Piyasalarda Gözler Savaşta: Altın, Petrol, Faiz ve Dolar Bu Hafta Nasıl Tepki Verecek?

İsrail’in İran’a yönelik hava saldırılarıyla başlayan ve karşılıklı füze atışlarıyla devam eden kriz, küresel piyasalarda bu haftaya damgasını vuracak. Jeopolitik gerilim, altın ve petrol fiyatlarını yukarı çekerken, borsalarda sert satışlara neden oldu. Bu ortamda yatırımcılar, savaşın seyri, merkez bankası kararları ve doların yönü gibi kritik başlıklara odaklanıyor.

Savaşın Gölgesinde Piyasalar: Güvenli Limanlara Kaçış

Cuma günü sabah saatlerinde başlayan İsrail saldırısı sonrası piyasalar hızla jeopolitik riskleri fiyatlamaya başladı. Borsa endekslerinde düşüş, altın ve petrolde sert yükselişler yaşandı. Güvenli liman arayışı öne çıkarken, dolar değer kazandı.

İsrail’in saldırılarının ardından Tel Aviv’e misilleme yapan İran, birçok merkezi hedef aldı. İsrail ise “daha yeni başlıyoruz” mesajı vererek operasyonların süreceğini gösterdi. Bu tablo, savaşın kısa süreli olmayacağı endişesini artırdı.

Geçici Ateşkes Mi, Yayılacak Savaş Mı?

Piyasalar şu soruya yanıt arıyor: Savaş genişler mi yoksa karşılıklı sınırlı hava saldırılarıyla mı kalır? Eğer ateşkes sağlanır ya da çatışmalar kısa süreli sınırlı kalırsa, piyasalarda bir miktar toparlanma görülebilir. Ancak savaşın bölgeye yayılması durumunda, sert fiyat hareketlerinin devamı bekleniyor.

Ticaret Savaşları Unutuldu: Füze Krizi Manşette

Daha önce ABD-Çin gümrük tarifeleri ve ticaret savaşları gündemi belirlerken, artık baş rolde Ortadoğu’daki füze saldırıları var. ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmeleri olumlu sinyaller verse de, Trump’ın sosyal medya üzerinden yaptığı belirsiz açıklamalar ve detay eksikliği piyasada temkinli duruşa neden oldu.

Trump’ın belirttiği %55’e %10 oranındaki vergi indirimi önerileri piyasada güçlü bir fiyatlama yaratmadı. Zira bu beklenti daha önce fiyatlanmıştı. Ayrıca ABD Başkanı’nın öngörülemezliği piyasalar için hâlâ önemli bir risk unsuru.

Fed Faiz İndirimi Beklentisi Güç Kazandı

ABD’de açıklanan mayıs ayı enflasyonunun beklentilerin altında kalması, Fed’in faiz indirimi yapabileceği beklentisini güçlendirdi. Bu durum, doların küresel düzeyde değer kaybetmesine, euro’nun ise güçlenmesine neden oldu.

Ancak İsrail-İran gerginliği nedeniyle dolarda kısa vadeli bir güçlenme dikkat çekti. Uzun vadede ise ABD’nin artan borç yükü, kredi notu indirimleri ve güvenli liman algısının zayıflaması, doların değerini baskılamaya devam ediyor.

Euro/dolar paritesinin 1,20’ye, dolar endeksinin ise 90 seviyesine gerileyebileceği yönünde öngörüler dile getiriliyor.

Enflasyon Sürprizi Piyasaya Moral Oldu

Türkiye’de açıklanan mayıs enflasyonunun beklentilerin altında kalması, Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimi beklentisini gündeme getirdi. Bu beklenti, Borsa İstanbul’da (BIST 100) yükselişe neden oldu. Özellikle faiz hassasiyeti yüksek olan banka hisseleri, son çıkışta lokomotif rolü üstlendi.

Ancak TCMB’nin 19 Haziran’daki Para Politikası Kurulu toplantısında faiz indirimi kararı alması beklenmiyor. Rezerv birikiminin henüz istenilen seviyeye ulaşmaması ve TL’deki denge ihtiyacı, erken faiz indirimini zorlaştırıyor.

Temmuz veya eylül aylarında bir faiz indiriminin daha olası olduğu düşünülüyor. Yine de TCMB’nin sürpriz karar geçmişi göz önüne alındığında, piyasalar toplantıyı dikkatle izleyecek.

Borsada Temkinli Bekleyiş Başladı

BIST 100 endeksi, son bir haftada %8’e yakın prim yaptı. Ancak jeopolitik risklerin yeniden öne çıkması, içerideki pozitif havanın yerini temkinli duruşa bırakmasına neden oldu.

Şirket bilançolarının zayıf görünümü, siyasi gelişmelerin piyasa üzerindeki etkisi ve dış kaynaklı belirsizlikler, kısa vadede endeksi baskı altında tutabilir.

Altın ve Petrol: Jeopolitik Risklerin Kazananları

Son yılların en çok tercih edilen güvenli limanı olan altın, jeopolitik belirsizliklerin yeniden alevlenmesiyle dikkatleri üzerine çekti. ABD doları zayıflarken ve Trump yönetiminin agresif politikaları devam ederken, ons altın 3.100–3.500 dolar bandında hareket ediyor.

ABD’li yatırım bankalarının 4.000 dolarlık tahminleri gündemde. Bu tahminler konjonktüre göre değişse de, mevcut tablo altının cazibesini koruduğunu gösteriyor.

Petrol fiyatları da altın gibi İsrail-İran krizinden beslendi. Brent petrol 75 dolar seviyesini geçti. OPEC+ üretim artışları ve küresel ekonomik yavaşlama nedeniyle baskı altında kalan fiyatlar, jeopolitik risklerle yeniden yukarı yönlü hareketlendi.

Eğer petrol fiyatlarındaki artış kalıcı olursa, bu durumun enflasyon üzerindeki etkisi kaçınılmaz olacak. Merkez bankalarının faiz politikaları açısından uzun vadeli etkiler yaratabilir; ancak şu aşamada bunu öngörmek için erken.

Kaynak Zeynel Balcı