Sabah BÜLTENİ: Kır zincirlerini gel âşka kanalım seninle #Bitcoin

Küresel mali piyasaların son günlerde sergilediği davranışa bakarsak, İsrail ile Hamas arasında cereyan eden savaşın önem sırasında ilk basamaklardan gerilediğini söylemek gerekiyor. Daha doğru bir yaklaşımla, küresel mali piyasaların jeopolitik risk algısında bir nebze de olsun iyileşme görülüyor. Nereden mi anladık? Kara harekâtının sınırlı da olsa başlaması ile birlikte psikolojik 2bin dolar seviyesini aşan altının ons fiyatı bu sabah 1,950 dolar seviyesinin de altına geriledi. Hatırlanacağı üzere altında 1,986 dolar altında haftalık kapanışı sevemeyeceğimizi peşinen belirtmiştik.

Brent’te umut yok

Bir diğer güvenli liman olan brent cinsi ham petrolün varil fiyatı da bu sabah 80 doların altını test ederken, son 19 günde %15 geriledi. Petrolün gelmiş olduğu seviye temmuz ayı ortasından bu yana en düşük seviyeye işaret ederken, hatırlatma yapmak gerekirse, savaşın patlak vermesi ardından arzın kesintiye uğrayacağı endişesi ile 94 dolar seviyesine kadar dayanmıştı. Açık bir şekilde, savaşın bölgeye sirayet etmesinden kaygı duyan piyasalar, bunun gerçekleşmemesi ile nefeslenmeye başladı.

Elbette, her ne kadar insani bir dram yaşansa da, piyasaların savaş ortamına karşı sergiledikleri tepkinin hızlı bir şekilde yerini ‘duyarsızlığa’ terk ettiğini görüyoruz. Öte yandan, en son açıklanan verilerin ışığından FED’in faiz artırımı ile işinin bittiği yönünde inanışın da güç kazanması ile haftanın ilk iki iş gününü küresel mali piyasalar cephesinde hafif de olsa temkinli iyimser bir şekilde tamamlandı.

Bitcoin yükselişe devam ediyor

Bitcoin uzun bir süredir 35bin dolar seviyesinin etrafında zemin kuvvetlendirmeye devam etme çalışmalarını tamamlayarak bu sabah 36bin dolar seviyesinin üzerine yükseldi. Teknik mânâda, haftalık kapanışın da 36bin dolar seviyesinin üzerinde olması durumunda ilk soluğu 42,100 devamında ise 48,400 dolar seviyesinde alacağımıza teknik bir bakış açısı ile yüksek ihtimal veriyoruz. Bitcoin ile ilgili düşüncelerimiz uzun bir süredir olumlu!

Hazine’den sevindiren sukuk  ihracı

Öte yandan, doların piyasa faizi olan 10 yıllık tahvil faizlerinin %5 seviyesi kısa bir süre önce test ederek 16 yılın zirvesine çıkması ardından gerek ABD Hazinesi’nin borçlanma gereksiniminin azalması gerekse de ABD’den gelen verilerin faiz artırımlarının sonuna gelindiğini teyit etmesine paralel -olumlu havanın da yardımı ile- Türkiye Hazinesi de 5 yıl vadeli ABD Doları cinsi sukuk ihracında 2,5 milyar dolar %8,5 getiri ile borçlandı.

İhraca 200 yatırımcının, ihraç tutarının 3 katı kadar talep gösterdiği dikkatimizden kaçmazken, talebin neredeyse yarısının Ortadoğu’dan geldiğini not edelim. Bu ihraçla birlikte 2023 yılında uluslararası sermaye piyasalarından yapılan toplam borçlanma tutarı 10 milyar dolara ulaştı.

CDS primi 2 yıllık dip yaptı

Birleşik Arap Emirliklerine (BAE) özel olarak ihraç edileceği konuşulan sukuk işleminin ise bu ihraçtan bağımsız masada olduğunu not edelim. Dikkatimiz çeken bir diğer husus ise, ihraç önecesi, Türkiye’nin yabancı indinde risklerini yansıtan 5 yıl vadeli CDS risk primi 370 baz puana kadar (son 2 yılın en düşük seviyesi) gerilemesi oldu.

Borsa’da enflasyon muhasebesi fiyatlanıyor

Türkiye cephesinde döviz kuru kamunun izin verdiği ölçüde kontrollü ve kuzeye doğru seyrini devam ettirerek 28,50 seviyelerine kadar yükseldi. Hisse senedi piyasalarında ise son 1 ayda yeni kaynak girişinin eksikliğinde ‘limoni’ görünüm korunurken, bankacılık sektörünün, enflasyon muhasebesinden hariç tutulacağı yönünde haberler sektörün kârlılığını ciddi şekilde etkileyeceğini düşünüyoruz. Dün bu bağlamda ana endeks yatay bir görünüm sergilerken, bankacılık endeksi %2,3 geriledi. Reuters haberine göre bakanlık nezdinde bu konu özelinde görüşmeler yürütüldüğü haberini de not edelim.

TL’nin piyasa faizleri ise son günlerde büyük çaplı hareketlere sahne oluyor. Sayıların dili ile konuşmadan önce, TCMB’nin sadeleştirme kapsamında atmış olduğu normalleşme adımlarına paralel bankaların tahvil tesis etme yükümlülüğünün azalması sonrası tahvil faizlerinde ciddi bir yükseliş yaşanacağını daha önce de paylaşmıştık. Tıpkı suyun altında uzun süre tutulan topun bir anda serbest bırakılması misali…

Devlet tahvili getirilerinde yön hep yukarı

Dahası, Hazine’nin 2024 yılı iç borçlanma hedefinin yüksek olması da faizler üzerinde baskı kuruyor. Bu bağlamda, Hazine’nin bu hafta başında düzenlendiği tahvil ihraçları ardından 2 yıl vadeli gösterge tahvil bileşik faizi %42 seviyesine dayanırken, 10 yıllık tahvilde ise bileşik faiz %28,50 seviyesine geldi.

Tahvil faizlerinin yükselmesini iyi bir şey olarak servis etmek istemesem de, piyasa mekanizmasının etkinliği penceresinden konuya yaklaşırsak, olması gerek yere doğru tahvil faizlerinin ilerlediğini not etmek gerekiyor. Tahvil faizlerinin yükselmesi Hazine’nin faiz yükünü kısa vadede artırıcı bir unsur olsa da, yabancı yatırımcıların TL varlıklara tekrar talep göstermesi ve döviz bozup TL alması için gerekli olan cezbedici seviyelere doğru da yaklaşıldığını düşünüyoruz.

Mesela, 2013 yılında 60 milyar dolar TL tahvil portföyü taşıyan yabancı yatırımcının şu anda portföyünde var olan tahvil stoku sadece 1 milyar dolar! Elbette sorulması gereken soru şu: Gerek yurtiçi gerekse de yurtdışı yatırımcıların içi ne zaman ‘gıdıklanacak’? Bunun da çok uzak olmadığını düşünüyoruz.

Yargıda  kavgayı takip ediyoruz

Elbette ne kadar yazarsak yazalım, Türkiye gündeminde şu anda bir numaralı gündem maddesi bambaşka! Yargıtay 3. Ceza Dairesi, tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay için “hak ihlali” kararı veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Anayasa Mahkemesi, Atalay’ın tutukluluğunun güvenlik, özgürlük ve seçilme hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle, geçen ay tahliyesine karar vermişti. Gelişmelerin CHP Genel Başkanı Özel “Karar elbette Can Atalay açısından mağdur eden bir karardır. Ancak kararın hedefindekiler Can Atalay’la sınırlı değildir. Can Atalay kararı örneğiyle anayasayı hiçe sayma, anayasaya direnme, anayasal düzeni ortadan kaldırma ve doğrudan bir kalkışma girişimidir Yargıtay eliyle” diye konuştu.

Atalay, Osman Kavala ve diğer altı kişiyle birlikte 2013 yılında Gezi Parkı protestolarını düzenleyerek hükümeti devirmeye çalışmaktan suçlu bulunarak Nisan 2022’de 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Elbette bizim bültenimizin kapsam alanı ekonomi ve piyasalar ile ‘sınırlı’ olsa da, hayata ve insana dair pek çok konuya da işlemek durumunda kalıyoruz. Ekonominin ilerlemesi açısından güven önemlidir! Güvenin kazanılması zor ancak kaybedilmesinin çok kolay olduğunu bir kez daha hatırlatmış olalım.

Fed faiz artırım döngüsünü noktaladı

Piyasaların amiral gemisi olarak takip edilen 10 yıllık ABD tahvil getirisi eylül ayı sonundan bu yana ilk kez %4,50 seviyesinin altına geriledi. Bu tablo bizlere piyasalar penceresinden faiz artırım döngüsünün sona erdiğini açık bir şekilde fısıldıyor. Zaten hafta başında yazdığımız bültenimizin manşetinde de bu değişme işaret ederek “önümüze bakalım” demiştim. Bu minvalde ABD borsaları geceyi yatay tamamlarken, yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında daha ılımlı bir seyir görüyoruz.

Gösterge endeks Tokyo borsası %1 yukarıda işlem görüyor. Lâkin genele yayılan bir iyimserlikten de söz edemiyorum. Keza, Çin’de deflasyonist görünüm bu sabah açıklanan verileri ile de teyit edildi: Yıllık TÜFE enflasyonu eksi %0,2 seviyesinde açıklandı.

Bugün FED Başkanı Powell’ın gece geç saatlerde konuşması takip edilecek. Makro cephede ise veri akışı göreceli olarak zayıf.

Bitcoin nereye?

Uzun bir süredir 35bin dolar seviyesinin etrafında zemin kuvvetlendirme çalışmaları yürüten bitcoin bu sabah zincirlerini adeta kırarak önemli bir teknik hareket yapmak suretiyle 36bin dolar seviyesinin üzerine yükseldi. Teknik mânâda, haftalık kapanışın da 36bin dolar seviyesinin üzerinde olması durumunda ilk soluğu 42,100 devamında ise 48,400 dolar seviyesinde alacağımıza (teknik bir bakış açısı ile) yüksek ihtimal veriyoruz.

Kıbrıs İktisat Bankası günlük bülteninden alıntıdır

Yazar:  Hazine grup müdürü Emre  Değirmencioğlu