Sosyal Medya

Döviz

ANALİZ: Cari açık beklendiği gibi, finansman tarafı tahmin edildiği kadar kötü

Cari fazla yaratmaya dayanan Yeni Ekonomi Modeli’nin uygulandığı Türkiye ekonomisi, 8 aydır aralıksız cari açık veriyor. Haziranda kaydedilen açık bir…

ANALİZ: Cari açık beklendiği gibi, finansman tarafı tahmin edildiği kadar kötü

Cari fazla yaratmaya dayanan Yeni Ekonomi Modeli’nin uygulandığı Türkiye ekonomisi, 8 aydır aralıksız cari açık veriyor. Haziranda kaydedilen açık bir önceki yılın aynı ayına göre 2 milyar 269 milyon dolar artarak 3 milyar 458 milyon dolara çıktı. 12 aylık aylık cari işlemler açığı böylece 32 milyar 667 milyon dolara yükselerek 15 ayın en yüksek seviyesine ulaştı.

Enerji fiyatlarıyla ivmelenen ithalat ve ihracat artışındaki yavaşlama bir araya geldiğinde genişleyen dış ticaret açığı, cari açıktaki yükselmenin temel nedeni. Turizm kaynaklı hizmet gelirlerindeki hızlı toparlanma ise ithalattaki artışın yarattığı dış ticaret açığının cari işlemler açığına olumsuz yansımasına engel olamıyor.

Cari açık genişlemeye devam ederken sorun finansman tarafı uzun süredir olduğu gibi. Sadece haziran ele alındığında eldeki 3,5 milyar dolarlık cari açığa ek olarak portföy yatırımlarından çıkış 1,6 milyar dolar ve net dış borç ödeme 1,9 milyar dolar. Toplamından oluşan aylık finansman açığı böylece 7,0 milyar dolara yükseliyor. Buna karşılık finanse edilen 7,0 milyar dolarlık açığın sadece 1,0 milyar doları doğrudan yatırımlardan, 2,0 milyar doları TCMB rezervlerinden ve 4,0 milyar doları da net hata ve noksan kaleminden sağlanıyor.

İlk altı aylık verilerle değerlendirildiğinde de resim aynı derecede tedirgin edici.  

Yılın ilk altı ayında cari açık 32,4 milyar dolar. Üzerine ülkeden çıkan portföy yatırımları 11,4 milyar dolar da eklenince ilk altı ayda bulunması gereken toplam döviz tutarı 43,8 milyar dolara çıkıyor.  Doğrudan yatırım 3,0 milyar dolarla toplam açığın %0,7’si ile sınırlı kalınca TCMB rezervleri 12,3 milyar dolar azalırken, net hata ve noksan kaleminden girişler 17,5 milyar dolarla dikkat çekici hale geliyor.

Aylardır olduğu gibi ödemeler dengesi verileri bir kez daha Yeni Ekonomi Modeli’nin çalışmadığını bir kez daha kanıtlayıcı nitelikte. Çalışmadığı gibi, seçilen ekonomi politikaları cari açık genişlerken çok ihtiyaç duyulan yabancı sermayeyi de Türkiye’den kaçırmaya ve uzak tutmaya neden oluyor.

Son üç senedir (Ağbal dönemi hariç) cari açık finansmanının kaynağı tanımlanmayan net hata noksan kaleminden kaynaklanması ve TCMB rezervlerini eritmesi TL’deki devam eden kırılganlığın ve son yıllarda bitmeyen değer kaybının açıklayıcısı.

Önümüzdeki seçime kadar olan dönemde Yeni Ekonomi Modeli’nde ısrar TL’de değer kaybının devam edeceğini ve enflasyona yansımalarının da bitmeyeceğini anlatmalı. Petrol fiyatlarında son dönemde izlenen gerilemenin kış aylarında ne derece kalıcı olabileceği bilinmiyor. Altın ve enerji hariç tutularak çekirdek dengenin fazla veriyor olması ise gerçek döviz ihtiyacını azaltıcı bir durum değil, Bakan Nebati’nin söylediği şekliyle teselli ve YEM’in başarısının kanıtı değil.  

2002 sonunda 43-45 milyar dolardan daha az olmayacak bir cari açık, 13-15 milyar dolar arası portföy çıkışları ve 10-15 milyar dolara ulaşan net dış borç ödeme ile karşılaşmamız mümkün. Bu da merkez bankasının swap hariç döviz rezervlerinin -55 milyar dolar civarında oluşu eşliğinde Cumhurbaşkanı’nın neden riskli Rus parası ve Suud dolarları peşinde koştuğunu açıklıyor. 2023 bahar aylarında yapılmnası olası görünen seçimlere kadar döviz satışları yoluyla TL’yi baskılamak hedefinde olan Erdoğan açısından yolun sonuna yaklaşıldığı ve özellikle seçim sonrası döneme ait risklerin giderek yükseldiği anlaşılıyor.

Detaylardan görünen

TCMB’nin açıklamasına göre, bir önceki yılın aynı ayına göre, olumlu tarafta hizmetler dengesi kaynaklı girişler  in 2 milyar 508 milyon dolar artarak 4 milyar 24 milyon dolara yükselmesi ve birincil gelir dengesi kaynaklı çıkışların 105 milyon dolar azalarak 946 milyon dolara gerilemesi var. Fakat, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının 4 milyar 794 milyon dolar artarak 6 milyar 426 milyon dolara yükselmesi cari açığın genişlemesinde etkili.

Çekirdek denge 4,3 milyar dolar fazla 

Altın ve enerji hariç tutularak hesaplanan cari işlemler hesabınndaki fazla bir önceki yılın aynı ayında 1 milyar 931 milyon dolardan 2022 Haziran’da 4 milyar 294 milyon dolara yükseldi. Hizmetler dengesi kapsamındaki net turizm geliriyse bir önceki yılın aynı ayına göre 1 milyar 702 milyon dolar artarak 2 milyar 728 milyon dolara yükseldi.

İkincil gelir dengesinde izlenen net çıkışlarsa önceki  yılın aynı ayında 22 milyon dolardan bu ayda 110 milyon dolara yükseldi.

Cari açıktaki yükseliş finansman kalitesinin bozukluğu: TL’de değer kaybı

Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler haziran ayında 950 milyon dolar olurken yine düşük kaldı. Portföy yatırımları 1 milyar 578 milyon dolarlık net çıkış yönündeydi. Alt kalemlere göre, yurtdışı yerleşikler hisse senedi ve devlet iç borçlanma senetleri piyasalarında sırasıyla 509 milyon dolar ve 218 milyon dolar net satış yaptılar.

Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla sayesinde bankaların net borçlanması 16 milyon dolarla sınırlıydı.

Diğer yatırımlar altında, yurtiçi bankaların yurtdışı muhabirlerindeki net efektif ve mevduat varlıkları 416 milyon dolar arttı.

Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 638 milyon dolar ve Türk Lirası cinsinden 5 milyon dolar net artış olmak üzere toplam 643 milyon dolar net arttı.

Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak; bankalar, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 1 milyar 39 milyon dolar, 67 milyon dolar ve 264 milyon dolar net geri ödeme yaptılar.

Resmi rezervler de bu ay 1 milyar 960 milyon dolar net azaldı.

GA.

BAKMADAN GEÇME

  • Konutta umutlar başka bahara: Satışlar yavaşladı, reel fiyatlar yerinde sayıyor

    2025’e faiz indirimleriyle güçlü başlayan konut sektörü, yılın son çeyreğinde belirgin bir ivme kaybı yaşadı. Kasım itibarıyla konut fiyatları nominal olarak yükselmeye devam etse de reel artış neredeyse sıfırlandı. Satışlar ekim ve kasım aylarında düşüşe geçerken, yüksek kredi faizleri ve belirsizlikler hem oturum amaçlı alıcıyı hem de yatırımcıyı beklemeye itti. Sektörde canlanmaya dair beklentiler büyük ölçüde 2026 yılına ötelenmiş durumda.

  • İngiltere Enflasyonu Beklentilerin Altında: Faiz İndirimi İhtimali Artıyor

    İngiltere’de Kasım ayında yıllık enflasyon, piyasa beklentilerinin altında kalarak yüzde 3,2 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam, ekonomistlerin yüzde 3,5, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) ise yüzde 3,4 tahminlerinin altında kaldı ve ülke genelinde enflasyon sekiz ayın en düşük seviyesine geriledi. Beklenenden hızlı düşüş, BoE’ye faiz indirimi için potansiyel bir alan sundu.

  • TCMB Tarafından Faaliyet İzni İptal Edilmişti: Mahkeme, Papara Lehine Yürütmeyi Durdurma Kararı Verdi

    TCMB tarafından faaliyet izni iptal edilen Papara hakkında mahkemeden yeni bir karar çıktı. Papara’nın, söz konusu iptal kararına karşı açtığı yürütmenin durdurulması talepli davada mahkeme, şirket lehine karar verdi.

  • TÜİK: Kasım 2025’te Taşıt Kayıtları Aylık Arttı, Yıllık Geriledi

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Motorlu Kara Taşıtları Kasım 2025 istatistiklerini yayımladı. Buna göre Kasım ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre artış gösterirken, geçen yılın aynı ayına kıyasla düşüş kaydetti. Otomobil ve kamyonet kayıtlarında yükseliş öne çıkarken, motosiklet ve traktörde belirgin bir gerileme yaşandı. Elektrikli ve hibrit araçların payındaki artış ise devam etti.

  • GÜNÜN Stratejisi: Zayıf dolar, düşen petrol, Türkiye için destekleyici zemin

    Küresel piyasalarda zayıf dolar teması korunurken, petrol fiyatları son yılların en düşük seviyelerine gerileyerek enerji ithalatçısı ülkeler için önemli bir rahatlama alanı yarattı. ABD’de açıklanan istihdam verileri resesyon korkularını artırmazken, Fed’in “bekle-gör” duruşu korunuyor. Düşen enerji maliyetleri, güçlü rezerv pozisyonu ve iyileşen risk algısıyla birlikte Türkiye varlıkları için olumlu zemin güçleniyor. TL ve TL cinsi varlıklar açısından pozitif görünüm korunuyor.

  • Piyasaların Gündemi: BoJ’da Faiz Artışı Beklentisi Güçleniyor, Piyasalar Ueda’nın Açıklamalarına Odaklandı

    ING Global’in değerlendirmesine göre, piyasalarda Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) bu hafta yapması beklenen 25 baz puanlık faiz artışı büyük ölçüde fiyatlanmış durumda. Bu nedenle yatırımcıların asıl odağı, BoJ Başkanı Kazuo Ueda’nın basın toplantısında vereceği mesajlara çevrilmiş bulunuyor. Raporda, piyasa faizlerindeki yükselişe dair hassasiyetler nedeniyle Ueda’dan belirgin biçimde şahin bir duruş beklenmediği vurgulanıyor.

  • Günün Başlıkları: Piyasalar Yoğun Veri Gündemiyle ABD Verilerine Odaklandı

    Yurt içinde veri akışı görece sakin seyrederken, küresel piyasalarda gözler ABD perakende satışlar verisi ve tahvil ihalelerine çevrildi. Gün boyunca Avrupa ve ABD’den gelecek enflasyon, güven endeksleri ve merkez bankası yetkililerinin açıklamaları fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacak.

  • Bitwise’tan çarpıcı kripto tahminleri: 2026’yı şekillendirebilecek 10 öngörü

    Varlık yönetim şirketi Bitwise, 2026’ya ilişkin yayımladığı kapsamlı raporda kripto piyasalarının yeni bir döneme girdiğini savunuyor. Bitcoin’in fiyat dinamiklerinden ETF’lerin rolüne, düzenleyici çerçeveden kurumsal benimsemeye kadar uzanan 10 iddialı tahmin; kriptonun artık spekülatif bir alan olmaktan çıkıp ana akım finansın kalıcı bir parçası haline geldiğine işaret ediyor.

  • 2026’ya geri sayım: Portföy dağılımı, sektör tercihleri ve euro/dolar beklentisi

    2026’ya yaklaşırken yatırımcıların odağında portföy dağılımı, hangi varlık sınıflarının öne çıkacağı ve küresel–yerel risklerin stratejileri nasıl şekillendireceği yer alıyor. Trump’ın nadir elementler üzerinden başlattığı yeni emtia rekabeti, faiz indirim süreci ve jeopolitik belirsizlikler; emtia, tahvil ve hisse senedi dengesi açısından belirleyici olacak.

  • Bunun adı başarısızlık! Emeklinin trajedisi, Eğitim sorunu & fahiş kiralar| Kerim Rota & Ömer Gencal

    Mesele Ekonomi kanalında yayınlanan "Pusula" programının bu bölümünde ekonomistler Kerim Rota ve Ömer Gencal, Türkiye'nin derinleşen sosyal ve ekonomik krizlerini ele alıyor. Program, Kerim Rota'nın CHP Cumhurbaşkanlığı aday ofisinde "Gölge Hazine ve Maliye Bakanı" olarak görev alacağını ve bu nedenle programdan ayrılacağını duyurmasıyla özel bir önem taşıyor.

  • Erdoğan’ın mal varlığını paylaştı: CHP’li Yavuzyılmaz hakkında 8 yıla kadar hapis ve siyasi yasak talebi

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılına ait olduğunu söylediği mal varlığı belgesini sosyal medyada paylaşmasının ardından hakkında hazırlanan dokunulmazlık fezlekesini kamuoyuyla paylaştı. Savcılık, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” ile “cumhurbaşkanına hakaret” iddiaları kapsamında Yavuzyılmaz için 4 ila 8 yıl arası hapis ve siyasi yasak talep ediyor.

  • Düşük büyüme artık Avrupa’nın en büyük finansal istikrar riski

    Avrupa Birliği’nde bankacılık sistemi uzun süredir finansal istikrarın ana risk unsuru olarak görülüyordu. Ancak gelinen noktada tablo tersine dönmüş durumda. Avrupa için asıl tehdit artık bankalar değil, kalıcı hale gelen düşük büyüme. Aşırı karmaşık ve ağır düzenleyici çerçeve, kredi kapasitesini sınırlayarak yatırımları baskılıyor ve uzun vadede finansal istikrarsızlığı bizzat besleyen bir faktöre dönüşüyor.

  • ABD verileri sonrası piyasalar yön arıyor, Venezuela kararı petrolü sıçrattı

    Küresel piyasalarda hisse senetleri, ABD’den gelen karışık istihdam verilerinin faiz beklentilerini değiştirmemesiyle yatay bir seyir izledi. Petrol fiyatları ise ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela’ya yönelik sert yaptırım adımı sonrası yükseldi. Yatırımcılar şimdi gözlerini ABD enflasyonu ve büyük merkez bankalarının kararlarına çevirmiş durumda.

Benzer Haberler