Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Dünya ekonomisi mayın tarlasında

Dünya ekonomisinin resesyona girmesi beklenmiyor ama…riskler yüksek   Küresel ekonomi, zayıf  büyüme, kalıcı enflasyon ve artan risklerle karşı karşıya. Sıkı…

Dünya ekonomisi mayın tarlasında

Dünya ekonomisinin resesyona girmesi beklenmiyor ama…riskler yüksek

 

Küresel ekonomi, zayıf  büyüme, kalıcı enflasyon ve artan risklerle karşı karşıya. Sıkı para politikası ve daha yüksek reel faiz oranları, daha yüksek enerji fiyatları, zayıf hanehalkı gelir artışı ve azalan güven ile birleştiğinde büyüme üzerinde baskı oluşturuyor. Kasvetli tabloya bakılırsa, istihdam kayıpları beklenenden daha az olabilir, ancak bunun nedeni, işletmelerin pandemiden sonra doğru insanları işe almak için mücadele ederken çalışanlarını korumak istemeleridir.

 

Pandemi sırasında biriken tasarruflar, hane halkları ve işletmeler için bir miktar tampon görevi görür. Ancak, bu tasarrufların dağılımı eşit değildir ve gelişmiş ekonomilerin birçoğunda hanehalkı tasarruf oranlarının önemli ölçüde düşmesi beklenmektedir. Reel gelir büyümesinin, enflasyonist baskıların azalmasının beklendiği ve böylece Kuzey Amerika, Avrupa ve birçok gelişmekte olan ekonomide parasal genişleme adımlarına yer açtığı gelecek yıla kadar hızlanması pek olası görünmüyor.

 

Asya/Pasifik bölgesindeki görünüm, birçok ülkenin görece düşük enflasyona sahip olması ve dış ticareti teşvik edici politikalara sahip olması nedeniyle biraz daha iyi. Çin’deki büyümenin Amerika veya Avrupa’dakinden daha güçlü olması bekleniyor. Avrupa, Ukrayna’daki savaş ve daha ne kadar devam edeceği bilinmeyen yüksek enerji fiyatlarından hâlâ etkileniyor. Üretimin, Almanya, İtalya, Birleşik Krallık ve birçok Euro bölgesi ülkesi dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde yakın vadede düşmesi bekleniyor.

Kuzey Amerika’da yüksek enflasyon ve yükselen faiz oranları büyümeyi kısıtlıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde reel ücretler düştü ve parasal sıkılaştırma, sabit sermaye yatırımını, özellikle de konut piyasasını zayıflatan bir noktaya kadar yükseldi. Daha yüksek faiz oranları aynı zamanda daha güçlü bir dolara yol açarak ihracat faaliyetini ters yönde etkileyebilir.

Doların yeniden güçlenmesi çok borçlu Gelişen Ülkelerde de yeni temerrüt krizlerine  yol açabilir.

 

Riskler yüksek olmaya devam ediyor

OECD’ye göre, yavaşlayan küresel ticaret ve sıkılaşan parasal koşullar arasında, yıllık GSYİH büyümesinin 2023’te en gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde zayıflaması ve 2024’te bir miktar toparlanması bekleniyor. Küresel ekonomilerin resesyona girmesi beklenmese de gerçek şu ki artan riskler var. Hızla yükselen faiz oranları, daha sıkı küresel finansal koşullar ve finansal varlıklarda panik atakları, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomileri uzun vadeli finansal kırılganlıklara maruz bırakabilir.

 

Konut piyasası

Konut piyasasında iflaslar ve fiyat düzeltmeleri mümkündür. Konut fiyatlarının gelire oranı OECD ülkelerinin çoğunda rekor seviyelerde ve fiyatlar (çok yüksek seviyelerden de olsa) bazı ülkelerde şimdiden düşmeye başlıyor. Nüfus artışı ve artan harcanabilir gelir, konut fiyatlarının en önemli uzun vadeli itici güçleri olsa da, halihazırdaki yüksek reel faiz oranları fiyat artışını frenlemekte daha etkin.

Özellikle ek birikimi olmayan ipotek borçluları ve bazı İskandinav ülkelerinde olduğu gibi, aşırı borçlu olan ve yaygın olarak değişken oranlı ipotek kullanan düşük gelirli aileler risk altında.

 

Şirketler cephesi

Kurumsal sektörde, yükselen faiz oranları finansal kırılganlıklara maruz bırakabilir. Pandemi sırasında ülke borç vadeleri uzatılmış olsa da, merkez bankaları politikayı daha da sıkılaştırırsa borç ödemelerini yapamayan şirketlerin payı keskin bir şekilde artabilir.

Bankacılık sektörü

Hane halkı ve şirketler üzerindeki artan baskı ve kredi temerrüt olasılığı, bankacılık ve finans dışı kuruluşlar için önemli potansiyel kayıp riskleri yaratmaktadır. Stres testleri genel olarak, küresel mali krizden bu yana daha sıkı düzenleyici önlemlerin bankacılık sektörünün şoklara karşı dayanıklılığını artırmaya yardımcı olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, özellikle bankaların şoklara karşı duyarlı olduğu ve tipik olarak gelişmiş ekonomilere göre daha düşük sermaye oranlarına sahip olduğu gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde, birçok banka beklenenden daha büyük bir ekonomik yavaşlama meydana gelirse önemli kayıplarla karşı karşıya kalabilir.

 

SONUÇ:  Resesyon yok da….

 

Sonuç olarak, küresel bir resesyon olacağına dair güçlü göstergeler olmasa da, aynı zamanda zorlu bir ekonomik görünümle karşı karşıyayız. 2023’te küresel ekonomi için büyüme yavaş olurken, birçok ülkede katılaşan enflasyonu düşürmek zor olacak.

 

Bu karmaşık ve belirsiz zamanlarda, ekonomilerin ve piyasaların geleceğinde çok önemli bir rol oynayacakları için, uygulanacak  ekonomi politikaları çok kritik. Bu nedenle, enflasyonla mücadele için maliye politikası yoluyla iyi hedeflenmiş desteğin yanı sıra para politikasının daha da sıkılaştırılması gerekmektedir.

 

Özellikle Avrupa’da enerji arzını çeşitlendirmek ve enerji güvenliğini sağlamak için çok önemli olacağından, temiz enerji kaynaklarının ve teknolojilerinin benimsenmesi ve geliştirilmesine yönelik yatırımların hızlandırılması durumunda durum iyileşecektir. Politika yapıcıların büyümeyi herkes için işe yaraması için istihdamı ve üretkenliği teşvik etmelerini sağlayan yapısal politikalara da odaklanılması gerekiyor.

 

 

Kaynak:  World economy is not expected to enter a recession but…

 

BAKMADAN GEÇME

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

Benzer Haberler