Onur Çanakçı: Hoşgeldin, Güle Güle Sayın Şimşek..

Evet beklenen transfer yapıldı , Mehmet Şimşek koltuğa oturdu. Bir iddaaya göre “ bu kadar kötü bir tablo beklemiyordum “ dedi , ama aslında herşeyin farkındaydı..

İlk golü TÜİK’ten yedi.. Şeffaflık kuralı yine görmezden gelindi , ve anladık ki eski düzen aynen devam ediyor. İkinci golü Şahap Kavcıoğlu’nun atanmasında yedi. Çünkü teknik direktörün fikrini sormadan , kadroyu yaparsanız, o teknik adama başarısızlık halinde hesap soramazsınız. Peki kötü bir durumun ki daha kötü ne olur bilemiyorum , hesabını kime soracağız.

Ekonomi yönetimini 3 kişi yapıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan , Bakan Nebati ve Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu.. Ne değişti .. Bir tek Bakan Nebati gitti , yerine Mehmet Şimşek geldi. Peki sorun Nebati miydi. Daha doğrusu , diğer iki kişinin onayı alınmaksızın bir adım atma şansı var mıydı ki , şu anda Şimşek geldi diye umutlanalım.

Şimdi faiz arttırımı yapılacak yarın..Eğer faiz arttırmaz ise , ayrı bir sorun , eğer faiz arttırsana ayrı bir sorun…

Gerek Mehmet Şimşek’in 3. golü yememesi ile alakalı , gerekse , piyasanın Ortadoks politikalara dönüşecek beklentisini karşılama adına bu arttırırım yapılmalı , yapılacak. Ama eğer hem faiz arttırıp hem de dövizi baskılamaya devam ederlerse eğer , bir süre sonra ne doların , ne dış ticaret açığının ne de buna bağlı cari açığın önünde duramazsın.

Yabancı sermayenin gelmesi ancak doların 28/30 bandında faizinde %45/50 arasında olmasıyla mümkün. Aksi halde siz yabancı sermayeyi çekemezsiniz , ama onlar daha önce yaptığı gibi parasını sizden çeker , tıpkı 150 milyar dolar çıkan yabancı sermaye olduğu gibi..

Mehmet Şimşek’in daha önce görev yaptığı 2009-2015 senelerinde , 2008 ABD bankacılık krizinin etkisi ile basılan bol bol dolarların etkisi büyük olmuştur . Nereye gitti gelen ton trilyon dolarlar …
İnşaata , betona kamu özel işbirliği projelerinde hazine garantilerine , yandaş müteahhitlere, aile boyu yaşanılan saltanatlara , fakirden zengine kaynak aktarımına gitti..

Kimse “ tarım , hayvancılık , teknoloji yaptırımı “ demedi. “ Bizim çiftçimiz bizim köylümüz “ demedi.
Bakan Pakdemirliye “ ithal buğday “ sorusu sorulduğunda; “ kardeşim paramız var ki ithal ediyoruz “ diye hadsizce bir cevap vermiştir. Sen kimin parasını har vurup harman savuruyorsun ey efendi. İşte yediğin ekmeğin bile ithal edildiği, üreten değil , tüketen bir toplum haline gelmiş ülkemizin mali tablolarına çakınca , yapılan hataları gayet net görüyoruz.

2009 senesi Merkez Bankası kasası + 74 milyar dolar iken enflasyon % 6 ydı..

Şimdi aynı kasa SWAP hariç kamu dahil EKSİ 70 milyar dolarda . Enflasyon aldı başını gitti.
140 milyar dolar dış borç 470 milyar dolara yükseldi.

Mehmet Şimşek geldi hoş geldi , ama Türkiye’nin sorunu finansal değil , Türkiye’nin sorunu mali… Yani vergisel , yani denetimsel.. Kimse bana finansı bilen parayı bulur gibi şeylerden bahsetmesin , çünkü mevcut tabloya bence Şimşek , ve Gaye hanım en fazla 3/4 ay dayanır. Ya Şimşek’in ekibine teslim edilip beklenecekti, izlenecekti ..

Ya da hiç başa getirilmeyecekti. Davul birinin boynunda tokmak başkasının elinde olmaz. İki gün sonra hesap soracak adam ya da düzeltecek bir piyasa bulamasınız..

Onur Çanakçı