Sosyal Medya

Borsa

SABAH Bülteni:  Türk Lirasına geçiş zamanı geldi mi?

Büyüme verisinin geçmiş dönemi yansıtan bayat bir veri olması ve sıkı para politikasının etkilerinin yavaş yavaş görülmeye başlaması ile hisse senetlerinin zorlanmaya başlayacağı yönünde görüşünüzü koruyoruz. Faizin yönünün yukarı olduğu bir dönemde hisse senetleri için çok da olumlu bir tona sahip değiliz.

SABAH Bülteni:  Türk Lirasına geçiş zamanı geldi mi?

Yılın son ayının ilk işlem gününe başlamadan önce, hafta genelinde yaşadığımız önemli gelişmelerin üzerinde geçmekte büyük fayda görüyoruz. Öncelikle, Reuters haberinde, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkilinin, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın NATO’daki mevkidaşlarına İsveç’in şu an mecliste tartışılan başvurusuna ilişkin sıkı çalıştığını ve İsveç’in ittifaka yıl bitmeden önce katılabileceğini söylediğini belirtti.

Hatırlanacağı üzere, İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından geçen sene Mayıs ayında NATO’ya üye olmak için başvuruda bulunurken, Ankara bu yıl Nisan ayında Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurusunu onaylayıp, İsveç’in başvurusunu bekletmişti.

İsveç’in NATO’ya katılım protokolünün onaylanmasına ilişkin teklif TBMM Dışişleri Komisyonu’na geçen ay gönderildi. Tasarı komisyonda kabul edilirse Genel Kurulda oylanacak. Genel Kuruldan geçmesi hâlinde Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanarak yürürlüğe girecek. Başvurunun onaylanmasında yaşanan gecikme Ankara’nın müttefikleri ile ilişkilerini ve Batılı devletler ile bağlantılarının da bir testi olarak görülüyor. Daha da basit bir yaklaşımla, TBMM İsveç’in üyeliğini onaylarsa, ABD Başkanı Biden’ın da Kongre’de Türkiye’ye F-16 satışına karşı var olan tereddütleri ortadan kaldıracağını düşünüyoruz.

Böyle bir gerçekleşmenin de sıkıntılı bir patikada ilerleyen Türkiye – ABD ilişkileri daha da iyi bir noktaya taşıyacağını not edelim. Unutmamak gerekiyor ki, Batı alemi ile olan ilişkiler, arzulanan yabancı fon girişleri için de iyi bir gösterge olarak kabul görüyor.

 

Dışişleri cephesinde yaşanan olumlu gelişmelerden sonra, TCMB Başkanı Gaye Erkan’ın da hafta ortası İstanbul Sanayi Odası’nda yaptığı konuşmada güven telkin etmesi veya ‘kükremesi’ sonrasında faiz artırım patikası ile ilgili görüşümüzü de bir miktar revize etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Erkan’ın konuşmasından, TCMB’nin enflasyonun 2024 yılsonu hedefine ulaşması için gerekli olması hâlinde faiz artırımlarına devam edeceği yönünde bir sonuca ulaştık. TCMB’nin geçen hafta sonuçlanan olağan PPK toplantısı ardından politika faizinin Aralık ve Ocak aylarında yapılacak artırımlarla %45,00 seviyesine getirerek durduracağını düşünmüştük. Hâlen daha aynı noktada olsak da, 2024 yılı boyunca enflasyonu baskılamak için faizin yüksek seyredeceği ve beraberinde %50 seviyesine kadar da artırılabileceğini düşünüyoruz.

TCMB Başkanı Erkan’ın hemen hemen her ortamda ‘bizler inandık siz de inanın’ diyerek güven telkin etmesine paralel dün akşam saatlerinde Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P, olağan değerlendirme takviminin dışında yaptığı değerlendirme ile Türkiye’nin kredi notunun görünümünü durağandan olumluya çevirdi. Bu adımın diğer rating kuruluşlarınca da takip edilmesini bekliyoruz. Lâkin, ekonomi yönetiminin bunca çabasına rağmen çok düşük seviyelerde olan kredi notunun kendisinin artmaması (görünümünün artması) piyasa yansıması da sınırlı tutacaktır.

Yapılan doğru ‘işlere’ paralel yabancı yatırımcıların da son haftalarda TL ve TL cinsi varlıklara ilgi göstermeye başladıklarını görüyoruz. Hafta başında, 2 trilyon dolar değerinde varlık yöneten Paris merkezli Avrupa’nın en büyük Varlık Yönetim Grubu Amundi, TL açık pozisyonlarını kapattığını beyan etti. Amundi, henüz TL cinsi varlıklarda yüklü pozisyon almaya hazır olmasalar da, TCMB’nin kararlı duruşundan oldukça iyimser bir görüşe sahip olduklarının altını çizdi. Bu bağlamda, diğer büyük fonların da bulaşıcılık etkisi ile TL varlıklara olan çekinceli tavırlarından vazgeçebileceklerini düşünüyoruz.

Rakamların dili ile konuşursak, dün açıklanan TCMB’nin haftalık raporlarına göre, 24 Kasım ile biten haftada, TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervlerinin 2 milyar dolar artış kaydederek 136,5 milyar dolar seviyesine yükseldi (görebildiğim kadar ile tüm zamanların zirvesi).

TCMB’nin swap ve kamu mevduatı dışında net rezervleri ise eksi 59 milyar dolar seviyesine toparlayarak son dört ayın en iyi seviyesine ulaştı. Son dönemde brüt rezervlerdeki ciddi artışa karşın net pozisyondaki iyileşmenin daha sınırlı düzeyde kaldığını not edelim. Yabancı yatırımcının hisse senedi ve tahvil portföyü 24 Kasım haftasında 311 milyon dolar artarken, ard arda dört haftadır devam eden artışın kümüle rakamı da yaklaşık 700 milyon dolar oldu. TCMB rezervlerinde toparlanma ve beraberinde yabancı yatırımcının ufak da olsa Türkiye âşkının kıpırdamasını tek kelime ile mutluluk verici olarak okuyoruz.

Dün açıklanan verilerden devam edersek, Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 0,4 milyar dolar, tüzel kişilerin ise 0,6 milyar dolar azalırken, BDDK verisine göre bir nevi yabancı para enstrümanı olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) 24 Kasım ile biten haftada 29 milyar TL daha geriledi. Son haftalarda KKM hacminde yaşanan kayda değer azalışın geçen hafta biraz hız kestiğini görsek de, KKM’nin azalmaya devam ettiğini söylemeliyiz. Azalışın da arka planında KKM’den standart mevduata dönüşün büyük bir rol oynadığını söyleyebiliriz keza KKM faizlerin çok düşük olması TL mevduata dönüşü teşvik ediyor. Bu minvalde, TCMB’nin oyun planının da çalışmaya devam ettiğini söylememiz gerekiyor.

Hatta, dün akşam TCMB’den TL mevduatı destekleyecek bir adım daha geldi. Buna göre döviz dönüşümlü kur korumalı hesaplara ödenecek faiz politika faizinin altında kalacak ancak %85’inin de altında olmayacak. Daha önceki düzenlemelere göre faiz, TCMB’nin politika faizinin altında olamıyordu. Yapılan değişiklik söz konusu KKM hesaplarının getirisini azaltarak normal mevduat hesapları karşısında çekiciliğini azaltabilir.

 

Dönelim yurtdışına. Dün merakla beklenen OPEC+ toplantısından sürpriz bir karar çıktı. Kartel ilave üretim kesintisi kararı alsa da bunun gönüllü bir kesinti olarak kabul edilmesi ve piyasa beklentisinin altında kalması, hatta zorunlu tutulmaması, Brent cinsi ham petrolün varil fiyatını 85 dolar seviyesinden 80 dolara kadar geriletti. Petrol cephesinde ana temanın zayıf küresel büyüme olduğunu unutmamak gerekiyor. Ekonomiler yeteri kadar büyümezse, petrole olan talebin de düşük olacağı bekleniyor. Öte yandan, jeopolitik risklerin bir miktar da olsa dinmesi, petrol üzerinde ilave baskı kuruyor.

Dün Euro Bölgesinde açıklanan enflasyon rakamları Ekim ayında piyasa beklentisi olan %2,7’nin altında %2,4 artış kaydetti. Enflasyonun beklentilerden daha hızlı gerilemesi, ECB’nin faiz indirimi ile ilgili beklentileri de erkene çekmek suretiyle EURUSD paritesi 1,09 seviyesinin altına taşıdı. Vadeli faiz kontratları ECB’den 2024 yılında Mart ayında başlayacak şekilde 114 baz puan faiz indirimi bekliyor. Paritenin hafta ortası 1,10 seviyesine yükselerek neredeyse 3,5 ayın zirvesini gördüğünü hatırlatalım.

Dün aynı zamanda ABD cephesinde açıklanan ve FED’in favori enflasyon göstergesi olan PCE, Ekim ayında ılımlı bir artış gösterirken, enflasyondaki yıllık artış 2,5 yıldan uzun bir sürenin en düşük seviyesinde gerçekleşti. Talebin soğumasının bir işareti olarak okunan PCE verisi sonrasında 2024 yılı faiz indirim beklentileri 110 baz puan ile korunuyor.

Türk mali piyasaları ayın son işlem gününü karmaşık bir tablo ile tamamladı. Üçüncü çeyrekte Türkiye ekonomisinin geçen yılın aynı dönemine göre %5,9 büyüdüğünü gösteren veriye rağmen hisse senetleri günü %1 civarında düşüşle tamamladı. Büyüme verisinin geçmiş dönemi yansıtan bayat bir veri olması ve sıkı para politikasının etkilerinin yavaş yavaş görülmeye başlaması ile hisse senetlerinin zorlanmaya başlayacağı yönünde görüşünüzü koruyoruz. Faizin yönünün yukarı olduğu bir dönemde hisse senetleri için çok da olumlu bir tona sahip değiliz. Nitekim 8bin seviyesinde zorlanan endeks üç gündür ard arda düşüyor. USDTRY kurunun dün ezber bozarcasına güne başladığı 29,00 seviyesinin kıyısından 28,85’e kadar gerilediğini not edelim. Ufak çaplı bir düşüş olsa da alışık olmadığımız bu tablo bizleri mutlu etti.

Tahvil cephesinde 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi %39 seviyesinin altına gerilerken, bizler de TL tahvil piyasasına ‘alıcı’ bir gözle bakmaya başladık!

USDTRY kurunda ise yükseliş eğilimin enflasyon dinamiklerine paralel devam etmesini bekliyoruz. TÜİK’in Kasım ayı enflasyonunu pazartesi günü açıklayacağını da yeri gelmişken not edelim. Anketlere göre aylık TÜFE artışının %3,8 olması; yıllık enflasyonu ise %62,8 seviyesine taşıması bekleniyor. Piyasa katılımcıları anketine göre 12 ay sonrası enflasyon beklentisi %43,90 , ABD enflasyonunun ise %3 olacağı varsayımdan hareketle, USDTRY kurunun 2023 sonunu 29,5 seviyesinde tamamlayarak 2024 sonu 41,00 seviyesine yükseleceğini hesaplıyoruz.

Bu bağlamda, TL’nin reel anlamda değer kaybetmesini de beklemediğimizi belirtelim. Daha basit bir anlatımla, TL faizin, kurun ve enflasyonun yükselişini kompanse edecek kadar koruma sağlamasını bekliyoruz.

 

Kıbrıs İktisat Bankası bülteninden alıntıdır

Yazar: Hazine Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu

BAKMADAN GEÇME

  • Bill Gates servetinin %99’unu bağışlıyor: “Zengin ölmeyeceğim!”

    Microsoft’un kurucusu Bill Gates, servetinin %99’unu önümüzdeki 20 yıl içinde bağışlamayı planladığını açıkladı. Gates Vakfı 2045’te faaliyetlerini sonlandıracak.

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

Benzer Haberler