrar ettiği “güçlü yen” politikasına ters düşüyor.


“Takaichi trade” piyasaları hareketlendirdi

Analistlere göre, Takaichi’nin büyümeyi önceliklendiren politikaları yenin değer kaybını hızlandırabilir. Nitekim piyasalar buna çoktan tepki verdi: “Takaichi trade” olarak anılan eğilimle birlikte yen/dolar kuru 150 seviyesini aşarken, Nikkei 225 endeksi rekor seviyelere ulaştı.

Maliye Bakanı Katayama ise daha önce yaptığı açıklamalarda, yenin reel değerinin 120–130 bandında olması gerektiğini, yani mevcut seviyeden yaklaşık %25 daha güçlü bir denge kuruna işaret ettiğini belirtmişti.


İhracat ve küresel tablo baskı oluşturuyor

BoJ’un faizleri sabit tutma kararı, aynı zamanda zayıf ihracat performansının gölgesinde geldi. Japonya’nın ihracatı, Eylül ayında bir miktar toparlanmadan önce dört ay üst üste daralma göstermişti. Özellikle ABD’ye yapılan sevkiyatlarda süregelen düşüş, ekonominin dış talep tarafındaki kırılganlığı vurguluyor.

BoJ’un iki günlük toplantısının ardından yayımlanan kararda, faizlerin sabit bırakılması yönünde alınan kararın 90 ekonomistin %90’ının beklentisiyle örtüştüğü belirtildi. Ancak üyelerden Naoki Tamura ve Hajime Takata, iki toplantı üst üste “sabit tutma” kararına karşı oy kullandı.


Fed’in yönü ve BoJ’un temkinli duruşu

BoJ kararı, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu hafta ikinci kez faiz indirimine gitmesinin hemen ardından geldi. Ancak Fed Başkanı Jerome Powell, Aralık ayında yeni bir indirimin “kesin olmadığını” vurgulamıştı.

Karar sonrası yen, kısa süreli kazançlarını geri vererek değer kaybetti. Bu gelişme, BoJ Başkanı Kazuo Ueda’nın, politika normalleşmesi konusunda temkinli yaklaşımını sürdüreceğinin sinyali olarak yorumlandı.

Kurulda dissent sayısının sabit kalması, bir sonraki toplantıda faiz artışının masada olabileceği yönündeki beklentileri güçlendirdi.


Özetle:
Japonya, Takaichi döneminde “Abenomics 2.0” olarak adlandırılabilecek yeni bir döneme giriyor. Ancak bu dönemde hem Washington’un güçlü yen baskısı hem de iç talebi desteklemeye çalışan hükümet politikaları, BoJ’un manevra alanını daraltıyor.
Yıl sonuna kadar faiz artışı olasılığı masada kalırken, BoJ’un nötr politika duruşuna ne kadar yakın olduğu Aralık toplantısında daha net görülecek.

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz?
Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir.
Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler