Sosyal Medya

Borsa

Piyasa Bülteni: Enflasyon sorun; faiz kuzeye

Küresel mali piyasalar dün göreceli olarak sakin bir gün geçirdi. Hatırlanacağı üzere, bir önceki gün IMF’nin 2022 yılı küresel büyüme…

Piyasa Bülteni: Enflasyon sorun; faiz kuzeye

Küresel mali piyasalar dün göreceli olarak sakin bir gün geçirdi. Hatırlanacağı üzere, bir önceki gün IMF’nin 2022 yılı küresel büyüme tahminini aşağı yönde revize etmesi, emtia fiyatları üzerinde ciddi mânâda baskı kurmuştu. Büyümenin %1 oranında aşağı yönlü güncellenmesi ardından petrol fiyatları ve altın tabir caize tepetaklak olmuştu.

Elbette, yaşanan türbülans, kaçınılmaz olarak ABD tahvil piyasalarına da sirayet etti. Her nasıl ki küresel büyümenin yavaşlayacak olması petrol talebinin de yavaşlaması mânâsına gelerek Brent petrol üzerinde baskı kuruyorsa, benzer bir şekilde, piyasa faizlerinin de, yavaşlayacak küresel ekonomi nedeniyle baskı altına girmesine neden oldu. Bu bağlamda, amiral gemi, ABD’nin 10 yıllık tahvilleri, psikolojik %3 seviyesini test etmesi ardından dün 15 baz puan gevşeyerek %2,85 seviyesine kadar geriledi.

ABD tahvil faizleri ile daha doğrusu enflasyondan arındırılmış ‘reel getiri’ ile, faiz getirisi olmayan altının ters korelasyonu, Salı günü çok güzel bir şekilde çalışmıştı. 10 yıllık nominal getirinin %3 seviyesine yükselmesi sonrası reel getirinin de uzun bir aradan sonra ilk kez pozitif bölgeye geçmesi, altın üzerinde baskı kurmuş, ons altın 2,000 dolar seviyesinden adeta kırmızı kart görerek hızla 1,930’lu seviyelere kadar gerilemişti. Dün, ABD faizlerinin, IMF büyüme revizyonu ardından düşmesine paralel, reel getirinin de yeniden negatif bölgeye geçmesi ile altın üzerindeki baskının da azaldığını gördük. Altın ons fiyatı günü 1,960 dolar seviyesine yakın tamamladı. Altın takip eden yatırımcıların gözü mutlaka 10 yıllık tahvil getirilerinin üzerinde olması gerekiyor.

Küresel borsaların dün günü olumlu cephede tamamladıklarını görürken, ABD borsalarının kendi dinamikleri nedeniyle ayrıştığını da not etmeliyiz. Sanayi hisselerinin işlem gördüğü Dow Jones endeksi %0,7 artış kaydederken, Netflix hisselerinin ağırlığı, teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq üzerinde (%1,2 geriledi) baskı kurdu.  Hatırlanacağı üzere, şirketin on yıldaki ilk abone düşüşünü bildirmesinin ardından dün 1 günlük zaman diliminde Netflix değerinin üçte birinden fazlasını kaybetti. Özellikle, şiddetli rekabet ve pandemi sonrası izleyici yorgunluğu karşısında büyüme eğiliminin daha da sorgulanması, Netflix’in günü %35 düşüşle 226 dolar seviyesinden tamamlamasına neden oldu.

İçeride ise, bebek adımları ile de olsa Borsa İstanbul 100 endeksi dünkü günü de %0,3 oranında artıda tamamladı. Her ne kadar endeks TL bazında her gün kapanış rekoru kırsa da, gözümüz USD bazlı BIST100 endeksini takip ediyor. Teknik mânâda önem atfettiğimiz 171 dolar seviyesinin kıyısında endeksin bir sonraki adımı için dinlenmede olduğunu görüyoruz. USDTRY kurunun ise dün günü hafif de olsa 14,67 seviyelerine doğru bir yükseliş kaydederek tamamladığını not etmek gerekiyor. Teknik anlamda, 14,67 seviyesine dikkat edeceğiz. Seviyenin yukarı yönlü geçilmesi, son günlerde sakin bir seyir izleyen Türk Lirasında bir miktar hareketliliğe neden olabilir (bakınız grafik). Bu arada not edelim ki, IMF’nin Salı günü yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm verilerine göre, Türkiye toplam GSYİH da 21.sıraya yerleşti.

Fransa’da seçimler bu hafta sonu yapılacak. İkinci tura kalan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aşırı sağcı aday Marine Le Pen’e karşı televizyonda gösterdiği performansla yeniden seçilme yolundaki büyük bir engeli ortadan kaldırdığına yönelik raporlar okuyoruz. Ortak para birimi EUR, bir süredir  ABD-Avrupa arasında Avrupa aleyhine açılacak faiz makasının gölgesinde baskı altında kaldığı yetmezmiş gibi, Le Pen endişesi ile gerileme kaydederek teknik anlamda 1,08 seviyesinin kıyısında ve önemli destek bölgesinin etrafında kararsız bir seyir izliyordu.

Gerek yapılan münazarada, Macron’un daha başarılı bir performans sergilemesi, gerekse de dün Avrupa Merkez Bankası (ECB) temsilcisinin açıklamaları EUR üzerindeki baskıyı bir nebze de olsun hafifletti. ECB’nin en erken Temmuz ayında faiz artırabileceğinin yönünde haber akışı, EUR’nun şimdilik tehlike bölgesinden uzaklaştırarak 1,0830 seviyesine toparlanmasına neden oldu. EUR’nun devamını getirebilme kapasitesi, savaş ortamının belirsizliğinde ve özellikle de FED’in enflasyona karşı kılıcını çekmişken, ECB’nin faiz artırabilme becerisine paralel olacağının altını çizelim. Bize göre EUR açısında hâlen daha riskler aşağı yönlü görünüyor.

Japon Merkez Bankası’nın getiri hedefine paralel 10 yıllık Japon tahvillerinde sınırsız alım yapacağı yönünde taahhüdü, USDJPY paritesini birkaç hafta içerisinde neredeyse %10 değer kaybederek dolar karşısında yirmi yılın en düşük seviyesine getirdiğini dün bültenimizde belirtmiştik. Tarih, Japon Yeni’nin hâlâ ucuz olmadığını gösteriyor! Yeri gelmişken not düşelim, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ekonomide, hem faizi hem de kuru birlikte kontrol edemezsiniz (Mundell-Fleming model)! Bu bağlamda, USDJPY paritesinde riskleri yukarı yönlü görmeye devam ediyoruz.

Yeni gün başlangıcında, Asya’da karmaşık bir seyir hâkim. Çin anakarası ve Hong Kong hisseleri %1,5 gerilerken, gösterge endeks Tokyo borsası, ihracat odaklı Japonya ekonomisinin değersiz Yen’den besleneceğini düşünerek %1,2 artıda işlem görüyor. Covid önlemleri ve dünyadan ayrışarak izolasyon önlemlerini artıran Çin’in ekonomisine yönelik olumsuz beklentilerin ağır bastığını görüyoruz.

Yeni Zelanda’nın yıllık tüketici fiyat endeksi ilk çeyrekte otuz yılın zirvesine çıkarak merkez bankasının ekonomide kabaran fiyat baskılarını kontrol altına alma konusundaki şahin duruşu teyit ettiğini görüyoruz. Enflasyon, IMF’nin de dediği gibi, pek çok ülke için “açık ve mevcut bir tehlike.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in üst düzey bir müttefiki, Ukrayna’nın askerleri ve sivilleri tahliye etme konusunda müzakereler önermesinin ardından Rus kuvvetlerinin kuşatma altındaki Mariupol kentindeki direnişin son ana kalesini Perşembe günü ele geçireceğini söyledi. Savaş tüm acımasızlığı ile sürerken, bu sabah petrolün varil fiyatı güne 108 dolar seviyesinde ve önemli bir değişim kaydetmeden güne başlıyor.

Mali piyasaların gündeminde bugün içeride Tüketici Güven Endeksi açıklanacak. Dışarıda ise, Avrupa cephesinde enflasyon, ABD’de ise işsizlik maaşı başvuruları takip edilebilir. Her hafta Perşembe günü olduğu üzere TCMB’nin para ve banka, ve menkul kıymet raporu takip edilecek. FED’in Mayıs ve Haziran aylarında 50 baz puan faiz artırma ihtimalinin tamamen fiyatlandığı bir ortamda, bugün Washington’ta devam eden IMF-Dünya Bankası toplantılarında FED Başkanı Powell ile ECB Başkanı Lagarde’nin konuşmaları izlenecek. Enflasyonla mücadele konusu ana gündem maddesi olmaya devam edecek.

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler