Sosyal Medya

Borsa

SABAH Raporu: Borsa, 6 gün sonra hayata döndü, TCMB’den ‘hamle’ beklentisi var ve…gözler FED’de

Dün ne oldu da Borsa İstanbul Bankacılık endeksi günü %5 yükselişle tamamladı? Acaba bir beklenti mi satın alınıyor? Kanaatimizce, yatırımcı güveninde herhangi bir erozyona sebebiyet verilmek istenmemesi sebebiyle TCMB'nin yarın sonuçlanacak olağan PPK toplantısında faiz artırımı fiyat davranışına girmeye başladı.

SABAH Raporu: Borsa, 6 gün sonra hayata döndü, TCMB’den ‘hamle’ beklentisi var ve…gözler FED’de

TCMB’nin yaklaşık 2 haftadır uyguladığı sert miktarsal sıkılaştırmanın reel sektör üzerindeki etkisi ya da tabir caizse otoritenin çektiği el freni sonrası Türk mali piyasalarında gözler döviz piyasasındaki hareketlilikten ziyade yükselen faizlerin can yaktığı hisse senetlerine çevrildi. Seçim sonrası kredi kartlarına yönelik ilave tedbirler ile bu etkinin daha da pekişmesini göz ardı etmiyoruz.

Dönelim düne… BIST100 ana endeksi bankacılık hisselerinde yoğunlaşan alımların ışığında 6 günlük kesintisiz düşüşünün ardından hayata dönerek günü %2,4 oranında yükselişle tamamlarken, Bankacılık endeksi ise %5 yükseldi.

Fitch’in not artırımı ve artırım ardından telekonferans düzenleyerek çizdiği / anlattığı ılımlı tabloya rağmen son haftalarda fiyatın kendisinin başka bir ‘hikâye’ anlattığını görüyoruz. Yurt içi yerleşiklerin eriyen TCMB rezervlerine paralel geçmiş tecrübelerin acı hatırası ile dövizi bir kez daha güvenli liman olarak görmek suretiyle geçen haftalarda ‘radikal’ bir şekilde alıma geçmeleri, döviz piyasasında ikili bir fiyat davranışının oluşması, yabancı yatırımcının hisse ve tahvil piyasasından 3 haftadır uzaklaşması sonrası TCMB adımları ile sert yükselen kredi ve mevduat faizleri talebin keskin bir şekilde yavaşlayacağı beklentisi ile hisse senetlerinde pek de alışık olmadığımız 6 günlük kesintisiz bir düşüşün önünü açmıştı.

Buraya kadar olan kısmı zaten kaç gündür işliyoruz da da asıl sorulması gereken soru şu: Dün ne oldu da Borsa İstanbul Bankacılık endeksi günü %5 yükselişle tamamladı? Acaba bir beklenti mi satın alınıyor? Kanaatimizce, yatırımcı güveninde herhangi bir erozyona sebebiyet verilmek istenmemesi sebebiyle TCMB’nin yarın sonuçlanacak olağan PPK toplantısında faiz artırımı fiyat davranışına girmeye başladı. Her ne kadar anketlerde faiz artırım ihtimaline zayıf bir şans tanınsa da, son günlerde cereyan eden gelişmeler ardından TCMB’nin yarını pas geçmeyeceğini düşünmeye başladık.

Bu yönde bir adımın da piyasalar cephesinde memnuniyet yaratacağına kesin gözüyle bakıyoruz. TCMB’nin atmış olduğu adımlara rağmen dezenflasyonist sürecin sağlanamaması sonrası gerekirse ilave sıkılaştırma yapılacaktır sözünün de arkasında durması, yatırımcı güveni açısından önem arz ediyor.

 

USDTRY kuru 31 seviyesinde enerjisini çok hızlı bir şekilde boşaltarak 32 seviyesine ayak basması sonrasında yükseliş ivmesi biraz da olsun yavaşlarken, interbank ile Kapalıçarşı arasında (32,40 – 33,40) 1 basamak fiyat makasının korunduğunun, CDS risk priminin ise son günlerde sıkıştığı 310-320 baz puan seviyesinin üst tarafını zorladığını, 2 yıllık gösterge bileşik faizin ise %49 seviyesine dayanarak son dönemlerin en yüksek seviyesinden işlem gördüğünü not edelim.

Dünyada ise bugün dikkatler FED’in gece geç saatlerde sonuçlanacak olağan FOMC toplantısına çevrildi. Her ne kadar faiz oranlarının sabit tutulacağına kesin gözüyle bakılsa da, Başkan Powell’ın mikrofon karşısında kullanacağı üslup ve beraberinde satır aralarında vereceği mesajlar kadar üyelerin tahminleri de önem arz edecektir. Mesela üyelerin faiz indirim beklentilerinde bir değişiklik olacak mı? FED’in Mart 2022’de 9 trilyon dolar seviyesine yükselen bilanço büyüklüğünün 1 yıl ardından 7,6 trilyon dolar seviyesine gerilediğini gördük (bakınız kapak grafik). FED, bilanço büyüklüğü ile ilgili bir karar alınacak mı? Tüm bunların cevabına göre piyasaların da şekilleneceğini düşünüyoruz.

Geride bıraktığımız hafta A︎BD’de peş peşe açıklanan enflasyon verilerinin beklentiyi aşması sonrası doların bir miktar da olsun güçlendiğini görmüştük. Mesela 10 yıllık gösterge devlet tahvilinin getirisi bu hafta %4,30 seviyesinin hemen üzerine yükselerek son 4 ayın en yüksek seviyesine gelirken, Dolar endeksinin de son 2 haftadır yükseliş eğiliminde olduğunu not edelim. EUR neredeyse 2 hafta önce olumlu piyasa beklentilerine paralel artan risk iştahı ile 1,10 seviyesine dayanmışken, bu sabah 1,0860 seviyesine kadar geriledi.

 

FED’in faiz indirme hatta bilanço genişletme ihtimalini satın alan faiz getirisi olmayan altının ons fiyatı, doların güçlendiği bir ortamda dirençli görünerek 2,160 dolar seviyelerinde sakin ve yatay bir seyir izlerken, direnişin parası Bitcoin bize acımasız volatilitesini bir kez daha anımsattı. ABD enflasyon verileri öncesi  kurumsal yatırımcıların ETF alımlarının olumlu rüzgârını arkasına alan ve 73,600 dolar seviyesine kadar ilerleyerek rekorunu yukarılara taşıyan Bitcoin, bu sabah 61 dolar seviyesinin diplerine kadar geriledi. Teknik bir bakış açısıyla, 59,650 dolar seviyesinin destek görevi üstlenememesi durumunda, daha da aşağı seviyelerin gündeme gelme ihtimalini göz ardı etmemeye başladık. Petrol cephesinde ise Brent cinsi ham petrolün 88 dolar seviyesine dayanarak son 4 ayın zirvesine geldiğini not edelim. Emtia fiyatlarının genelinde de yükseliş yaşandığını not edelim. Acaba bu süreçte Çin’in bir etkisi var mı?

Gözler her ne kadar FED toplantısına çevrilmiş olsa da, hisse senetleri cephesinde dün gece genel havanın olumlu tarafta kaldığını da not etmek gerekiyor. ABD hisse senedi endeksleri geceyi yükselişle tamamlarken, dün akşam lokomotifin teknoloji hisseleri yerine sanayi hisseleri olduğunu gördük. Dow Jones sanayi endeksi geceyi %0,8 artıda tamamladı.

Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında temkinli de olsa ılımlı bir tablo görüyoruz. Beklentileri aşan enflasyon verileri ardından FED’in bu yıl daha yavaş bir faiz indirim sinyali verebileceği endişeleri piyasaları yormaya başladı. Dün Japonya Merkez Bankası’nın bir devrin sonuna işaret eden faiz hamlesine rağmen Japonya’da politikanın bir süre daha ‘destekleyici’ kalacağı beklentisi ile YEN bu sabah 151,50 seviyesine gelerek tüm zamanların en zayıf seviyesi olan 151,94 seviyesinin kıyısında (4 ayın en düşük seviyesi) bir kez daha bekliyor!

Gözler bugün FED, yarın TCMB toplantısına çevrilmişken, makro cephede ise bugün Türkiye’de tüketici güven endeksi ve merkezi yönetim borç stoku takip edilecektir. Özellikle seçim sonuçlarına barometre görevi üstlenen tüketici güven endeksini merakla bekliyoruz. Yurt dışı cephede ise, İngiltere’de açıklanacak TÜFE enflasyonu takip edilecektir.

Emre Değirmencioğlu, Kıbrıs İktisat Bankası

BAKMADAN GEÇME

  • TCMB’den Ekim’de Faiz İndirimi Sinyali: Piyasa Beklentisi Yüzde Kaç?

    Bloomberg HT’nin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ekim ayı faiz kararına ilişkin düzenlediği ankete göre, piyasalar TCMB’nin bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 150 baz puan indirerek yüzde 39’a çekmesini bekliyor.

  • Konut Satışlarında ‘İş Yatırım’ dan Dikkat Çeken Analiz

    İş Yatırım’ın hazırladığı konut sektörü verilerine göre, Türkiye’de konut satışları Eylül 2025’te güçlü bir ivme yakalayarak 150.657 adede ulaştı. Yıllık bazda %6,9’luk artış kaydeden satışlar, özellikle ipotekli işlemlerdeki %34,4’lük sıçramayla dikkat çekti.

  • ING Yatırım’dan Yıl Sonu Enflasyon ve Faiz Tahmini

    Eylül ayına ilişkin enflasyon verisinin beklenenden yüksek gelmesi, tüm ekonomik hesaplamaları yeniden şekillendirdi. Yıl sonuna yönelik tahminler güncellenirken, ING Yatırım Genel Müdürü Murat Yılmaz, yıl sonuna kadar yapılacak iki Para Politikası Kurulu toplantısında Merkez Bankası’nın toplam politika faizi indirimlerinin 300 baz puanı aşmayacağını öngördüklerini ifade etti.

  • Memurların Fazla Mesai ve Gündelik Ücretlerine Zam: 2026 Ücretleri Belli Oldu

    2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ne göre, devlet memurlarının saatlik fazla mesai ücretinde önemli bir artış yapılacak. 2025 yılında 12,80 TL olan saatlik fazla mesai ücreti, 1 Ocak 2026 itibarıyla %29,3 artışla 16,55 TL’ye yükselecek.

  • Trump ve Putin Görüşme Kararı Aldı, Piyasalarda Hareket Başladı

    Dün ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir teleton görüşmesi yaptışar. O görüşmede bir başka ve bu kez yüz yüze görüşmenin kararı çıktı. Trump ve Putin muhtemelen 2 hafta içinde Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de görüşecek. Görüşmenin konusu doğrudan doğruya Ukrayna savaşını bitirmek olacak.

  • Dikkatlerden Kaçan Bomba Operasyon: Eski TCMB Başkan Yardımcısı ve Eski BKM Genel Müdürü Tutuklandı

    Sabah saatlerinde herkes Can Holding'e yönelik 2. Dalga operasyon haberine dikkatlerini vermişken, en az onun kadar önemli bir operasyonun haberi gözlerden kaçtı.

  • SASA’ya Dev Yatırım Adımı:Yumurtalık’taki O Alan ‘Özel Endüstri Bölgesi’ İlan Edildi

    Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, geçen Cuma gününü Cumartesi'ye bağlayan gece saat 00.18’de Resmî Gazete’de yayımlanan “Cumhurbaşkanlığı Kararı”nı paylaştı. Kararda, Adana ili Yumurtalık ilçesinde yer alan ve ekli haritada sınırları gösterilen alanın, 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu’nun 4/Ç maddesi uyarınca “SASA Polyester Sanayi Anonim Şirketi Yumurtalık Özel Endüstri Bölgesi” olarak ilan edilmesine karar verildiği belirtildi.

  • Reuters: Kredi Riski Balonla Buluştu — Piyasalar “Güvenli Liman”a Kaçıyor

    ABD borsalarında yüksek değerlemeler, yapay zekâ (AI) balonu endişeleri, hükümetin kapanması ve Washington–Pekin hattındaki gerilim derken, şimdi de bölgesel bankalar kaynaklı kredi riski gündemde. Zions ve Western Alliance’ın açıkladığı zararlardan sonra banka hisseleri sert düştü. Piyasalar panik moduna geçerken, altın fiyatı 4.378 dolar ile rekor kırdı ve yatırımcılar Fed’in faiz indirimine gideceği beklentisini güçlendirdi.

  • Bloomberg: Türk Lirası Yeni Rekor Düşüşte — Kademeli Değer Kaybı Devam Ediyor

    Türk lirası haftayı 41,95 seviyesinden kapatarak tarihî dip seviyesini yeniledi. Bloomberg’e göre, piyasa beklentileri TCMB’nin kontrollü bir değer kaybına izin verdiği yönünde. Liranın zayıflama hızı, enflasyon oranının altında kaldığı sürece politika çerçevesine uygun görülüyor. Uzmanlar, bu stratejinin “öngörülebilir ama kalıcı bir değer kaybı” anlamına geldiğini belirtiyor.

  • Trump–Putin Zirvesi Yeniden Gündemde: “Barış Planı mı, Zaman Kazanma Hamlesi mi?”

    ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikinci kez yüz yüze görüşmeye hazırlanıyor. Alaska’da yapılan ilk zirveden sonuç alınamamasına rağmen Trump, “Ukrayna savaşını bitirme” hedefiyle yeni bir buluşma planladığını açıkladı. Ancak uzmanlar, bu adımın Putin üzerindeki diplomatik baskıyı azaltabileceği ve Ukrayna’ya yönelik desteği zayıflatabileceği uyarısında bulunuyor. Görüşmenin planlanan adresi Budapeşte, Avrupa başkentlerinde kuşkuyla karşılandı.

  • İş Yatırım Doğuş Otomotiv (DOGAS) Analizi: 3Ç25 Kar Tahmini

    Borsada bilanço zamanı başladı. Pek çok yatırım kuruluşu da bilançolardaki 3.çeyrek kar tahminlerini analizlerini ele almaya başladı. Aşağıda İş Yatırım'ın Doğuş Otomotiv için yaptığı kar tahminini bulacaksınız.

  • Akbank’tan Ekim Enflasyon Tahmini: “Yıllık Enflasyon %33,2 ile Yatay, Politika Duruşu Kritik Eşik Öncesinde”

    Akbank Ekonomik Araştırmalar birimi, ekim ayı için enflasyon tahminini %2,8 olarak açıkladı. Buna göre yıllık enflasyonun %33,2 seviyesinde yatay kalması bekleniyor. Banka, yıl sonu için tahminini %32,0 düzeyinde korurken, TCMB’nin Kasım Enflasyon Raporu’nda tahmin bandını yukarı yönlü güncellemesinin muhtemel olduğunu belirtiyor. Raporda ayrıca döviz kurundaki ılımlı seyir ve enflasyon katılığına dikkat çekilerek, para politikasının önümüzdeki dönemde kararlılıkla sınanacağı vurgulandı.

  • IMF Uyardı: Sakin Görünen Küresel Finansal Zeminin Altında Riskler Büyüyor

    IMF’nin son Küresel Finansal İstikrar Raporu, finansal sistemde “görünürdeki sükûnetin” altında giderek artan risklere dikkat çekiyor. Aşırı değerlenmiş varlık fiyatları, tahvil piyasalarındaki baskılar, yükselen kamu borcu ve banka dışı finansal kurumların (NBFI) artan etkisi, küresel istikrarı tehdit ediyor. Fonların zorunlu satışları, doların değer kaybı ve gelişen ülke tahvillerine yoğun sermaye girişi gibi gelişmelerin, yeni kırılganlıklar yaratabileceği vurgulanıyor.

Benzer Haberler