Sosyal Medya

Gündem

Prof. Dr. Korkut Boratav, değerlendirdi: “Yeniden Kuruluş’un tabanı on yıl önce Gezi kalkışması ile kendiliğinden ortaya çıktı”

Profesör Korkut Boratav, bugün Saray iktidarına karşı çıkan seçmenlerin önemli bir kısmının, on yıl önceki Gezi kitlesiyle benzerlik gösteren bir grup olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Korkut Boratav, değerlendirdi: “Yeniden Kuruluş’un tabanı on yıl önce Gezi kalkışması ile kendiliğinden ortaya çıktı”

Profesör Korkut Boratav, bugün Saray iktidarına karşı çıkan seçmenlerin önemli bir kısmının, on yıl önceki Gezi kitlesiyle benzerlik gösteren bir grup olduğunu ifade etti.

 

 

Profesör Korkut Boratav, 100. yıl kutlamaları vesilesiyle Birgün gazetesine verdiği röportajda Cumhuriyet’i değerlendirdi.

 

Boratav, Cumhuriyet’in radikal bir demokratik devrimle başladığını ancak 100. yılında İslamcı bir faşizme doğru kaymaya başladığını vurguladı. Ayrıca, yeniden kuruluşun kitle tabanının Gezi hareketinin etkileri altında olduğunu belirtti. “2019 İstanbul seçimlerinin kazanılmasında, hatta Mayıs 2023’te Altılı Masa miting meydanlarının liderleri fazlasıyla aşan coşkusunda Gezi’nin izleri, katkıları hâlâ var.” şeklinde konuştu.

 

Korkut Boratav’ın Birgün’de yayınlanan “Yeniden kuruluşun kitlesi Gezide ortaya çıktı” başlıklı söyleşisinin ilgili bölümü şöyle:

 

“Cumhuriyet’in ikinci yarısına iki türlü bakılabilir: Birincisine göre, 12 Eylül darbesinin başlattığı eğilim kesintisiz süregelmiş İslamcı bir faşizme ulaşmıştır. Bu bakış açısını destekleyen belirleyici etkenleri de sıralayabiliriz: Parlamenter solu temsil eden CHP önce parçalanmış; tekrar bütünleştiğinde 1970’li yılların sınıfsal   platformundan ve aydınlanmacı/Kemalist çizgisinden kopmuştur. Sol kanadı olmayan liberal bir partiye dönüşmüştür. Parlamento-dışı, devrimci, sosyalist sol ise 12 Eylül darbesinin öncelikli hedefi olmuştur; çökertilmiş, dağıtılmıştır. Bir önceki dönemin yaygın, örgütlü gücüne tekrar ulaşamamış, etkisiz kalmıştır. 1970’li yıllarda CHP’yi sola çekmiş olan ‘mıknatıs’ etkisini de yitirmiştir.

 

Son yarım yüzyıla alternatif bakış, önceki analizin sonucunu reddetmez; ama ara-aşamalarına dikkat çekerek bu dönüşümün kaçınılmaz olup olmadığını da sorgular.  İslamcı faşizm ile barışık olmayan demokratik ve Cumhuriyetçi güçlerin kaçınılmaz olmayan hatalarını vurgular. Bu bakış, elbette geçmişi değiştiremez; ama ilerisi için dersler içerebilir.

 

Burada tarihçe yapamayız. Tek bir soru ile yetinelim: Siyasal İslam, demokratik bir cephede yer almalı mı? Liberaller ‘evet’ diye yanıtlayarak AKP iktidarını peşinen desteklemişti. Keşke AKP döneminin öncesine yoğunlaşarak Türkiye pratiği içinde sorgulasalardı… 12 Mart darbesini izleyen ilk genel seçim sonrasını örnek alalım. ‘Demokratik sol CHP’ birinci parti olur; Ocak 1974’te Ecevit’in başbakanlığında CHP-MSP koalisyonu kurulur. Koalisyon sol çevrelerde de 12 Mart faşizminin enkazını temizleme fırsatı olarak görülmektedir.

 

Koalisyon, demokratikleşme adımı olarak 12 Mart döneminin siyasî hükümlülerini, sanıklarını kapsayan bir af yasasında anlaştı: Komünizme karşı TCK’nın 141-142’nci, şeriatçı eylemlere karşı 163’ncü maddeleri kapsanacaktı. Af tasarısı TBMM’nin gündemine 15 Mayıs 1974’te geldi. Siyasal    İslam’ın o tarihlerdeki temsilcisi MSP bu demokratik uzlaşmaya ihanet etti. Önce TCK madde 163’ü kapsayan af oylandı; kabul edildi. Sıra TCK 141-142’ye gelince ‘uygun sayıda’ MSP milletvekili oturumu terk etti. Af, sosyalistleri, devrimcileri dışlayarak yasalaştı.  AYM iki ay sonra bu yanlışlığı düzeltecek; solcu hükümlü ve sanıkların da tahliyelerini, aflarını mümkün kılacaktı. Aralarında Mülkiye’den dekanımız, dostum rahmetli Mümtaz Soysal da yer alıyordu.

 

MSP-CHP koalisyonu bu nedenle dağıldı. MSP Milliyetçi Cephe hükümetine katıldı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez iktidara ortak olan siyasal İslam, demokratik bir ittifakın öğesi olamayacağını Mart 1974’te ortaya koymuştu.

 

• Peki sizce hem içinde bulunduğumuz rejimi hem de bir asır önceki Cumhuriyet’i aşabilecek bir yeniden kuruluş nasıl mümkün, ne yapmalı? 

 

‘Yeniden Kuruluş’un kitle tabanı on yıl önce, Haziran Gezi kalkışması ile kendiliğinden ortaya çıktı. Katılanlar ortak simge olarak Mustafa Kemal’in kalpaklı portrelerini seçtiler. Cumhuriyetçi, kamucu aynı zamanda sosyalist sloganları benimsediler; komünist bölüşüm ilkelerini de uyguladılar. İşçi sınıfının nitelikli kesimlerinden, mensuplarından, geleceğin işçileri olan öğrencilerden oluşmaktaydı. Liderlik, öncü örgüt yoktu; aranmaktaydı. Sosyalistler altı yıl önceki Cumhuriyet mitinglerinden uzak durmuşlardı. Gezi kalkışmasında liberal yanılgılara son verdiler; katıldılar ama kalkışmayı siyasete taşıyamadılar.

 

Gezi’yi siyasete, öncelikle bir yıl sonraki yerel seçimlere etkili boyutlarda taşımanın doğal adayı, CHP’ydi. Parti yönetimi itinayla uzak durdu. Sonrasında, örneğin 2019 İstanbul seçimlerinin kazanılmasında; hatta Mayıs 2023’te Altılı Masa miting meydanlarının liderleri fazlasıyla aşan coşkusunda Gezi’nin izleri, katkıları hâlâ var. Saray iktidarına karşı çıkan 48 milyon seçmenin önemli kesimleri on yıl önceki Gezi kitlesinin bugünkü türevleridir.

 

Yeniden inşa ve kuruluş, bugünkü Türkiye koşullarında sosyalist örgüt, partilerden kaynaklanacaktır. Onlar İslamcı faşizmin niteliğine ve neoliberalizmin ürünü olan sermayenin tahakkümüne doğru teşhis koyanlardır. Ama bu ağır tarihsel sorumluluğu hak etmeleri gerekecektir. İslamcıların emekçi sınıflar üzerindeki ideolojik tahakkümüne son vermeyi, işyerlerinde, mahallelerde örgütlenerek başarmaları gerekecektir.

 

Elli yıl önceki devrimciliğin, yüz yıl önceki Millî Mücadele’nin mirasını, deneyimlerini, sloganlarını, türkü ve marşlarını hatırlamak, canlandırmak zamanıdır. Başarılmalıdır.”

BAKMADAN GEÇME

  • Geleceğimiz Tehlikede: Türkiye’de Çocuk Suçluluğu Rekor Seviyede Arttı

    Ekonomik sıkıntılar çocukları en çok etkileyen alanlardan biri olmaya devam ediyor. Eğitimden ve çalışma yaşamından uzak kalan çocuklar, kolay para vaatleriyle yeni nesil mafya çetelerinin hedefi haline geliyor ve bu da onları suça yönlendiriyor. Son 9 yılda çocuk suçluların sayısında yüzde 51’lik bir artış görüldü; 2024’te 14-17 yaş grubundaki 202 bin çocuk suça karıştı. TÜİK verilerine göre, 2023’te 179 bin, 2024’te ise 202 bin 785 çocuk suça bulaştı. Bu veriler, bir önceki yıla göre yüzde 13.9, dokuz yıllık dönemde ise yüzde 51.5’lik bir artışı gösteriyor.

  • TCMB Başkanı Karahan, TBB Yönetimiyle Makroekonomik Görünümü Görüştü

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Sayın Fatih Karahan, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar ve TBB Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya geldi.

  • GİB, Vergi Borcu Listesi Yayınlandı: Borcu 4 Milyar TL’yi Aşan Can Holding İlk Sırada

    Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Eylül ayında Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğe istinaden illerde 50 milyon TL’nin üzerindeki vergi borçlarını içeren listeleri paylaşmaya başladı. Listede dikkat çeken isimler arasında Uzan Ailesi, Çiftlik Bank vurgunu ile tanınan “Tosuncuk” lakaplı Mehmet Aydın ve TMSF tarafından el konulan Can Holding yer aldı.

  • Konutta umutlar başka bahara: Satışlar yavaşladı, reel fiyatlar yerinde sayıyor

    2025’e faiz indirimleriyle güçlü başlayan konut sektörü, yılın son çeyreğinde belirgin bir ivme kaybı yaşadı. Kasım itibarıyla konut fiyatları nominal olarak yükselmeye devam etse de reel artış neredeyse sıfırlandı. Satışlar ekim ve kasım aylarında düşüşe geçerken, yüksek kredi faizleri ve belirsizlikler hem oturum amaçlı alıcıyı hem de yatırımcıyı beklemeye itti. Sektörde canlanmaya dair beklentiler büyük ölçüde 2026 yılına ötelenmiş durumda.

  • İngiltere Enflasyonu Beklentilerin Altında: Faiz İndirimi İhtimali Artıyor

    İngiltere’de Kasım ayında yıllık enflasyon, piyasa beklentilerinin altında kalarak yüzde 3,2 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam, ekonomistlerin yüzde 3,5, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) ise yüzde 3,4 tahminlerinin altında kaldı ve ülke genelinde enflasyon sekiz ayın en düşük seviyesine geriledi. Beklenenden hızlı düşüş, BoE’ye faiz indirimi için potansiyel bir alan sundu.

  • TCMB Tarafından Faaliyet İzni İptal Edilmişti: Mahkeme, Papara Lehine Yürütmeyi Durdurma Kararı Verdi

    TCMB tarafından faaliyet izni iptal edilen Papara hakkında mahkemeden yeni bir karar çıktı. Papara’nın, söz konusu iptal kararına karşı açtığı yürütmenin durdurulması talepli davada mahkeme, şirket lehine karar verdi.

  • TÜİK: Kasım 2025’te Taşıt Kayıtları Aylık Arttı, Yıllık Geriledi

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Motorlu Kara Taşıtları Kasım 2025 istatistiklerini yayımladı. Buna göre Kasım ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre artış gösterirken, geçen yılın aynı ayına kıyasla düşüş kaydetti. Otomobil ve kamyonet kayıtlarında yükseliş öne çıkarken, motosiklet ve traktörde belirgin bir gerileme yaşandı. Elektrikli ve hibrit araçların payındaki artış ise devam etti.

  • GÜNÜN Stratejisi: Zayıf dolar, düşen petrol, Türkiye için destekleyici zemin

    Küresel piyasalarda zayıf dolar teması korunurken, petrol fiyatları son yılların en düşük seviyelerine gerileyerek enerji ithalatçısı ülkeler için önemli bir rahatlama alanı yarattı. ABD’de açıklanan istihdam verileri resesyon korkularını artırmazken, Fed’in “bekle-gör” duruşu korunuyor. Düşen enerji maliyetleri, güçlü rezerv pozisyonu ve iyileşen risk algısıyla birlikte Türkiye varlıkları için olumlu zemin güçleniyor. TL ve TL cinsi varlıklar açısından pozitif görünüm korunuyor.

  • Piyasaların Gündemi: BoJ’da Faiz Artışı Beklentisi Güçleniyor, Piyasalar Ueda’nın Açıklamalarına Odaklandı

    ING Global’in değerlendirmesine göre, piyasalarda Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) bu hafta yapması beklenen 25 baz puanlık faiz artışı büyük ölçüde fiyatlanmış durumda. Bu nedenle yatırımcıların asıl odağı, BoJ Başkanı Kazuo Ueda’nın basın toplantısında vereceği mesajlara çevrilmiş bulunuyor. Raporda, piyasa faizlerindeki yükselişe dair hassasiyetler nedeniyle Ueda’dan belirgin biçimde şahin bir duruş beklenmediği vurgulanıyor.

  • Günün Başlıkları: Piyasalar Yoğun Veri Gündemiyle ABD Verilerine Odaklandı

    Yurt içinde veri akışı görece sakin seyrederken, küresel piyasalarda gözler ABD perakende satışlar verisi ve tahvil ihalelerine çevrildi. Gün boyunca Avrupa ve ABD’den gelecek enflasyon, güven endeksleri ve merkez bankası yetkililerinin açıklamaları fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacak.

  • Bitwise’tan çarpıcı kripto tahminleri: 2026’yı şekillendirebilecek 10 öngörü

    Varlık yönetim şirketi Bitwise, 2026’ya ilişkin yayımladığı kapsamlı raporda kripto piyasalarının yeni bir döneme girdiğini savunuyor. Bitcoin’in fiyat dinamiklerinden ETF’lerin rolüne, düzenleyici çerçeveden kurumsal benimsemeye kadar uzanan 10 iddialı tahmin; kriptonun artık spekülatif bir alan olmaktan çıkıp ana akım finansın kalıcı bir parçası haline geldiğine işaret ediyor.

  • 2026’ya geri sayım: Portföy dağılımı, sektör tercihleri ve euro/dolar beklentisi

    2026’ya yaklaşırken yatırımcıların odağında portföy dağılımı, hangi varlık sınıflarının öne çıkacağı ve küresel–yerel risklerin stratejileri nasıl şekillendireceği yer alıyor. Trump’ın nadir elementler üzerinden başlattığı yeni emtia rekabeti, faiz indirim süreci ve jeopolitik belirsizlikler; emtia, tahvil ve hisse senedi dengesi açısından belirleyici olacak.

  • Bunun adı başarısızlık! Emeklinin trajedisi, Eğitim sorunu & fahiş kiralar| Kerim Rota & Ömer Gencal

    Mesele Ekonomi kanalında yayınlanan "Pusula" programının bu bölümünde ekonomistler Kerim Rota ve Ömer Gencal, Türkiye'nin derinleşen sosyal ve ekonomik krizlerini ele alıyor. Program, Kerim Rota'nın CHP Cumhurbaşkanlığı aday ofisinde "Gölge Hazine ve Maliye Bakanı" olarak görev alacağını ve bu nedenle programdan ayrılacağını duyurmasıyla özel bir önem taşıyor.

Benzer Haberler