Borsa
Moody’s: ABD Politikası Gelişen Piyasalar İçin Kredi Riski Yaratıyor
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Ratings, ABD’nin uyguladığı öngörülemez ticaret politikasının, gelişmekte olan ülkelerdeki borçlanıcıların kredi notlarını olumsuz etkilediğini bildirdi. Öte yanda, global fonlar ABD'den kaçarak gelişen piyasalarda pozisyon alıyor. Hisse ve tahviller Wall Street'in performansını geride bırakıyor.

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Ratings, ABD’nin uyguladığı öngörülemez ticaret politikasının, gelişmekte olan ülkelerdeki borçlanıcıların kredi notlarını olumsuz etkilediğini bildirdi. Öte yanda, global fonlar ABD’den kaçarak gelişen piyasalarda pozisyon alıyor. Hisse ve tahviller Wall Street’in performansını geride bırakıyor.
Gelişmekte Olan Ülkelere Kredi Uyarısı
Moody’s’in yayımladığı yeni raporda, ticaret politikasındaki istikrarsızlıkların sadece ihracatçıları değil; kamu otoriteleri, özel sektör ve finansal kurumları da doğrudan etkilediği ifade edildi. Rapora göre, ABD’nin bu yıl içerisinde sıklıkla değiştirdiği tarife kararları, gelişmekte olan ekonomilerin kredi koşullarını zayıflatıyor.
Kuruluş, Hindistan-Pakistan arasında artan gerginlik gibi jeopolitik risklerin de gelişmekte olan piyasalar için baskı unsuru oluşturduğunu belirtti.
Dolaylı Etkiler: Büyüme, Kur, Tüketici Güveni
Moody’s, ABD tarifelerinden doğrudan etkilenenlerin başında ihracatçılar gelse de, dolaylı etkilerin çok daha yaygın olduğunu vurguladı. Bu etkiler arasında ekonomik büyümenin yavaşlaması, emtia fiyatlarında dalgalanma, yerel para birimlerinde değer kaybı ve yatırımcıların riskten kaçınması yer alıyor.
ABD yönetimi, nisan ayında bazı ülkelere yönelik kapsamlı tarifeler açıklamış, ancak bunları kısa süre sonra 90 günlüğüne askıya almıştı. Halen yüzde 10’luk temel bir tarife uygulanıyor, bazı sektörler ise muaf tutulmuş durumda. Çelik ve alüminyum gibi ürünlerdeki yüksek tarifeler ise devam ediyor.
ABD ayrıca Çin’den ithal edilen malların büyük bölümüne uyguladığı tarifeleri yüzde 145’e yükseltmişti. Çin ise buna karşılık olarak ABD ürünlerine yüzde 125’e kadar ulaşan gümrük vergileriyle yanıt verdi. 14 Mayıs’ta yapılan görüşmelerde, taraflar bu vergilerin bir kısmını 90 günlüğüne azaltma konusunda anlaştı.
Tüm Dünyayı Etkileyen Ticaret Savaşları
Moody’s, bu gelişmenin küresel ticarete yönelik baskıyı bir nebze azalttığını ve dünya ekonomisi üzerindeki riskleri dengelediğini ifade etti. Ancak ABD’nin diğer ticaret ortaklarıyla ilgili belirsizliklerin devam ettiğine dikkat çekildi.
Ticaret politikalarındaki bu belirsizlik, tüketici ve yatırımcı güvenini sarsarken, özel sektör yatırımlarının ertelenmesine neden oluyor. Moody’s, Çin ve İngiltere ile yapılan geçici anlaşmalara rağmen, tarifelerin tamamen kaldırılmasının pek olası olmadığını vurguladı.
Bu açıklama, Moody’s’in ABD’nin uzun süredir koruduğu Aaa kredi notunu borç seviyesindeki artış ve bütçe açıkları nedeniyle bir kademe düşürmesinden sadece günler sonra geldi.
Gelişen Ülke Paraları Dolar Düşüşüyle Güçleniyor
ABD’de Başkan Donald Trump’ın Avrupa Birliği’ne yönelik yüzde 50’lik gümrük vergisi tehdidi ve Apple’a yönelik yerel üretim baskısı, yatırımcıların ABD varlıklarından çıkmasına neden oldu. Bunun sonucu olarak, gelişmekte olan ülke para birimleri son altı haftadır değer kazanıyor. Özellikle Güney Afrika randı ve Asya paraları öne çıkarken, Brezilya reali Latin Amerika’da en çok değer kazanan para birimi oldu.
Trump’ın ticaret mesajları ilk başta risk iştahını azaltmış olsa da, yatırımcılar bu durumu fırsat olarak görerek gelişen piyasa varlıklarına yöneldi. Brezilya Maliye Bakanı’nın yurt dışı fon transferlerine getirilmesi planlanan vergiyi geri çekmesiyle real yüzde 1,1 değer kazandı.
Güney Afrika randı da dolar karşısında yılın en yüksek seviyesine ulaşarak üst üste altıncı haftayı artıda kapattı.
Türkiye’nin Eurobond İhracına Güçlü Talep
Öte yandan Türkiye, 2025 yılının en büyük Eurobond ihracını gerçekleştirerek uluslararası piyasalardan 2 milyar dolar topladı. 2032 vadeli, dolar cinsinden ve yüzde 7,25 kupon oranına sahip Eurobond’a, 140’tan fazla kurumsal yatırımcıdan talep geldi. Toplam talep, ihraç tutarının 2,5 katına ulaştı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu ihracatla birlikte 2025 yılı dış borçlanma hedefinin yarısına ulaşıldığını açıkladı. Kaynaklar 29 Mayıs 2025’te Türkiye’nin hesaplarına aktarılacak. En büyük yatırımcı grubu yüzde 38 ile Birleşik Krallık merkezli olurken, ABD’li yatırımcılar yüzde 30 ile ikinci sırada yer aldı.
Bu başarılı ihraç, Türkiye’nin dış borç yönetimi stratejisine duyulan güvenin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]