Sosyal Medya

Ekonomi

Türkiye ihracatta pazar kaybediyor

Hükümetin seçim öncesinde kurları baskı altında tutması ve AB’deki durgunluk nedeniyle, Türkiye’nin ihracatı yerinde sayıyor. Şirketler pazar kaybı yaşarken, hükümetin…

Türkiye ihracatta pazar kaybediyor

Hükümetin seçim öncesinde kurları baskı altında tutması ve AB’deki durgunluk nedeniyle, Türkiye’nin ihracatı yerinde sayıyor. Şirketler pazar kaybı yaşarken, hükümetin ihracat destekleri ise beklentileri karşılamıyor.

dw-serit-001-001.jpg

Aram Ekin Duran

Dış borcunun milli gelire oranı yüzde 50’ye ulaşan Türkiye için ihracat, döviz ihtiyacının karşılanması için hayati önem taşıyor. Ancak pandemi sonrasında yükselişe geçen enflasyon ve başta en büyük pazar olan Almanya olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ekonomilerindeki durgunluk, Türkiye’nin ihracat gelirlerini giderek daha fazla olumsuz etkiliyor.

DW Türkçe’ye konuşan iş dünyası temsilcileri, Türkiye’nin dünya pazarlarında pay kaybetmeye başladığına işaret ediyorlar. Uzmanlara göre, hükümetin vaat ettiği destek paketlerine rağmen ihracatta kan kaybının sürme olasılığı yüksek.

Geçen yıla göre gerileme var

Türkiye’nin ihracatı, pandemi sonrasında açılan küresel ticaret ağlarının canlanması ile birlikte, 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 13 artışla 254 milyar dolar olmuştu. 2023 yılının ilk 7 ayında ise, önceki yılın aynı dönemine göre ihracat yüzde 0,6 düşüş kaydetmiş durumda. Yılsonu için konulan ihracat hedefi ise 265 milyar dolar. Yani 2022’ye göre hükümetin ihracat hedefinde yalnızca yüzde 4,3’lük artış öngörülüyor. Son 7 ayda dış ticaret açığı ise 73,6 milyar dolara ulaştı.

Son 1 yılda dolar kurunda yüzde 52 artış yaşanırken, üretim ve ihracat maliyetlerindeki artış ise yüzde 100’ü aştı. Bununla birlikte pandemi döneminde başta Çin olmak üzere Uzak Asya ülkelerinin AB’ye ihracatı kesintiye uğrayınca öne çıkan Türkiye, bu avantajını da giderek kaybediyor. Türkiye’de işçilik ve hammadde maliyetlerinin artması ile Asya ülkeleri yeniden fiyat avantajı yakalayarak pazar paylarını geri almaya başladı.

“Kur artışının ihracata faydası yok”

12 ihracatçı birliğinden oluşan ve Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 15’ini gerçekleştiren Ege İhracatçı Birlikleri’nin Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’de yaşanan kur artışının enflasyonun çok gerisinde kalması nedeniyle ihracata olumlu bir katkısı olmuyor.

İhracatı artırmak için asıl önemli olanın ekonomideki istikrar olduğunu vurgulayan Eskinazi, “Eğer kurlar enflasyonun altında artıyorsa, orada istikrar yoktur. Şu anda hala böyle bir istikrar tesis edilemediği için bu kur artışlarının bize bir faydası yok” diyor.

“Fiyat veremiyoruz, pazar kaybı yaşıyoruz”

Yüksek enflasyon nedeniyle ihracat gelirlerinin düştüğünü ifade eden Jak Eskinazi, “Şu anda ihracatçılar olarak yurtdışındaki müşterilerimize fiyat veremiyoruz. Fiyat veremediğimiz için de pazar kaybı yaşıyoruz. Mesela şu an tekstil sektöründe, rekabet ettiğimiz ülkelerden yüzde 30-40 daha pahalı durumdayız” diye konuşuyor.

Bununla birlikte demir-çelik ihracatçılarının da yüksek enerji maliyetleri nedeniyle yeni sipariş almakta zorlandığını kaydeden Eskinazi, şu değerlendirmelerde bulunuyor:

“Eskiden demir-çelik sektöründe enerji maliyetleri yüzde 7-10 düzeyindeyken, şimdi bu oran yüzde 25’lere geldi. Dünyada enerji fiyatları eskiye döndü ama bizde bir türlü dönemedi. Maalesef şu anda ihracat yapan firmaların para kazanıp, yeni yatırıp yapmaya yönelme şansı yok.”

İSO: İhracat iklimi bozuluyor

İstanbul Sanayi Odası (İSO) verilerine göre, Türkiye’de ihracat yapma koşulları son 3 aydır sürekli bozuluyor.

Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, temmuzda 50,3 olarak gerçekleşti. Endekste eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor.

Hükümetten destek adımları

Son dönemde ihracattaki yavaşlamaya karşı, hükümet önlem almaya çalışıyor. Ekonomi yönetimi geçtiğimiz haftalarda, ihracat kredilerinin sınırlandırıcı tedbirlerin dışında tutulması, reeskont kredilerinde günlük limitin 1,5 milyar TL’ye yükseltilerek KOBİ payının artırılması gibi yenilikler getirdi.

Temmuz ayının son günlerinde ise Ticaret Bakanlığı’ndan ihracatçılara yeni bir destek paketi açıklaması geldi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat tarafından yapılan açıklamada, e-ihracatın genel ihracat içindeki payının yüzde 10’a çıkarılması hedefi ile hazırlanan e-ihracat destek paketinin tüm e-ihracat ekosistemini kapsayacak şekilde Türk ürünlerinin ve markalarının dünyaya tanıtılmasında gerekli destekleri sağlayacağı belirtildi.

Bakan Bolat, 8 Ağustos’ta İstanbul’da katıldığı bir fuar açılışında ise 2024 bütçesinde ihracat desteklerinin artırılması için çalışma başlattıklarını açıkladı.

“Yüksek teknolojili ürün ihracatı çok zayıf”

Bünyesindeki 60 bini aşkın şirketle Türkiye dış ticaretinin yüzde 83’ünü gerçekleştiren Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’nin döviz ihtiyacını karşılayabilmek için ihracatta yüksek katma değerli ürünlerin payının artırılması gerektiğini söylüyor.

“İhracatımızda düşük teknolojili tüketim malları ve ham madde mallarının yoğunluğu dikkatlerden kaçmıyor” diyen Süleyman Sönmez, “Yüksek teknoloji ihracatımız yüzde 3 seviyesinde ve bu oranın OECD ülkeleri ortalamasının yüzde 17-18 bandında seyrettiğini biliyoruz. Türkiye yüksek teknoloji endüstrilerine ve yeşil dönüşüme dolayısıyla yeşil sanayileşmeye öncelik veren stratejik bir sanayi politikasına ihtiyaç duyuyor” diye konuşuyor.

Sönmez’e göre ihracatçılara yönelik özel teşvik ve destekler ile birlikte uzun vadede Türkiye için yeni bir üretim modeli gerekiyor. Sönmez, “Verimlilik temelli bir üretim ekonomisini, yüksek katma değer yaratacak, yüksek teknoloji kullanan ve yüksek katma değerli ihracata yönlendirecek bir rotanın belirlenmesi gerekli” diyor.

Euro Bölgesi korkutuyor

Türkiye ihracatının yarıdan fazlasının gerçekleştirildiği Euro Bölgesi’nde ekonomik performansta yaşanan durgunluk da Türkiye’nin ihracatı konusunda endişeleri artırıyor.

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi’nin 2023 yılı ikinci çeyrek büyüme oranlarına ilişkin öncü verilerine göre, 20 üyeli Euro Bölgesi’nde mevsimsellikten arındırılmış Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH), 2023’ün ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,3 artarken, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,6 yükseldi. Euro Bölgesi’nin ilk çeyrek büyüme öncü verilerinde yüzde 0,1 küçüldüğü bildirilmişti.

Geçen yılın son çeyreğinde de yüzde 0,1 daralan Euro Bölgesi ekonomisi teknik resesyona girmişti. Daha sonra Eurostat, Euro Bölgesi’nin ilk çeyrek büyüme oranını yukarı yönlü revize etmiş, öncü verilerdeki yüzde 0,1 küçülmeyi 0 (sıfır) olarak güncellemişti.

“Almanya’da küçülme tehlikesi var”

DW Türkçe’ye konuşan Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, özellikle Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı Alman ekonomisine ilişkin yüzde 0,9’luk küçülme beklentisinin yakın gelecekte ihracat için olumsuz bir gelişme olduğunu söylüyor. Türkiye, Almanya geçen yıl 21,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmişti.

Döviz kurunun seçim öncesi baskı altında tutulmasının ihracatın cazibesini azalttığına da işaret eden Prof. Kozanoğlu, son günlerde dolar kurunun 27 TL’yi geçmesinin ihracatı bir miktar canlandırabileceğini söylüyor. Kozanoğlu, “Yeni fiyatlara göre siparişlerin alınması ve üretimin yapılması ise biraz zaman alacaktır” diyor.

Dünya ticaretindeki payı yüzde 1,04

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre, Türkiye 2023 yılının ilk çeyreği itibariyle dünya ticaretinden yüzde 1,04 pay alıyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından 2022 yılı sonuna kadar, dünya ticareti yüzde 276,5 büyüme göstererek 24 trilyon doları aştı.

Bu 20 yıl içerisinde Türkiye’nin ihracatı 6,5 milyar dolardan 255 milyar dolara çıkmış olsa da, küresel ticaretten aldığı pay ise sadece 1 kat arttı ve yüzde 0,55’ten yüzde 1,04’e yükseldi.

 

BAKMADAN GEÇME

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

Benzer Haberler