Sosyal Medya

Borsa

Muhammed el Arian:   Piyasalarda Kasım performansı sürecek mi?

Eski Pimco Varlık Yönetimi meslektaşlarımdan Paul McCulley sık sık şunu söylerdi: "Aynı iyilik için iki kez cennete gidemezsiniz." Yatırımcılar geçmişin her zaman aynı geleceğin garantisi olmadığını sürekli akılda tutmalı.

Muhammed el Arian:   Piyasalarda Kasım performansı sürecek mi?

Kasım ayı yatırımcıların hafızasına unutulmaz bir ay olarak kazınacak. Hisse senetleri ve düşük kredi notlu tahviller gibi riskli varlıklar olağanüstü getiriler sağladı. ABD Hazine tahvilleri ve altın gibi geleneksel olarak “güvenli liman” varlıklar bile kayda değer ralliler yaşadı. Nakitte fırsat bekleyen para, hızla çeşitli yatırım araçlarına üşüştü.

Şirketler yatırımları finanse etmek ve  nakit rezervlerini güçlendirmek için yeni tahvil ihraçlarına koştu. Bütün bunlar önümüzdeki yıl için piyasa ve ekonomiye yönelik güvenin artmasına ve iyimser tahminlere neden oldu.

 

Kasım istisnai bir aydı, tekrarlanabilir mi?

Bu olağanüstü Kasım ayına yön veren dört temel faktör vardı: “Goldilocks” (herşeyin en iyisi) ekonomik veriler, düşen  tahvil getiriler, düşen petrol fiyatları ve kenarda bekleyen naktin varlıklara plasmanı. Kasım getirileri ve aralarındaki korelasyonları şekillendiren üç temel risk faktörünün alışılmadık gerilemesine şahit oldu. Ancak tüm bunların ilerde süreceğini sanmak yanılgı olabilir.

Çoğu yatırım portföyünü sevindiren rakamlarla başlayalım

Kasım ayında Nasdaq 100 endeksi %10,7’lik bir artış yaşadı. Yakın geçmişin aksine, ralliye yalnızca birkaç yüksek performanslı hisse senedi önderlik etmedi. Gerçekten de S&P 500, DJ30 ve küçük şirketlerin  endeksi Russell 2000 yaklaşık %9’luk kazançlar kaydetti. Yüksek riskli tahviller de dahil olmak üzere diğer riskli varlıklarında da benzer coşku görüldü. Wall Street’in korku göstergesi olarak bilinen VIX Endeksi yaklaşık dört yılın en düşük seviyesine gerileyip ay boyunca birçok kez 13’ün altında işlem gördü.

 

Genelde güvenli liman olarak talep gören mali varlıklara, risk iştahının kabardığı bu ayda iyi performans gösterdi. Altın %2,7 oranında değer kazandı ve getirilerdeki çarpıcı düşüş, 10 yıllık ABD devlet tahvili tutanlara şampanya açtırdı.

 

Bu gelişmelerde dört faktörün birleşimi önemli rol oynadı.

 

İlk olarak, geçen ay açıklanan ABD ekonomik verilerinin çoğu, sürekli olarak dünyanın en büyük ekonomisinin  yumuşak inişe geçtiği fikrini destekledi. Bir başka deyişle, büyümeden fedakarlık olmadan enflasyonun gerilemesi sürdü.

Bu, ikinci faktörün yolunu açtı: Hazine getirileri,  hane halkı, şirketler ve kamu genelinde borçlanma maliyetlerini düşürdü. Yatırımcıların Fed ve diğer merkez bankalarının politika faizlerini artırmayı bitirmekle kalmayıp, yakın zamanda faiz indirimine geçeceği algısı genele yayıldı. İpoteklerden otomobil ve kurumsal kredilere ve şirket tahvil ihraçlarına kadar her alanda faiz düştü.

 

Uluslararası petrol fiyatlarındaki düşüş, stagflasyon korkusunu hafifleterek ilk iki faktörü güçlendirdi. Daha düşük enerji fiyatları, şirketler ve hane halkı için maliyet baskılarının azalması anlamına geliyor ve harcama güçlerini artırıyor.

 

Daha teknik olan dördüncü faktör, likitte bekleyen fonların mali varlıklara akmasını içeriyor. Bloomberg’e göre yüksek getirili tahvillere yatırım  yapan ETF fonlara rekor 12 milyar dolarlık giriş hesaplandı.

Giderek artan sayıda analistin piyasaların ve küresel ekonominin 2024’teki performansına dair güven ifade etmesi şaşırtıcı değil. Sonuçta bu faktörler, üç ana piyasa riskinin (faiz oranları, kredi erişimi ve likidite) nadiren olumlu bir şekilde hizalanmasına katkıda bulundu.

 

Bu cennet günlerinin devam etmesi kolay değil

Ancak ekonomi ve piyasalar için rüyanın gerçeğe dönüşmesi,  ekonomik, finansal ve jeopolitik ortam dikkate alındığında otomatik olarak gerçekleşmiyor.

 

Politika yapıcıların enflasyonla mücadelenin “son adımında” karşılaşacakları engeller belirsiz. OECD dahil bazı ulusüstü kuruluşlar, bunun yolculuğun en zor kısmı olduğu konusunda uyarıda bulunuyor. Öte yanda Goldman Sachs ve  benzerleri tam tersini iddia ediyor.

Büyüme konusunda, pandemiden kalan tasarrufların erimesi ekonominin motorlarını yavaşlatabilir.  Önde gelen hiç bir ülkede uzun soluklu büyüme katkı yapacak yapısal reform iştahı yok. Verimlilik artışı nasıl sağlanacak, tartışılmıyor bile. Ayrıca, ABD dışında çok az ülke, yeşile dönüş için gezegene saygılı, daha yüksek ve daha kapsayıcı büyümeye geçişi kolaylaştıran ve yapay zekayı denetleyip pratiğe döken  önlemleri benimsedi.

 

Varlık değerlemeleri çok yüksek

Varlık fiyatlarındaki inanılmaz yükselişin diğer iki soru işaretini da ele alması gerekecek: Sürekli hem düşük enflasyon hem de güçlü büyüme gerektiren yüksek değerlemeler bunların balında.  Büyük açık veren bütçeler varken, vadesi gelen  borçlar oldukça yüksek faizlerden yeniden finanse edilecek.  Çığ gibi yapacak kamu-özel tahvil ihraçlarını absorbe edebilecek cömert alıcı nerede  bulunacak?

 

Eski Pimco Varlık Yönetimi meslektaşlarımdan Paul McCulley sık sık şunu söylerdi: “Aynı iyilik için iki kez cennete gidemezsiniz.” Yatırımcılar geçmişin her zaman aynı geleceğin garantisi olmadığını sürekli akılda tutmalı.

 

Kaynak: Uncertainty Looms Over a November to Remember

 

 

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

  • VakıfBank’tan 2025 Yılına Güçlü Başlangıç…

    Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine liderlik eden VakıfBank, 2025 yılının ilk çeyreğini güçlü bir performansla tamamladı...

  • Mevduatta getiri patlaması! Bankada parası olanlar dikkat: Yüzde 60’ı geçti

    Faiz maratonu başladı. Bankalar yarışta. Merkez Bankası'nın faiz artışı sonrası bankalar, vadeli mevduat faizlerini %50’nin üzerine taşıdı. Bazı kurumlar, hoş geldin faizi ile yüzde 52’yi gördü.

Benzer Haberler