Sosyal Medya

Döviz

SABAH Raporu: ABD enflasyonu inatçı. İçeride ise döviz piyasasında yaşanan türbülans geçici

Bitcoin cephesinde ise ilk etapta 75bin dolar seviyelerini hedefliyoruz. Yıl sonu USDTRY kurunun 41 civarında olabileceğini hesaplıyoruz.

SABAH Raporu: ABD enflasyonu inatçı. İçeride ise döviz piyasasında yaşanan türbülans geçici

Küresel mali piyasaların gözü kulağı dün ABD’de açıklanan enflasyon rakamlarına çevrilmişti. Tüketici fiyatları, artan benzin ve barınma maliyetleri nedeniyle Şubat ayında beklentilerin bir tık üzerinde artarken, bu da enflasyonda bir miktar yapışkanlığın olduğunu ve FED’in Haziran ayından önce faiz indirimi yapma şansının da azalttığını gösterdi.

Sayıların dili ile konuşursak, manşet TÜFE enflasyonu yıllık bazda %3,2 artarken (beklenti %3,1) çekirdek TÜFE ise %3,7 olan beklentinin ötesinde %3,8 artış kaydetti. Vadeli piyasalar Haziran ayı faiz indirimine bu sabah itibariyle %68 şans tanıyor.

ABD enflasyon rakamlarının piyasa beklentisinin bir tık da olsun üzerinde gelmesi ardından ilk nazarda bir nebze de olsun yön tayin etmekte zorlandık. Doların eli ilk nazarda hafif de olsa kuvvetlenirken, son günlerde güçlü bir görünüm sergileyen riskli varlıklar hafif de olsa satış baskısına boyun eğdi. Detaylandırmak gerekirse, 10 yıllık ABD tahvil faiz getirisinin %4,05 – 4,10 aralığından %4,15 seviyesine yükselmesi ile faiz getirisi olmayan altının ve bitcoinin biraz canını sıkılsa da, yukarıda da değindiğim üzere, piyasada var olan satıcılı seyir uzun boylu olamadı.

ABD borsalarının özellikle de risk iştahı denince aklan gelen teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksinin geceyi %1,5 yükselişle tamamladı. Bir iki günlük kesinti ardından Nvidia hisselerinin geceyi %7’in üzerinde artışla tamamlaması ardından altının ons fiyatı da 2,160 dolar seviyesine toparlanırken, bitcoin ise 72bin dolar seviyesinin üzerinde yerini korumaya devam etti.

 

Teknik bir bakış açısıyla, altının geçen hafta kaydettiği tarihi haftalık kapanış ardından ciddi bir yükseliş potansiyelini taşıdığının altını bir kez daha çizelim. Yukarıda 2,550 dolar/ons seviyesini ön plana çıkarken, Bitcoin cephesinde ise ilk etapta 75bin dolar seviyelerini hedefliyoruz. Pariteler cephesine ise EURUSD günü önemli bir değişim kaydetmeden 1,0930 seviyesinde yatay tamamladı.

 

Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluş Fitch’den 12 yıl sonra gelen not artırım kararına rağmen Türk mali piyasalarında TCMB’nin miktarsal sıkılaştırma adımının ön plana çıktığını söyleyebilirim. Şöyle ki, yaklaşan seçimler öncesinde Mayıs ayı Cumhurbaşkanlığı seçim dönemini hatırlayan ve tarih tekerrürden ibarettir diyen Türk insanı döviz piyasasına adeta son haftalarda hucûm edince, TCMB topyekûn teyakkuza geçerek piyasa faizlerinin üstü kapalı da olsa artmasına neden olan önlemleri almakta tereddüt etmemişti.

Piyasa faizlerinin yukarıya gitmesi, tüketicinin kredi alma ve tüketme kapasitesini hırpalarken, benzer bir şekilde üreticinin de (sanayicinin) krediye ulaşımını zorlu kılacağı beklentisini iskonto eden BIST100 ana endeksi, ağırlıklı olarak sanayi tarafına kümelenen satışlar gölgesinde, Fitch kararı ardından ikinci günü de düşüşle tamamladı. Son iki günde ana endeks %1 gerilerken, bankacılık endeksinin ise dün %2’ye yakın artış kaydettiğini not edelim. Faiz hadlerinin yükselişe geçmesi hisse senetleri için iyi bir haber olmasa da, seçim belirsizliğinin geride kalması ardından teknik bir bakış açısı ile (elbette yabancının da desteği ile) 11,500 seviyesini hedefleyeceğiz.

USDTRY kuru 31 seviyesindeki enerjisini çok hızlı ‘boşaltırken’ bir sonraki basamak olan 32 seviyesine TCMB’nin almış olduğu proaktif önlemler ile daha sakin bir başlangıç yaptığını not edelim. Belki biraz tekrar olacak ama, TCMB’nin ne yaptığını ‘bildiğini’ düşünüyoruz ve döviz piyasasında yaşanan türbülansın geçici olduğuna inanıyoruz.

Yılın ilk iki ayında %11 artan TÜFE enflasyonunun seçim sonrasında fiyat ayarlamalarının da yardımı ile seneyi kabaca %45 civarına yükselerek tamamlayacağını, TL’nin nominal olarak değer kaybedip reel olarak değerlenmesi beklentisiyle -enflasyondan daha az değer kaybedecek- yıl sonu USDTRY kurunun 41 civarında olabileceğini hesaplıyoruz. Son günlerde TL’de ivme kazanan değer kaybına rağmen, görüşümüz arkasında durmaya devam ettiğimizin de altını çizmek isteriz.

Seçim belirsizliğin bitmesi ile erkene çekilen döviz talebinin de durulacağını; durma noktasına gelen yabancı girişlerinin yeniden başlaması ile rezervlerde görülen kan kaybının da telafi edileceğini düşünüyoruz. USDTRY kurunun yeni güne 32,1 seviyesinden başladığını da not edelim.

Dün TCMB tarafından açıklanan cari işlemler dengesinin Ocak ayında 2,6 milyar dolar açık verdiğini gördük (Ocak 2023 = 10,4 milyar dolar açık). Ocak verilerini karşılaştırdığımızda, cari dengede iyileşme olduğunu ve bunun da olumlu olduğunu not edelim. Öte yandan, Türk insanının güvenli limanı olarak gördüğü altın ithalatını da hariç tutarsak, altın hariç cari işlemler dengesi Ocak ayında 1,6 milyar dolar açık verdi. Benzer bir şekilde geçen yılın Ocak ayında bu rakamın da 5,6 milyar dolar açık düzeyinde olduğunu not edelim.

Çekirdek verinin de olumlu yönde bir gelişme sergilediğini mutlulukla görüyoruz. Net hata ve noksan kalemi (uyarlama hesabı) ise Ocak ayında 1,9 milyar dolar açık verirken, havanın olumlu olmasına rağmen, son 5 aydır açık rakamının devamlılık arz etmesini ise tam olarak anlamlandıramadık.

Dün açıklanan sanayi üretim endeksi Ocak ayında, aylık bazda herhangi bir artış kaydetmezken, yıllık olarak ise %1,1 artış kaydetti. Sanayi üretimi yani grafiğin ‘arz’ tarafı ile perakende satış rakamları grafiğin ‘talep’ tarafı arasında uzun bir süredir ciddi bir ayrışmanın olduğunu görüyoruz. Enflasyonu düşürmek kapsamında hâlâ canlı iç talebi soğutmak ve bu kapsamda kredi büyümesini sınırlamak için kredi kartları cephesine yönelik uzun bir süredir bazı önlemler beklediğimizi belirtmiştik.

Kredi kartlarının, toplam kredilerin üç katı büyüdüğü bir ortamda, otoritenin son dönemde miktarsal sıkılaştırma adımları ile talebi sınırlandırarak tüketimi yavaşlatmak isteğinin de ötesinde, dün basında yer alan bir habere göre, Reuters’a konuşan kaynaklar, kredi kartlarına sınırlandırma geldiğini, nakit avans limitlerinin de düşürüldüğünü, taksit sayısının ise azaltıldığını okuyoruz.

ABD borsalarının geceyi yükselişle tamamlaması ardından yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında bir nebze de olsun kararsız bir seyir görülüyor. Gösterge endeks Tokyo borsası, yatırımcıların Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) yaklaşan para politikası toplantısında politika değişikliği olasılığını değerlendirmesiyle art arda üçüncü gün de düşüş eğilimli bir seyir izliyor. BoJ’un kısa vadeli faiz oranlarını gelecek hafta ya da en geç Nisan ayına kadar negatif bölgeden çıkarmasını bekliyoruz.

ABD enflasyon verisi sonrasında dikkatler, tüketici harcamalarının şimdiye kadar dirençli olduğunun bir göstergesi olan ABD perakende satışlarına (yarın) ve bu Cuma günü açıklanacak olan üretici fiyatlarına çevrildi.

 

Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5), Grup Müdürü, Hazine Bölümü

BAKMADAN GEÇME

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

  • Asya Kalkınma Bankası’ndan Türkiye’ye Dev Finansman: Deprem Bölgeleri İçin Destek Verecekler

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ardından toparlanma sürecini hızlandırmak, enerji ile imalat sektörlerindeki yatırımları desteklemek amacıyla Asya Kalkınma Bankası’ndan (AKB) toplam 325 milyon dolarlık kaynak sağladığını açıkladı.

  • Çin’de İhracat Kontrollerinin Gevşemesi Nadir Metal Sevkiyatlarını Artırdı

    Çin, ihracat kontrollerinde gevşemeye gitmesinin ardından önceki dönemlere kıyasla daha fazla nadir metal ürünü ihraç etti. Kasım ayında nadir metal ürünleri ihracatı bir önceki aya göre yüzde 13 artış gösterdi. Daha esnek ihracat rejiminin, elektrikli araçlar, savunma sanayii ve yüksek teknoloji üretiminde kritik öneme sahip minerallerin yeniden küresel piyasalara akışını hızlandırdığı ifade ediliyor.

  • Almanya İhracatında Sınırlı Güven Artışı, Sektörel Beklentiler Farklılaşıyor

    Almanya’nın ihracat sektörüne ilişkin güven, sınırlı da olsa toparlanma sinyalleri verdi. ifo İhracat Beklentileri Endeksi, aralık ayında kasım ayındaki eksi 3,8 puandan eksi 3,1 puana yükseldi.

  • Yükselen Getiriler Yabancı Yatırımcıyı Japon Tahvillerine Çekti

    Yabancı yatırımcılar, yükselen getirilerin sunduğu cazibe sayesinde geçen hafta Japon tahvillerinde son sekiz ayın en güçlü alımını gerçekleştirdi. Japonya Maliye Bakanlığı’nın Perşembe günü yayımladığı öncü verilere göre, yabancıların net tahvil alımı 1,41 trilyon yen (yaklaşık 9,1 milyar dolar) seviyesine ulaştı. Bu tutar, 11 Nisan haftasından bu yana kaydedilen en yüksek rakam oldu. Artan ilgi, 11 Aralık’ta yapılan 20 yıllık tahvil ihalesinde de gözlemlendi; talep-karşılama oranı son beş yılın en yüksek düzeyine çıktı.

Benzer Haberler