YSK kararından sonra Borsa’da %1.37 prim

Son 2 işlem gününde yorulan BIST-100, YSK’nın bu Pazar yapılacak genel kongresine yeşil ışık yakmasıyla toparlandı. Borsa İstanbul, politik sis bulutu dağıldığında güçlü TL, ucuz değerlemeler ve Fed’in faiz indiriminden de yarar görüyor. Ama, siyasetten gelen “olumlu” haberler devam edecek mi?

YSK, CHP’nin pazar günü yapılacak olağanüstü kurultayına ilişkin “tam kanunsuzluk” itirazını reddetti.

Karar borsaya olumlu yansıdı ve endeksi 11 bin 200 seviyesinin üzerine taşıdı.

Karar sonrasında alım gören BIST 100 Endeksi şu sıralar yüzde 2,19 oranında yükselişle 12 bin 290 puandan işlem görüyor. Endeks bu saate kadar en yüksek 12 bin 297 puanı gördü.

Bankacılık endeksi ise yüzde 3,14 oranında artışla 16 bin 302 puanda bulunuyor.

Kapanışa az kala, BIST-100 kazanımlarının bir kısmını geri veriyor, ama haftayı coşkulu kapatacak. Tüm dünyada dolardan kaçış trade’i var; ve fonlar altından sonra en çok Gelişen Piyasalar’ı tercih ediyor. Borsa’da şirket değerleri ve endeks düzeyi bizimle aynı ligde olan piyasaların çok altında kaldı. Politik belirsizlik yüzünden, Borsa TCMB’nin en az bir yıl daha güçlü TL politikasına sadık kalarak carry trade’i karlı tutacağı ve Ekim’de faiz indireceği beklentisini de satın alamıyor. En son olarak ise dışarıda Fed, içeride TCMB faiz indirerek hisseleri mevduatlara göre daha cazip kılacak.

En azından yabancı yatırımcılar açısından TCMB’nin politik şoklara çok dirençli olduğu görülmüyor. Borsa’da rallinin tek sebebi 24 Ekim’de ASM’nin CHP’yi kurultayda aklaması. Ancak bu beklenti ne kadar gerçekçi? Atilla Yeşilada şöyle yazdı:

Çoğunluğumuz 15 Ağustos’ta Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin CHP kurultayı için “mutlak butlan” kararı verip, eski Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu (KK) yeniden göreve davet/tayin etmesini bekliyordu. Mahkeme hem “güya” mağdurların tedbir talebini geri çevirip, hem bir sonraki celseyi 24 Ekim’e atınca, hem piyasalarda hem de muhalefet cephesinde gereksiz bir iyimserlik patlak verdi. Mahkeme kanıt bulamıyordu, Erdoğan da Tandoğan’da toplanan dev ve coşkulu kalabalıkları görünce geri adım atmıştı.

Değerli meslektaşlarımız Deniz Zeyrek ve Fikret Bila mahkemenin çeşitli mercilerden istediği belgeleri değerlendirerek dört dörtlük bir hukuki değerlendirme yapıp, mahkemenin 24 Ekim’de beraat kararı vereceğini müjdelediler.

Eğer bu dava bir hukuk davası olsaydı, biz de bu görüşe katılırdık. Ama Ekrem İmamoğlu’nun diploması ve tutuklanması gibi bu bir siyasi dava. Sizce Erdoğan CHP’yi mahkeme istemedi diye dizayn ederek felç etme hatta siyasi dışına itme planından vazgeçmiş olabilir mi? Artık şantaj veya ödül nedeniyle her gün ilçelerde birkaç CHP’li belediye meclis üyesi istifa ediyor. En az sekiz belediye başkanının daha AKP’ye geçeceği söyleniyor. Sizce bunlar Erdoğan’ın CHP’yi affedeceğinin işaretleri mi?

Hayır, Erdoğan CHP’yi felç etme girişiminden vazgeçmedi ve Hikmet Çetin’e göre üst düzey AKP’lilerle temas halinde olan KK hâlâ partiyi bölmek veya en az 1.5 sene kurultay yapamaz hale getirmek için en ideal aday. Şimdilik öyle bir olasılık görmüyoruz, ama KK baştayken, CHP’nin oyları düşer, ekonomi de biraz daha toparlanırsa, Erdoğan-Bahçeli ikilisi TBMM’deki “yüzer-gezer” vekilleri kadrolarına katarak erken seçim bile ilan edebilirler.

Mahkeme nihai kararı erteledi, çünkü 24 Ekim’de mutlak butlan kararı alındığı takdirde CHP’nin 22 Eylül genel ve 24 Eylül İstanbul İl Kongresi’ni de geçersiz ilan edecek. Zaten bu olasılık AKP’ye yakın kanallarda dile getirildiği gibi, akla da yakın geliyor. Eğer Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel ve yönetimdeki takım arkadaşları kurultaya hile karıştırmaktan suçluysa, ondan sonra aldıkları her karar da geçersiz sayılacak.