Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

ABD’de sanayi üretimi tahminleri geçti, işsizlik maaşı başvuruları azaldı

ABD’de sanayi üretimi Eylül ayında piyasa beklentilerin üzerinde düştü. Eylül ayında sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 0,3 düştü.…

ABD’de sanayi üretimi tahminleri geçti, işsizlik maaşı başvuruları azaldı

ABD’de sanayi üretimi Eylül ayında piyasa beklentilerin üzerinde düştü. Eylül ayında sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 0,3 düştü. Beklenti de %0,2 düşüş yönündeydi. Sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 0,6 geriledi.

 

Ağustos ayı sanayi üretimi de yüzde 0,8’den yüzde 0,3’e revize edildi.

Eylül ayında kapasite kullanım oranı yüzde 77,5 ile beklentilerin altında geldi, beklenti %77,8 seviyesindeydi. Ağustos ayı için oran yüzde 77,0’dan 77,8’e revize edildi.

İmalat sektöründe üretim Eylül ayında yüzde 0,4 düştü. Beklenti yüzde 0,1 düşeceği yönündeydi.

Otomobil ve parçaları hariç sanayi üretimi Ağustos ayında yüzde 3,3 düştü. Ağustos ayında yüzde 2,8 düşmüştü.

 

İşsizlik maaşına başvuranların sayısı, geçen hafta bir önceki haftaya kıyasla 19 bin kişi azaldı

ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 12 Ekim ile biten haftada 241 bine düşerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.

ABD Çalışma Bakanlığı, işsizlik maaşı başvurularına ilişkin haftalık verileri açıkladı.

Buna göre, ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 12 Ekim ile biten haftada önceki haftaya kıyasla 19 bin azalışla 241 bine geriledi.

İşsizlik maaşı başvurularının sayısına ilişkin piyasa beklentisi, 260 bin olması yönündeydi.

İşsizlik maaşı başvuru sayılarına ilişkin önceki haftanın verisi, 258 binden 260 bine revize edildi.

Geçen hafta itibarıyla 4 haftalık ortalama işsizlik maaşı başvuru sayısı ise 4 bin 750 artarak 236 bin 250’ye yükseldi.

Süregelen işsizlik maaşı başvuru sayısı da 5 Ekim ile biten haftada 9 bin kişi artışla 1 milyon 867 bine ulaştı.​​​​​​​

Analistler, düşüşe rağmen işsizlik maaşı başvuru sayılarının yılın başlarında görülen ortalamaların üzerinde kalmayı sürdürdüğünü kaydederek, bu durumun ABD iş gücü piyasasında pandemi sonrası görülen zirveden bu yana bir yumuşama olduğunu gösterdiğini belirtti.

 

 

 

 

foreks.com

BAKMADAN GEÇME

  • Ak Yatırım’dan Ahlatcı DoğalGaz ve Enerya Enerji için hisse değerlendirmesi

    Doğal gaz dağıtımı, katılım bankacılığı ve altın madenciliği alanlarında faaliyet gösteren Ahlatcı Doğal Gaz ve Enerya Enerji, defansif nakit akışları ile yüksek büyüme potansiyeline sahip iştiraklerin benzersiz bir birleşimini sunmaktadır...

  • ANALİZ: ABD Enflasyonu Düştü, Acep Ölçüm Hatası Mı?

    Kasım ayına ilişkin ABD enflasyon verisinin beklentilerin çok altında gelmesi piyasalarda ilk etapta olumlu bir hava yaratsa da, Wall Street ekonomistleri rakamların güvenilirliğini sorguluyor. Uzmanlara göre, yakın dönemde yaşanan hükümet kapanması nedeniyle veri toplama sürecinin aksaması, enflasyon rakamlarında aşağı yönlü ciddi bir sapmaya yol açmış olabilir.

  • Piyasanın ‘Rüya Takımı’ 2026’da Ne Bekliyor? 🎉

    Piyasalarda 2025’in sonuna gelirken gözler 2026’ya çevrildi. Peki 2026’da yatırımcıları neler bekliyor? Borsa, döviz, altın, tahvil piyasası ve kriptoda nasıl hareketler görebiliriz? Integral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer ve Perihan Tantuğ’un moderatörlüğünde, Murat Sağman, Cüneyt Paksoy, Atilla Yeşilada, Ali Perşembe ve Emrah Lafçı hem 2025’i değerlendirdi hem de 2026’ya yönelik beklentilerini anlattı…

  • 2026’ya Girerken ABD Borsaları İçin Riskler Artıyor

    ABD hisse senetleri 2026 yılına güçlü bir ivmeyle ve iyimser beklentilerle giriyor. Yapay zekâ odaklı büyüme hikâyesi, şirket kârlılıkları ve ekonomik dayanıklılık algısı piyasaları desteklerken, yatırımcıların göz ardı edemeyeceği önemli riskler de birikiyor. Değerleme seviyelerinden faiz patikasına, jeopolitikten ticaret politikalarına kadar uzanan bu riskler, ABD borsalarının üst üste dördüncü güçlü yılı yaşamasını zorlaştırabilir.

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

Benzer Haberler