Mahmut Öğür’den Yeni Operasyon Sinyalleri: “Borsa ve Belediyelerde Yeni Dalgalar Yolda”

Özet:

Sabah yazarı Mahmut Övür, Cumartesi günü yayımladığı “Yolsuzluklar ve Borsa vurgununun kilit isimleri” başlıklı yazısında, önümüzdeki dönemde yeni operasyonların yolda olduğuna dair dikkat çekici sinyaller verdi. Övür’e göre, sadece belediyeler değil, borsa manipülasyonu, kara para aklama, casusluk ve suç örgütü iddialarıyla gündeme gelen çok sayıda şirket ve isim mercek altına alınmış durumda.

“Türkiye kendi temiz eller operasyonunu yürütüyor”

Mahmut Övür, son 11 yılda belediyelerden borsaya, medyadan savunma sanayiine kadar uzanan geniş çaplı operasyonlar yürütüldüğünü belirtti. Yazısında, bu operasyonların siyasi bir yönü olduğu iddialarını reddederek, sürecin aslında “Türkiye’nin kendi temiz eller operasyonu” olduğunu vurguladı.

“Ortada iktidara ya da muhalefete yakınlık gibi bir ölçü yok. Suça kim bulaşmışsa onun üzerine gidiliyor.”

Övür, özellikle CHP’nin “siyasi baskı altındayız” söylemi nedeniyle kamuoyunun odağının belediyelerdeki dosyalara yöneldiğini, ancak borsa ve sanayi şirketlerine yönelik soruşturmaların da hız kesmeden sürdüğünü belirtti.

Borsada İlk Dalgadan Sonra Yeni Tutuklamalar

Övür, İstanbul Borsası’na yönelik 19 Eylül operasyonuna dikkat çekti.
Bu ilk dalgada, Investco Holding’in patronu Nihat Özçelik ve 13 şüpheli manipülasyon suçlamasıyla tutuklanmıştı.

İkinci dalgada ise tablo daha da netleşti.
Holding yöneticilerinden Reha Çırak, Ömer Özbay ve İhsan Uzel gibi birçok isim gözaltına alındı.

“Burada kilit isim yine Nihat Özçelik. Borsanın en bilinen manipülatörlerinden biri olarak anılıyor. Çok sayıda şirketin sahibi ve yöneticisi.”

Övür, Özçelik’in 2011’de kurduğu Investco Holding ve ona bağlı Verusa Holding’in özellikle 2010 sonrası dönemde siyasi bağlantılar sayesinde hızla büyüdüğünü öne sürdü.

Kahve Diyarı’nın Sahibi Verusa Holding’le Nasıl Bağlantılı?

Övür, yazısında Kahve Diyarı zincirlerinin sahibi Abdurrahman Yılmaz’ı da yeni dalga operasyonlarda adı geçebilecek “sürpriz” bir isim olarak gündeme taşıdı.

Yılmaz’ın, Verusa Holding’in borsaya açılmasında etkili olduğu, “Beni Verusa’ya ortak yaparsanız sizi borsaya açtırırım” diyerek yatırımcılardan para topladığı iddia ediliyor.
Bu iddialar, mahkeme kayıtlarına da yansımış durumda.

Bugün şirketine tedbir kararı konulan ve hakkında İzmir’de açılmış çok sayıda dava bulunan Yılmaz’ın, Verusa’nın borsaya giriş sürecindeki rolü tartışma konusu.

Yeni Soru: Bu Şirketler Borsaya Nasıl Girdi?

Övür’e göre, önümüzdeki dönemde yeni operasyon dalgaları borsadaki manipülasyon iddialarının ötesine geçebilir.
Soruşturma birimlerinin artık şu soruya odaklandığı belirtiliyor:

“Bu şirketlerin borsaya girmesine kimler izin verdi?”

Yazar, önümüzdeki günlerde hem SPK ve Borsa İstanbul çevrelerinde, hem de bu süreçte adı geçen aracı kurumlar ve finansal danışmanlık şirketlerinde yeni gözaltılar olabileceğini ima etti.

Övür’ün bu ifadeleri, özellikle son haftalarda hız kazanan belediye, medya ve sanayi operasyonlarının yeni bir aşamaya geçtiği yorumlarını güçlendirdi.

Siyaset ve Sermaye Arasında Yeni Fay Hatları

Son operasyonların sadece ekonomik boyutunun değil, siyasi ve bürokratik etkilerinin de geniş olacağı değerlendiriliyor.
Uzmanlara göre hükümet, yerel seçimler sonrası “hesap verme ve temiz siyaset” vurgusuyla hem iç kamuoyuna hem yatırımcılara şeffaflık mesajı vermeyi hedefliyor.

Ancak CHP cephesi, özellikle İBB’ye yönelik soruşturmaların “seçim sonrası rövanş” havası taşıdığını savunuyor.
Bu tartışma, Türkiye’nin ekonomi, siyaset ve yargı üçgeninde yeni bir döneme girdiğine işaret ediyor.