Sosyal Medya

Çetin Ünsalan: Muhammed Ali ile ringe çıkar mısınız?

24 Mayıs 2022

 

Hiç düşündünüz mü, boks sporunda niye sıklet vardır? Çünkü bir müsabakanın eşit şartlarda yapılabilmesi, güç dengesinin sağlanabilmesi için elzemdir. Aksi takdirde mesele spor olmaktan çıkar.

 

Dünya boks sporunun en efsane isimlerinden biri kim diye sorsam, şüphesiz dünyadaki birçok kimse Muhammed Ali’nin adını verir. Peki kendi kendinize sorun, bu efsane ile ringe çıkıp maç yapmak ister misiniz?

 

Herkes başına ne geleceğini az çok tahmin eder. İşte bu örnek sadece spor müsabakaları için geçerli değildir. Sizin bir konuda rekabetçi olabilmeniz için, aynı koşulları sağlamanız ve sonrasında doğru bir çalışma, emek, yetenek üçgenini bilimle bağdaştırmanız gerekir.

 

Çin’de Kovid vakaları görüldüğünden beri dile pelesenk olan bir söylem geliştirildi. Dünya tedarik zincirinde Çin’e bağımlı olmaktan vazgeçti ve farklı metotlar arıyor. Türkiye bu konuda yeni tedarikçi olabilir.

 

Hatta iş dünyasının yetkili noktalarında ihtiyacımız olanın kapasite yatırımları olduğu dahi dile getirilir oldu. Türk reel sektörü elbette çok dinamik ve doğru kurgulanırsa dünyada çok önemli bir yere gelebilir. Bunu tartışmam bile.

 

Fakat siz doğru bir yola yanlış örnekle çıkmaya kalkarsanız, günün sonunda elinizde reel sektör kalmaz. Türkiye’nin bir an önce bu yaklaşımdan vazgeçmesi gerekiyor. Zaman zaman yazdım tekrar altını çizeyim.

 

Tedarik zincirindeki sorunları doğru değerlendirerek, eksik kapasiteyi tamamlamaya çalışmak ve daha çok iş alabilmek başka bir şey, Çin’den kaçan havucu yakalamaya çalışmak için, gereksiz yatırım yapmak başka bir konu.

 

Sadece bir örnek vereyim. Çok inandığım bir başlık. Yazılım… Ülkemizin bu konuda hem insan kaynağı, hem de yaratıcılık anlamında çok büyük bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum.

 

Doğru kurgulanır ve firmaların ayakta kalması sağlanırsa, insan kaynağımızın ülkenin kaderini değiştirecek bir yetenekte olduğuna da inanıyorum. Ama siz bugün kur / maaş dengesizliği nedeniyle elindeki personeli yurtdışına kaçıran bir sektörün sorunlarını görmezden gelir ve sadece iş yapmasını isterseniz ortada yerli bir yazılım sektörü kalmaz.

 

Çin’in 2022 yılındaki yazılım ve bilgi teknolojisi geliri ne biliyor musunuz? Çin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın verilerine göre 2,77 trilyon yuan. Yani yaklaşık 415 milyar dolar.

 

Bu neredeyse Türkiye’nin büyüklüğünün yüzde 60’ı demek. Peki bu rakam bize ne anlatıyor? Sadece yazılım değil, her sektör için geçerli. Çin’den kayacak fırsatın peşine düşmek yerine, bir an önce elimizdeki değerin gücünü artırmak lazım.

 

Aksi takdirde yine hayalperestlik içinde, hayalleri olmayan ve reel sektörünü gereksiz yatırımlarla çatlatıp, yok eden bir yapı ortaya çıkarırsınız.

 

Gelin şu envanterlerimizi yapalım, buna göre de bir strateji belirleyelim ve Türkiye’nin nasıl dönüştüğünü görelim. Artık şu piyango bekleyen ve çalışmadan sadece buna güvendiği için her seferinde hayal kırıklığına uğrayan durumumuzdan kurtulalım. Aksi takdirde sonu hoş değil.

 

Elbette bir de bu rakamın anlattığı ikinci bir gerçek var. Paranın doğru kullanılmazsa nasıl bir ekonomiyi zehirleyeceği… 2 binli yılların başında kendi ölçeklerimizde Çin de biz de iyi para çektik. İkimiz de gelişmekte olan ülkeydik.

 

Dünyadaki parayı finansman yapıp sektör yaratan 4 ayda 2,7 trilyon yuanlık yazılım gelirini konuşuyor, biz de parayı borç yapıp 1 trilyon 86 milyar TL’lik tüketici borcunu. Sizce bu fotoğraf her şeyi anlatmıyor mu?

 

[email protected]

 

 

FÖŞ yazdı: Dünya dört nala distopyaya koşuyor

 

 

TCMB Anketi: Yıl sonu TÜFE beklentisi Mayıs’ta yüzde 58

 

Güven endeksi hizmet ve perakende ticaret sektörlerinde yükselirken inşaat sektöründe düştü

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları