Sosyal Medya

Borsa

Borsa’da ralli sürecek mi?  Aracı kurumlar cevapladı

Borsa'yı düşürecek riskler hala mevcut, ama boğa trendinin sürmesi daha olası

Borsa’da ralli sürecek mi?  Aracı kurumlar cevapladı

Yapı Kredi Yatırım: 10,350 hedef direnç noktasının aşılmasıyla yükseliş güç kazanıyor …

Endeks 30 Aralık Kontratında kısa vadeli düşüş trendi  içerisindeki aşağı hareketin, geçtiğimiz hafta 9,900 desteği  üzerinde tepki yükselişi oluşturduğunu gözlemliyoruz.

Haftalık periyotta %3.14 oranında değer artışının oluştuğu  piyasada, tepki alımları kapsamında önemli bir direnç  noktası olarak izlediğimiz 10,350 seviyesi cuma günü  yukarı geçilmiş oldu. Yukarı hareketini sürdürme eğilimiyle  haftaya başlayacak olan piyasada, 10,300 seviyesini geri  çekilmelerde ilk önemli destek noktası olarak izliyoruz.

 

10,300 üzerindeki hareketlerin sürdüreceği yükseliş  eğiliminde ise 11,000 seviyesini kritik direnç noktası olarak alıyoruz. Piyasadaki yukarı hareketin kısa vadeli bir  yükseliş trendine dönüşebilmesi için 11,000 direncinin  aşılması gerekiyor.

Şu aşamada ilk önemli destek noktası olarak izlediğimiz  10,300 üzerindeki hareketi tepki sürecinin devamı yönünde  izliyoruz. Bu seviye altındaki olası hareketlerin ise yeniden  zayıflama  sinyali  oluşturabileceğinin  bulundurulmasını öneriyoruz

 

NCM Investment: Borsa İstanbul’da Boğa Ayak Sesleri: Stratejik Bir Oyun Planı Şart

 

 

Yoğun bir haftanın ardından piyasaları bir solukta özetlemek gerekirse; küresel piyasalarda ABD başkanlık seçimleri ve faiz kararları gündemi domine etti. Özellikle Donald Trump’ın zaferi sonrası dolardaki güçlenme, ABD borsalarında adeta fırtına etkisi yarattı ve sert yükselişlere yol açtı. Buna karşılık, yılbaşından bu yana ciddi yükselişler yaşayan altının ons fiyatı 2.643 dolara kadar geriledi. Hem Fed hem de İngiltere Merkez Bankası (BoE), ekonominin güçlü seyrini işaret ederek beklentilere paralel faiz indirimleri gerçekleştirdi.

 

Yurt içinde ise dikkatler enflasyon verilerindeydi. Ekim ayında açıklanan enflasyon rakamları beklentileri aşarak yıllık %48,58 seviyesine ulaşmıştı. Bu durum, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize etmesine yol açtı ve 2024 sonu enflasyon beklentisi %44 olarak güncellendi. Sıkı para politikasının süreceği vurgusu yatırımcıların dikkatini çekerken, BİST100 endeksi toparlanma göstererek haftayı 9.184 puanda kapadı.

 

Borsa İstanbul’a yakından baktığımızda, aylardır köşelerinde ürkek bir şekilde bekleyen boğaların sahneye yavaş yavaş çıkmaya başladığını görüyoruz. 8700 seviyesindeki ilk kritik muharebeyi kazanmış gözüküyorlar ancak bu savaş daha bitmiş değil. Düşen trendden tamamen kurtulmuş değiliz ve 9270 seviyesi bu hafta için önemli bir eşik. Bu seviyenin aşılması, düşen trendden çıkış anlamına gelecek ve muhtemelen alımları hızlandıracaktır. Ancak, vadeli piyasalarda biriken aşağı yönlü pozisyonların çözülmemiş olması piyasada baskı yaratmaya devam ediyor.

 

Piyasada riskler net bir şekilde ortada. İlk olarak, devam eden yüksek enflasyon baskısı ve kötü gelen bilançolar yatırımcıları temkinli olmaya itiyor. Bu veriler, ekonomi üzerindeki baskıyı artırırken, olası bir geri çekilme riskini de gözler önüne seriyor. Diğer yandan fırsatlar da oldukça cezbedici ve yatırımcılara göz kırpıyor. Şimdiye kadar sabırlı olanlar için oyun başlamak üzere.

 

Yatırımcıya düşen, riskleri görmezden gelmeden bu fırsatları değerlendirmek. Ancak bu dalgalı denize kontrolsüz bir şekilde atlamak yerine, stratejik bir oyun planı belirlemek en mantıklısı. Şu an için en sağlıklı strateji, tam anlamıyla balıklama atlamak yerine, önce bir ayağını suya sokarak alışmaya başlamak gibi görünüyor. Bu şekilde, piyasanın nabzını tutup duruma göre pozisyon almak en doğru oyun planı olabilir. Unutmayalım, her şeyin başladığı ve bittiği yer risk yönetimi; güçlü bir oyun planıyla, bu çalkantılı sulardan kazançlı çıkmak mümkün.

KİB Sabah Analizi: Trump ve FED’i ‘sindiren’ piyasaların gözü ABD enflasyon verisinde…

A1 Capital Yatırım

Endeks, geçen haftanın son işlem gününde 6,73 puan düşüşle 8939 puandan başladı. Gün sonunda ise %2,67 ve haftalık bazda %3,37 değer kazanımı ile 9184 seviyesinden kapanış gerçekleştirdi. Endekste, gün içinde 8927-9195 bandında hareket gözlendi.

Borsa İstanbul, 100,05 Milyar TL işlem hacmi ile günü noktaladı. 86 şirket günü pozitif olarak sonlandırırken, 13 şirket negatif olarak kapattı.

En çok artan sektör endeksi; “Bankacılık, Bilişim ve Mali” oldu. Endekse puan bazında en yüksek pozitif etki; Akbank, Yapı Kredi Bankası ve Türk Havayolları hisselerinden, en yüksek negatif etki ise; Ülker hissesinden geldi.

Haftanın ilk iki işlem gününde satış baskısına yenik düşen endekste, Çarşamba gününden itibaren tepki alımları etkili oldu. Böylece, art arda yaşanan 3 işlem günündeki yükseliş hareketiyle birlikte Ağustos ayında başlayan düşen trendin üzerine yerleşti.

Son günlerdeki yükselişle artan hacim ve para girişine ek olarak 22 günlük ortalamasının üzerinde seyrederken 50 günlük ortalamasına denk gelen 9252 seviyesine de yaklaşmış olduğunu görüyoruz.

Günün en yüksek seviyesine yakın kapatmış olması pozitif havaya katkı sağlarken, teknik göstergelerini incelediğimizde genelinin yukarı yönlü devam etmesi de olumlu görünümü arttırıyor.

Bir önceki raporumuzda takip ettiğimiz 9165 seviyesinin üzerinde kalıcılığını korumaya devam ettiği takdirde 9250’yi ilk direnç olarak takip edebiliriz. Bu seviyenin üzerindeki hareketlerde 9340 seviyesine kadar yükseliş hareketi ivmelenebilir.

Endeksin saatlik grafiğini incelediğimizde ise indikatörlerin aşırı alım seviyelerine ulaştığını gözlemliyoruz. İndikatörler henüz SAT  sinyali üretmemiş olsa da olası geri çekilmelere de temkinli  kalınmasını öneriyoruz.

Olası satış baskısı yaşanması halinde gün içinde 9165 seviyesinin üzerinde tutunamadığı takdirde sırasıyla 9050 ve 8940 alt desteklerini takip edebiliriz.

 

 

Foreks Haber’e teşekkürlerimizle

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler