Sosyal Medya

Ekonomi

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri’nden Türkiye raporu: ‘AYM ve AİHM kararlarının uygulanmaması anayasal düzeni zayıflatıyor’

Türk hükümeti ve mahkemelerinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarını uygulamamasının anayasal düzeni zayıflattığı uyarısı yapıldı.

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri’nden Türkiye raporu: ‘AYM ve AİHM kararlarının uygulanmaması anayasal düzeni zayıflatıyor’

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, Türkiye’de insan hakları, ifade özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı konularındaki gözlemlerini kayda geçirdiği raporunu bugün yayımladı. 14 sayfalık raporda, Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğünün endişe verici düzeyde gerilediği, medyanın yüzde 90’ının hükümet kontrolünde olmasının demokratik tartışma ortamını engellediği belirtildi.

Raporda, Türkiye’de insan hakları savunucuları, kadın hakları ve LGBT savunucularının giderek artan baskıyla karşılaştığını kaydedildi. Ayrıca Türk hükümeti ve mahkemelerinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarını uygulamamasının anayasal düzeni zayıflattığı uyarısı yapıldı.

Raporu yazan Mijatovic, Türkiye’yi ziyaret talebinin Ankara tarafından kabul edilmediğini de kayda geçirdi.

Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi’nin İnsan Hakları Komiseri Mijatovic, Türkiye’deki insan hakları durumuna ilişkin genel gözlemlerini “ifade ve basın özgürlüğü, insan hakları savunucuları ve sivil toplumun mevcut durumu ve Türk yargısının bağımsızlığı ve tarafsızlığı” başlıklarında raporlaştırdı.

Mijatovic, raporla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’de gazeteciler, insan hakları savunucuları ve sivil toplumun giderek artan düşmanca bir ortamda görev yapmak durumunda kaldıklarını belirtirken, ülkedeki ifade özgürlüğünün tehlikede olduğunu vurguladı.

Raporda, Türk yetkililerinin ifade ve basın özgürlüğüne dönük negatif duruşları ve seçilmiş kişiliklere dönük meşru eleştirilere karşı tahammülsüzlük seviyesinin artmış olmasının ifade ve basın özgürlüğü konusundaki kaygıların daha da derinleşmesine neden olduğunu kaydedildi. Ayrıca bu olumsuz anlayışın, gazetecilere ve insan hakları savunucularına karşı sistematik baskı ve yasal yolların kullanılmasıyla kendini göstermeye devam ettiği de belirtildi.

İnsan Hakları Komiseri, Türkiye’de internet sansürünün giderek artmasından duyduğu kaygıyı da dile getirdi. Hükümetin Meclis’ten 2022’de geçirdiği İnternet Yasası ve Basın Yasası ile TCK’da yaptığı düzenlemelerle “yanlış ve yanıltıcı haber” yapmayı cezalandıracak unsurları gündeme getirdiğini ve böylece sosyal medyayı daha da kısıtlayıcı önlemler aldığını anımsatan Komiser, Aralık 2022 itibariyle 700 bin internet alan adı, 150 bin URL adresi ve 55 bin X mesajının bloke edildiğini kaydetti.

Mijatovic, ifade ve basın özgürlüğünün Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) aracılığıyla da kısıtlandığını raporunda kayda geçirdi, RTÜK’ün keyfi şekilde verdiği cezaların bir bölümünün eleştirel haberleri veren kurumları susturmak amaçlı olduğunu belirtti. Mayıs 2023 seçimleri sırasında eleştirel haber veren bazı kurumlara kesilen cezanın bu yönde atılan somut bir adım olduğu da, raporda vurgulandı.

‘Medyanın yüzde 90’ı hükümetin kontrolünde’

Mijatovic’in raporunda, basın özgürlüğünün giderek gerilediğine işaret eden birçok raporda belirtildiği üzere Türkiye’de medyanın yüzde 90’ının hükümet kontrolünde olduğu, kalan muhalif medya organlarının giderek artan bir baskı altında olduğu kaydedildi.

Uluslararası Basın Enstitüsü’nün Türkiye’de basın özgürlüğünün gerilediğine ilişkin 2023 çalışmasında, gazetecilerin yaptıkları işten dolayı giderek artan şekilde taciz ve sindirme girişimine maruz kaldığının belirtildiğini kaydeden Mijatovic, Kürtçe yayın yapan medya çalışanlarının da yargısal baskı altında kaldığını belirtti.

Raporda, Avrupa Konseyi’nin Gazeteciler için Güvenlik Platformu’na göre 2023 yılında Türkiye’nin 52 tutuklama ile en çok gazeteci tutuklayan Avrupa ülkesi olduğu, Türkiye’yi 42 tutuklama ile Belarus’un ve 22 tutuklama ile Rusya’nın izlediği de kaydedildi.

‘İnsan hakları savuncularının durumu kötüleşti’

Raporda ayrıca, insan hakları savunucuları ve genel olarak sivil toplumun durumunun geçmişe oranla daha da kötüleştiği, 2016’da uygulamaya konulan olağanüstü halin 2018’de sona ermesine rağmen, kısıtlayıcı önlemlerin uygulanmaya devam ettiği vurgulandı.

Osman Kavala’nın AİHM kararlarına rağmen serbest bırakılmamasının Türk yetkililerinin insan hakları savunucuları ve sivil topluma dönük düşmanca yaklaşımının göstergesi olduğunu belirten Komiser, iddianamede Kavala’nın Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği ile iletişimde bulunmasının suç delilleri arasında gösterilmesinden duyduğu kaygıyı da dile getirdi.

Raporda, insan hakları savunucularının karşı karşıya kaldığı en akut sorunun kendilerine karşı açılan ceza sorgulamaları olduğu, sivil toplumun susturulmasında savcıların önemli rol oynadığı belirtildi.

Kolluk güçlerinin de insan hakları savunucularına karşı fiziksel şiddet de dahil olmak üzere taciz ve sindirme davranışı içinde olduğuna ilişkin iddiaların olduğunun anlatıldığı raporda, sadece 2022’de 1143 insan hakları savunucusunun 105 farklı dava nedeniyle yargıç karşısına önüne çıkmak durumunda kaldığı kaydedildi.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin kadın ve LGBT haklarını zayıflattığını, bu alanda çalışan insan hakları savunucularının durumunu zorlaştırdığını belirten raporda, özellikle Mayıs 2023 seçimleri sürecinde kullanılan homofobik siyasi söylemin LGBT topluluklarının ulusal güvenlik tehdidi olarak algılanmasına neden olduğu anımsatıldı. Raporda, bu gruplara karşı giderek artan kötüleme, iftira ve damgalama girişimlerinin kaygıları artırdığını da kayda geçirildi.

‘Anayasal düzen zayıflıyor’

2020’de hazırladığı raporda, Türk hükümetine yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanması için çağrıda bulunduğunu, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nda yapısal değişiklik yapılması gerektiğini belirttiğini anımsatan Komiser, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) de 2023’te yargı bağımsızlığı açısından Türk yetkililere adım atmaları uyarısında bulunduğunu kaydetti.

Türk mahkemelerinin AYM içtihatlarını uygulamama konusundaki dirençlerinden kaygı duyduğu, Türkiye’de kamu yetkililerinin Yüksek Mahkeme’ye dönük sözlü saldırılarının sorunu daha da derinleştirdiği belirtilen raporda, bu kararların uygulanmamasının kamusal ve anayasal düzeni zayıflattığı değerlendirmesi yer aldı.

Raporda, 2020 raporunda bahsedilen gözlemler ve çağrıların bugün de geçerliliğini koruduğu saptaması yapılırken, şu görüşlere de yer verildi:

“Sonuç olarak, anlamlı bir değişim yaratmak için Türk yetkililerin sivil toplumla yapıcı bir şekilde etkileşime geçmesi; kısıtlayıcı yasaları gözden geçirip revize etmeleri; ifade özgürlüğünü kullandığı için hapsedilen insan hakları savunucuları, gazeteciler, aktivistler ve diğer kişileri serbest bırakmaları; Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına saygı gösterip uygulamaları ve yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını sağlamaları esastır.”

BAKMADAN GEÇME

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

  • VakıfBank’tan 2025 Yılına Güçlü Başlangıç…

    Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine liderlik eden VakıfBank, 2025 yılının ilk çeyreğini güçlü bir performansla tamamladı...

  • Mevduatta getiri patlaması! Bankada parası olanlar dikkat: Yüzde 60’ı geçti

    Faiz maratonu başladı. Bankalar yarışta. Merkez Bankası'nın faiz artışı sonrası bankalar, vadeli mevduat faizlerini %50’nin üzerine taşıdı. Bazı kurumlar, hoş geldin faizi ile yüzde 52’yi gördü.

Benzer Haberler