Borsa
Piyasalar Sessiz, Ama Bu Sessizlik Tehlikeli Olabilir
Financial Times yazarı Gillian Tett’e göre, küresel piyasalardaki sessizlik aldatıcı olabilir. Jeopolitik gerilimler, ekonomik durgunluk sinyalleri ve Trump’ın korumacı tehditlerine rağmen yatırımcılar şimdilik paniğe kapılmış görünmüyor. Ancak bu durum, yakın bir finansal kırılmanın habercisi olabilir.

Financial Times yazarı Gillian Tett’e göre, küresel piyasalardaki sessizlik aldatıcı olabilir. Jeopolitik gerilimler, ekonomik durgunluk sinyalleri ve Trump’ın korumacı tehditlerine rağmen yatırımcılar şimdilik paniğe kapılmış görünmüyor. Ancak bu durum, yakın bir finansal kırılmanın habercisi olabilir.
Sessizliğin Ardındaki Tehlike
Ünlü Fransız sosyolog Pierre Bourdieu’nün “toplumsal sessizlik” kavramından ilhamla, Gillian Tett günümüz piyasalarındaki suskunluğu analiz ediyor. Tett’e göre, finansal piyasalar tehditlere tepki vermiyor gibi görünüyor ama bu tepki eksikliği daha büyük bir kırılmanın öncüsü olabilir.
Geçtiğimiz hafta Dünya Bankası küresel büyüme tahminini %2,3’e, ABD içinse %1,4’e düşürdü. Eğer Trump’ın 90 günlük “özgürlük tarifesi” molası 31 Temmuz’da sona ererse, küresel ticaretin yılın ikinci yarısında ciddi şekilde daralabileceği uyarısı yapıldı.
Bu haftaysa ABD Merkez Bankası (Fed), büyüme tahminini düşürüp enflasyon beklentisini artırarak stagflasyon sinyali verdi.
Piyasalar Neden Hâlâ Yükseliyor?
Tüm bu karamsar veriye rağmen, ABD hisse senedi piyasaları Nisan başından bu yana %20’nin üzerinde değer kazandı. Endeksler rekor seviyelere yaklaşırken, 10 yıllık tahvil faizleri %4,4 seviyelerinde istikrar kazandı.
Bu da piyasaların hâlâ neden panik yapmadığı sorusunu gündeme getiriyor.
Tett’e göre bunun üç temel nedeni var: Trump’ın tehditlerini sıklıkla geri çekmesi (TACO etkisi), ekonomik etkilerin zamanla ortaya çıkması (zaman gecikmesi sorunu) ve yatırımcılarda oluşan “felaket yorgunluğu”.
Geciken Etki: Şoklar Hemen Yansımaz
Danimarka Merkez Bankası’nın yaptığı bir araştırma, ticaret politikalarındaki belirsizliğin ekonomiyi olumsuz etkilediğini ama bu etkinin genelde 12 ay içinde kendini gösterdiğini ortaya koydu.
BIS (Uluslararası Ödemeler Bankası) da geçen hafta yaptığı değerlendirmede, belirsizliğin yatırımlar üzerindeki negatif etkisinin en büyük dalgasının 2026 yılında hissedileceğini belirtti. ABD ve Japonya’da yatırımların %2 düşmesi bekleniyor.
Aynı şekilde, Trump’ın göçmenleri sınır dışı etme tehditlerinin ABD ekonomisi üzerinde yavaş yavaş ortaya çıkan bir baskı yaratacağı belirtiliyor. Peterson Enstitüsü’ne göre 1,3 milyon göçmenin sınır dışı edilmesi bu yıl GSYİH’yı yalnızca %0,2 azaltacakken, 2028’de bu etki %1,2 olacak.
Yatırımcılar Artık Şoklara Alıştı mı?
Tett’e göre yatırımcılar o kadar çok krize maruz kaldı ki artık ya acıya alıştılar ya da ne tepki vereceklerini bilemiyorlar. Bu da “bin kesikle ölüm” olarak bilinen kavrama benziyor: Tek ve büyük bir şok yerine, sürekli ve küçük krizler birikerek sistemi zayıflatıyor.
Ortadoğu’da savaş tırmanır ve Hürmüz Boğazı kapanırsa petrol fiyatları 100 doların üzerine çıkabilir. Bu senaryo hâlâ olasılık dahilinde. Enerji ekonomisti Philip Verleger’a göre, İsrail’in İran’a ilk saldırısı başladığında petrol sektöründe stoklar düşüktü ve devasa türev pozisyonları açılmıştı. Ancak şimdilik fiyatlar 75 dolar civarında seyrediyor.
Bu Sefer Kalp Krizi Değil, Ekonomik Kanser
Tett’in benzetmesine göre bu dönem, pandemi sırasında yaşanan ani “kalp krizi” tarzı bir ekonomik şoktan çok daha farklı. Bugün karşı karşıya olunan riskler birer kuyruk riski (tail risk): Belirsiz, zamana yayılmış ama potansiyel olarak yıkıcı.
Bu yüzden VIX (volatilite) endeksinde ara sıra sıçramalar görülse de bunlar hızla sönümleniyor. Varlık sınıfları arasındaki mesajlar da çelişkili. Cresset’in yatırım direktörü Jack Ablin bu durumu şöyle özetliyor: “ABD hisse senetleri Trump gibi davranıyor, kısa vadeli zaferlerin peşinde. Uzun vadeli tahviller ise Elon Musk gibi, rahatsız edici gerçeklere odaklanıyor.”
Sessizlik Aslında En Yüksek Ses Olabilir
Gillian Tett’e göre, profesyonel yatırımcılar dahi bu kadar çok kuyruk riskiyle baş etmekte zorlanıyor. Derin bir belirsizlik duygusu piyasaları sarmış durumda ama bu belirsizlik dile getirilmiyor — yani “toplumsal sessizlik” hâkim.
Bu sessizlik, piyasaların kırılgan olduğunu ve küçük bir şokla bile çözülme yaşanabileceğini düşündürüyor. Ama kimse bunun ne zaman olacağını bilmiyor. Bazen en yüksek çığlık, sessizliğin kendisidir.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]