Sosyal Medya

Prof.Dr. Evren Bolgün

Prof.Dr.Evren Bolgün: Katı Sermaye Kontrolü Sistemine Doğru Hızlıca İlerliyoruz…

Geçtiğimiz gün bir haber sunucusu günlük haber akışını anlatmaya geçmeden önce şöyle bir giriş yaptı. “İsviçre’de 3 yılda yaşanabilecek yoğunluktaki…

Prof.Dr.Evren Bolgün: Katı Sermaye Kontrolü Sistemine Doğru Hızlıca İlerliyoruz…

Geçtiğimiz gün bir haber sunucusu günlük haber akışını anlatmaya geçmeden önce şöyle bir giriş yaptı. “İsviçre’de 3 yılda yaşanabilecek yoğunluktaki bir haber akışı Türkiye’de 1 hafta’ya sığmaktadır.” Övünülecek bir durum ile karşı karşıya olmadığımız çok açık. Ancak vaziyeti düzeltmek için yıllardır çoğunluğu oluşturamayarak karar alamadığımız da maalesef çok net bir gerçek. Adeta celladına aşık bir mahkum edasıyla, toplumun çok büyük bir kısmı yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar üçgeninde hayatını, Maslow’un ihtiyaçlar piramidinin el altındaki yemek yemek, giyinmek, barınmak gereksinimlerini karşılama telaşında geçiriyor. Çoğu zaman tekrarladığım bir düşünceyi tekrarlayayım, “vatandaşı olmasak aslında Türkiye’yi dışarıdan izlemek çok heyecanlı bir olay” Sürekli aksiyonu hiç düşmeyen, entrikaları kesinlikle bitmeyen ve son dakikaların sürekli olarak birbirini izlediği çok ilginç bir toplumuz. Adeta kitlesel olarak “Sosyolojik ve Patolojik Vaka” şeklinde ifade edilebileceğimiz insanlar sizlerle birlikte yaşıyor.

Mesela 2018 Temmuz ayında başkanlık sistemine geçtiğimiz günden itibaren “Faiz Sebep Enflasyon Sonuç” tezinde %100 inat etmemiz suretiyle 4 yıl 3 ay sonunda yaklaşık $270 Milyar kadar Merkez Bankasının döviz rezervini tükettik. Üstelik Merkez Bankasının rezervlerini bilinen yöntemlerle değil, Kamu Bankaları, Türkiye Varlık Fonu şeklinde arka kapı yöntemlerini kullanmak suretiyle Merkez bankasının yetki ve sorumluluk alanında olan olması gereken yöntemi de ortadan kaldırdık.

Şirketlerin ve vatandaşların kur korumalı mevduat ile getirdikleri dövizleri, ihracatçıların dövizlerini, Merkez Bankasının bilançosundaki dövizleri de yani kısacası elimizde ne kadar döviz varsa, 2019 Mart Belediye Seçimleri öncesinde dönemin ekonomi bakanı Berat Albayrak’ın başlattığı şekilde “döviz rezervi yakma” görevi ile sürekli yaktık durduk.

 

TCMB Net Uluslararası Döviz Rezervi (2013-2023,haftalık)

 

Hayatta her tercih bir vazgeçişi içerir” şeklindeki haliyle döviz cephanesi erimeye başlayınca da Ortadoğu’daki ülkelerden geçici olarak “Swap/Döviz Mevduatı” şeklinde emanet dövizler almaya başladık. 17 Mart 2023 itibarıyla Merkez Bankasının Swap şeklinde emanet aldığı döviz yükümlülüğü $60.2 Milyar düzeyindedir. Brüt Döviz Rezervi de $127 Milyar seviyesindedir. Brüt Uluslararası Yükümlülük $107 Milyar ve Net Uluslararası Rezervleri oluşturan $20 Milyar’lık, Swapları düştüğümüzde, Merkez Bankasının “Net Uluslararası Rezerv miktarı -$40 Milyar” seviyesinde bulunmaktadır.

Şimdi resim bu kadar net olduğuna göre bu hafta içerisinde gelen şu karara da hiç şaşırmamak gerekiyor.

Merkez Bankası bu hafta itibarıyla şirketlerin döviz pozisyonlarının kendilerine raporlanması yönünde ekstra sıkılaştırıcı bir karar almaya karar vermis. Herhangi bir şirket ithalat ödemesi veya başka bir nedenden dolayı gün içerisinde döviz almak istediğinde, (herhangi bir tutar, yani $5.000 veya €5.000 şeklinde bir talebi de olsa ilgili formu doldurması istenmektedir), bir excel formunu doldurduktan sonra TCMB’ye mail atması gerekiyor (efendim şayet bugün döviz pozisyonunuz müsait ise biz şirket olarak birkaç bin dolar döviz almak için size gelmek istiyoruz!) sonra Hazine bölümü TCMB’yi arayarak bu müşterinin döviz almak için uygun olup olmadığını kontrol edecektir. Yani şayet ilgili şirketin aktifinde herhangi bir döviz cinsi varlığı var ise, o zaman Merkez Bankası kanalı ile döviz almasına izin verilmeyecektir. Red cevabı alan firmalara bireylere (geçirilen) pardon geçerli olan daha yüksek döviz satış kuru üzerinden ancak işlem yapılabilecektir.

 

Merkez Bankası Kararı (22.03.2023)

 

Elde, avuçta para olmayınca haliyle sürekli yeni bir kısıtlama kararı alarak serbest piyasa sisteminin üzerine hamdolsun tamamen mum dikmeyi de başardık.

Bu hafta içerinde alınan bir başka karar neticesinde dolarda günlük alım limiti düşürüldü, yurtdışına döviz transferlerine %5 komisyon (vergi) getirildi. Ticari kurumsal müşterilerin 5 milyon dolar olan günlük döviz alım limiti, 2,5 milyon dolara düşürüldü. Yurtdışı para transferine de yüzde 5 komisyon getirildi.

Özellikle Dolar/TL’nin son dönemde tam saha ile kontrol edilerek hafif hafif 19 seviyesinin de aşmasına izin verilmesi ile birlikte, gelen verilerin de kurumsal müşterilerin döviz talebinin artığını göstermesinin ardından, bankalara sözlü olarak dövizde yeni günlük alım limiti tanımlandığı ekonomi ajans haberlerine yansımış oldu. Bilindiği gibi 50 bin dolar üzerindeki yurtdışı para transferlerinde de belgelendirme ve bildirim zorunluluğu var. Bankacılık sektörü kaynakları 500 dolarlık bir transfer için bile belge, fatura istediklerini ifade ediyor.

Özellikle son 4 yıldır para politikasında izlenen yolun yol olmadığını, aynı hataları yapmaya devam etmenin hayatta büyük bir aptallık olduğunu, geleneksel iktisat teorilerinden alıntılar yaparak anlatmaya çalıştığım düşüncelerimi, iktidarın üst düzey bürokratları zaten anlamak ve uygulamak istemedikleri için koltuklarını korumaya devam ederek ülke ekonomisine son yıllarda çok büyük zararlar verdiler.

Sizlere ekonomideki “imkansız üçleme” teorisinden kısaca bahsetmek istiyorum. Bir ekonomideki imkânsız üçleme, teorisine göre; “sermaye hareketlerinin serbestliği altında, sabit döviz kuru ve bağımsız bir para politikası uygulaması aynı anda var olamamaktadır.”

Dolayısı ile herhangi serbest piyasa sistemini uygulayan bir ülkenin ekonomisinde sermaye hareketlerinin serbest olması ve sabit döviz kuru rejimi uygulanması durumunda, bağımsız bir para politikasının izlenmesi de mümkün değildir. Demek oluyor ki bu durumda, para politikası sermaye hareketleri ve döviz kurundaki hareketlere göre şekillenecektir.

Bu haftaki yazımı çok fazla uzun tutmak istemiyorum, zaten herkes ekonomide benim bildiğim doğrudur mantığında kafasının dikine seçime kadar gitmeye devam ediyor. Seçimin sonucu ne olursa olsun gidilen mevcut bu yol, kesinlikle doğru bir yol değildir. Bu şekilde bir para politikası izlenmeye devam edilmesinin doğal sonucu da önümüzdeki dönemde “%100 Katı Sermaye Kontrolü Sistemine” geçiş şeklinde olacaktır.

 

Prof.Dr.Evren Bolgün | Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi

BAKMADAN GEÇME

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

Benzer Haberler