Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

The Economist: “Almanya’da ekonomi yalpalıyor”

Dünyanın en saygın ekonomi dergilerinden İngiltere’de yayınlanan The Economist‘in, “Almanya, yine Avrupa’nın hasta adamı mı?” kapak haberi ve analizi Almanya’da…

The Economist: “Almanya’da ekonomi yalpalıyor”

Dünyanın en saygın ekonomi dergilerinden İngiltere’de yayınlanan The Economist‘in, “Almanya, yine Avrupa’nın hasta adamı mı?” kapak haberi ve analizi Almanya’da büyük yankı uyandırdı. Dergideki geniş analizde, Alman ekonomisinin Angela Merkel sonrası dönemde yalpalamaya başladığı ve şu anda yerinde sayarken, geleceğe dair umut vaat etmediği kaydediliyor.

“Avrupa’nın en büyük ekonomisi, geri kalmış bir ekonomiye geçti” ifadesi kullanılarak, “Uluslararası Para Fonu (IMF) Almanya’nın önümüzdeki 5 yılda da Amerika, İngiltere, Fransa ve İspanya’dan daha yavaş büyüyeceğini tahmin ediyor” öngörüsü de aktarılıyor. Analizde, sosyal demokrat SPD, yeşiller ve liberal FDP’nin ekonomi politikalarının Almanya’ya zarar verdiği, ekonomisinin dinamizmi yavaşlattığı, buna karşı bürokrasinin çok ağır olduğu belirtilerek, ülkenin Avrupa Birliği içindeki lokomotif rolünü kaybetme aşamasında olduğu da aktarılıyor.

İngiliz ekonomi dergisi The Economist, 1999 yılında da Alman ekonomisine ilişkin benzer bir hükme varmış, derginin ilgili makalesinde, Almanya, “Avrupa’nın hasta adamı” olarak nitelendirilmişti.

“Dünyanın hasta adamıyız”

The Economist’in yeni sayısındaki analizde haklı olduğunu söyleyen Alman Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Genel Sekreteri Carsten Linnemann, “Biz sadece Avrupa’nın hasta adamı değiliz, Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre dünyanın hasta adamıyız” dedi. Sanayileşmiş ülkeler arasında bu yıl ekonomisi küçülecek tek ülkenin Almanya olduğunu dile getiren ana muhalefet partisinin genel sekreteri, Almanya’nın uluslararası arenada rekabet edemez hale geldiğini söyledi. Almanya’da acilen bir zihniyet değişikliğine de ihtiyaç olduğunu iddia eden Linnemann, “Diğer tüm ülkeler büyüyor. Almanya küçülüyor. Eğer durumun daha da kötüleşmesini istemiyorsak, 2030U hedefleyen yeni bir ekonomik ajanda hazırlamalıyız” şeklinde konuştu.

Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) Müdürü Michael Grömling de hükümeti eleştirerek, satın alma gücündeki düşüş, yüksek faiz oranları ve ekonomideki durgunluk nedeniyle, Alman şirketlerindeki karamsarlığın hızla artığını bildirdi. Her üç şirketten birinin işlerinin 2022’ye kıyasla daha kötü gideceğine inandığı söyleyen yetkili, durgun ekonominin ardından yatırım ortamı da giderek kötüleştiğini duyurdu. Alman Ekonomi Enstitüsü’ne göre Alman ekonomisi, bu şartlar altında bir türlü belini doğrultamıyor.

Kiel merkezli Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW) Başkanı Moritz Schularick, “Avrupalı komşularımız, çok daha yüksek bir konjonktürel dinamizme sahip. Biz kendi yapısal sorunlarımızla uğraşıyoruz. Onlar ileriye yatırım yapıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

Alman İnşaat Sanayi Birliği (HDB) Başkanı Peter Hübner, inşaat alanında tam bir durgunluk yaşandığını açıkladı.

SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetini “ekonomiyi göz göre göre çıkmaza sürüklemekle’ suçlayan Hübner, ekonomik alanda canlılık yaratılması için hükümetin doğru dürüst adımlar atmadığını belirtti ve Hübner, “Şunu çok açık söylüyorum; Bu politika yüzünden on binlerce iş yeri tehlikeye girecektir” dedi.

Koalisyon, ekonomik tedbirler konusunda anlaşamıyor

Uzmanlar son yıllarda yaşanan pandemi, tedarik zinciri krizi, Rusya-Ukrayna savaşı gibi çok sayıda unsurun, Alman ekonomisini diğerlerine kıyasla çok daha fazla etkilediği ve zayıflattığı yorumunu yaparken, esas sorunun koalisyon hükümetinde, Almanya’daki faaliyetteki son üç nükleer santralın kaparılması kararı ile başlayan ve süreklilik kazanan anlaşmazlıklar olduğu da vurgulanıyor.

Son olarak ekonomi çevrelerinin şikayetlerine daha açık olan FDP’li Federal Maliye Bakanı Christian Lindner, işletmelere 6 milyar Euro destek verilmesi önerdi. Yeşiller Partisi’nden Aile Bakanı Lisa Paus ise fakir ailelerin çocuklarına daha fazla yardım yapılmasının öncelikli olduğunu öne sürerek, Lindner’in önerisini bloke etti. Başbakan Olaf Scholz’un koalisyonda yaşanan tartışmalara el koymadığı ve ekonomik krizle ilgili yapıcı kararlar almadığı da öne sürülüyor. Bu yorumlar Scholz’un halk arasındaki desteğini de hızla yitirmesine neden oluyor. Nitekim yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, halkın yğzde 51’i Scholz’un çalışmalarından memnun değil. Partisi SPD’nin oy oranı ise yüzde 19’a düşmüş durumda. Almanların yüzde 61’i ile büyük bir bölümü ekomominin daha da kötüleşeceğinden yola çıkıyor.

BAKMADAN GEÇME

  • Bill Gates servetinin %99’unu bağışlıyor: “Zengin ölmeyeceğim!”

    Microsoft’un kurucusu Bill Gates, servetinin %99’unu önümüzdeki 20 yıl içinde bağışlamayı planladığını açıkladı. Gates Vakfı 2045’te faaliyetlerini sonlandıracak.

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

Benzer Haberler