Sosyal Medya

Döviz

Mahfi Eğilmez: Seçimden bir gün sonra… “kim kazanmış olursa olsun…”

Ekonomist Mahfi Eğilmez seçim sonrası oluşacak olası bir ekonomik manzarayı göz önüne serdi.   Eğilmez, Seçimden bir gün sonra Arjantin…

Mahfi Eğilmez: Seçimden bir gün sonra… “kim kazanmış olursa olsun…”

Ekonomist Mahfi Eğilmez seçim sonrası oluşacak olası bir ekonomik manzarayı göz önüne serdi.

 

Eğilmez, Seçimden bir gün sonra Arjantin gibi ekonomik krizin farkında değiliz ifadelerine yer verdi…

 

Mahfi eğilmezin kendi web sitesinden paylaşmış olduğu yazı şu şekilde;

 

Seçim bittiğinde kim kazanmış olursa olsun karşımızda şöyle bir manzara bulacağız:

Hukukun üstünlüğünü ve adalet kavramını neredeyse tümüyle yitirmiş durumdayız. Eğitim sistemimiz sürekli geriye gidiyor. Avrupa Birliği’ne girme hedefinden uzaklaşmış bir konumdayız. Göçmenlerle ilgili pek çok sorunumuz var. Liyakat gözetilmeksizin yapılmış atamalarla doldurulmuş devlet kadroları hizmet veremez durumda.

 

Giderek bozulan bir gelir dağılımı dolayısıyla orta sınıf yok olmuş. 100 – 120 milyar dolarlık bir deprem ve afet faturasıyla karşı karşıyayız. 6,5 milyon konutu kentsel dönüşüme sokmak zorundayız. Yılın ilk yarısından ötesini çıkarması zor olan, GSYH’nin yüzde 5’ini aşacak bir açığa ulaşması beklenen bütçeye sürekli yeni yükler bindiriyoruz.

 

Merkez Bankası’nın swaplar hariç net rezervi eksi 40 – 45 milyar dolar dolayında bulunuyor. Dış borç stokumuz 450 milyar dolar dolayına ulaşmış. Yükümlülükleri bilinmeyen Varlık Fonu’nun nasıl tasfiye edilebileceği başlı başına bir sorun oluşturuyor. Değer kaybeden paradan sürekli kaçtığı ve eline geçen parayı harcadığı için enflasyona olumsuz katkı yapan bir tüketici topluluğuyla birlikte yüzde 50 dolayında (muhtemelen gerçekte iki katı) bir enflasyon karşımızda dağ gibi duruyor. Tasfiyesi gereken büyük bir Kur Korumalı Mevduat yükü mevcut. Yüzde 22 dolayında bir geniş (gerçek diye okuyun) işsizlik oranına sahibiz. GSYH’nin yüzde 5,5 – 6’sı dolayında bir cari açık var ve bu cari açığın yarısını nereden geldiği bilinmeyen paralarla (net hata ve noksan kaleminin önemli bir kısmı) finanse etmeye çabalıyoruz. Ülkenin risk primi (CDS primi) 500 baz puanın üzerine çıkmış (300 baz puanın üzeri aşırı riskli kabul ediliyor.) Dış borçlanmada yüzde 10’lara gelip dayanmış bir dolar faizi maliyetine katlanmak zorundayız. İnanılmayacak derecede şişmiş konut satış fiyatları ve kiralar söz konusu.

 

Bankacılık kesimi, her gün çıkan yeni düzenlemelerden ve sözlü talimatlardan ne yapacağını bilemez durumda bulunuyor. Konut alımı veya portföy yatırımı dışında ülkeye yabancı sermaye gelmiyor. Pek çok sorunun kaynağı olan düşük Merkez Bankası politika faizi, enflasyonun çok altında belirlendiği için hızla düzeltilmesi mümkün görünmüyor. Tutulması imkânsız görünen harcama vaatleri verilmiş bulunuyor ve bu vaatler devam ediyor (son olarak bedava doğalgaz verilmesi sözü de verildi.)

 

Eklenecek pek çok sorun var, ama bu kadarı bile seçimden sonra ülkeyi nasıl bir çıkmazın beklediğini göstermeye yeterli sanırım.

 

Bu ülkede 1980’den başlayarak üç büyük kriz yaşadık: 1980 döviz krizi, 1994 faizi enflasyonun altına düşürme inadı krizi, 2001 bankacılık krizi. Bunlara ek olarak 2008 küresel krizi, 2019 pandemi krizi gibi dış kaynaklı krizlerin de etkilerini gördük. Bugün içinde bulunduğumuz kriz, bu yaşadıklarımızın hiçbirine benzemiyor. Her şeyden önce insanlar bir kriz yaşandığının farkında değil. Kriz var deseniz, AVM’lerdeki alış verişe, yollardaki trafiğe, restoran ve kafelerin doluluğuna, tatile gidenlerin yoğunluğuna değinerek ‘ne krizi’ diye soruyorlar. Aynı durum krizin tam ortasındaki Arjantin’de görülüyor.

 

Sürekli ve hızlı değer kaybeden ulusal paradan kaçış eylemiyle tüketimin zirveye çıkması, bir çeşit refah göstergesi olarak algılanıyor. Hastalığın farkında olmamak işin en tehlikeli yanıdır. Önceki krizlerde hastalığın farkındaydık, IMF programlarının da desteğiyle önlem alarak kısa sürede hastalığı tedavi etmeyi başardık.

 

Bu kez hastalığın farkında olmadığımız için işimiz çok daha zor. Ayrıca önceki krizlere ek olarak bu kez ekonomi dışı alanlarda da kriz var. İşin daha da kötüsü kimse gerçekleri dinlemek istemiyor ve hep bir mucizenin ortaya çıkıp sistemi kurtarmasını bekliyor: Petrol bulunacak, doğal gaz rezervi keşfedilecek, körfez ülkeleri bize para verecek. Lozan Antlaşması’nın süresinin bitmesiyle birlikte artık madenlerimizi çıkarıp zengin olacağımız hayalinin son kullanma tarihi bu yıl dolduğu için o beklenti kayboldu. Şimdilerde yenileri piyasaya sürülüyor. Mucize bekleyen bir toplumda bunların alıcısı bitmiyor.

‘Ne krizi’ diye soranların seçimden sonra ortaya çıkacak manzara karşısında, taşları altına dönüştüren büyücülerin masallarda olduğunu anlayacaklarını sanıyorum. Ama yine de bu konuda iddiaya girmem çünkü toplumun önemli bir bölümü fanatiklik denilen çok ciddi bir hastalığın pençesinde bulunuyor.

 

kamudanhaber.net

BAKMADAN GEÇME

  • Mobil Alışverişte ‘Sepeti Terk Etme’ Sorunu Nasıl Çözülür?

    E-ticaret dünyasında satışa dönüşmeyen alışveriş sepeti istatistiği geçen yıl için 18 milyar dolar olarak öngörüldü (CPC Stragey araştırması). Araştırmalara göre,…

  • ABD PMI Verileri Aralık’ta Düşüşte: İmalat ve Hizmet Sektörlerinde Yavaşlama Var

    S&P Global verilerine göre, ABD’de imalat sektörü Aralık ayında yavaşlama sinyalleri verdi. İmalat PMI, 52,2 seviyesinden 51,8’e gerileyerek son beş ayın en düşük seviyesine ulaştı. Piyasa beklentisi ise 52 seviyesindeydi.

  • Faiz İndirimi Sonrası Konut Kredilerinde Son Durum: Hangi Banka Ne Kadar Kredi Veriyor?

    Merkez Bankası’nın geçen haftaki faiz indirimi kararının ardından konut kredilerinde indirim dalgası devam ediyor. Aylardır %2,69 seviyesinde sabit kalan konut kredisi faizleri, geçen hafta önce %2,65’e çekilmişti. Bu hafta ise Ziraat Bankası’ndan yeni bir hamle geldi. Banka, “Konut Kredisi Ürün Paketi” kapsamında faiz oranını %2,69’dan %2,49’a düşürdü. Böylece konut kredilerinde son dönemin en düşük seviyeleri görülmüş oldu.

  • Bakan Şimşek: “Carry Trade’e Karşı Tedbir Alıyoruz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Genel Kurulu’nda ’2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ görüşmeleri kapsamında Bakanlığı ve bağlı kurumlarına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Şimşek, 2022-2023 yıllarında enflasyonun yüzde 64-65 seviyelerine ulaşmasının ardından, geçen yıl yüzde 44.4’e gerilediğini ifade etti.

  • Yapay Zekâ Altyapısı İçin Yeni Adım: Yerli Yapay Zekâ Dönemi mi Başlıyor?

    Türkiye, kendi egemen yapay zekâ altyapısını oluşturmak için adım atıyor: Artık Türk girişimleri, ihtiyaç duydukları kapasite ve donanımı yurt dışına bağımlı olmadan karşılayabilecek. Ena Venture Capital Strateji Danışmanı Mehmet Üner, "Türkiye'de bir egemen yapay zeka altyapısı kurmak istiyoruz" diyerek, Türk şirketlerinin yurt dışına gitmeden tüm kapasite ve donanım ihtiyaçlarını Türkiye içinde karşılamayı amaçladıklarını ifade etti.

  • Garanti BBVA: Kredi Sınırlamaları Önümüzdeki Yıl da Devam Edecek

    Kredi borçlarında rekor seviyede artışlar yaşanırken, ekonomik kriz milyonlarca kişiyi borçlu durumuna düşürdü. İş dünyası da krediye erişimde zorluk çekerken, geçtiğimiz ay kredi kartları ve krediler için üst sınır uygulaması başlatılmıştı. Garanti BBVA Genel Müdürü Akten, 2026 yılında da bu limitlerin kaldırılmaması gerektiğini ifade etti. Ekonomideki sıkı para politikaları nedeniyle krediye getirilen kısıtlamaların önümüzdeki yıl da devam edebileceğine dair bir işaret geldi.

  • TCMB, Kasım Ayı Konut Fiyat Endeksi Verilerini Açıkladı

    Konut fiyat endeksi, kasım ayında reel bazda yüzde 0,3 artış göstererek 22 ay aradan sonra yükselişe geçti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kasım ayına ilişkin Konut Fiyat Endeksi (KFE) verilerini açıkladı. KFE, Türkiye genelinde konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini yansıtmak üzere hesaplanıyor ve kasımda bir önceki aya göre yüzde 2,7 artarak 204,2 seviyesine ulaştı.

  • Kasım Ayında Tarım ÜFE Aylık Düştü, Yıllık Artış Yüksek

    TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, 2025 yılı Kasım ayında Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE, 2020=100) bir önceki aya göre %1,56 düşerken, yıllık bazda %31,45 artış gösterdi. Geçen yılın Aralık ayına göre artış %31,97, son 12 aylık ortalamalara göre ise %37,58 oldu.

  • ABD Perakende Sektöründe Ekim Performansı Durağan Seyretti

    ABD’de perakende satışlar, Ekim ayında araç alımlarındaki düşüşün etkisiyle yatay seyretti. Hükümetin kapanması nedeniyle geciken Ticaret Bakanlığı raporuna göre, satışlar bir önceki aya kıyasla değişim göstermedi. Analistler yüzde 0,1 artış bekliyordu. Eylül ayı verisi ise yüzde 0,1 artış göstermişti.

  • TÜİK Verileri Yayımladı! Konut Piyasasında Kasım Şoku: Satışlar Düştü, Yabancı ve İpotekli Satışlar Kan Kaybediyor”

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayına ilişkin konut satış istatistiklerini yayımladı. Buna göre, Ekim ayında tarihi rekor kıran konut satışları, Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre %7,8 düşerek 141 bin 100 oldu.

  • ABD Tarım Dışı İstihdam Verileri Açıklandı: Kasım Artışı Beklentileri Aştı

    ABD’de tarım dışı istihdam verileri açıklandı ve Kasım ayında ekonomideki istihdam artışının beklentilerin üzerinde gerçekleştiği görüldü. Buna karşın, Ekim ayına ilişkin veriler ise beklenenden daha büyük bir düşüş yaşandığını ortaya koydu.

  • BYD’den Kullanıcıları Sevindiren Haber: Öyle Bir Özellik Sundu Ki Piyasayı Sallayacak

    Türkiye pazarında Atto 3 ve Seal U DM-i modelleriyle büyük satış başarısı yakalayan BYD, elektrikli otomobil sektöründe dengeleri sarsacak önemli bir adım attı. Marka, dünya çapında ses getiren Blade Batarya teknolojisi için sunduğu garanti süresini 8 yıl veya 250.000 kilometreye çıkardığını açıkladı. Asıl dikkat çeken nokta ise bu kararın geriye dönük olarak uygulanacak olması. Yani daha önce BYD satın alan kullanıcılar da bu haktan otomatik olarak faydalanacak.

  • Hazine, 5 Yıl Vadeli TÜFE’ye Endeksli Tahvil ile 6,7 Milyar TL Borçlandı

    Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenen tahvil ihalesinde, net satış tutarı 1 milyar 679,9 milyon TL olarak gerçekleşti. İhale öncesinde piyasa yapıcılar aracılığıyla gerçekleştirilen 5 milyar 500 milyon TL tutarındaki ROT (doğrudan satış) işlemi de dikkate alındığında, söz konusu tahvil ihracında toplam satış hacmi 6 milyar 676,9 milyon TL’ye ulaştı.

Benzer Haberler