Genel
İmamoğlu: Sonu gelmeyen bir kutuplaşmayla karşı karşıyayız
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Milletin iktidarında Türkiye’ konuşmaları kapsamında Kadıköy Gazhane’de açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, “Gazetecilerin sıklıkla hapse atıldığı…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Milletin iktidarında Türkiye’ konuşmaları kapsamında Kadıköy Gazhane’de açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, “Gazetecilerin sıklıkla hapse atıldığı bir ortamın varlığı, iktidara muhalif bir vatandaş varsa düşüncelerini paylaşmaktan korkar hale geldi. Memleket bir başka tehditle de karşı karşıya, sonu gelmeyen bir kutuplaşmayla karşı karşıyayız” dedi.
İBB Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Türkiye meselelerine dair söylemini aktarmak amacıyla gençlerle bir araya geldi. İmamoğlu, ‘Milletin İktidarında Türkiye Konuşmaları’ programının ilk toplantısında açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu’nun ‘Devlet ve Demokrasi’ başlıklı konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Türkiye’nin farklı yerlerine gittikçe en çok gençlerin gözünde bir umut arayışı var, umutsuzluk var. Tabiri caizse limiti dolmuş durumda.
15 Mayıs sabahını hep birlikte kavramlandırmalı, geliştirmeli ve hazır etmeliyiz. Milletin iktidarında Türkiye Konuşmaları adını verdiğimiz bu toplantılarda da sizlerin farklı konularda merakını gidermek istiyoruz. Neden bu seçimlere tarihi seçimler diyoruz? Bu seçimin ülkemiz, devletimiz, her birimiz için anlamı ne? Oradan bakıyoruz meseleye. Bu ittifakın bu seçimde karşı karşıya yarışan özellikle iki ana ittifak var, Cumhur ve Millet İttifakı’nın konumları ne? Millet İttifakı’nın bu noktada, bu seçimin sonunda nasıl bir Türkiye vadediyor, nasıl bir devlet, nasıl bir demokrasi kurmak istiyor? Bütün bunlar önemli sorular.
Türkiye şahıs devletine döndü
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, devletimizi ve demokrasimizi dejenere etti ve rayından çıkarttı. 100 sene önce kurup, özenle geliştirdiğimiz cumhuriyetimiz, devletimiz birkaç yıl içerisinde anlaşılamaz biçimde bir şahıs devletine dönüştü.
Bir kişi ne istiyorsa, ne diyorsa olduğu ve tam tersini düşünenlerin cezalandırıldığı bir sisteme dönüştürüldü. Artık devlet ve cumhuriyet değil her konuda bir partinin konuşulduğu, parti devleti, parti kurumu, parti kadrosu gibi hiç de arzu etmediğimiz, 21. yüzyılın ortasına doğru giderken çok enteresan bir sürece doğru evrildi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle geçen 5 senenin sonunda devlet işleri tarihimizde ifade ettiğim gibi hiç olmadığı kadar şahsileşti ve hatta keyfi uygulamalara dönüştü. Bir anda dün söylediğinin tam tersini yapabilen bir pozisyona evrildi. Devlet işlerinde şahsileşmenin en ağır bedelini de ne yazık ki bu ülkenin 86 milyon insanı ödüyor.
Sistem bize hükmeder oldu
Başta ekonomi yönetimi olmak üzere devletimizin kilit noktalarında işinin ehli olmayanların geldiği bir sistem ne yazık ki bize hükmeder oldu. Bürokrasimiz saraydan ve cumhurbaşkanından bağımsız iş yapamaz hale geldi. Tek bir kişinin iki dudağı arasına sıkışan bir devlet. Ne sistem kaldı ne kural.
Mahkemeler siyasetin emrine girdi. Siyaset ne istiyorsa mahkemeler o kararı verir durumda. Eğer yargıda çok önemli bir karar bekleniyorsa herkes dönüp saraya bakıyor acaba oradan nasıl bir talimat gelecek diye. Bunlar aleni sokakta konuşulur oldu. Hatta mahkemelerin koridorlarında konuşulur oldu. 100 yıldır hukukun üstünlüğünü sağlayacağız diye mücadele ederken üstünlerin hukuku ülkeye egemen oldu.
İfade özgürlüğü yok
Demokrasilerin olmazsa olmazı kabul edilen ifade özgürlüğü ortadan kaldırıldı ve korku iklimi ortalığı sardı. Medyanın baskı altına alınmış olması. Gazetecilerin sıklıkla hapse atıldığı bir ortamın varlığı, iktidara muhalif bir vatandaş varsa düşüncelerini paylaşmaktan korkar hale geldi. Memleket bir başka tehditle de karşı karşıya, sonu gelmeyen bir kutuplaşmayla karşı karşıyayız. Şu inançta bu inançta. Benim en çok canımı yakan şey.
Umudunuzu kaybetmeyin
Keşke iki ittifak, demokratik düzen içerisinde daha iyiyi yakalama mücadelesi verebilseydi. Ne yazık ki Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle devletin neredeyse bütün makamları işinin ehli olmayanlara teslim edildi. Devlette görev alabilmenin esas ölçütü liyakat ve ehliyet değil açıkçası Saray’a ve Sayın Cumhurbaşkanına sadakat oldu.
Akranlarınız her geçen gün bu şehirde, bu ülkede görüyorum umudunu yitiriyor. Pek çoğunuz elinize fırsat geçtiğinde bu toprakları terk etmek istediğini söylüyor. Bu duruma hızla son vermek zorundayız. Millet İttifakı tüm bu sorunların çözümü için yola çıktı. Umudunuzu kaybetmemenizi istiyoruz. Ülkenin farklı siyasi anlayışlarından gelen partiler Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde ve birleştirici vizyonuyla yan yana geldi. Bu sayede cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır ve önemli adımların atıldığı bir yıl olması fırsatını hep beraber yaşıyoruz. Bunun özgün bir halini 2019 seçimlerinde İstanbul’da yaşayan bir kişiyim. Bir şehrin demokratik bir biçimde nasıl yönetileceği hususunda iş birliği yapıldığında, bir kazanımın nasıl elde edeceğini ben yaşadım. Devletimizi kısa zamanda toparlayacağız ve hızla güçlendireceğiz.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin neden olduğu kişisel ve keyfi idareden en fazla zarar gören adalet sistemimiz ve yargı kurumumuz oldu. Aranızda hukukçular var. Bu sürecin zararını gören insanlar var, tanıyorum. Ben de onlardan birisi olmaya namzet birisiyim. Her an kapımda gezen adaletsizlikle mücadele ediyorum. 15 Mayıs’tan itibaren adalet sistemini de hızla toparlayacak, yargının yeniden bağımsız ve tarafsız olmasını sağlayacağız. Adalet yoksa gerisi boş. Bir siyasi görüşün savcı veya hakimi gibi davranan adalet mensuplarını asla hoş görmeyeceğiz.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Meclis’in işlevini ortadan kaldırırken, iktidar da medyanın büyük kısmının kontrolünü ele aldı. Üstelik devlet bankalarından alınan ve çoğu da ne yazık ki geri ödenmeyen kredilerle bu ülkenin sağlıklı diye tarif ettiğimiz ve yıllar yılı yaşa sahip olan saygın medya kuruluşları eşe dosta bağlanır hale geldi. Medyanın kontrol edilemeyen kısmı ekonomik olarak baskı altında ya da yargı eliyle terbiye edilmek istenen bir hale dönüştü. Biz medyayı da özgürleştireceğiz.
Kayyum atamalarına son
Keyfi ve partizan uygulamalarla seçme ve seçilme haklarını yok sayan kayyum atamalarına da son vereceğiz. Belediyelerin yetkilerini, bütçelerini ve hizmet kalitelerini arttıracağız. Yerel yönetimin güçlü olduğu yerlerde halkın mutlu olması da o kadar kolaylaşıyor.
Bu seçimde bu ülkeyi kimlerin yöneteceğine değil, nasıl yönetileceğine karar verme aşamasındasınız. Kimlerin yöneteceğine değil, nasıl yönetileceğine karar vereceksiniz. Bu başka bir seçim. O yüzden bu seçim normal bir seçim değildir. Bu bir rejim değişikliği seçimidir. Çok önemsemelisiniz. Beni dinleyen 20’li yaşlardaki genç arkadaşlarımın ömürlerinin kalan kısmını etkileyecek bir tercihin arifesindesiniz.
cumhuriyet.com.tr
BAKMADAN GEÇME
-
Gündem
/ 4 Kasım 2025Mahkeme Açıkladı: CHP’nin 38. Olağan Kurultay Davası Ertelendi
CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’nda usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla 12 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşmasında, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru süresinin dolmasının…
Ekonomi
/ 4 Kasım 2025BBVA Research TCMB’den Faiz İndirimi Bekliyor
Enflasyon açıklandı, TCMB Aralık'ta ne yapacak sorusu gündem taşındı
Genel
/ 4 Kasım 2025📉 OECD Raporu: Zengin Ülkeler Göç Kapılarını Kapattı
OECD'nin yeni raporuna göre, gelişmiş ülkelere kalıcı işgücü göçü 2024'te %21 oranında düştü. Özellikle İngiltere'deki sıkı vize kuralları ve küresel ekonomideki yavaşlama etkili oldu. Uluslararası öğrenci sayısında da keskin bir düşüş gözlemleniyor.
Ekonomi
/ 4 Kasım 2025Mehmet Şimşek-Ali Babacan değişimi olur mu? Enflasyon düşmüyor, fakirlik artıyor! | Atilla Yeşilada – Semih Sakallı video
Ekonomist Atilla Yeşilada, son enflasyon verilerini değerlendirerek Türkiye ekonomisinin yapısal tıkanıklığını ve 40 milyar dolara ulaşan kara para gerçeğinin enflasyonu nasıl bozduğunu masaya yatırdı. Siyasette ise Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun AK Parti'ye dönüş senaryolarını, bu ihtimali güçlendiren Erdoğan'ın Batı'ya dönüş ekseni üzerinden analiz etti.
Ekonomi
/ 4 Kasım 2025ANALİZ: Yıl Sonu Enflasyon Tahminleri Netleşiyor: TCMB Aralık’ta Faiz İndirimine Gidebilir
Ekim ayında TÜFE enflasyonu piyasa beklentilerinin altında kaldı. Analistler, yıl sonu enflasyonun %30-35 bandında yatay seyredeceğini, TCMB’nin ise Aralık’ta 100-150 baz puanlık bir faiz indirimiyle yılı kapatabileceğini öngörüyor.
Piyasa
/ 4 Kasım 2025Çetin Ünsalan Yazdı: Her şey arttı ama enflasyon değil!
Olmayana oldu deyip, şimdi olmadığını herkesin bildiği bir şeyde, oldu dedikleri noktada hedef sapması mı olacak bunu tartışmamızı istiyorlar...
Borsa
/ 4 Kasım 2025Galatasaray, dolandırıcılık faaliyeti yürüten bir şebekenin çökertildiğini açıkladı
Galatasaray, sarı-kırmızılı taraftarları hedef alan, loca ve kombine bilet satışı vaadiyle binlerce Euro tutarında dolandırıcılık faaliyeti yürüten Mersin merkezli bir şebekenin İçişleri Bakanlığı ve Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nün çalışmaları sayesinde çökertildiğini açıkladı...
Borsa
/ 4 Kasım 2025Ülker Bisküvi, EBRD ile yeni kredi anlaşması imzaladı
Ülker Bisküvi, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile 75 milyon Euro tutarında, 5 yıl vadeli, vadede ana para ödemeli yeni bir kredi anlaşmasına imza attı...
Borsa
/ 3 Kasım 2025OYAK Çimento 3. çeyrekte 3,4 milyar TL net kar elde etti
OYAK Çimento, 2025 yılının üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Şirketin gelirleri hacimdeki yükselişin ve sınırlı fiyat artışının etkisiyle çeyreksel bazda %16 artarak 15,4 milyar TL seviyesinde gerçekleşti...
Borsa
/ 3 Kasım 2025Teknosa Samsun’da bir mağaza daha açtı
Dijital mağaza konseptiyle müşteri deneyiminde standartları değiştiren Teknosa, Samsun’daki üçüncü mağazasını Piazza AVM’de açtı...
Borsa
/ 3 Kasım 2025ATA GYO yılın 9 ayında 808 Milyon TL Aktif Büyüklüğe Ulaştı
ATA GYO 2025’in İlk Dokuz Ayında 808 Milyon TL Aktif Büyüklüğe Ulaştı; Portföy Değeri 757 Milyon TL’ye Yükseldi ve Güçlü Bilanço Yapısını Korudu...
Genel
/ 3 Kasım 2025Trump Kıbrıs’ta Barışı Zorlayabilir mi?
ABD kaynaklarına göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yapılan seçimlerde yeniden birleşmeden yana bir adayın kazanması, Kıbrıs sorununda yeni bir barış süreci olasılığını gündeme taşıdı. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Türk ve Rum taraflarını yarım asır sonra masaya döndürme ihtimali Washington ve Ankara’da tartışma yaratıyor.
Genel
/ 3 Kasım 2025ANALİZ: Erdoğan – Trump Dostluğu ABD’yle Sorunları Aşar mı?
ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki kişisel dostluk, iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını aralıyor. İlk Trump döneminde yaşanan krizlerin ardından, Washington–Ankara hattında ticaret, savunma ve bölgesel işbirliği konularında yeniden “iyimser” bir hava esiyor. Ancak S-400, İsrail-Hamas krizi ve Suriye politikası gibi başlıklarda süren anlaşmazlıklar, bu yakınlaşmayı test edebilir.
Benzer Haberler
