Sosyal Medya

Gündem

Aşırı sağcı partiler seçimlerden zaferle çıkıyor! O halde soru şu: Ekonomi vaatleri nedir?

Ana akım siyasi partilerin programları ekonomik sorunları çözmekte yetersiz kaldıkça aşırı sağ olarak tanımlanan partiler gittikçe güçleniyor. Pek çok farklı kesimde soğuk duş etkisi yaratan Hollanda ve Arjantin seçimleri merak ediliyor.

Aşırı sağcı partiler seçimlerden zaferle çıkıyor! O halde soru şu: Ekonomi vaatleri nedir?

Arjantin ve Hollanda’dan geçtiğimiz hafta gelen seçim sonuçları aşırı sağ gerçeğini tekrar gözler önüne serdi.

Ekonomik krizdeki Arjantin’de Merkez Bankası’nı ve pesoyu kaldırmayı vadeden Javier Milei iktidara gelirken Hollanda’da ise ırkçı ve göçmen düşmanı görüşleri ile tanınan Geert Wilders sandıktan birinci çıktı.

Wilders’in göçmen karşıtlığının yanında sosyal politikalara dair vaatleri büyük gündem olurken bu seçimler ekonomik sorunlarla boğuşan İtalya’yı ve Macaristan’daki seçi sonuçlarını da hatırlattı.

Geçtiğimiz yıllarda dünyada ekonomik sorunların artmasıyla sağ partilerin oyları iyice artarken aşırı sağın ekonomi programında artan fiyatlarla mücadele, vergi reformları, sosyal yardımlar öne çıktı.

Sozcu.com.tr, önde gelen aşırı sağ politikacıların ekonomiye ilişkin programlarını inceledi. Sandıktan birinci çıkan önemli sağcı politikacıların vaatleri ise şöyle oldu:

HOLLANDA

Hollanda’da aşırı sağcı lider Geert Wilders’in partisinin sandıktan birinci çıkması Avrupa’da tüm gözlerin bu ülkeye çevrilmesine neden oldu.

Özellikle corona virüsü salgını ve Ukrayna savaşı sonrası ekonomik olarak daha da gerileyen alt ve orta gelir gruplarına dönük vaatlerde bulunan aşırı sağcı lider, sosyal güvenlik, sağlık ve sığınma konularına daha fazla öncelik vereceklerini vurguladı.

Wilders ayrıca dar gelirlilerin üzerindeki ekonomik yükün azaltılması, vergilerin düşürülmesi, asgari ücretin arttırılması, sağlık sigortası giderlerinin azaltılması ve daha kaliteli bir sağlık ve bakım hizmeti verilmesini vadetti.

Wilders’in, kademeli olarak 70’e yükseltilen emeklilik yaşının yeniden 65’e indirilmesi vaadi de oldukça dikkat çekici oldu.

Hollandalı emekliler haftada bir et yiyebilirken, yer bulunamadığı için yolcu gemilerinde barınan sığınmacıların lüks içinde yaşadığını ileri süren aşırı sağcı lider, ülkenin her kuruşunu, sığınmacılar yerine halka harcama sözü verdi.

Hollanda’nın AB’den ayrılması ve kendi ulusal para birimine dönmesi anlamına gelen Nexit’i savunan Wilders aynı zamanda Hollanda bütçesinden Brüksel’e daha az para göndermek istiyor.

KISA VADEDE UYGULANMASI ZOR

Ancak hükümet kurabilirse ülkeyi koalisyon ile yönetmesi gerekecek olan Wilders’in bu tür radikal çıkışlarını uygulamasının kısa vadede çok mümkün olmadığı düşünülüyor.

Hollanda bankası ING’nin yeni hükümetin eskisine bencer harcama politikalarını sürdürmesini beklerken partinin popülist vaatlerinin 2028 yılına kadar GSYH’nin yüzde 3’ü civarında yapısal bütçe açığına yol açacağı öngörüyor.

Ukrayna’ya verilen mali desteği eleştiren Wilders, aynı zamanda sıkı bir İsrail destekçisi olarak dikkat çekiyor. Wilders ayrıca iklim bilimcileri eleştiriyor ve hükümetin CO2 emisyonlarını azaltmak için çok fazla harcama yaptığına inanıyor.

Kömür ve gaz santrallerinin açık kalmasını savunuyor, güneş parkları ile rüzgar türbinlerinin inşasının durdurulmasını öneriyor. Ayrıca Hollanda’yı BM’nin Paris iklim anlaşmasından çekmek istiyor.

Bunun yerine, iklim adaptasyonunu vaaz eden Wilders, barajlarla ilgili projelere yatırım yapılmasını savunuyor.

İTALYA

İtalya’da geçtiğimiz yıl iktidara Giorgia Meloni liderliğindeki aşırı sağ koalisyon da ekonomik zorluklar, göçmen sorunu gibi meselelerle boğuşan İtalya’da yapılan seçimlerde geçen yıl bir aşırı sağ koalisyon iktidara gelmişti.

Ancak Meloni’nin programı aşırı sağda alışık olduğumuz popülist politikalar çok fazla yer almasa da özellikle vergi indirimine dönük liberal vaatler oldukça ilgi çekti.

İTALYA KRİZDEN OLUMSUZ ETKİLENDİ

Covid krizinden derinden etkilenen ülke sonrasında Ukrayna savaşı nedeniyle büyüyen enerji krizi ile boğuşmuştu. Genç işsizliğin halihazırda oldukça yüksek olduğu Güney Avrupa ülkesinin ekonomisi siyasi istikrarsızlık, kısa süren koalisyonlar, güvenoyu sağlayamayan hükümetler nedeniyle de olumsuz etkilenmişti.

Seçimlerden önce Meloni, Euro Bölgesi’nin en büyük üçüncü ekonomisinde işletmelerin ve hanehalklarının artan fiyatlar ile başa çıkmasına yardımcı olmak için mevcut önlemleri güçlendireceği sözü verdi. Meloni’nin ulusal ve bölgesel vergilendirme ve üretkenliğin arttırılmasına yönelik taahhütleri de seçmenler tarafından olumlu karşılandı.

VERGİ REFORMU VE AİLE PLANLAMASI ÖNE ÇIKTI

Parti programında, aileler, işletmeler ve meslek sahipleri için vergi yükünün azaltılması, karmaşık vergi sisteminin yeniden ele alınması, enerji ürünlerinde vergi indirimi, küçük ve orta ölçekli işletmeler için koruma ve haksız rekabetle mücadele, Avrupa tavan fiyatları politikaları için destek gibi maddeler yer aldı.

İtalya’nın en büyük sorununun aile ve çocuk yapmamak olduğunu dile getiren 45 yaşındaki aşırı sağcı lider, böyle devam ederse ekonomilerinin çökeceğini belirtti.

MACARİSTAN

Orbanomics olarak bilinen program, Macaristan başbakanı Viktor Orbán ve hükümetinin iktidara geldiği 2010 yılından bu yana uyguladığı ekonomi politikalarına verilen isim.

Macaristan’daki 2010 parlamento seçimlerinin ardından yeni seçilen Orbán hükümeti, bütçe açığına yüzde 3’lük bir sınır getiren katı Avrupa Birliği düzenlemesinden muafiyet için pazarlık yapmaya çalıştı. Talebin reddedilmesi üzerine Macaristan, açığı kapatmak için uluslararası toplum tarafından alışılmışın dışında görülen vergi politikalarına yöneldi.

Ülke Toplamda 12 milyar dolar ABD Doları civarında olduğu tahmin edilen tüm özel emeklilik fonları lağvedildi ve kamulaştırıldı. Ayrıca oldukça karmaşık ve radikal vergi reformları yapıldı ve vergilerde indirimlere gidildi.

POPÜLİST POLİTİKALAR ÖNE ÇIKTI

Geçtiğimiz dönemde hükümet, yeni bir ekonomik döneme girildiğini vurgulamış, bu yeni dönemde Macar ulusal sermayesinin yaratılmasının zorunluluğundan bahsetmişti. Ayrıca tamamen denetim altına alınan medya yardımıyla da kamuoyu etkisizleştirildi.

Asgari ücrete ve emeklilik maaşlarına yapılan zamlar, artırılan sosyal ve aile yardımları, akaryakıtta ve temel bazı gıda maddelerinde uygulanan zam yasağı, elektrik ve doğalgaz zamlarının ertelenmesi ve son olarak da yatırımların seçim nedeniyle yön değiştirmesinin faturası da seçimlerde etkili oldu.

ELEŞTİRİLER DE VAR

Öte yandan Macaristan’da yolsuzluğun artması, sağlık hizmetlerinin kalitesinin düşmesi ve öğrencilerin okuma, matematik ve fen bilimlerindeki başarılarının azalması gibi diğer sorunları da Orbanomics yönetiminin karşı karşıya olduğu sorunlar olarak görülüyor. Muhalefet ayrıca ülkedeki ortalama ücretin ve işsizliğin gösterilenden daha kötü durumda olduğu görüşünde.

ARJANTİN

Avrupa dışına çıktığımızda ise sağın en önemli zaferi geçtiğimiz hafta Arjantin’de Javier Milei’nin sandıktan birinci çıkması oldu.

Ekonomiye “şok tedavisi” uygulamayı düşünen Milei’nin vaatleri arasında merkez bankasını kapatmak, pesoyu terk etmek, kamu harcamalarını azaltmak ve ekonomik reformlar bulunuyor.

‘Statükoyu yıkma’ vaadiyle başkanlığa aday olan Milei’nin ekonomik vaatleri ise Arjantin ekonomisini dolarize etme arzusuna dayanıyordu. Dolarizasyon, ülkenin Arjantin pesosundan vazgeçmesi ve para birimi olarak ABD dolarını kullanması anlamına geliyor.

Milei’nin Arjantin’in para birimini pesodan ABD dolarına çevirme önerisi, doların pesodan daha güçlü olduğu ve pesonun aksine istenildiği zaman basılamayacağı, böylece para arzı yoluyla artan enflasyonun düşeceği argümanına dayanıyor.

Dolarizasyon ayrıca bir ülkenin faiz oranı değişiklikleri gibi para politikası hamleleri yoluyla ekonomiyi etkileme özerkliğini kaybetmesine de yol açıyor.

(Sözcü)

BAKMADAN GEÇME

  • ANALİZ: İmalat Sanayiinde Zayıflık Sürüyor: Ağustos Verileri KKO’da 5 Yılın Dip Seviyesini Gösterdi

    TCMB’nin Ağustos 2025 verileri, imalat sanayiindeki zayıflığın sürdüğünü ortaya koydu. Mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) aylık 0,5 puan gerileyerek %73,6 seviyesine indi ve son 5 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Ancak taşıt sektöründe planlı üretim duruşları dışlandığında, genel görünüm yatay kaldı. Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) yeniden eşik değerin üzerine çıktı, fakat tarihsel ortalamanın altında kalması, üretimdeki toparlanmanın sınırlı olduğunu gösteriyor.

  • TCMB Anketi: Enflasyon Beklentilerinde Gerileme Devam Ediyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ağustos 2025 anket sonuçları, hanehalkı, reel sektör ve piyasa katılımcılarının 12 aylık enflasyon beklentilerinde düşüş olduğunu ortaya koydu. Hanehalkı beklentisi %54,1’e, reel sektör beklentisi %37,7’ye ve piyasa katılımcıları beklentisi %22,8’e geriledi. Uzmanlara göre, bu eğilim Türkiye’nin dezenflasyon sürecine dair iyimserliği güçlendiriyor.

  • Fed bağımsızlığı endişeleri ve artan borç, doları baskılıyor

    ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bağımsızlığına yönelik tehditler ve Ülkede kötüleşen bütçe açığı, dolar için yapısal stres faktörleri olarak öne çıkıyor. Commerzbank ekonomisti Antje Praefcke'ye göre, bu iki temel faktör doların değerini sürdürme kapasitesini olumsuz etkileyebilir.

  • Morgan Stanley’den Uyarı: S&P 500’deki Ralli “Kırılgan” Olabilir

    S&P 500 endeksi Nisan ayındaki dip seviyesinden bu yana %29 yükseldi. Manşet veriler, güçlü büyüme, yönetilebilir enflasyon ve dev teknoloji şirketlerinin beklentileri aşan kârlarıyla “iyimser bir piyasa” hikâyesini besliyor. Ancak Morgan Stanley, bu tablonun yüzeyin altında farklı bir hikâyeye işaret ettiğini söylüyor. Bankaya göre, teknoloji hisselerine aşırı bağımlı ralli, genişlemeyen kâr marjları ve AI yatırımlarında olası kapasite fazlası riskleri yatırımcılar için kırılgan bir ortam yaratıyor.

  • En Alttakilerin Ak Parti’ye, En Üsttekilerin CHP’ye Oy Vermesinde Bir Tuhaflık Yok mu?

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Sosyoekonomik Seviye 2023” araştırmasını, “Artık bu veride de manipülasyon yoktur herhalde -inşallah-” düşüncesiyle…

  • Neden Kasko Yaptırmalısınız?

    Günlük ulaşımı hızlandırmak, şehirlerarası seyahatlerde konfor sağlamak ya da iş hayatında zaman kazandırmak açısından otomobiller vazgeçilmez birer parça haline gelmiş…

  • Lezzetli Bir Hediye Alternatifi : Yenilebilir Çiçek & Meyveler

    Hediye kültürü, insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir gelenektir. Yüzyıllar boyunca insanlar, sevdiklerini mutlu etmek, özel anları kutlamak veya…

  • YKS Sonuçları: Devlet Üniversiteleri Doldu, Özel Üniversiteler Boş Kaldı

    Fahiş zamlar özel üniversiteleri boşalttı

  • Atilla Yeşilada: Dünyayı sarsacak 5 trend: Çileli yıllar başlıyor!

    İşte dünyayı önümüzdeki yıllarda sarsacak trendler! 00:00 Merhaba 03:04 Yaşlanıyoruz! 04:05 Küresel ısınma ve iklim değişikliği! 05:55 Yeni salgınlar kaçınılmaz! 06:36 Büyük güçler savaşı! 10:13 Dünya bu borcu ödeyemez! 12:00 Yapay zeka

  • Memur zam yerine hava aldı!

    Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ve memur emeklisi aylıkları için 2026 ve 2027 zam oranlarını belirledi. Karara göre, 2026’nın ilk 6 ayında %11, ikinci 6 ayında %7, 2027’nin ilk 6 ayında %5 ve ikinci 6 ayında %4 zam yapılacak. Toplu sözleşmede taban aylığa 1000 TL eklenmesi kesinleşirken, sosyal haklarda da çeşitli iyileştirmeler karara bağlandı.

  • Trump’tan Fed’e Sert Baskı: Eylül’de Faiz İndirimi Beklentisi Güçleniyor

    ABD Başkanı Donald Trump, faizlerin hızla düşürülmesi için Fed üzerindeki baskısını artırıyor. Trump, politika faizinin mevcut %4,25–4,50 aralığından en az 200–300 baz puan indirilmesini talep ederken, Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik sert eleştirilerini sürdürüyor. Jackson Hole toplantısında Powell, eylülde faiz indirimi sinyali verirken, FOMC içindeki görüş ayrılıkları sürüyor. Piyasalar, Trump’ın baskısının Fed’in bağımsızlığı ve para politikasının yönü üzerindeki etkilerini yakından takip ediyor.

  • Kudret Ayyıldır: GYO’lar arasında prim potansiyeli yüksek şirketler

    Yılın ikinci çeyreğinde enflasyonda yavaşlama ve faiz indirim sürecinin başlaması, sektöre yönelik beklentileri yeniden şekillendirmiş durumda. Yüksek faiz oranları ve sıkı finansal koşullar, özellikle konut kredileri üzerinden talebi sınırlarken enflasyonda gözlenen yavaşlama eğilimi ve TL’nin görece istikrarlı seyri, maliyet tarafında kısmi rahatlama sağladı. 26 Ağustos 2025 itibarıyla sektörün yıllık getirisi %54’e yaklaşırken Ağustos ayı kapanışı öncesinde aylık getirisi ise yaklaşık %11 seviyesine ulaştı.

  • Fransa’da Siyasi Kriz Derinleşiyor: Bayrou’nun Güven Oylaması 8 Eylül’de

    Fransa Başbakanı François Bayrou, 8 Eylül’de parlamentoda hükümetinin geleceğini belirleyecek kritik bir güven oylaması yapılacağını duyurdu. Azınlık hükümetini yöneten Bayrou, ülkenin bütçe açığı ve artan kamu borçları nedeniyle “ulusal acil durum” ilan ederek milletvekillerinden destek istedi. Ancak muhalefetin sert tepkisi ve piyasaların endişeleri, Fransa’yı yeni bir siyasi belirsizliğin eşiğine taşıdı.

Benzer Haberler