Sosyal Medya

Ekonomi

Türkiye Körfez Ülkeleriyle İlişkilerinde Ne Bekliyor? Maddi Destek Sürecek Mi?

Türkiye’de seçimlerin tamamlanmasının ardından yeni dönem, Arap ülkeleriyle ilişkilerin çerçevesini de belirleyecek. Seçim dönemi boyunca maddi destek veren Körfez'in seçimden sonra tutumu ne olacak?

Türkiye Körfez Ülkeleriyle İlişkilerinde Ne Bekliyor? Maddi Destek Sürecek Mi?

Türkiye’de seçimlerin tamamlanmasının ardından yeni dönem, Arap ülkeleriyle ilişkilerin çerçevesini de belirleyecek. Seçim dönemi boyunca maddi destek veren Körfez’in seçimden sonra tutumu ne olacak?

 

 

 

Uzmanlar, özellikle Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum sebebiyle, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’la son iki yıldır dikkat çeken yakınlaşmanın sürmesini bekliyor.

 

Seçimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanmasının ardından, Türkiye’nin bu coğrafya ile ilişkileri, Washington’daki düşünce kuruluşları Ortadoğu Enstitüsü ve Arap Körfez Devletleri Enstitüsü’nün ortak evsahipliğinde düzenlenen panelde ele alındı.

 

Türkiye’nin Körfez ülkeleriyle ilişkilerini son birkaç yıldır iyileştirme gayreti içinde olduğu biliniyor. Bu ülkelerden biri de 2018 yılında İstanbul Başkonsolosluğu’nda gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından ilişkilerin gerildiği Suudi Arabistan.

 

 

 

 

Amerikan İlerleme Merkezi Ulusal Güvenlik ve Uluslararası Politika uzmanı Alan Makovksy, Türkiye’nin Suudi Arabistan’ı uluslararası toplum içinde küçük düşüren Cemal Kaşıkçı cinayetinin başlangıçta üzerine gittiğini; ancak bu durumun 2021’den itibaren değiştiğini ve Türkiye’nin Kaşıkçı cinayetine ilişkin dosyaları Suudi Arabistan’a devrettiğini hatırlattı.

 

 

Makovsky, Suudi Arabistan’ın seçimden önce Türkiye’de Merkez Bankası’na 5 milyar dolar kaynak sağladığına dikkat çekti.

Mart ayında Merkez Bankası’na maddi destek sağlayan Suudi Kalkınma Fonu’ndan yapılan açıklamada bu kararın, “Suudi Arabistan Krallığı’nın Türkiye’nin ekonomisini güçlendirme konusundaki çabalarının desteklenmesine yönelik taahhüdün bir göstergesi” olduğu belirtilmiş, bu nakit para akışının nasıl kullanılacağına ya da geri istenip istenmeyeceğine ilişkin bir ayrıntı verilmemişti.

 

 

“Ekonomik sebeplerle Suudi Arabistan, BAE ve Katar’la yakın ilişkiler sürecek”

2021’den itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman arasında karşılıklı ziyaretlerin olduğunu anımsatan Türkiye uzmanı Makovsky, “Birleşik Arap Emirlikleri de Türkiye’de 10 milyar dolarlık bir yatırım projesi açıklamıştı.

 

BAE ile önümüzdeki beş yıl içinde 40 milyar dolarlık ticareti hedefleyen bir anlaşma da imzalandı. Bunlar seçimden önce Türkiye’yi ekonomik olarak rahatlatan önemli yabancı yardımlardı” sözleriyle durumu değerlendirdi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta yani seçimin ikinci turu öncesinde CNN Türk’e verdiği röportajda, Körfez ülkelerinin son dönemde Türkiye’ye finansman sağladığını söylemiş, “Körfez’den filan bizim sistemimizin içerisine, sağ olsun, para depo eden ülkeler oldu. Bu da tabii ister istemez kısa bir süre için de olsa Merkez Bankamızı ve piyasamızı rahatlattı” ifadelerini kullanmıştı.

 

 

 

 

Erdoğan’ın isimlerini vermediği Körfez ülkelerinin liderlerine seçimlerden sonra teşekkür ziyaretlerinde bulunacağı yönündeki sözlerini de hatırlatan Makovksy, özellikle ekonomik sebeplerle, önümüzdeki dönemde Türkiye ve Körfez arasındaki ilişkilerde bu yakın temasın sürmesini bekliyor.

 

Başkent Washington’daki Arap Körfez Devletleri Enstitüsü’nün kıdemli uzmanı Hussein Ibish de benzer görüşte.

 

Körfez ülkelerinin Türkiye üzerinde daha fazla etki sahibi olmak amacıyla seçimlerden aylar ve haftalar önce kaynak sağlayarak ekonomiye destek verdiğini söyleyen Ibish, Katar’ın da bu ülkeler arasında olduğuna ve Katar Emiri’nin Erdoğan’ı seçim sonrası ilk tebrik eden liderlerden olduğuna dikkat çekti.

 

 

Hussein Ibish, “Cumhurbaşkanı Erdoğan bu ülkelerin adını vermedi ama seçim sonrası Körfez’den gelen tepkilere bakarak bunların hangi ülkeler olduğunu anlamak mümkün. Örneğin Katarlılar çok sevindi. El Cezire’yi (Katar merkezli medya kuruluşu) 2014’ten bu yana böyle görmemiştim. Katar lideri Erdoğan’ı seçim sonrası hemen tebrik edenlerdendi. Onu Suudi Arabistan ve BAE izledi” diye konuştu.

 

“Seçim sonrası ortaya çıkan tablo Körfez ülkeleri için avantaj”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimi yüzde 60 veya 70 gibi ezici bir çoğunluk yerine, yüzde 52 gibi bir oranla kazanmış olmasının Körfez ülkeleri için “ideal” olduğu görüşünü dile getiren Hussein Ibish, Türkiye’nin ekonomik olarak risklere açık olduğu bir dönemde son derece kutuplaşmış olduğunu ortaya koyan bu sonucun Körfez ülkeleri açısından bir “avantaj” olduğu kanısında.

 

Arap ve Körfez ülkelerinin dış politikalarını uzun süredir izleyen Hussein Ibish, Suudi Arabistan’ın bölgedeki rakibi olan İran’ın füze ve insansız hava aracı cephanesi göz önüne alındığında, Riyad’ın Türkiye’den Bayraktar’ın insansız hava araçlarını almak isteyeceği öngörüsünde de bulundu.

 

Alan Makovksy de Körfez ülkelerinin sahip olduğu para kaynağını Türkiye’yi kendisine bağımlı hale getirmek ve Türkiye üzerinde etkili olmak amacıyla kullandığı görüşünü dile getirdi.

 

 

Türkiye’de Suriyeli sığınmacılar gündemi ve Esat rejimiyle normalleşme olasılığı

Seçimlerden sonra bölgede dikkatle izlenen ülkelerden bir diğeri de Suriye. Türkiye ve Esat rejimi arasında bakan düzeyinde temaslar gerçekleşmiş ve iki tarafın liderlerinin Rusya’nın arabuluculuğunda biraraya gelme ihtimali konuşulmuştu.

 

Ortadoğu Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Gönül Tol, Türkiye’de seçim sürecinde yükselen milliyetçi söylemin Kürtler ve Suriyeli sığınmacılarla ilgili tartışmayı şekillendirdiğini ve kampanya dönemine bu konuların damga vurduğunu hatırlatttı.

 

 

 

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’ın ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki askeri varlığına son vermesi koşulunu ortaya koyduğunu anımsatan Gönül Tol, bu nedenle Suriye konusunda politikanın önümüzdeki dönemde nereye evrileceğinin belirsiz olduğu görüşünde.

 

Suriyeli sığınmacılar konusunun hükümeti Esat rejimiyle görüşmeye zorladığını belirten ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde askeri varlık gösterdiği bölgeye Suriyeli mültecileri yerleştirme planı olduğuna atıfta bulunan Alan Makovksy de bu nedenle Türkiye’nin Esat rejiminin talep ettiği gibi, Suriye’nin kuzeyinden çıkmasını bir olasılık olarak görmediğini belirttti.

 

Arap Körfez Devletleri Enstitüsü’nün kıdemli uzmanı Hussein Ibish ise bu noktada dikkat çekici bir senaryoyu gündeme getirdi.

 

Ibish, Esat rejiminin ve Türkiye’deki hükümetin farklı sebeplerle de olsa Suriye’nin kuzeydoğu bölgesi Rojava’da ‘’Kürtler’i kuşatma ve kontrol altında tutma gibi ortak bir hedefi paylaşması” halinde, bu durumun sınırlı bir süre iki tarafın da çıkarlarına hizmet edebileceği görüşünde.

 

Hussein Ibish gündeme getirdiği bu senaryo için Suriye’de iç savaşın ilk yıllarında Esat rejiminin izlediği stratejiyi hatırlatarak, “Esat savaşı kaybetmeye başladığında, IŞİD gibi bir oluşuma fırsat vereceğini de bilerek, bu bölgeden çekildi.

 

Bu hesap edilmiş ve üzerine düşünülmüş bir çekilmeydi. Bunun Türkler’i provoke edeceğini de biliyordu. Ancak şimdi gelinen noktada, iki taraf bir tür Kürt karşıtı bir anlayışta buluşabilir” dedi.

 

 

 

voaturkce.com

BAKMADAN GEÇME

  • Bill Gates servetinin %99’unu bağışlıyor: “Zengin ölmeyeceğim!”

    Microsoft’un kurucusu Bill Gates, servetinin %99’unu önümüzdeki 20 yıl içinde bağışlamayı planladığını açıkladı. Gates Vakfı 2045’te faaliyetlerini sonlandıracak.

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

Benzer Haberler