Sosyal Medya

Ekonomi

Prof. Dr. Necdet Sağlam:  Kahramanmaraş Depreminin Maliyeti, Finansmanı ve Deprem Vergilerinin Fon Muhasebesine Göre Yönetimi

  13,4 milyon insanın yaşadığı 10 ilde yaşan 2 deprem bölge ve Türkiye ekonomisini derinden etkileyecektir. Bölgenin GSMH içindeki payı…

Prof. Dr. Necdet Sağlam:  Kahramanmaraş Depreminin Maliyeti, Finansmanı ve Deprem Vergilerinin Fon Muhasebesine Göre Yönetimi

 

13,4 milyon insanın yaşadığı 10 ilde yaşan 2 deprem bölge ve Türkiye ekonomisini derinden etkileyecektir. Bölgenin GSMH içindeki payı %9,3, toplam vergi mükelleflerinin %11’i, toplam sigortalıların %11, toplam tarımsal üretimin %14.50, toplam ihracatın %8,50 bu bölgedendir. 10 ilin toplam bütçe gelirlerine katkısı %4,7’dir. Aşağıda depremin maliyeti, finansmanı ve fon muhasebesine göre yönetimi incelenmiştir.

 

1- Depremin Maliyeti

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un verdiği bilgilere göre, depremin etkilediği 10 ilde ayakta kalmayı başaran 171 bin 882 binanın incelendiğini ve içlerinden 24 bin 921’inin 120 bin 940 farklı bölümünde yıkık, acil yıkılacak veya ağır hasarlı olduğu tespit edilmiştir. Dolasıyla yaklaşık 121 bin bağımsız birim değersiz hale gelmiştir.

 

2022 aralık itibarıyla Türkiye ortalama konut metre kare fiyatı 13.824 TL ve ortalama 120 metre kare bağımsız bir konut değeri yaklaşık 1.658.880 TL’dir. 120.940 adet konutun değeri yaklaşık 201 milyar TL’dir (11 milyar dolar). Diğer kayıplardan mal, demirbaş vb. maliyetlerin de koyduğumuzda depremin maliyetinin 15-20 milyar doları geçeceğini tahmin etmekteyiz.

 

17 Ağustos 1999’de 7 ili etkileyen depremin resmi verilere göre 17 bin 480 kişinin öldüğü ve depreminin maliyeti; o zamanın Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) 15 ila 19 milyar dolar,  Dünya Bankası ise 12-17 milyar dolar olarak hesaplamıştır. GSYH’ye oranı ortalama yüzde 6 olmuş ve  bu dönemde ekonomi yüzde 3,3 daralmıştır.

 

Fitch Ratings,  ilk verilere göre deprem zararının 2 milyar doları aşması muhtemel görünüyor ve zamanla 4 milyar dolara veya daha fazlasına ulaşabileceğini tahmin etmiştir. Ancak bu çok düşük bir değerdir.

 

Bağımsız afet risk şirketi ‘Risklayer’ ise depremin ekonomik boyutunun 20 milyar dolar olabileceğini tahmin etmiştir.

 

Reuters’ın tahminine göre, hesaplamalarına başvurduğu toplam üç ekonomist depremin GSYH’ye etkisini 0.6 ila 2 puan arasında kayıp olarak aktardı. Ekonomistler üretimin yüzde 50 oranında aksadığı ve bu düşüşün 6-12 ay gibi bir sürede telafi edildiği bir senaryoyu baz alıyor. 2023 yılı büyümenin ilk tahminlerden deprem nedeniyle 1-2 puan aşağıda kalabileceğini tahmin edilmektedir.

 

Bloomberg’e göre 1999 depremiyle karşılaştırıldığında depremlerde kamu harcamalarının GSYİH’nın yüzde 5,5’ine takamül edeceği tahminde bulunmuştur. Bu hesaba göre maliyet 40 milyar dolar civarına çıkmaktadır.

 

13 şubat 2023 dünya gazetesi tahmininde ise, GSMH kaybı 10 milyar dolar, iş gücü kaybı 3 milyar dolar ve konut zararı 70 milyar dolar olmak üzere toplam kayıp 84 milyar dolar olarak hesaplanmıştır.

 

  1. Depremin Finansmanı

Depremin finansmanında Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), her yıl inşaat maliyetlerindeki artışa göre belirlediği azami bir tutarda teminat sağlamaktadır. DASK tarafından verilen azami teminat tutarı, 25 Kasım 2022 tarihinden itibaren bütün yapı tiplerinde 640 bin lira olarak belirlenmiştir. Azami teminat tutarı tespit edilirken, yıkılan meskenin yeniden inşa edilmesinin maliyeti (arsa değeri hariç) dikkate alınıyor. Sigortalının teminat tutarının (sigorta bedeli) -azami teminat tutarını geçmemesi koşuluyla- meskenlerinin büyüklüğüne ve yapı tarzına göre belirlenmektedir.

 

Türkiye genelinde toplam 20 milyon konuttan yüzde 54,7’si DASK poliçesine sahip ve depremin merkezindeki 10 ilde ise bu oran ortalama yüzde 49 düzeyindedir. Kahramanmaraş’ta 210 bin konutun 113 bin adedi, Hatay’da 315 bin konutun yüzde 40,1’i, Osmaniye’de 101 bin konutun yüzde 42,4’ü, Gaziantep’te 339 bin konutun yüzde 64,5’i, Kilis’te 25 bin konutun yüzde 59,7’si, Şanlıurfa’da 198 bin konutun yüzde 52,9’u, Adana’da 479 bin konutun yüzde 45,9’u, Malatya’da 188 bin konutun yüzde 52,1’i, Adıyaman’da 89 bin konutun yüzde 44,9’u, Diyarbakır’da 231 bin konutun yüzde 33’ü Zorunlu Deprem Sigortası poliçesine sahiptir.

Depremden hasar gören 120.940 konutun %49 DASK sigortalı ise, sigortalı konut sayısı 59.260 adettir. Konut başına yaklaşık 640.000 TL ödenirse ödenecek toplam tutar yaklaşık 38 milyar liradır (yaklaşık 2 milyar dolar). Bu rakam toplam yaklaşık 20 milyar dolar maliyetin ancak %10’nu karşılamaktadır.

 

Depremin finansmanında ikinci kaynak uluslararası yardımlardır.  Dünya bankası 1,8 milyar dolar finansman sağlayacağını belirtmiştir. Avrupa Birliği ve diğer kuruluşlardan da bu tutarlar toplam 5 milyar doları geçemeyecektir.

 

Üçüncü finansman toplanan deprem vergileridir. Ancak şu an için mevcut ne kadar bir fon olduğu bilinmemektedir. İlk kez deprem vergisi adı altında çıkarılan ve sonradan Özel İletişim Vergisi (ÖİV) adıyla halktan toplanan paraların toplam büyüklüğü, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın resmi verilerine göre 34.5 milyar dolara ulaşmıştır.  Bu tutar 2000-2022 arasında toplanan deprem vergisi 38 milyar 227 milyon dolar etmektedir.

 

2023 yılı bütçesinde özel iletiim vergis tutarı 512 milyon lira civarındadır ve tutar depremin finansmanı için çok az bir kaynaktır.

 

Yeniden inşa zaman aldığı için maliyetler muhtemelen iki yıla yayılacaktır. Toplam 20 milyar maliyetin (dünya gazetesi tahminene göre 84 mlyar dolar)  yaklaşık 7 milyar doları yukarıdaki kaynaklardan sağlanırken yaklaşık 13 milyar yeni kaynak bulmak gerekecektir. Dünya gazetesi tahminini dikkate alırsak en az 75 milyar dolar kaynak gerekecektir. Bu da yeni vergiler ve yeni borçlanmalar demektir.

 

  1. Deprem Vergilerinin Fon Muhasebesi Yöntemine Göre Raporlanması ve Hesap Verilebilirlik

Devletler vergi mükelleflerinden deprem amaçlarla topladıkları fonları fon muhasebesi yöntemine göre yönetmekle ve yerinde harcamakla yükümlüdürler. Devlet genellikle belirli bir amaç için yasal düzenlemelerle fonları toplarlar.  Fon muhasebesi, bu fonların kullanımına ilişkin bir sınırlama ve kısıtlamanın gözetilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda fon muhasebesinin odağı iyi yönetişim ve hesap verebilirliktir.

Fon muhasebesi yöntemi fon teorisi üzerine kurulmuştur. Fon teorisi belirli faaliyet ve olayları, muhasebe işlemlerinin temeli olarak kabul eder. Bu yöntemde, fon deprem için toplanmışsa, fonun deprem amacıyla kullanılması gerekir.  Fon şu an işsizlik sigortası fonu gibi işletilerek nemalandırılır.

 

Fon muhasebesi yöntemde, fonun nakit ve diğer mali kaynaklara ait hesapları bunlarla ilişkili borç ve alacaklarla birlikte ve bunlarda meydana gelen değişiklikleri, belirlenmiş yönetmelikler ve sınırlamalar çerçevesinde bazı amaçlara ve belli faaliyetleri yürütme amacına uygun olarak birbirinden ayrılmış ancak dengeli olarak kayda geçen bağımsız mali ve muhasebe yöntemidir.

 

Bu çerçevede toplanan deprem paraları cari sınırlı fondur ve deprem amaca tahsis edilen fonlardır ve kaynakları gereğince sadece deprem için kullanılabilir. Dolayısıyla, bu fonların kullanımı sınırlandırılmış ve sadece belirli amaçlar için kullanımına izin verilir. Bu nedenle, sınırlı fon adını alırlar. Örneğin sendikalarda bu çerçevede grev ve lokavt fonu kullanılmaktadır.

 

Yukarıda detaylı olarak anlatıldığı gibi Türkiye’deki deprem fonu dahil toplanan bütün fonların fon muhasebesi esasına göre yönetilmesi, varlık, kaynak, gelir ve giderlerinin ayrı bir fon kişiliği olarak takip edilmesi, bağımsız denetimden geçmesi (ilgili kamu denetimlerinin de yapılması) ve kamuoyunun bu fonların finansal durumu hakkında düzenli faaliyet raporlarıyla bilgilendirilmesi gerekir.  Toplanan fonların ve daha sonraki getirilerinin sadece kendi amacına göre kullanılması şarttır. Aksi takdirde vergi verenler ve kamuoyu farklı söylem ve bilgilendirmelere inanırlar.

 

Kaynaklar:

 

Necdet SAĞLAM, Deprem Vergilerinin Fon Muhasebesi Yöntemine Göre Raporlanması ve Hesap Verilebilirlik, http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/necdetsaglam/016/

 

https://www.fitchratings.com/

 

https://www.worldbank.org/en/news/press-release/2023/02/09/world-bank-announces-initial-1-78-billion-for-turkiye-recovery-reconstruction-efforts-after-earthquake-disaster

 

https://www.dunya.com/sektorler/sigortacilik/depremin-vurdugu-10-ilde-zorunlu-deprem-sigortasi-orani-yuzde-49-haberi-685142

 

https://www.dunya.com/

 

 

Kaynak: www.MuhasebeTR.com

 

Yazarın yazılı izniyle yeniden yayınlanmıştır

 

BAKMADAN GEÇME

  • Bill Gates servetinin %99’unu bağışlıyor: “Zengin ölmeyeceğim!”

    Microsoft’un kurucusu Bill Gates, servetinin %99’unu önümüzdeki 20 yıl içinde bağışlamayı planladığını açıkladı. Gates Vakfı 2045’te faaliyetlerini sonlandıracak.

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

Benzer Haberler