Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Türkiye’nin (CDS) risk primi neden düşüyor? Rusya bu denklemin neresinde?

Türkiye’nin yabancı indinde risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi son son haftalarda ciddi bir gerileme ile kabaca 900…

Türkiye’nin (CDS) risk primi neden düşüyor? Rusya bu denklemin neresinde?

Türkiye’nin yabancı indinde risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi son son haftalarda ciddi bir gerileme ile kabaca 900 baz puandan 700 baz puana kadar geriledi. CDS, bültenlerimizde sıklıkla yer verdiğimiz bir gösterge. En basit tanımı ile bir ülkenin yabancı para cinsinden borcunu sigortalamanın maliyetidir. CDS primi yükseldikçe, ülkenin de borcun de risklerinin tırmandığını gösterir.

Almanya’nın 5 yıl vadede risk priminin 13, Türkiye’nin ise gerilemiş hâliyle bile birlikte 700 baz puan seviyesinde olmasının sebeplerin düşünmek gerekiyor. CDS priminin arkasında yatan dinamikleri ele alarak bu soruya cevap vermeye çalışalım. Türkiye’nin rezerv seviyesi, emanet dövizler düşüldükten sonra (swap) eksi 62 milyar dolar seviyesinde olması (1. rezervler), devamında cari fazla verme mottosu ile çıkılan yolda dış açık rekorlarının kırılması (2. cari açığın fonlanması veya dış finansman ihtiyacı) ve belki de küresel para akımları (3. risk alma iştahı) en önemli belirleyici unsurlar olarak sıralanabilir.

Türkiye’nin son dönemde CDS risk priminin gerilemesinin arka planında yukarıda sıraladığımız belirleyicileri ne kadar etkili olmuş sırası ile ele almaya çalışalım. TCMB’nin dış varlıklarında (rezervlerinde) son 10 gün gibi bir zamanda -dün bültenimizde grafiksel olarak da ele aldık- kabaca 10 milyar dolar gibi bir artış olduğunu görüyoruz. Biraz kapalı kutu da olsa, bu rakamın arkasında -detaylarına şimdilik hâkim olmasak da- Rusya’dan gelen paranın büyük bir rol oynadığını düşünüyoruz. Demek ki, öyle ya da böyle rezevlerde yukarı yönlü bir yükseliş var. Öte yandan, OPEC+’nın üretim artışına gitmesi ve ABD Başkanı Biden’in devreye girmesi ardından petrol fiyatları son günlerde ciddi bir gerileme kaydederek 94 dolar seviyesine geriledi (hatırlayınız, Ukrayna savaşının patlak vermesi sonrasında 139 dolar seviyesi test edilmişti). Türkiye’nin de net enerji ithalatçısı olduğu düşünülürse, bu metrikte de olumlu yönde bir gelişme görülüyor. Netice itibariyle, enerji fiyatlarının düşmesi Türkiye’nin enerji faturasını, dolayısıyla da cari açığına (ödemesi gereken döviz borcuna yani dış finansmanına) olumlu bir katkı. Son metrikte ise küresel risk iştahını ön plana çıkarabiliriz. Dün de bültenimizde dile getirdiğimiz üzere, New York FED enflasyon beklentilerinde yaşanan gerileme, FED’in faiz artırımlarında çok da agresif olmayacağını ön plana çıkarıyor.

Aşağıdaki grafiken de görülebileceği üzere, gelişmekte olan ülkelerin CDS primleri son dönemde beraber ve aşağı yönlü bir seyir izliyor. Demek ki, sadece Türkiye’nin risk priminin gerilediğini ve Rusya’dan gelen paranın ana belirleyici unsur olduğunu iddia edemeyiz. CDS risk priminde yaşanan düşüş, Türkiye’nin eurobond getirilerinde de düşüşe neden oldu. Daha birkaç hafta önce %12 seviyelerine dayanan dolar cinsi tahvillerinin getirileri, kabaca 2 puandan fazla geriledi.

Hûlasa, Rusya kaynaklı para girişleri, enerji ve baz metallerde yaşanan gerileme ve belki de en önemlisi küresel risk iştahının da destek vermesi sonrasında Türk mali piyasalarında yaşanan toparlanma dün de devam etti. Bu minvalde, son 5 haftada %19 prim yapan Borsa İstanbul 100 endeksinde, yükselişin teknik bir bakış açısı ile yavaşlama eğilimine gireceği yönünde son günlerde vermiş olduğumuz görüşün ışığında, dün BİST100 endeksi tarihi zirvesini bir adım daha kuzeye taşıyamayarak günü düşüşle tamamladı. Kısa sürede yaşanan bu denli yükseliş ardından kâr alma isteği çok da hor görülmemeli. Şüphesiz para girişlerinin yardımı borsayı bir süre daha dinamik tutabilir ama bizim beklentimiz tam olarak bu yönde değil. Mim koymuş olalım. Rusya ile artan dirsek temasına karşı Batı’nın geliştireceği ton ve beraberinde artan yaptırım riskinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.

Doların süper döngüsüne paralel, EUR ve GBP âdeta kafasını kaldırmakta zorlanırken, her ikisinde de riski aşağı yönlü görmeye devam ediyoruz. Altın ve gümüş cephesinde ise haftalar önce girmiş olduğumuz uzun pozisyonlarımız devam ediyor. Gümüşte 20,80 seviyesinin test edilmesi ardından kâr al bölgesi olarak 22 dolar seviyesini takip ederken, ons altında ise bunun karşılığı 1,835. Kripto paralarda Ethereum cephesinde 1,820 dolar seviyesindeki hedefimiz dün gerçekleşmesi ardından teknik seviyeden gelen satışlar veya ABD enflasyon verisi öncesinde defansif pozisyonların artması ile 1,700 dolar seviyesine doğru bir geri çekilmenin yaşandığını görüyoruz. Haftalık kapanışın 1,695 dolar seviyesinin üzerinde olması, Ethereum için ümitlerin devam etmesine neden olacaktır.

USDTRY kurunda da değinerek bültenimizi yavaş yavaş daha da uzatmadan tamamlayalım. Bizleri takip eden değerli okurlarımız, Temmuz sonunda USDTRY cephesinde var olan uzun pozisyonlarımızdan 17,88 seviyesinden çıktığımız ve gelişmeleri takip etmek adına kenara çekildiğimiz hatırlayacaklardır. USDTRY cephesinde herkesin geminin bir tarafına yaslandığı düşünülürse, kabaca, bu hafta 17,90 seviyelerinden geçen yükseliş trend çizgisinin korunup korunmayacağını görerek kenarda mı bekleyip, oyuna geri mi döneceğimize karar vereceğiz.

Bu arada, geçen haftalara, banka bilançolarında arz talep dengesizliğine paralel %6 seviyelerine dayanan dolar mevduat faiz oranlarının bu hafta ciddi bir şekilde gerilediğini görürken, TL mevduat faizlerinde ise yükseliş kaydettiğini not etmemiz gerekiyor. Bu da bizlere, KKM dönüşlerinin bir kısmının döviz mevduata yöneldiğini ve bankaların bilançolarında döviz mevduatın attığını gösteriyor (artan bir ürünün fiyatı da hâliyle düşüyor). Tüm bunların cevabını, bu hafta Perşembe günü TCMB’nin açıklayacağı haftalık para ve banka istatistikleri ile BDDK’nın haftalık bülteninden okuyacağız.

Jeopolitik risklerin de yeniden artma eğiliminde olduğunu görüyoruz. Kırım’daki Rus hava üssünde meydana gelen bir dizi patlamada Rus Hava Kuvvetlerine önemli oranda kayıplar verdiğini okuyoruz. Kiev, Rus işgali altındaki toprakların derinliklerinde meydana gelen olayla ilgili herhangi bir sorumluluk kabul etmedi. Bu gelişmenin savaşın kapsamını daha da genişletmiş olabileceğinden endişe ediyoruz. Öte yandan, Tayvan-Çin gerginliği de sürüyor. Tayvan dışişleri bakanı, Çin’in ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin ziyaretini protesto etmek için başlattığı askeri tatbikatları, özerk adanın işgaline hazırlanmak için bir oyun planı olarak kullandığını söyledi.

Küresel piyasalar dün sakin başladığı günü satış baskısına boyun eğerek tamamladı. ABD ana endekslerinde %1 civarında düşüşü bu sabah Asya borsalarının da takip ettiğini görüyoruz. ABD’de bugün KKTC saati ile 15:30’da açıklanacak ve büyük bir heyecanla beklenen enflasyonu verisine yönelik  beklentiyi bir kez daha hatırlatmış olalım: manşet rakamın yıllık bazda %8,7’ye gerileyip, çekirdek enflasyonun ise %6,1’e yükselmesi yönünde. Tahminlerin altında kalacak bir veri, küresel piyasalarda olumlu rüzgârlara aksi ise ‘fırtınaya’ neden olacaktır. İçeride ise sabah saatlerinde TÜİK işsizlik rakamlarını açıklayacak; Almanya’da ise enflasyon verileri takip edilecek.

 

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

  • Google algoritması Türkiye’de tartışma yarattı!

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda Google’ın algoritma değişiklikleri tartışıldı. Muhalefet, bağımsız medya kuruluşlarının görünürlüğünün kasıtlı olarak azaltıldığını savundu.

  • Döner fiyatını da valilik belirliyor!

    Erzincan’da et dönerin 100 gramlık porsiyonunun 320 TL’ye satılması kamuoyunda büyük tepki topladı. Valilik devreye girdi, fiyat 290 TL’ye indirildi.

  • Kızılay’ın cirosu 9,7 Milyar TL’ye ulaştı: Yardım kurumu mu, holding mi?

    Çadır satışıyla eleştirilen Kızılay, ticari faaliyetlerini artırarak 2024’te 9,7 milyar TL ciroya ulaştı. Müteahhitlikten içeceğe kadar 14 farklı şirketle faaliyet gösteren kurumun şeffaflık konusunda da geri adım attığı dikkat çekti.

  • Bill Gates servetinin %99’unu bağışlıyor: “Zengin ölmeyeceğim!”

    Microsoft’un kurucusu Bill Gates, servetinin %99’unu önümüzdeki 20 yıl içinde bağışlamayı planladığını açıkladı. Gates Vakfı 2045’te faaliyetlerini sonlandıracak.

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

Benzer Haberler