Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Üç büyük ekonominin eşzamanlı yavaşlaması küresel risk oluşturuyor

Dünya Bankası ve IMF’den gelen uyarılar kulak ardı edildi. Geçen hafta fon yöneticileri Fed’in yakın zamanda sıkı para politikasından vazgeçeceği…

Üç büyük ekonominin eşzamanlı yavaşlaması küresel risk oluşturuyor

Dünya Bankası ve IMF’den gelen uyarılar kulak ardı edildi. Geçen hafta fon yöneticileri Fed’in yakın zamanda sıkı para politikasından vazgeçeceği ve Çin’in Covid-19 faciasını atlatıp, yeniden eski yüksek büyüme günlerine dönmesiyle hızlı bir toparlanmaya bahse girerek tüm riskli varlıklarda alıma geçti.

Dünyanın önde gelen ekonomileri gerçekten resesyona girse dahi, kimse bunun derin veya uzun süreli olmasını beklemiyor çünkü işgücü piyasaları sağlıklı ve enflasyon oranları küresel düzlemde geriliyor.

 

Öte yanda, uzmanlar arasında IMF’nin  uyarı yayınlamasına neden olan bir senaryo olan ABD, Avrupa ve Çin’deki eşzamanlı durgunluktan büyük  endişeler var. IMF Başkanı Kristalina Georgieva, ABD merkezli TV CBS’ye verdiği bir röportajda, üç ekonomide büyümenin “eşzamanlı olarak yavaşlayacağına” ve bunun da 2023’te dünya ekonomilerinin üçte birinin resesyona girmesine neden olacağına işaret etti.

Yaklaşık yirmi yıldır İngiltere Merkez Bankası yetkilisi olan  iktisatçı Charles Goodhart da eşzamanlı ekonomik gerilemelerin etkileri konusunda karamsar. “Eğer gerçekleşirse, dünyanın geri kalanına daha yavaş büyüme, daha fazla işsizlik ve daha düşük gelir ve tüketim olarak yansıma etkisi olacak. Kısacası – daha fazla mutsuzluk ufukta”.

 

 

 

Goodhart, eş zamanlı yavaşlamanın birkaç farklı nedenini belirledi. “Çin’de, Covid-19 salgınının kötü yönetimi; ABD’de aşırı mali ve parasal genişlemenin geri alınması; AB’de ise Ukrayna’daki savaşın neden olduğu arz şoku.”

 

Üç büyük ekonomi şu anda farklı başlangıç ​​noktalarında. ABD, Federal Rezerv’in çok agresif faiz artırımlarından muzdarip, ancak aynı zamanda tam istihdama da yakın. Şu anda sadece %3,7 oranında işsizlik var ve yerli petrol ve gaz üretimi yüksek enerji fiyatlarından yararlanıyor. Enflasyon Haziran’daki %9,1’den Aralık’ta %7,1’e düştü. Avrupa’da her şey Putin’in savaşı ve bölgenin enerji bağımlılığı ile ilgili. Bu arada, Çin’in çok tartışmalı salgını sınırlama politikaları, 2022’de ekonomik büyümenin 40 yıl sonra ilk kez küresel ortalamanın altına düşmesine neden olabilir.

Roland Gillet, Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’nde ve Brüksel’deki Université Libre’de finansal ekonomi profesörü. Her bir ekonomik gücün durumunu bir-iki kelimeyle özetliyor. “Çin için, iki karşıt gücün çarpışması nedeniyle belirsizlik. Sonunda sıfır Kovid politikası deli gömleğinden kurtulmuş toplumda yaşanan Covid-19 enfeksiyonu tsunamisi var. Çin’in avantajı Batılı müşterilerin Putin’i terk etmesinden sonra Rusya’dan derin iskontolarla petrol satın alma anlaşmaları ve Kasım ayında %1,6’lık düşük enflasyon oranı.

 

Gillet’in Avrupa ve ABD için sözleri sırasıyla kırılgan ve esnek. “Avrupa, ABD’ye kıyasla her geçen gün daha da fakirleşiyor çünkü ABD kendi enerjisini üretiyor. Pandemi sırasında Avrupalıların biriktirdiği tüm para, restoranlar ve mağazalarda harcama yerine ısınma ve yakıt için kullanılıyor. Enerjiye harcanan para yabancı tedarikçilere gidiyor ve Avrupa’nın büyümesi için hiçbir şey kalmıyor geriye. ABD’de bu olmaz”.

İtalyan ekonomist ve eski Hazine Bakanı Lorenzo Codogno, Çin’in yeniden açılmasının ekonomisine fayda sağlayabileceğine inanıyor, ancak yeni bir salgın ve bilinmeyen koronavirüs varyantlarının ortaya çıkması konusunda endişeli. Codogno, 2023’teki büyük ekonomiler konusunda temkinli bir iyimserliğe sahip: “Kamu ve özel sektör yatırımları, özel tasarruflar, hizmet talebinin devam eden toparlanması ve güçlü işgücü piyasası sayesinde sistemde çok fazla direnç var.”

 

 

Çin’de risk mi var, fırsat mı?

Eşzamanlı ekonomik yavaşlamalarla ilgili abartılı manşetler, bazı önemli nüansları gizleme eğiliminde. Çin’de sıfır Kovid politikasını aniden terk ettikten sonra yaşanan vaka patlaması, sağlık sistemini çökertebilir ve “dünyanın fabrikasında” üretimi daha fazla sekteye uğratabilir. Bu iki faktör, düşük Çin talebi nedeniyle küresel petrol fiyatlarında kış rallisini geçen haftaya kadar frenledi.

Bununla birlikte, Arcano Research’ün baş ekonomisti Ignacio de la Torre, tahminlerin çoğunun Çin için hala güçlü bir GSYİH büyümesine işaret ettiğini söylüyor. “Georgieva’nın ifadesi piyasa gerçekleri ile tutarlı değil. Aslında yatırımcılar, 2023’te Çin’in daha yüksek büyüyeceğine bahse giriyor. GSYH artış hızının %3’ten %5’e çıkmasını bekliyor” dedi.

Bazı büyük ABD finans kurumları de la Torre ile aynı fikirde. Morgan Stanley, Çin’in 2023 GSYİH tahminini %5’ten %5,4’e; JP Morgan ise %4’ten %4,3’e yükseltti.

 

 

Alvaro Sanchez, El Pais

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

  • Küresel Çalkantıda Yeni Denge: Gelişen Piyasalar ve Çin Öne Çıkıyor

    Küresel finansal bloklaşma derinleşirken, ABD ekonomisine yönelik belirsizlikler yatırım stratejilerini yeniden şekillendiriyor. Bu süreçte gelişen ülkeler ve Çin, güçlü performansları, yüksek getirileri ve artan ticaret hacmi ile yatırımcılar için öne çıkan alternatiflere dönüşüyor. Fed’in faiz indirim döngüsü ve zayıflayan dolar, gelişen ülke varlıklarına güçlü fon girişlerini desteklerken, Çin’in ihracat çeşitlendirmesi küresel rekabette yeni bir sayfa açıyor.

  • Alzheimer Tedavisinde Yeni Dönem: Bilim, Kanserle Mücadeleden İlham Alıyor

    Alzheimer artık tek hedefli bir hastalık değil, kanserde olduğu gibi çoklu biyolojik yolakların birlikte ele alınması gereken kompleks bir sistem olarak görülüyor. Uzmanlara göre geleceğin tedavileri, tek bir proteine değil, birden fazla mekanizmaya aynı anda müdahale eden kombinasyon odaklı stratejilerden oluşacak.

  • Nasdaq %1,6 Düştü: 30 Yıllık ABD Tahvil Getirileri Sıçradı, Piyasalarda Satış Baskısı Arttı

    ABD borsaları Cuma günü sert satışlarla geriliyor. Nasdaq 100 endeksi %1,6’ya varan düşüş yaşarken, uzun vadeli tahvil getirilerindeki yükseliş teknoloji hisselerini baskıladı. Yatırımcılar aşırı değerlenen teknoloji devlerinden uzaklaşarak daha geniş coğrafi ve tematik çeşitlendirmeye yöneliyor. Küresel stratejistler 2026’ya doğru hisse senedi piyasalarında yükselişin süreceğini öngörüyor.

  • ANALİZ: Cari İşlemler Hesabı-  Hizmet Gelirleri Tırmanıyor, Yatırımlar Dalgalı Seyrediyor

    Ekim ayında cari işlemler dengesi 457 milyon USD fazla verdi. Dış ticaret açığındaki genişlemeye rağmen, hizmet gelirlerindeki güçlü artış cari dengeyi destekledi. Yılın ilk 10 ayında net doğrudan yatırımlarda önemli çıkışlar yaşanırken, portföy ve diğer yatırımlar kaleminde dalgalı bir görünüm hâkim. Uzmanlara göre yılın son çeyreğinde cari dengede “ılımlı toparlanma” devam edebilir.

  • TCMB Başkanı Karahan: “Dezenflasyon rayında, gerekirse politika duruşunu sıkılaştırırız”

    Karahan, enflasyonun ara hedeflerden sapması hâlinde para politikasının yeniden sıkılaştırılacağı uyarısında bulundu. Özel tüketimdeki hızlı artışın dengelenmesi, maliyet baskılarındaki zayıflama ve iyileşen beklentiler, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede elini güçlendiriyor.

  • Ali Alpacar: “Kaliteli varlıklar için iştah arttı, yatırımcı büyük hacimli işlemlere yöneliyor”

    2025’te Türkiye birleşme ve satın alma (M&A) piyasasında işlem hacmi rekor seviyelere yaklaşırken, özellikle kaliteli varlıklara yönelik yatırımcı ilgisi belirgin şekilde arttı. Alpacar Associates Yönetici Ortağı Ali Alpacar, teknoloji, tüketici hizmetleri, finansal teknolojiler ve lojistik gibi alanlarda büyüyen fırsatları değerlendirirken, yabancı yatırımcının Türkiye’ye bakışında da olumlu bir dönüşüm olduğuna dikkat çekiyor.

  • 2026 Yatırım Rehberi! Altına dokunmam, borsadan kaçarım! | Faiz, döviz, tahvil | Atilla Yeşilada ve Semih Sakallı video

    "Yeşilada: Yüksek faizli mevduat ve kısa vadeli devlet tahvili öne çıkıyor; borsadan ve altından uzak durun."

  • Tüketici Davranışları Değişti: Hediye Sektöründe “Premium” Kültürü

    Perakende sektörü, yılın son çeyreğine girerken odak noktasını büyük indirim dönemlerine ve yılbaşına çevirmiş durumda. Ancak bu yoğun gündemin arasında, 24 Kasım Öğretmenler Günü gibi spesifik ve yüksek potansiyelli günler, pazarın dinamiklerini test eden önemli bir barometre görevi görüyor. Sektör raporları, son birkaç yıldır hediye alışverişinde gözlemlenen temel bir değişime işaret ediyor: Tüketici, kitlesel ve "klişe" hediyelerden hızla uzaklaşarak, "premium" ve "özel tasarım" olarak adlandırılan yüksek değerli alternatiflere yöneliyor. Bu durum, özellikle hediye ve çiçekçilik pazarında ciddi bir dönüşümü tetikliyor.

  • Cumhurbaşkanı Kararıyla Küçük Esnafın Yeni Vergi Düzeni Belli Oldu

    Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile esnafın vergilendirilmesine ilişkin önemli bir düzenleme hayata geçirildi. 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek karara göre, nüfusu 2 binin altında olan bazı köy ve beldelerde faaliyet gösteren esnaflar basit usulde vergilendirilmeye devam edecek.

  • Güncel Kurlar ile Anında Hesaplama: En Pratik Döviz Çevirici Aracı

    Döviz çevirici, farklı para birimleri arasında değer dönüşümü yapmaya yarayan dijital bir araçtır. Özellikle yabancı para cinsinden işlem yapan bireyler ve kurumlar için temel ihtiyaçtır.

  • Wall Street Bankalarından Dolar Tahmini: Yeni Yılda Dolar Kuru Düşecek mi?

    Deutsche Bank AG, Goldman Sachs ve diğer büyük Wall Street bankaları, Fed’in faiz oranlarını düşürmeye devam etmesi durumunda ABD dolarının gelecek yıl değer kaybedeceğini öngörüyor. Stratejistler, ABD Merkez Bankası’nın para politikasını gevşetmeye devam edeceğini, diğer merkez bankalarının ise faizleri sabit tutacağını veya artıracağını öngördüklerinden, doların 2026 yılında tekrar zayıflayacağını tahmin ediyor.

  • Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’ten 2027 Ekonomi Öngörüleri: “Vatandaşlarımızın ve reel sektörün hissedeceği bir döneme giriyoruz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk ekonomisinin geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen 5. Finansın Geleceği Zirvesi’nde konuşan Şimşek, ekonomi programının kritik bir döneme girdiğini ve dezenflasyon sürecinin başarıyla tamamlanacağını ifade etti.

  • 2026 Sigorta Sektörü İçin Kötü Bir Yıl Olacak: Fiyatlar Yumuşayacak, Büyüme Zorlaşacak

    Sigorta sektörü, 2026’ya fiyatların yumuşadığı ancak şirketler ve acenteler için büyümenin zorlaştığı bir ortamda giriyor. Yeni yıl, maliyet baskısının hafiflediği ama satış hızının önem kazandığı bir dönem olacak. Bu değerlendirme AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken’e ait. Şirketin genel müdürlük binasında önceki gün düzenlenen basın buluşmasında 2025’i değerlendirip 2026’ya dair öngörülerini paylaşan Ölken, en kritik beklentisini şu sözlerle özetledi: “2026, büyüme açısından acenteler ve şirketler için zor; müşteri açısından ise en makul yıllardan biri olacak.”

Benzer Haberler