Sosyal Medya

Ekonomi

Türkiye’de uyuşturucu ve organize suçlarda artış

İçişleri Bakanlığı'na bağlı Jandarma Genel Komutanlığı'nın istatistikleri, kara paranın aklanmasından organize suça dek hemen her alanda işlenen suç sayısının yıllar içinde arttığını gösterdi.

Türkiye’de uyuşturucu ve organize suçlarda artış
Jandarma’nın görev yaptığı bölgelerde bu yıl Kasım ayına dek aralarında uyuşturucu ve organize suçun da yer aldığı 40 bin 356 olay gerçekleşti. Kurum verileri, suçun artığını gösteriyor.
2022/10/30/dw-serit.jpg

Uğur Şahin

Türkiye’de resmi istatistikler, suç oranlarının arttığı ortaya koyuyor. İçişleri Bakanlığı’na bağlı Jandarma Genel Komutanlığı’nın istatistikleri, kara paranın aklanmasından organize suça dek hemen her alanda işlenen suç sayısının yıllar içinde arttığını gösterdi.

DW Türkçe’nin Jandarma’nın aylık olarak yayımladığı verilerden derlediği bilgilere göre 2019 yılının Nisan ayından 2023’ün Kasım ayına kadar olan zaman diliminde “kaçakçılık ve organize suç” eksenli olay sayısı, 150 bin 790 olarak kayıtlara geçti. Bu kapsamda 221 bin 705 şüphelinin yakalandığı bildirildi.

Kurumun aylık olarak istatistiğini paylaştığı suçlar çeşitlilik gösteriyor. Bunlar arasında uyuşturucu, organize suç, dolandırıcılık gibi başlıklar yer alıyor. Ancak suç sayısının bu verilerden daha fazla olduğu düşünülüyor. Zira Jandarma’nın aylık olarak açıkladığı verilerde, kimi dönemlere ilişkin detay bulunmuyor. 2020’nin Temmuz ayı ile 2021’nin Temmuz ve Eylül ayına ilişkin herhangi bir verinin paylaşılmadığı görülüyor. Kurumun son dört yıla ilişkin paylaştığı faaliyet raporlarında yer alan detaylar ise bilançonun daha ağır olduğunu gösteriyor.

2023’te 40 bin suç

Aylık açıklanan raporlara göre, bu yılın Kasım ayına dek toplam 40 bin 356 olay meydana geldi. 53 bin 382 şüphelinin yakalandığı belirtilirken en çok işlenen suçlar arasında “uyuşturucu” göze çarpıyor. 2023’te yaşanan uyuşturucu kaynaklı olay sayısı, kayıtlara 26 bin 871 olarak geçti. Bu sayıya uyuşturucu kaçakçılığı ve ticareti de dahil.

Jandarma Genel Komutanlığı’nın faaliyet raporlarında “yasadışı ekim” ve “uyuşturucu kaçakçılığı” başlığı altında işlenen suçların sayısına yer veriliyor. 2019’dan 2022’ye kadar olan sürede, uyuşturucu kaynaklı toplam olay sayısının 85 bin 291 olduğu görülüyor. Bu suç kapsamında yakalanan şüpheli sayısı ise 111 bin 135 olarak ifade ediliyor.

Aylık verilere göre, bu yıl ayrıca 185 organize suç olayı gerçekleşti. Faaliyet raporlarına göre; 2019 yılında 250, 2020 yılında 245, 2021 yılında 276, 2022 yılında ise 245 organize suç olayı meydana geldi. Bu suça ilişkin olarak yakalanan şüpheli sayısı ise 11 bin 753 oldu.

Aylık istatistiklerde bu yıl “suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi” ise 76 ile ifade edildi. Bu sayı, 2019’da yalnızca sekiz idi. Bu suç, sosyal medya fenomeni ve zincir güzellik merkezleri sahibi Dilan Polat ile eşi Engin Polat’ın tutuklanmasıyla gündeme gelmişti.

Bu veriler, Jandarma’nın denetimindeki bölgeleri kapsıyor. Bu alanlarda ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 20’si yaşıyor.

Emniyet verileri ne diyor?

Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma gibi suç istatistiklerini her ay açıklamıyor. Fakat kurumun faaliyet raporlarında, işlenen suçlara ilişkin bazı detaylar yer alıyor.

Emniyet’in 2022 tarihli faaliyet raporuna göre, “Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Faaliyetleri” kapsamında 7 bin 81 operasyon düzenlendi. 2022’de Emniyet Suç Gelirleri ile Mücadele Büro Amirliği’nce yapılan çalışma kapsamında, 12 soruşturma dosyasının tamamlandığı kaydedildi. Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nca hazırlanan bir başka raporda, 2021’de ülke genelinde uyuşturucuya ilişkin yaşanan olay sayısı 215 bin 771 olarak ifade ediliyor. Geçen yıl ise bu oran, yüzde 14,1’lik bir artışla 246 bin 237’ye ulaştı. Bu kapsamda yakalanan şüpheli sayısının 313 bin 786 olduğu bildirildi.

Emniyet, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 80’inin yaşadığı alandan sorumlu.

Eşitsizlik ve yoksullukla bağlantılı

Peki bu istatistikleri nasıl değerlendirmek gerek?

Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Küçük, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, artan suç oranları ile toplumsal eşitsizlik arasındaki ilişkiye değindi. Akademisyen Küçük, “Toplumsal eşitsizliğin derinleştiği, zengin ile yoksul arasındaki farklılığın ekstrem bir noktaya ulaştığı durumlarda, suç oranlarında artış olur. Devletin kurumları yoksullukla mücadelede yetersiz kalıyorsa, toplumsal kurumlar da çalışamaz hale gelmişse, yasa dışılılık bir çıkış noktası olarak ortaya çıkar” diyor.

Ancak Doç. Dr. Küçük’e göre, sadece derinleşen eşitsizlik suç istatistiklerinin artmasına neden olamaz. Akademisyen Küçük, şu tespiti yapıyor:

“Yoksul olduğunuz zaman, eşitsizlik arttığı zaman, siz, kendinize rehberlik edecek, dayanışacak kurum bulamıyorsanız, suç daha da artar. Belli ki son dönemde gittikçe artan rakamlar, kurumlara olan güvenin çürümesiyle ilişkili olduğunu söylemek, yanlış bir analiz olmayacaktır.”

Üstü kapalı çıkarılan afların etkisi

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Adem Sözüer de DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Emniyet’in suç verilerini paylaşmadığını, bunun da suçun önlenmesine yönelik araştırmaları güçleştirdiğine vurgu yapıyor. Aynı zamanda üniversitenin Ceza Hukuku ve Kriminoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü olan Prof. Dr. Sözüer, veri ihtiyacının faillerin yeniden suç işlemesinin önüne geçmek için önemli olduğuna işaret ederek “Bu olmadan, sadece infaz kurumlarını doldururuz. Sonrasında ‘kapasite aşımı oldu’ diye infaz süresini kısaltarak yok derecesine indiririz. Yeni infaz kurumları yapmak için bütçeden milyonlar gider. Böyle olmaz” ifadelerini kullanıyor.

Ceza hukukçusu akademisyen, “üstü kapalı aflar yapıldığını, bunun da toplumda rahatsızlık duygusu oluşturduğunu” belirtiyor.

Prof. Dr. Adem Sözüer, Türkiye’nin Avrupa’da cezaevlerinde en çok tutuklu ve hükümlü bulunan ülke olduğunu anımsatıyor, “100 bin kişide 325 kişi, tutuklu veya hükümlü. Dünyada en çok hükümlü ve tutukluya sahip 17’nci ülkeyiz. Buna rağmen suçu önlemekte ne yönde gideceğimizi bilmiyoruz” diyor.

Suç nasıl önlenebilir?

Cezalandırmaların hızlı ve kesin olmasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sözüer, “Bir diğer deyişle, uzun yargılama sürelerini kısaltmak, suç işleyen ve işlediği sabit olan kişinin muhakkak infazının yapılması, üstü kapalı af kanunları ile kişilerde cezasızlık algısı oluşturulmaması. Ancak böyle suçluluğun önüne geçebilmek için projeler yapabiliriz, toplumdaki suç korkusunu azaltabiliriz” diyerek sözlerini sonlandırıyor.

BAKMADAN GEÇME

  • Goldman Sachs’tan Uyarı: ABD Hisselerinde “Altın Saçlı Kız” Senaryosunu Tehdit Eden Üç Büyük Risk!

    ABD borsaları Trump’ın gümrük tarifeleri, yapay zeka rallisi ve Fed’in faiz indirim beklentileri ile tarihi zirvelere yaklaşırken, Goldman Sachs üç büyük risk konusunda yatırımcıları uyardı: stagflasyon ihtimali, uzun vadeli tahvil piyasasında sert dalgalanmalar ve ABD dolarında keskin değer kaybı. Bankaya göre bu riskler gerçekleşirse, ABD hisse senetlerinde görülen “Goldilocks” yani ne çok sıcak ne çok soğuk, denge ekonomisi beklentisi hızla dağılabilir.

  • Eski MKE Başkanı İsmet Sayhan Tutuklandı: Assan Group’a Ait 10 Şirkete Kayyum Atandı

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Selahattin Yılmaz suç örgütü” soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Sayhan tutuklandı. Soruşturma çerçevesinde, Assan Group sahibi Emin Öner ve şirket genel müdürü Gürcan Okumuş hakkında “FETÖ üyeliği” ve “askeri casusluk” suçlarından gözaltı kararı verildi. Assan Group’a bağlı 10 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.

  • TCMB: Konut Kredileri Kaynaklı Nakit Akışı İç Tüketimi Destekliyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) “Ekonomi Notları” raporuna göre, konut kredilerinden kaynaklanan nakit akışı kanalı, 2024 yılında özel tüketime %6,9 oranında katkı sağladı. Raporda, bu etkinin, sıkı para politikasına rağmen tüketimdeki yavaşlamayı sınırlayan temel faktörlerden biri olduğu vurgulandı. Düşük faizle geçmişte çekilen uzun vadeli konut kredilerinin, enflasyonla eriyen faiz yükü sayesinde hâlâ iç talebi desteklediği ortaya kondu.

  • ANALİZ: İmalat Sanayiinde Zayıflık Sürüyor: Ağustos Verileri KKO’da 5 Yılın Dip Seviyesini Gösterdi

    TCMB’nin Ağustos 2025 verileri, imalat sanayiindeki zayıflığın sürdüğünü ortaya koydu. Mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) aylık 0,5 puan gerileyerek %73,6 seviyesine indi ve son 5 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Ancak taşıt sektöründe planlı üretim duruşları dışlandığında, genel görünüm yatay kaldı. Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) yeniden eşik değerin üzerine çıktı, fakat tarihsel ortalamanın altında kalması, üretimdeki toparlanmanın sınırlı olduğunu gösteriyor.

  • TCMB Anketi: Enflasyon Beklentilerinde Gerileme Devam Ediyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ağustos 2025 anket sonuçları, hanehalkı, reel sektör ve piyasa katılımcılarının 12 aylık enflasyon beklentilerinde düşüş olduğunu ortaya koydu. Hanehalkı beklentisi %54,1’e, reel sektör beklentisi %37,7’ye ve piyasa katılımcıları beklentisi %22,8’e geriledi. Uzmanlara göre, bu eğilim Türkiye’nin dezenflasyon sürecine dair iyimserliği güçlendiriyor.

  • Fed bağımsızlığı endişeleri ve artan borç, doları baskılıyor

    ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bağımsızlığına yönelik tehditler ve Ülkede kötüleşen bütçe açığı, dolar için yapısal stres faktörleri olarak öne çıkıyor. Commerzbank ekonomisti Antje Praefcke'ye göre, bu iki temel faktör doların değerini sürdürme kapasitesini olumsuz etkileyebilir.

  • Morgan Stanley’den Uyarı: S&P 500’deki Ralli “Kırılgan” Olabilir

    S&P 500 endeksi Nisan ayındaki dip seviyesinden bu yana %29 yükseldi. Manşet veriler, güçlü büyüme, yönetilebilir enflasyon ve dev teknoloji şirketlerinin beklentileri aşan kârlarıyla “iyimser bir piyasa” hikâyesini besliyor. Ancak Morgan Stanley, bu tablonun yüzeyin altında farklı bir hikâyeye işaret ettiğini söylüyor. Bankaya göre, teknoloji hisselerine aşırı bağımlı ralli, genişlemeyen kâr marjları ve AI yatırımlarında olası kapasite fazlası riskleri yatırımcılar için kırılgan bir ortam yaratıyor.

  • En Alttakilerin Ak Parti’ye, En Üsttekilerin CHP’ye Oy Vermesinde Bir Tuhaflık Yok mu?

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Sosyoekonomik Seviye 2023” araştırmasını, “Artık bu veride de manipülasyon yoktur herhalde -inşallah-” düşüncesiyle…

  • Neden Kasko Yaptırmalısınız?

    Günlük ulaşımı hızlandırmak, şehirlerarası seyahatlerde konfor sağlamak ya da iş hayatında zaman kazandırmak açısından otomobiller vazgeçilmez birer parça haline gelmiş…

  • Lezzetli Bir Hediye Alternatifi : Yenilebilir Çiçek & Meyveler

    Hediye kültürü, insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir gelenektir. Yüzyıllar boyunca insanlar, sevdiklerini mutlu etmek, özel anları kutlamak veya…

  • YKS Sonuçları: Devlet Üniversiteleri Doldu, Özel Üniversiteler Boş Kaldı

    Fahiş zamlar özel üniversiteleri boşalttı

  • Atilla Yeşilada: Dünyayı sarsacak 5 trend: Çileli yıllar başlıyor!

    İşte dünyayı önümüzdeki yıllarda sarsacak trendler! 00:00 Merhaba 03:04 Yaşlanıyoruz! 04:05 Küresel ısınma ve iklim değişikliği! 05:55 Yeni salgınlar kaçınılmaz! 06:36 Büyük güçler savaşı! 10:13 Dünya bu borcu ödeyemez! 12:00 Yapay zeka

  • Memur zam yerine hava aldı!

    Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ve memur emeklisi aylıkları için 2026 ve 2027 zam oranlarını belirledi. Karara göre, 2026’nın ilk 6 ayında %11, ikinci 6 ayında %7, 2027’nin ilk 6 ayında %5 ve ikinci 6 ayında %4 zam yapılacak. Toplu sözleşmede taban aylığa 1000 TL eklenmesi kesinleşirken, sosyal haklarda da çeşitli iyileştirmeler karara bağlandı.

Benzer Haberler