Sosyal Medya

Borsa

ANALİZ: Nvidia için Piyasalarda Kırılganlık Endişesi

Son dönemde teknoloji sektöründe yaşanan gelişmeler arasında öne çıkan konulardan biri, Nvidia’nın yapay zekâ şirketleriyle gündeme gelen yeni çip kiralama…

ANALİZ: Nvidia için Piyasalarda Kırılganlık Endişesi

Son dönemde teknoloji sektöründe yaşanan gelişmeler arasında öne çıkan konulardan biri, Nvidia’nın yapay zekâ şirketleriyle gündeme gelen yeni çip kiralama modeli oldu. Şirketin GPU’ları doğrudan satmak yerine kiralama yöntemiyle pazara sunmayı tartıştığı iddiaları, finansal açıdan dikkat çekici bir tartışmayı da beraberinde getirdi. İlk bakışta maliyetleri azaltan bir çözüm gibi görünen bu adımın ardında, piyasalarda giderek artan kırılganlığın işaretleri olabileceği değerlendiriliyor.

Yeni Finansal Modelin Ayrıntıları

Nvidia ile OpenAI arasında gündeme gelen leasing planı, GPU’ların satın alınması yerine kiralanmasını öngörüyor. Bu yöntem, müşterilere ilk aşamada yüzde 10 ila 15 arasında bir maliyet avantajı sağlayabilir. Böylelikle yüksek sermaye harcamaları ve amortisman giderlerinden kaçınılması mümkün hale geliyor. Nvidia ise donanımın mülkiyetini elinde tutarak, bu varlıkları finansal araçlar üzerinden teminat olarak değerlendirme şansını yakalıyor.

Ancak GPU’ların doğası itibarıyla hızla değer kaybeden ve kısa ürün döngülerine sahip donanımlar olduğu düşünüldüğünde, bu modelin sürdürülebilirliği sorgulanıyor. Uçak motorlarında ya da yazılım sektöründe leasing yönteminin başarılı örnekleri mevcut. Fakat yapay zekâ çipleri gibi hızla eskiyen ürünlerde aynı modelin ne kadar uyumlu olacağı belirsiz. Bu durum, müşterilerin kiralama süresince sürekli artan maliyetlerle karşı karşıya kalmasına ve adeta bir “teknoloji koşu bandında” sıkışmasına neden olabilir.

Geçmişten Günümüze Benzer Hamleler

Finansal mühendislik alanında geçmişte de benzer yöntemlere sıkça başvuruldu. Dot-com döneminde telekomünikasyon sektöründe görülen leaseback uygulamaları ya da 2008 krizine giden süreçte mortgage kâğıtlarının menkulleştirilmesi, o dönemlerde “yenilikçi” olarak pazarlansa da krizleri tetikleyen unsurlar arasında yer aldı. Nvidia’nın leasing modelinin de bu bağlamda geçmişteki finansal oyunları hatırlattığı dile getiriliyor.

Daha önce de benzer tartışmalar şirketin CoreWeave ile ilişkisi üzerinden gündeme gelmişti. Nvidia, yatırım yaptığı bu girişimin yine Nvidia çiplerini satın almak için söz konusu çipleri teminat göstermesine aracılık etmişti. Söz konusu döngü, “kendi ürünlerini finanse etmek için yeniden kendi ürünlerini dayanak alan” bir model olarak eleştirilmişti. 2025 yılında CoreWeave’in halka arz sürecinde yaşanan zorluklar ve Nvidia’nın devreye girerek süreci desteklemesi de tartışmayı daha da büyütmüştü.

Yatırımcı Güveni ve Piyasa Etkisi

Nvidia, yalnızca bir teknoloji şirketi değil; aynı zamanda küresel finans piyasalarının en önemli göstergelerinden biri. “Muhteşem Yedili” olarak bilinen en büyük teknoloji hisseleri arasında yer alan şirketin performansı, endeks fonları ve ETF’ler üzerinden milyonlarca yatırımcının portföyüne doğrudan yansıyor. Bu nedenle Nvidia’daki en ufak bir güven kaybı, geniş ölçekli dalgalanmalara yol açma potansiyeline sahip.

Şirketin kısa süre içinde gerçekleştirdiği satın almalar ve stratejik yatırımlar da dikkat çekiyor. 2025 yılı içerisinde altı büyük adım atan Nvidia, üç farklı şirketi bünyesine katarken aynı dönemde OpenAI, Intel ve ElevenLabs gibi önemli aktörlere yatırım yaptı. Bu yoğun tempo, şirketin hızlı büyüme stratejisinin göstergesi olmakla birlikte, aynı zamanda kaynakların ne kadar etkin yönetildiği sorusunu gündeme getiriyor. Birbiri ardına gelen yatırımların ve ortaklıkların sağlıklı şekilde entegre edilip edilmediği konusunda netlik bulunmuyor.

Yapay Zekâ Balonu Tartışmaları

Yapay zekâ yatırımları son iki yılda rekor seviyelere ulaştı. Ancak artan maliyetler, finansman ihtiyacı ve kısa ürün döngüleri, bu alandaki şirketleri daha karmaşık finansal çözümler aramaya zorluyor. Nvidia’nın leasing modeli, bu açıdan bir yenilik gibi görünse de, sektörün geldiği aşamanın geçici parlaklığını perdeleme riski taşıyor.

CoreWeave’in halka arzındaki başarısız başlangıç ve ardından kısa sürede yaşanan sert yükseliş, piyasalarda sağlıklı fiyatlamanın ne kadar zayıfladığını ortaya koymuştu. Şirketin kendi müşterilerini finanse etmesi, ardından leasing modeliyle yine benzer bir döngünün gündeme gelmesi, bazı analistlerce “balon sinyali” olarak nitelendiriliyor. Zira finansal mühendisliğin gerçek yeniliklerin önüne geçmeye başlaması, genellikle döngünün sonlarına işaret ediyor.

Sonuç: Yenilik mi, Alarm Sinyali mi?

GPU leasing modeli, hem OpenAI’nin nakit akışı sorunlarına kısa vadeli bir nefes aldırabilir hem de Nvidia’nın satışlarını yüksek seviyede tutmasını sağlayabilir. Ancak bu yöntem uzun vadede gerçek bir katma değer yaratmak yerine, piyasanın kırılganlığını artırma potansiyeline sahip.

Yapay zekâ sektöründe yaşanan hızlı büyümenin hangi noktada sürdürülebilirlikten uzaklaştığını anlamak zor olsa da, finansal mühendisliğin teknolojik ilerlemenin önüne geçtiği anlar genellikle riskin arttığı dönemler olarak tarihe geçti. Nvidia’nın leasing hamlesi de benzer şekilde, piyasalarda bir “yenilik”ten çok bir “uyarı işareti” olarak okunabilir.

Sonuç olarak, yapay zekâ yatırımlarının geldiği noktada yeni iş modelleri arayışlarının hız kazanması normal karşılanabilir. Ancak bu arayışların giderek finansal oyunlara kayması, yatırımcı güvenini zedeleyebilir. Nvidia’nın omzuna yüklenen piyasa sorumluluğu düşünüldüğünde, bu tür adımlar yalnızca şirket için değil, küresel piyasa dengesi açısından da kritik önem taşıyor.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler