Sosyal Medya

Borsa

ANALİZ: Para Nereye Gidiyor? (İş Yatırım)

Yatırım Eğilimlerinde Değişim: TL’ye Güven Artarken Para Piyasası Fonlarına Rekor Giriş 28 Nisan–2 Mayıs haftasına ilişkin finansal veriler, yatırımcı davranışlarında…

ANALİZ: Para Nereye Gidiyor? (İş Yatırım)

Yatırım Eğilimlerinde Değişim: TL’ye Güven Artarken Para Piyasası Fonlarına Rekor Giriş

28 Nisan–2 Mayıs haftasına ilişkin finansal veriler, yatırımcı davranışlarında belirgin bir yön değişimini ortaya koydu. Yabancı yatırımcıların borsaya sınırlı da olsa ilgisinin arttığı gözlemlenirken, döviz piyasasına olan yönelimin durduğu ve özellikle para piyasası fonlarına güçlü bir giriş yaşandığı belirtildi. Aynı dönemde borçlanma araçlarına yönelik ilgi sınırlı kalırken, Merkez Bankası rezervlerinde mütevazı bir toparlanma kaydedildi. İş Yatırım ekonomisti Dağlar Özkan tarafından yapılan değerlendirmede, genel görünümün panik oluşturacak bir tablo sergilemediği ifade edildi.

Yabancı Girişi Sınırlı Kalsa da Olumlu Sinyaller Alındı

Yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul’daki hisse senetlerine üç hafta üst üste giriş yaptığı kaydedildi. Son haftada yaklaşık 170 milyon dolarlık girişle birlikte toplamda 550 milyon dolara ulaşan girişin, dönemsel koşullar dikkate alındığında olumlu bir sinyal olarak değerlendirildiği aktarıldı. Buna karşın, devlet iç borçlanma senetlerinden (DİBS) yaklaşık 1 milyar dolarlık çıkış yaşandığı belirtildi. Eurobond tarafında ise sekiz haftadır aralıksız çıkış olduğu, ancak çıkış miktarlarının görece küçük kaldığı ifade edildi.

Özel sektör tahvilleri tarafında da benzer şekilde çıkışların sürdüğü, Ocak ayında yaşanan girişlerin tersine döndüğü belirtildi. Ancak bu piyasanın küçüklüğü nedeniyle genel görünüm üzerinde sınırlı etkisi olduğu vurgulandı. Yabancı yatırımcı ilgisinin kalıcı şekilde toparlanabilmesi için verilerin birkaç hafta daha izlenmesi gerektiği değerlendirildi.

Yerleşik Yatırımcı Dövizden Uzaklaşıyor, Fonlara Yöneliyor

Yerleşik yatırımcıların döviz hesaplarında son iki haftada net satış eğilimi gözlemlendi. Hem gerçek hem de tüzel kişilerin döviz pozisyonlarında gerileme olduğu, bu durumun TL’ye olan güvenin artmaya başladığını gösterdiği ifade edildi. Ancak dövizden çıkan bu kaynakların doğrudan TL vadeli mevduata yönelmediği belirtildi. TL mevduatlarda sınırlı bir artış görülürken, esas yönelimin para piyasası fonlarına olduğu saptandı.

Para piyasası fonlarına sadece son haftada yaklaşık 600 milyar TL’lik giriş olduğu hesaplandı. Bu fonlara olan ilgide, artan faiz oranlarının ve enflasyon beklentilerinin etkili olduğu vurgulandı. Özellikle kısa vadeli faizlerin cazip hale gelmesiyle birlikte, yatırımcıların kısa vadeli TL pozisyonlarına yönelme eğilimi güçlendi. Para piyasası fonlarındaki bu eğilimin önümüzdeki haftalarda da devam edebileceği değerlendirildi.

KKM (Kur Korumalı Mevduat) dışı TL mevduatlara olan ilginin 4 haftalık hareketli ortalamayla incelendiğinde ise sınırlı bir toparlanma çabası gözlemlendi. Ancak bu toparlanmanın henüz belirgin olmadığı, yatırımcıların daha çok kısa vadeli ürünleri tercih ettiği bildirildi. Mevduatlarda TL’nin payı %57,4’ten %57,7’ye yükselirken, dövizin payı %39,4’ten %39,3’e, KKM’nin payı ise %3,2’den %3,1’e geriledi.

Rezervlerde Dönüş Başladı, Kartlı Harcamalarda Sektörel Ayrışma Derinleşti

Merkez Bankası rezervlerinde 28 Nisan itibarıyla dip seviyelerin görülmesinin ardından anlamlı bir toparlanma yaşandığı belirtildi. Swap hariç net rezervlerde yaklaşık 6 milyar dolarlık artış kaydedildiği; bu artışın yaklaşık 1-1,5 milyar dolarının altın fiyatlarındaki yükselişten kaynaklandığı, geri kalan kısmın ise doğrudan rezerv birikimi olduğu ifade edildi. Brüt rezervlerin 143 milyar dolar seviyesine ulaştığı ve net rezervin 32 milyar dolar civarında seyrettiği belirtildi. Swap hariç net rezerv ise 13 milyar dolar seviyesine yaklaştı.

Yurt içi talebe ilişkin olarak kartlı harcama verileri üzerinden yapılan değerlendirmede, son bir yılda kartla yapılan harcamalarda %52’lik bir artış kaydedildi. Bu artışta hem fiyat etkisinin hem de kart kullanımındaki yaygınlaşmanın etkili olduğu ifade edildi. Yıllık enflasyon beklentisinin %37 olduğu dikkate alındığında, bazı sektörlerdeki harcama artışlarının enflasyonun altında kalması zayıf talep olarak değerlendirildi.

Zayıf talep görülen sektörler arasında elektronik ve beyaz eşya, sigorta, giyim, aksesuar ve havayolu hizmetleri öne çıktı. Özellikle beyaz eşya ve elektronik sektöründe, iç talebin düşük seyretmesi piyasa performansıyla da örtüşen bir zayıflama işareti olarak değerlendirildi. Havayolu sektöründeki düşüşte dönemsellik etkisinin rol oynayabileceği, sigorta tarafında ise talebin yeterince güçlü olmadığı vurgulandı.

Pozitif ayrışan sektörlerin başında ise sağlık hizmetleri ve kozmetik dahil olmak üzere sağlık harcamaları yer aldı. Bu alandaki harcamaların yıllık bazda %70 artış gösterdiği belirtildi. Kuyumculuk harcamalarında da %100’e yakın artış gözlemlendiği, ancak bu artışın büyük ölçüde fiyat etkisinden kaynaklandığı ifade edildi. Mobilya sektöründe ise önceki haftalara kıyasla belirgin bir toparlanma yaşandığı ve sektörün yeniden güç kazandığı belirtildi.

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler