Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

ANALİZ: Japon tahvilleri mali depreme yol açabilir

ABD ve Avrupa’yı sarsan banka iflasları şimdilik yatışırken, ABD devlet tahvili getirileri de yeniden yükselişe geçiyor.  Global tahvil pazarında, yeniden…

ANALİZ: Japon tahvilleri mali depreme yol açabilir

ABD ve Avrupa’yı sarsan banka iflasları şimdilik yatışırken, ABD devlet tahvili getirileri de yeniden yükselişe geçiyor.  Global tahvil pazarında, yeniden Fed-AMB para politikası öngörüleri ve Çin ekonomisinin dirilmesi fiyatlanacak.  Fakat, arka planda kalıcı etkileri olacak başka bir devrim yaşanıyor. Bu sene ve ilerleyen yıllarda, Japonya’nın para politikası ABD ve Euro-bölgesi’nden daha önemli konuma gelecek.

Bloomberg’in kaynağı dipte belirtilen haberine göre,  2016’ten bu yana Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Haruhiko Kuroda, yatırım dünyasının üzerine $3,4 trilyon Japon  Yeni nakit akıtarak küresel piyasaların gidişatını değiştirdi. Yeni guvernör Kazuo Ueda, küresel ekonomi boyunca şok dalgaları yaratma riski taşıyan akışı tersine çevirmek zorunda kalacak. Japon devlet tahvilleri (DİBSD) pazarında yakında başlaması beklenen yeni çağ, Brezilya hisselerinden, Euro/dolar’a kadar çok sayıda mali piyasada ufak ya da orta ölçekli depremlere yol açabilir.

BOJ’da liderlik değişikliği arifesinde yatırımcılar yerli kurumları cezalandıran ve deniz aşırı bir para duvarı oluşturan on yıl vadeli DİBS’de ultra düşük faiz tavanı politikasının kaçınılmaz sonu için hazırlanıyor.

Olayın tarihçesi şöyle: Kuroda’nın 2016’da tahvil getirilerini bastırmak (büyümeyi güçlendirdiği düşünülüyor) için harekete geçmesinin ardından kurumsal yatırımcılar Japon mali piyasalarından  hızla kaçarak, Japon GSYIH’nın üçte ikisinden daha fazla miktarda offshore yatırımı yaptılar.

Bu kaçış dünyanın en cesur gevşek para politikası deneyine son vermekten başka çaresi olmayan yeni guvernör Ueda’nın yönetimi altında terse dönecek. Riskler çok büyük: Japon yatırımcılar, ABD devlet tahvillerinin en büyük yabancı sahipleri ve Brezilya DİBS’ten Avrupa elektrik santrallerine, ve ABD’deki  yüksek riskli paketlenmiş kredi yığınlarına kadar her şeye sahipler.

Japonya’nın borçlanma maliyetlerindeki artış, Fed’in bir yıl boyunca enflasyonla mücadele kampanyası ve yeni bir kredi krizi tehlikesiyle sarsılan küresel tahvil piyasalarındaki dalgalanmaları büyütebilir. Ek olarak, BOJ’un daha sıkı para politikasına geçmesi  ABD ve Avrupa’daki banka kargaşasının ışığında  ülkenin ticari banka risklerinin de daha sıkı incelenmesi sonucunu doğuracak.

BlackRock Yatırım Enstitüsü ve Kanada Bankası eski Başkan Yardımcısı Jean Boivin, Japonya’daki politika değişikliğinin “takdir edilmeyen ek bir güç” olduğunu ve “tüm G-3 ekonomilerinin şu ya da bu şekilde bilançolarını küçülteceğini ve politikalarını sıkılaştıracağını” söyledi.

Akışın tersine çevrilmesi zaten başladı bile. Japon yatırımcılar, BOJ’un para politikasını normalleştireceği yönündeki spekülasyonlar üzerine yerel DİBS getirilerinin artmasıyla geçen yıl rekor miktarda denizaşırı tahvil sattı.

 

Kuroda, geçen Aralık ayında merkez bankasının getiriler üzerindeki kontrolünü bir miktar gevşeterek yangını körükledi. Birkaç saat içinde Japon devlet tahvillerinin değeri düştü ve yen fırlayarak  ABD Hazine bonolarından Avustralya dolarına kadar her şeyi sarstı.

Dünyanın en büyük hedge fonlarından biri olan Man Group’un iştirakı Man GLG’nin portföy yöneticisi Jeffrey Atherton, “Paranın Japonya’ya geri dönmeye başladığını zaten görüyoruz” dedi. Geçen yıl emsallerinin yaklaşık %94’ünü geride bırakan Japan CoreAlpha Equity Fund’ı yöneten Atherton, “Japon fonlarının parayı eve getirmeleri ve kur  riskinden kaçınmaları mantıklı olacaktır” diye ekledi.

BOJ, Kuroda’nın on yıl önce niceliksel genişlemeyi uygulamaya koymasından bu yana 465 trilyon Yen ($3,55 trilyon) Japon devlet tahvili satın aldı. Sonuç olarak, yerel fonlar, başka yerlerde daha iyi getiri elde etmek için dönem boyunca 206 trilyon yen menkul kıymet sattı.

Değişim o kadar “sismik” ki, Japon yatırımcılar ABD Hazine tahvillerinin bir numaralı yabancı alcısı. Avustralya ve Hollanda tahvillerinin yaklaşık %10’unun sahibi. Ayrıca Bloomberg’in hesaplamalarına göre Yeni Zelanda’nın menkul kıymetlerinin %8’ine ve Brezilya’nın tahvillerinin de %7’sine sahipler.

Japon yatırımcıların Nisan 2013’ten bu yana küresel hisse senetlerine 54,1 trilyon Yen boca etmesiyle, yaklaşan deprem borsalara kadar uzanıyor. Japon portföylerindeki hisse senetleri ABD, Hollanda, Singapur ve Birleşik Krallık’taki Borsa değerinin %1 ila %2’sine eşdeğer.

Japonya’nın aşırı düşük  DİBS oranları, yen’in geçen yıl 32 yılın en düşük seviyesine düşmesinin büyük bir nedeniydi ve Brezilya realinden Endonezya rupiahına kadar para birimlerinde “carry trade”i patlattı (faiz arbitrajı).

Eski Goldman Sachs Group Inc baş ekonomisti Jim O’Neill, Kuroda’nın politikaları hakkında “Neredeyse kesinlikle yendeki önemli düşüşe, Japon tahvil piyasasındaki büyük işlev bozukluğuna katkıda bulundu” dedi. ABD’de patlak veren bankacılık krizi  daha temkinli ilerlemesine neden olsa da, halefi politika normalleşmesini sürdürürse “Kuroda’nın zamanında olanların çoğu kısmen veya tamamen tersine dönecek” diye de sözlerine ekledi.

Şurası kesin, çok az uzman Ueda’nın göreve geldiğinde hemen tekneyi sallayacağına  iddiaya girmeye hazır.

Bloomberg düzenli  anketine göre,  BOJ’u izleyen uzmanların  %41’i (Şubat ayındaki %26’dan artışla) Haziran’da bir sıkılaştırma adımının gerçekleşeceğini düşünüyor. Öte yanda, eski Japonya Maliye Bakan Yardımcısı Eisuke Sakakibara BOJ’un Ekim ayına kadar faiz oranlarını artırabileceğini söyledi.

2018’den 2022’ye kadar Fed’de Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Richard Clarida, yıllardır tanıdığı Kuroda’nın ABD ve küresel para politikası üzerindeki etkisi konusunda herkesten daha  fazla içgörüye sahip.

Şu anda Pacific Investment Management Co.’da küresel ekonomi danışmanı olan Clarida, “Piyasalar, Ueda altında verim eğrisi kontrolünün ortadan kaldırılmasını oldukça erken bekliyor” dedi. “Ancak bu ilk günde olmaz”.   Japonya’nın sıkılaştırmaya dönüşü “küresel tahvil fiyatlamasının itici gücü” olmasa da piyasalar için tarihi bir an olacak”.

Sumitomo Mitsui Trust Bank Ltd’de piyasa stratejisti olan Ayako Sera, ABD-Japonya faiz makasının uzun  süre ABD lehine açık kalacağını, çünkü Fed’in yakın zamanda büyük faiz indirimleri yapmasının olası olmadığını ve BOJ’un oranları hızla artırmasının beklenmediğini düşünüyor.

“Sınır ötesi fon akışları üzerindeki etkilerini düşünürken, BOJ’un para politikası paketindeki  tüm ince ayar ve görünümleri değerlendirmek önemli” diyor.

Neticede,  Ueda’nın harekete geçmesi an meselesi ve sonuçlarının küresel yansımaları olabilir. Muhtemelen öncü sarsıntılar bir süre daha depreme dönmez.

Cenevre’deki GAMA Asset Management’ta para yöneticisi olan De Mello, “BoJ’un sıkılaşmaya geçeceği – Kuroda’nın politikasını mümkün olan en kısa sürede sona erdirmek isteyeceğine tamamen katılıyorum” dedi. “Mesele merkez bankası kredibilitesine, enflasyonun ne denli katı olduğuna bağlı – normalleşme Japonya’ya gelecek.”

 

Kaynak:  A US$3 tril threat to global financial markets looms in Japan

 

Tercüme ve yorum:  Google translate, FÖŞ

 

BAKMADAN GEÇME

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

Benzer Haberler