Sosyal Medya

Döviz

ABD Dolarında Güven Erozyonu: Dolardan kaçış uzun sürecek 

ABD Doları (USD), uzun yıllardır küresel piyasaların en güvenli limanı olarak kabul ediliyordu. Ancak para birimi, Eylül 2022 zirvesinden bu yana yaklaşık %15 oranında değer kaybetti. Donald Trump’ın başkanlık döneminde uygulanan ticaret savaşı, yüksek bütçe açıkları ve kurumsal bağımsızlığa yönelik tehditler, doların değerini ve güvenli liman statüsünü sorgulatıyor.

ABD Dolarında Güven Erozyonu: Dolardan kaçış uzun sürecek 

ABD Doları (USD), uzun yıllardır küresel piyasaların en güvenli limanı olarak kabul ediliyordu. Ancak para birimi, Eylül 2022 zirvesinden bu yana yaklaşık %15 oranında değer kaybetti. Donald Trump’ın başkanlık döneminde uygulanan ticaret savaşı, yüksek bütçe açıkları ve kurumsal bağımsızlığa yönelik tehditler, doların değerini ve güvenli liman statüsünü sorgulatıyor.

Peki bu düşüş geçici mi yoksa dolar artık güvenli liman olma özelliğini kaybediyor mu?


Kısa Vadede Düşüşün Nedenleri

Trump’ın 5 Kasım seçimlerinden zaferle çıkmasının ardından dolar bir süre güç kazansa da, bu ivme “Kurtuluş Günü” olarak adlandırılan 2 Nisan’da başlatılan gümrük tarifesi savaşlarıyla kesildi. Piyasalar, ABD’nin ticaret ortaklarına karşı agresif tutumundan ve belirsiz ekonomi politikalarından endişe duymaya başladı.

Ayrıca Trump yönetiminin geçirdiği ‘One Big Beautiful Bill Act’ (OBBBA) adlı yasa, yüksek bütçe açıklarını kalıcı hale getirdi. Bu gelişme, yatırımcıların dolar ve ABD varlıklarına olan güvenini daha da zayıflattı.


Dolar Güvenli Liman mı Hâlâ?

Son piyasa oynaklıklarında, doların değer kazanamaması, güvenli liman özelliğini yitirip yitirmediğine dair tartışmaları alevlendirdi. Uzmanlar, kriz ABD kaynaklıysa doların zayıflamasının normal olduğunu belirtiyor. Örneğin 2008 finansal krizinde de ilk etapta değer kaybeden dolar, kriz küreselleştikçe yeniden güç kazandı.

Ancak bugünlerde durum farklı. Trump’ın kurumsal denetimleri devre dışı bırakması, sık sık başkanlık kararnameleriyle hareket etmesi ve Fed’e baskı yapması, doların uzun vadeli itibarı açısından tehdit oluşturuyor.


Orta Vadede Zayıflama Sürebilir

Doların mevcut değer kaybına rağmen hâlâ aşırı değerli olduğunu belirten uzmanlar, birkaç nedenden ötürü doların zayıflamaya devam edebileceğini düşünüyor:

1. Politik Belirsizlik

Trump’ın öngörülemez ekonomi ve dış ticaret politikaları, yatırımcı güvenini olumsuz etkiliyor. “Trump her zaman geri adım atar” (TACO) anlatısı geçici rahatlama sağlasa da, belirsizlik hâlâ yüksek.

2. Yatırımcıların Odağı Değişti

Artık yatırımcılar, para politikasından çok bütçe açıklarına ve kamu borcuna odaklanıyor. ABD’nin faiz avantajı azalırken, borçlanma maliyetleri yükseliyor. Bu durum, doların cazibesini azaltıyor.

3. “İkiz Açık” Doları Zayıflatıyor

ABD’nin hem bütçe hem de cari açık vermesi, yatırımcı girişleri azaldığında doların düşmesini kolaylaştırıyor. Yatırımcıların ABD tahvillerine olan ilgisi azalırsa, dolar üzerindeki satış baskısı artacaktır.


ABD Yönetimi Değer Kaybını Teşvik mi Ediyor?

Trump’ın doları bilinçli olarak zayıflatmak istediğine dair iddialar, ilk başkanlık döneminde sıkça gündeme gelmişti. 1985 Plaza Anlaşması’na benzer bir “Mar-a-Lago Anlaşması” ihtimali konuşulmuştu. Ayrıca Fed başkanlığına Trump’a yakın bir ismin atanması, para politikasının bağımsızlığına zarar verebilir ve dolar üzerindeki baskıyı artırabilir.


Uzun Vadede Pozitif Senaryo Mümkün mü?

Her şeye rağmen, 2026 ara seçimleri öncesinde Trump’ın politikalarını yumuşatması veya ekonomik zararın fark edilmesiyle belirsizlik azalabilir. Böyle bir senaryoda, ABD varlıklarına güven geri gelebilir ve dolar yeniden güç kazanabilir.

Trump’ın ilk döneminde olduğu gibi, başlangıçta yaşanan değer kaybı, daha sonra büyüme yanlısı politikalara dönüşle yerini toparlanmaya bırakabilir.

Sonuç: Güvenli Liman Statüsü Tehdit Altında

Bugünkü gelişmeler, doların uzun vadede güvenli liman olarak kalıp kalmayacağına dair ciddi belirsizlikler yaratıyor. Kurumsal yapılar zayıflatılır, hukuk devleti ve merkez bankası bağımsızlığı aşındırılırsa, doların küresel sistemdeki ayrıcalıklı konumu sarsılabilir.

Ancak doların alternatifsizliği, ABD ekonomisinin büyüme potansiyeli ve hala yüksek faiz avantajı, bu sürecin yavaş ve dalgalı ilerlemesine neden olabilir.

Kaynak:  Julius Baer

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan haftalık strateji raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Bize e-mail atın: [email protected]

Abonelik ücretlidir ve sadece kurumlara hitap eder. Yatırım tavsiyesi içermez.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler