Sosyal Medya

Ekonomi

İhracatçılar kur artışını nasıl değerlendiriyor, hükümetten beklentileri neler?

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini yüzde 15'e yükseltmesinin ardından Dolar/TL kuru ilk kez 24'ü geçti. Peki, bu döviz kuru ihracatçıların beklentisini karşılayacak mı?

İhracatçılar kur artışını nasıl değerlendiriyor, hükümetten beklentileri neler?

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 15’e yükseltmesinin ardından Dolar/TL kuru ilk kez 24’ü geçti. Peki, bu döviz kuru ihracatçıların beklentisini karşılayacak mı?

Türkiye, ihracata dayalı büyüme politikasıyla birlikte aylık ve yıllık bazda ihracat rekorları kırmaya devam ediyor. 2022 yılında ihracat %12,9 gibi rekor bir artışla 254,2 milyar dolara ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yıl başında “Bu rakam, Cumhuriyet tarihimizin rekorudur” dedi ve artık Türkiye’de ihracat yapmayan hiçbir şehrin kalmadığını belirtti.

Fakat artan ihracatla birlikte ithalat da yükseldiği için, Türkiye geçtiğimiz yıl rekor seviyede cari açık verdi.

İhracatçılar ise enflasyona bağlı artan üretim maliyetlerine karşın, dolar kurunun uzun süre stabil kalması sebebiyle rekabet güçlerinin zayıfladığını ve kurdaki artışın devam etmesi gerektiğini söylüyor.

BBC Türkçe’ye konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Tarım Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, “Güçlü TL bizi üretimden uzaklaştırıyor. TL güçlü kaldığı sürece biz ithalata başlarız, üretim kapasitemiz düşer ve ekonomimiz daralır” diyor.

6 Haziran’da Habertürk’te konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, kur baskısı sebebiyle ilk 5 ayda ihracatta 20 milyar dolar kayıp yaşandığını söylüyor:

“İhracatçı kur yükselsin istiyor diyorlar. Biz yüksek kur istemiyoruz. Enflasyon ne kadar artıyorsa, kurdaki artışın o şekilde olmasını istiyoruz. Zaten kurun yıl başında 24 olması gerekiyordu.”

“Özellikle kur koruma mevduatı çıktıktan sonra, kur çok fazla baskılandı ve biz bu noktada rekabetçiliğimizi kaybettik. Mecbur olunan sektörler dışında suyun akışı diğer ülkelere kaydı.”

“İhracatçının 24’ü istemesi, hammadde fiyatlarının artışını girdilerle karşılayamaması sebebiyle. Çok değerli TL olduğu zaman bütün sektörler ihracatta kayıp yaşar”

Seçim öncesi döviz kurunun enflasyon karşısında baskılandığı bir gerçek.

Peki Türkiye, ihracatın büyümesi uğruna dövizin daha da yükselmesini göze alabilir mi?

İhracat artarken, cari açık da rekor kırıyor

İhracat bir ülkenin büyümesindeki temel faktörlerden biri olsa da, tek başına yeterli değil. Dış ticaret açığının azalması, yani ihracatın ithalatı karşılama oranının yüksek olması gerekiyor.

Halbuki Türkiye’de ihracat oranları artarken, ithalat oranları da artıyor ve ihracata dayalı büyüme politikasıyla cari fazla verilmesi hedeflenirken, cari açık rekorları kırılıyor.

2022 yılında ihracat yüzde 12,9 oranında artışla 254,2 milyar dolara, ithalat ise yüzde 34,3 oranında artışla 364,4 milyar dolara erişti. Böylece dış ticaret açığı 110,2 milyar dolar oldu ki bu rakam, son 27 yılın en yüksek cari açığına tekabül ediyor.

2023’ün ilk beş ayında da durum benzer. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, yılın ilk 5 ayında dış ticaret açığı 56,1 milyar dolara ulaştı.

‘Kur, enflasyon karşısında ezildi’

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Eskinazi, “Bu kur ihracatçıyı biraz rahatlattı ama bence yeterli değil” diyor.

Kurun enflasyona ezildiği ve maliyetlerin TL bazında arttığı süreçte ihracatçıların pazar kaybettiğini söyleyen Eskinazi, “Bugünlerde ihracatçı müşterilerine en azından fiyat verebilmeye başladı” diyor.

Peki, 2018 yılından beri artan döviz kuruna rağmen ihracatçılar neden pazar kaybetti?

Eskinazi, “Enflasyonun yüzde 50 olduğu yerde kur artışı yüzde 10’larda kaldı. Döviz kuru, enflasyona karşı ezildi” diyerek açıklıyor:

“Enerji fiyatları dünyada 3’te 1 fiyatlara düştüğü zaman Türkiye düşürmedi, aradaki farkı diğer açıklarını kapatmak için kullandı. Orada tabii ki ihracatçının beli büküldü.”

“Sonra krediye ulaşımda zorluk ve döviz kurlarındaki baskılar başladı. Baskılar başlayınca Türkiye kazanmış olduğu o piyasayı ve rekabetçiliğini tekrar kaybeder duruma geldi.”

‘Güçlü TL, bizi üretimden uzaklaştırıyor’

İstanbul Yas Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı ve TİM Tarım Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, kurun baskılandığı süre boyunca ihracatçının girdi maliyetlerinin arttığını ve ihracatçının rekabet potansiyelini kaybettiğini söylüyor:

“Güçlü TL, bizi üretimden uzaklaştırıyor, oysa biz üretmeliyiz. Güçlü TL ile ihracat yapamadığımız zaman, sağ cebimizden sol cebimize koyuyoruz. Oysaki biz ihracat yapmalıyız ki, yabancıların cebindeki parayı alalım, kendi ekonomimizi büyütelim ve güçlendirelim.”

“TL güçlü kaldığı sürece, biz ithalata başlarız, üretim kapasitemiz düşer ve ekonomimiz daralır. Çünkü ben ihraç edemezsem, o ürünü bunu üretecek kişilere da daha az ihtiyaç olacak. Ne kadar çok güçlü kur, o kadar çok üretim demek.”

Öte yandan Türkiye’de dövize endeksli mal ve hizmetlerin fiyatı artan kura bağlı olarak sürekli yükseliyor.

Mutlu ise, “Tabii ki de herkes, kur yükselince her şey çok pahalılaşıyor diyor. Evet, çünkü biz bu sürede ekonomimizi ve üretimimizi küçülttük. İhracat artarken üretimimizi de büyük tutsaydık, o zaman enflasyon da belli bir seviyede kalacaktı” diyor.

Mutlu, yeni hükümetin de ihracatla büyüme stratejisini devam ettireceğini düşünüyor.

Kurtulmuş: Ekonomi sadece ihracat yapan dostlarımızdan ibaret değil

18 Nisan’da Ekonomi Gazetesine konuşan dönemin AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, ihracatçıların döviz kurlarının artmasına yönelik talebine, “Ekonomi sadece ihracat yapan dostlarımızdan ibaret değil” diyerek yanıt vermişti.

Eskinazi de bütün kararların öncelikli olarak enflasyonu düşürme yönünde olması gerektiğini belirterek, “Döviz kurlarının ihracatçının rekabetçiliğini artırdığı bir gerçek ama bunu çok anormal yaparsanız, altında çok fazla ezilenler oluyor. Enflasyonu düşüremediğimiz müddetçe hem dünya üzerindeki rekabetçiliğimizi hem de çalışanımızı mutlu edemeyiz” diyor.

‘Dünyada yüksek kurla ihracatı artırıp, ithalatı azaltan ülke yok’

Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşçu’ya göre ise ihracatı kurla desteklemek yanlış bir uygulama.

Şenol Babuşçu, “Kurla ihracatı desteklediğiniz takdirde geçici bir çözüm üretmiş oluyorsunuz. Dünyada yüksek kurla ihracatı artırıp, ithalatı azaltan ülke yok. Belki bunu geçici olarak yapıyorsunuz ama sürdürülebilir değil” diyor.

Babuşçu, ihracatla büyümenin sağlanabilmesi için yapısal sorunların çözülmesi gerektiğini belirtiyor.

‘Enflasyonu artıranlar, ihracatçılar değil’

Türkiye’de tarıma dayalı ürünlerin ihracatı yıldan yıla artıyor. Son olarak Mayıs ayında yaş meyve sebze ihracatı yüzde 12,4 arttı.

Mutlu, pandemiden sonra Türkiye’nin tarımsal ürünler açısından güvenilebilir ve sürdürebilir tedarikçi konumuna geçtiğini belirtiyor.

Türkiye’nin bu alandaki en önemli rakipleri İtalya, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerde yaşanan kuraklık ve iklim krizinin de Türkiye’nin ihracatını artıracağı tahmin ediliyor.

Peki, gıda ihracatı enflasyonu nasıl etkiliyor?

Türkiye’de üretilen yıllık takriben 55 milyon ton yaş meyve sebzenin yaklaşık 5,5 milyon tonu taze olarak ihraç ediliyor.

Mutlu, “Türkiye’nin yaş meyve sebzedeki pazardaki enflasyonu artıranlar ihracatçılar değil. Tamamıyla üretimdeki problemlerden kaynaklanıyor” diyerek anlatıyor:

“Biz üretimimizi ve ihracatımızı ne kadar çok artırırsak, içerideki fiyat da o kadar düşer çünkü bu bir arz talep dengesidir. Eğer ben yurtdışına daha pahalıya gönderebilirsem, maliyetimi içeriye o kadar daha az yansıtırım.”

“Ayrıca üretim maliyetlerimizi tarladan başlayarak sofraya kadar minimize edersek, ürünlerin fiyatında gerileme olacaktır.”

‘Sektör bazında kamu desteği gerekebilir’

Seçim öncesinde ihracatçılar, döviz kurunun sabit kalması durumunda yeni hükümetten ihracat desteği isteyeceklerini açıklamıştı.

Mutlu, “Şu andaki kurla böyle bir desteğe ihtiyacımız yok, kur iyi bir yerde ama biraz daha yukarıda olmalı ki bazı dengeler yerine otursun” diyor.

Eskinazi ise asgari ücret zammına bağlı olarak bazı sektörlerde halen kamu desteğine ihtiyaç olabileceğini değerlendiriyor.

“İhracatımıza öyle sektörler var ki, dünyadaki rakipleri 200 doların altında işçilikle mallarını üretiyorlar. Eğer biz o piyasalarda da bu ihracatı devam ettireceksek, o zaman sektörel bazda teşvik verilmesi gerekebilir. Çünkü bu sektörler emek yoğun, yani işsizliğimizin de düşmesini sağlayan sektörler.”

BAKMADAN GEÇME

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

Benzer Haberler