Sosyal Medya

Dr. Zeynep Stefan

Zeynep Stefan: Müthiş Zamanlama

Yine harika bir türbülanstayız. Tıpkı 2014 yapımı ‘Noah’ filmindeki bir sahne gibi, geminin kapısı kapanıyor ve kamera birden yükseliyor, anlıyoruz…

Zeynep Stefan: Müthiş Zamanlama

Yine harika bir türbülanstayız. Tıpkı 2014 yapımı ‘Noah’ filmindeki bir sahne gibi, geminin kapısı kapanıyor ve kamera birden yükseliyor, anlıyoruz ki aslında bütün dünya fırtına bulutlarıyla kaplanmış durumda. Avrupa ve Asya piyasalarının tartıştığı konuları görünce ben de benzer bir hisse kapıldım ve tıpkı İtalya’daki ilk yılımda (2012) olduğu gibi bir kere daha ‘ne müthiş zamanlama’ dedim.

Sigortacılıkta Rasyonaliteler

Sigortacılar olarak biz hem güzel ülkemizde hem de dünya genelinde, enflasyonist baskılarla boğuşuyoruz, artan hasar maliyetlerini fiyat elastikiyetinin inanılmaz düşük olduğu prim bedelleriyle yönetmeye çalışıyoruz, bir yandan daha kapsayıcı ve inovatif sigortacılık yapabilmek için fon havuzumuzu büyütmeyi amaçlıyoruz ancak sigorta yılını (UW-Y) genellikle ve ne yazık ki ekside kapatıyoruz. Solvency II gibi sermaye rejimleri yatırım alanlarımızı daraltıyor ve bu da yetmezmiş gibi E.S.G. benzeri yeni paradigmalarla dünyanın gidişatına yön vermeye çalışıyoruz. Bir yandan iklim değişikliği gibi ne olacağı belirsiz ve bütün oyunu şekillendirebilecek güçte makro değişimlere dalgakıranlar gibi en önden maruz kalıyoruz, diğer yandan da siber riskler gibi insan eliyle felaketlere (man-made disaster) direniyoruz. Bu makro çerçevenin ‘sürdürülebilirliği’ yetmezmiş gibi, Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginlik, hammadde fiyatlarında ortaya çıkan baskı, farklı politik risk bölgelerinin oluşabilmesinde artan ihtimaller, yeni pandemi döngülerinin varlığı gibi yüksek risk algıları da resme ekleniyor. Ne müthiş bir kaptanlık bu belirsizlikte yol almak! Neyse ki bazıları ‘iyi kaptan dalgalı denizde belli olur’ mottosunu halen taşıyor, yoksa sektör olarak CEO bulmakta hayli zorluk çekecektik.

Sigortacılıkta Rasyonalizasyon

Bu dalgalı deniz biz iktisatçılara normal zamanlarda yakalayamayacağımız bağlar da göstermekte. Örneğin elementer branş için nominal faiz oranları ile bileşik rasyo arasındaki yakın korelasyon. Özellikle Kıta Avrupası piyasasında artan enflasyonist baskı ile sigorta ve reasürans şirketlerinin artan bileşik rasyolarını bu sefer nasıl yönettiklerini de yakından takip edebileceğiz. Yatırım performansını enflasyondan daha fazla arttırabilmeyi başaracak olan şirketler operasyonel etkinliklerini arttırmayı, maliyetlerini azaltmayı ve olabildiği kadar süreçlerini ‘dijitalize etmeyi’ bu sıkışık zamanlarda daha çok deneyeceklerdir. (Çok garip, bu cümleleri 2016 yılında InsurTech’le tanıştığım ilk yılda da kurmuştum.) Yani yumurta kapıya dayanmadan aksiyon almamak sadece Türklere özgü değil!

Penetrasyonu düşük dolayısıyla yüksek potansiyel vaat eden bizim gibi piyasalarda ise durum bence bir nebze daha iyi. Avrupa sigorta ve reasürans piyasasındaki operasyonel karlılık ve bileşik rasyo baskısı gelişmekte olan piyasalara aktarılacak daha yüksek reasürans kapasitelerini ve farklı risk türlerini teminat altına alabilecek yenilikçi ürünleri beraberinde getirebilir. En azından finansal piyasalardaki ‘büyük abi nezle olursa biz zatürre oluruz’ mottosunun sigortacılıkta, şimdilik bu konjonktürde işlemeyebileceğini de rahatlıkla söyleyebilirim.

Bir zamanlar herkesin korkarak kaçtığı ve portföylerini devretmek için yarıştığı hayat branşını ise altın günler beklemekte. Çünkü Avrupa’da enflasyon şimdilik kontrollü şekilde yükseliyor ve fon birikiminin en kolay yapılabildiği alan olan hayat branşı da kabuk değiştirerek artık karlı bir alan olmaya başlıyor. Keşke 2016’da sürü psikolojisine karşı durabilecek bir ekonomist çıkıp negatif enflasyonun da sürdürülebilir olmadığını, E.C.B.’nin yakın zamanda doğru yolu bulacağını ve hayat branşı için bile avantajlı bir projeksiyon çizilebileceğini söyleyebilseydi. Kimse dinlemezdi belki ancak birileri, mesela 2016 yılının Michael Burry’si, mutlaka dinlerdi. Nedendir bilinmez, inanılmaz konservatif ve geriden gelen bulduğum E.I.O.P.A. ve E.C.B.’den de devrim niteliğinde açıklamalar ve sektörü rahatlatacak regülasyonlar bekliyorum. Bakalım zaman hangimizi haklı çıkaracak?

#ZeynepTuran, #AIZA, #PriceElasticity, #SolvencyII, #ESG, #ClimateChange, #EIOPA, #ECB, #LifePortfolio, #Penetration, #CombinedRatio, #CyberRisk, #Sustainability

 

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler