Sosyal Medya

Borsa

Borsa neden düşüyor?   Uzmanlardan yorum

Borsa'da kısa vadede yükseliş umudu düşük

Borsa neden düşüyor?   Uzmanlardan yorum

Cuma seansa yüzde 0,59 yükselişle 10.041,43 puandan başlayan Borsa İstanbul BIST 100 endeksi, kapanışı yüzde 1,61 değer kaybıyla 9.821,96 puanla tamamladı. Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘maymun çiçeği virüsü’ hakkında yaptığı açıklamalar ve Orta Doğu’da yaşanan gerilim küresel piyasalara olumsuz yansırken, Borsa İstanbul’da son dönemde yaşanan düşüş, “Borsa neden düşüyor?” sorusunu beraberinde getirdi.

 

Üstelik, BİST-100 Türkiye’nin de dahil olduğu Gelişmekte Olan Piyasalar Hisse Endeksi MSCI Cuma günü tarihi bir yükselişe imza atarken olumsuz ayrıştı. Bloomberg Cuma günü şunları yazdı:

“Gelişmekte olan dünya hisse senetlerine ilişkin MSCI endeksi bu hafta bir seans hariç tüm seanslarda yükseldi ve aralıktaki %2,8’den fazla kazancı sınırladı. Taiwan Semiconductor Manufacturing Company, Samsung Electronics Co ve Alibaba Group Holding gibi Asya’daki şirketler Cuma günkü yükselişe en büyük katkıyı sağlayanlar oldu”.

Borsa’nın gerilemesinde yabancı fonların kar realizasyonuna geçmesi önemli rol oynuyor. Bloomberg muhabiri Kerim Karakaya, X paylaşımında Barings’in olumsuz görüşünü nakletti:

 

Türkiye Gazetesi ekonomi ve finans yazarı Ömer Faruk Bingöl Pazar köşe yazısından şu yorumu yaptı:

 

Borsa İstanbul’da BİST100 endeksi geçen hafta %0,87 değer kaybıyla 9.821 puandan kapandı. Endeks, geçen ayki zirve (11.252) seviyesinin %12,70 gerisine düştü. Böylece XU100, yılın ikinci yarısının başından itibaren, en düşük performans gösteren ülke borsaları arasında yer aldı.

 

Borsa, son ayların en düşük seviyelerinde iken işlem hacmi de düşük. Piyasaya alıcı gelmese de satıcılar da şu anda çok baskın değil.

Dikkat edilmesi gereken hususlar, şunlar olabilir mi:

-Yeni zamlar geliyor. Yıl sonu TÜFE beklentileri, TCMB’nin ağustos anketinde aylar sonra yükselişe geçti. Bu konu önemli. TÜFE’de yüksek seyir “daha uzun süre sıkı para politikası” anlamına gelebilir.

 

-Orta Doğu’daki riskler, Maymun çiçeği virüsünün yayılması, bilançoların beklenti altında kalması, dünyada resesyon ve içeride stagflasyon endişeleri, yabancı yatırımcı satışlarının devamı şeklinde diğer hususları da sıralayabiliriz.

Bu olumsuzluklar fiyatlara epey yansımış olabilir. Soru şu; ne kadar bekleyeceğiz? BİST100’de kısa vadede destek ve direnç aralığı 9.700-10.200 olarak takip ediliyor. Endeks, bu seviyelerin hangisinin dışına çıkarsa, o yönde hareketlilik hızlanabilir. Borsanın bulunduğu seviyeleri ve gelişmeleri dikkate alırsak; beklentisi ve hikâyesi olan sektörlerde ve hisselerde, orta-uzun vadede fırsatlar aranabilir.

 

Hürriyet Gazetesi yazarı Zeynel  Balcı Pazar yorumunda şu noktalara dikkat çekti.

 

YAZ durgunluğunun iyice belirginleştiği iç piyasalarda olumlu fiyatlamaya konu olacak beklenti ihtiyacı sürüyor. Uygulanan ekonomik programın en önemli ölçeklerinden enflasyon tarafında henüz istenen sonucun alınamaması, Türkiye mali piyasaları için farkındalık yaratacak özel bir hikâye veya çıpa oluşumunu engelleyen gelişmelerden biri olarak görülüyor. Ekonomideki yavaşlama emareleri, yılın ilk yarısına ait şirket bilançolarının zayıf görünümü, bankalar için de enflasyon muhasebesi uygulaması hazırlıklarının olduğunun açıklanması, borsada yabancı satışlarının sürmesi, yerli yatırımcıların borsaya azalan ilgisi gibi piyasayı zayıflatan diğer gelişmeleri olarak saymak mümkün. Bu görünüm iç piyasaların dışarıdan olumsuz ayrışmasına neden olmakla birlikte bekleyiş modunu öne çıkarmış durumda.

Olumsuz gelişmelerin belli ölçüde fiyatlanmış olması önemli bir detay. Ayrıca dış piyasa koşullarındaki iyileşmenin sürmesi iç piyasalar için önümüzdeki dönemlerde iyi bir referans oluşturabilir. Ancak mevcut piyasa koşullarının bir süre daha korunması muhtemel görülüyor.

 

 

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler