Borsa
Şeker Yatırım Mayıs Stratejisi: Devam eden tarife endişeleri risk iştahını zayıflattı… (Öneri: AL)
Şeker Yatırım Borsa için yükseliş beklentisini koruyor, ama hedef fiyat aşağı revize edildi

Global Ortam
Nisan ayında tarife açıklamalarına devam eden ABD Başkanı Trump, 2 Nisan’da ABD’ye ihracat yapan tüm ülkelere mütekabiliyet kapsamında tarifeler açıkladı. ABD’nin bu adımına karşılık olarak Çin, ABD ürünlerine uyguladığı tarife oranını %125’e yükseltirken ABD bu misillemeye %145’lik yeni bir tarife oranıyla yanıt verdi. Trump’ın diğer ülkelere yönelik tarifeleri ise 90 gün süreyle ertelenerek görüşmelere zemin hazırlandı.
Japonya ve AB yetkilileri ile yapılan görüşmelerin olumlu ilerlediği yönünde yapılan açıklamalar, piyasaları pozitif yönde etkilerken, Trump’ın Çin ile görüşmeye açık olduğu ve tarifelerde ilave artışa sıcak bakmadığını belirtmesine karşın bir görüşme ortamı oluşmaması risk iştahında toparlanmayı sınırlandırdı. Tarifelere ek olarak ABD Başkanı Trump’ın Fed Başkanı Powell’ı görevden alabileceği yönündeki imaları da risk iştahının zayıflamasına neden oldu. Fed’in 7 Mayıs toplantısında tarifelerin enflasyon üzerine etkilerini görmeden bir aksiyon alması beklenmiyor.
ECB ise 17 Nisan toplantısında faiz indirimlerine devam ederken, tarifeler konusundaki belirsizlikler nedeniyle yılın geri kalanında bir veya iki faiz indirimi daha piyasalar tarafından fiyatlanmaktadır.
Yurt içinde ise TCMB, son gelişmelerin enflasyonda yarattığı yukarı yönlü risklere karşılık 17 Nisan toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo faiz oranını %42,5’ten %46’ya yükseltirken borç verme faizini %46’dan %49’a, gecelik borçlanma faizini ise %41’den %44,5’e yükseltti. TCMB ayrıca fonlamayı, ara verdiği haftalık repo ihaleleri ile %46 seviyesinden yapacağını duyurdu. Bu bağlamda Mayıs ayında toplantısı olmayan TCMB’nin Haziran ve Temmuz toplantıları oldukça önemli hale gelmiştir.
Diğer yandan TCMB, 22 Mayıs’ta yılın ikinci Enflasyon Raporu’nu açıklayacaktır. Enflasyon tahminlerindeki değişikliklerin TCMB’nin ileriye dönük faiz kararlarına ışık tutacağını düşünüyoruz. Mart ayında yurt içinde yaşanan dalgalanma ve döviz kurlarındaki yükseliş enflasyon beklentilerinin yükselmesine neden olurken tarife gelişmeleri ve global büyümeye yönelik endişeler ile petrol fiyatlarında yaşanan düşüş enflasyonda aşağı yönlü riskleri oluşturmaktadır.
Mayıs ayında global piyasaların öncelikli olarak Trump’ın başta tarifeler, tarifeler konusunda diğer ülkeler ile yapılan görüşmeler ve Fed’e yönelik açıklamaları ile Rusya ile yürüttüğü barış görüşmeleri olmak üzere atacağı adımları takip etmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Bunun yanında, başta ABD olmak üzere global piyasalarda açıklanacak makro veriler ve büyük merkez bankalarından gelecek açıklamalar yakından takip edilecektir.
Faiz indirim beklentileri yılın ikinci yarısına ertelendi…
Yurt içinde ise devam eden yolsuzluk soruşturmaları, 22 Mayıs’ta açıklanacak yılın ikinci enflasyon raporu ve 5 Mayıs’ta açıklanacak Nisan enflasyon verisi başta olmak üzere makroekonomik verilerle uygulanan dezenflasyon sürecine ilişkin atılacak adımlar yakından izlenecektir. Jeopolitik tarafta ise Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye ve Gazze konusundaki gelişmeler yakından takip edilecektir.
Hem yurt içinde hem de yurt dışında yaşanan haber akışları ile düşen risk iştahının etkisiyle Nisan ayında 9.643-9.050 bandında dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, ayı %6,02 düşüşle 9.078 puandan tamamladı. Sınai endeks ayı %4,29 düşüşle tamamlarken, Bankacılık Endeksi ise %9,30 düşüşle negatif ayrıştı.
TL varlıklarda gözlenen dalgalanmalara karşılık 17 Nisan toplantısında gösterge faizini yükselterek sıkı duruşunu kuvvetlendiren TCMB’nin Mayıs ayında toplantısı bulunmamaktadır. TCMB’nin gelecek verilere bağlı olarak Haziran toplantısında faizleri sabit bırakacağını ve koşulların uygun olması durumunda Temmuz toplantısında faiz indirimlerine dönüp dönmeyeceğini değerlendireceğini düşünüyoruz.
Bist-100 için öneri
Mart ayında meydana gelen yurt içi ve küresel dalgalanmalar başta enflasyon olmak üzere yıl sonu beklentilerinde yukarı yönlü revizyonları beraberinde getirmiştir. Yurt dışında tarifeler konusunda bir anlaşma kaydedilmesi ve yurt içinde yeni bir dalgalanma olmaması durumunda yılın üçüncü çeyreğinde yeni bir dengelenme döneminin başlayabileceğini düşünüyoruz. Yukarıda açıklanan dinamiklere bağlı olarak yılın ikinci çeyreğinde BİST’te dalgalı seyrin devam etmesi beklenirken bu dönemde yaşanacak geri çekilmelerin orta vade için kademeli alım fırsatları vereceğini düşünüyoruz.
Makro beklentilerde yaşanan yükselişine bağlı olarak yılbaşında oluşturduğumuz BIST100 Endeksi için 12 aylık hedefimizi 15.000 seviyesinden 13.500 seviyesine aşağı yönlü revize ediyoruz. Yeni 12 aylık BIST 100 endeksi beklentimizin %49 getiri potansiyeli taşıması nedeniyle orta ve uzun vadeli AL önerimizi koruyoruz. MSCI Turkey endeksi 2025T 5.83x ve 0.77x F/K ve PD/DD oranları ile EM MSCI endeksine göre 53% ve 54% iskontolu işlem görmektedir.
Bu ay model portföyümüzde değişiklik yapmıyoruz.
Piyasa Riskleri
➢ ABD Başkanı Trump’ın küresel ticareti ve büyümeyi etkileyecek şekilde gümrük tarifelerinde agresif bir tutum sergilemesi ve diğer ülkelerin aynı şekilde karşılık vermesi,
➢ Yurt içinde TCMB ve ekonomi yönetiminin almış olduğu tedbirlere rağmen TL varlıklarda yaşanan türbülansın genişleyerek makro tarafta beklentilerin belirgin şekilde bozulmasına neden olması,
➢ Global büyüme yavaşlarken enflasyonun öngörülenden daha yapışkan hale gelmesi,
➢ Başta İsrail-Filistin-İran ve Rusya-Ukrayna arasında olmak üzere jeopolitik risklerin yükselmesi,