Borsa
Gelişen Piyasa Hisse Fonları Yatırımcıları Cezbediyor, Borsa yaya kalıyor
2025 yılı itibarıyla gelişen piyasa hisse senedi fonları, küresel getiri sıralamasında zirvede yer alıyor. Bu performans, hem cazip değerlemelere hem de yatırımcıların bu piyasaları uzun süre ihmal etmesine bağlanıyor. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifelerine verdiği aranın ardından ekonomik baskıların hafiflemesi de gelişen piyasalara ilgiyi artırmış durumda. Borsa siyasi gerginlik yüzünden henüz bu furyaya katılamadı. Yaz aylarında ne olacak?

2025 yılı itibarıyla gelişen piyasa hisse senedi fonları, küresel getiri sıralamasında zirvede yer alıyor. Bu performans, hem cazip değerlemelere hem de yatırımcıların bu piyasaları uzun süre ihmal etmesine bağlanıyor. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifelerine verdiği aranın ardından ekonomik baskıların hafiflemesi de gelişen piyasalara ilgiyi artırmış durumda. Borsa siyasi gerginlik yüzünden henüz bu furyaya katılamadı. Yaz aylarında ne olacak?
Latin Amerika ve Avrupa Öne Çıkıyor
LSEG verilerine göre, Latin Amerika ve gelişen Avrupa hisse senetlerini izleyen fonlar, yılbaşından bu yana yaklaşık %24 getiri sağladı. Daha geniş kapsamlı gelişen piyasa fonlarının getirisi ise %9,3 seviyesinde.
Fas, Kolombiya, Yunanistan, Brezilya ve Portekiz gibi ülkelere odaklanan fonlar ise %30’un üzerinde getiri sağladı. Buna karşılık, ABD odaklı fonlar yalnızca %0,17, küresel fonlar ise %6,8 getiri sundu.
Bu tablo, gelişen piyasaların uzun yıllar boyunca gelişmiş ülke piyasalarının gerisinde kaldıktan sonra önemli bir geri dönüş yaptığına işaret ediyor. Özellikle ABD hisseleri, yapay zekâ öncülüğündeki teknoloji rallisiyle uzun süre güçlü kazançlar sağlamıştı.
Yatırımcılar ABD Varlıklarından Çıkıyor
Ancak bu yıl yatırımcılar, resesyon endişeleri, mali istikrarsızlık ve Trump’ın tutarsız politikaları nedeniyle ABD varlıklarını satmaya başladı. LSEG Lipper verilerine göre, gelişen piyasa fonlarına yılın ilk beş ayında 10,6 milyar dolarlık giriş oldu. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre %43’lük artışa işaret ediyor.
GlobalX’ten Malcolm Dorson, gelişen piyasaların portföylerde yeterince yer bulmamasının bu ilgide belirleyici olduğunu belirtiyor. ABD’li yatırımcılar portföylerinin yalnızca %3-5’ini bu pazarlara ayırırken, bu oran MSCI Küresel Endeks’te %10,5, küresel piyasa değerinde ise %25 civarında.
“Yatırımcılar, derin şekilde iskontolu ve hızla büyüyen bir varlık sınıfında tehlikeli şekilde eksik pozisyonda,” diyor Dorson.
Temeller Güçleniyor, Faizler Düşebilir
Analistler ayrıca makroekonomik temellerdeki iyileşmelere dikkat çekiyor. Latin Amerika ülkeleri, ABD ile ticaret fazlası yerine açık verdikleri için gümrük vergilerinden büyük ölçüde etkilenmiyor. Asya ekonomileri ise iç talebe yönelerek dış baskılardan sıyrılıyor.
J.P. Morgan, bu hafta gelişen piyasa hisselerinin notunu “nötr”den “ağırlık artır” seviyesine çıkardı. Brezilya hariç, gelişmekte olan ülkelerdeki merkez bankalarının parasal gevşemeye gitmesi bekleniyor. Bu da ekonomik aktivitenin ve hisse piyasalarının canlanmasına katkı sağlayabilir.
Çin ve Hong Kong Teknoloji Hisseleriyle Parlıyor
Yapay zekâ temalı teknoloji hisselerindeki yükseliş, Çin ve Hong Kong borsalarına ilginin yeniden artmasını sağladı. Özellikle DeepSeek gibi düşük maliyetli teknoloji firmaları, yabancı yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor.
Allspring Global Investments’tan Alison Shimada, Çin’deki iç talep odaklı politikaların önemli olduğunu belirterek, Meksika ve Brezilya’nın da ticaret gerilimlerine rağmen dirençli kaldığını ifade etti.
“Çin’in tüketici hikâyesi şu anda özellikle ilgi çekici,” dedi Shimada. “Pekin, iç tüketimi canlandırmaya odaklanmış durumda. Hindistan biraz aşırı alım bölgesinde olabilir ama enerji şirketleri ve banka dışı finansal kurumlar gibi fırsatlar mevcut.”
Değerlemeler Hâlâ Cazip
MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi, mayıs sonunda 12 aylık ileriye dönük fiyat-kazanç oranı itibarıyla 11,96 seviyesinde, bu da 10 yıllık ortalama olan 12,1’in biraz altında.
Buna karşılık, MSCI ABD endeksi 20,5 ve MSCI Dünya endeksi 18,1 seviyelerinde işlem görüyor ki bu da her iki endeksin de 10 yıllık ortalamalarının üzerinde olduğuna işaret ediyor.
📉 Borsa İstanbul Neden Değer Kaybediyor?
BIST 100 endeksi, son haftada %3,23 oranında değer kaybetti. Bu düşüşte özellikle bankacılık (%1,97) ve holding (%1,41) sektörlerindeki satışlar etkili oldu.
Borsa İstanbul’daki bu değer kaybının başlıca nedenleri şunlar:
-
Yüksek Enflasyon ve Faiz: Enflasyonun hâlâ yüksek seyretmesi ve TCMB’nin sıkı para politikası, şirket kârlılıklarını baskılıyor.
-
Siyasi Belirsizlik: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması gibi gelişmeler, yatırımcı algısını olumsuz etkiliyor.
-
Yatırımcı Güveni: CHP’ye yönelik siyasi operasyonların devam etmesi, yatırım ortamında kalıcı bir güven tesisini engelliyor.
Ancak, güçlü TL ve yüksek faiz politikalarına güvenen, politik hassasiyeti düşük yabancı fonlar Borsa İstanbul’da trading amaçlı pozisyon alabilir. Nitekim, BIST son beş haftada sıcak para girişi gördü ve devlet tahvillerine yabancı ilgisinin artması, aşağı yönlü baskıyı sınırlıyor.
2025 sonu için BIST 100 hedefi 13.500 puan olarak korunuyor. Bu hedefe ulaşmak için, TCMB’nin yaz aylarında döviz rezervi biriktirmesi ve Meclis’in tatile girmesiyle siyasi tansiyonun düşmesi önemli olabilir.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected]