Sosyal Medya

Borsa

İddia:  SPK’de rüşvetin tarifesi yüzde 3’ten başlıyor

Borsa'da da mı hile var ya?

İddia:  SPK’de rüşvetin tarifesi yüzde 3’ten başlıyor

 

Sedat Peker’in SPK’nın  halka arz ve sermaye artırımlarında rüşvet talep ettiği suçlamaları tam anlamıyla Pandora’nın Kutusunu açtı. 2 milyondan fazla bireysel Borsa yatırımcısına sahip Türkiye’de bu iddianın samimi, köklü ve vatandaşın vicdanını rahatlatacak şekilde araştırılması şart.

Fakat, böyle bir girişimin başlaması da zor. Çünkü, yine İDDİAYA göre, işin ucu Saray rejimine dayanıyor.  Savcılığın SPK skandalı iddialarının üstünü kapatması zımnen Saray’ı da zan altına sokacak.

ParaAnaliz olarak işimiz çok zor. Bir yanda, bir ekonomi ve finans sitesi olarak Borsa’da birikimi olan okurlarımızı bilgilendirme görevi yapıyoruz. Öte yanda, adalet önünde kanıtlanmamış iddiaları paylaşmanın vicdani yükünü taşıyoruz.

Bu derlemede rüşvet iddialarını yorum yapmadan, bunların SADECE İDDİA olduğu ve ispata MUHTAÇ olduğunu vurgulayarak okurlarımıza sunduk. Basın Tanrısı günahımızı affetsin…

 

Önce, T24 yazarı Gökçer Tahincioğlu’yla başlayalım. Bakalım, rüşvet ve  komisyon bürokraside daha önce de gözlenmiş mi?

“Gündemde yeniden Sedat Peker’in iddiaları ve hemen ardından başlayan rüşvet ve komisyon soruşturması var.

AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, boşanmak istediği ve 2,5 milyon dolar talep ettiği eşi Türk Hava Kurumu Üniversitesi eski Rektörü Ünsal Ban, Taşkesenlioğlu’nun kardeşi, eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Cumhurbaşkanlığı danışmanları olayın merkezinde.

Şu ana kadar gözaltına alınan tek isim Ünsal Ban. Ban hakkındaki gözaltı kararı ise Peker’in paylaştığı video kaydından sonra verildi.

Savcılık, bir iş insanının “Benden rüşvet ve komisyon istediler” beyanını yeterli görmemiş olacak ki günler sonra, video kaydının Peker’e sızdırıldığı iddiaları üzerine harekete geçti.

Tartışmanın odak noktası, Sermaye Piyasası Kurulu’nda yasal işlerin yapılabilmesi için Cumhurbaşkanlığı danışmanlarına bile komisyon verilmesi gerektiği iddiası.

İddiaların gündeme gelmesinin ardından hemen herkes, Ankara’da bu iddiaların nasıl karşılandığını, rüşvet ve komisyon konusunda bir havuz olup olmadığını, işlerin nasıl yürüdüğünü konuşuyor.

Bilinen sırlar bunlar.

 

Ancak Ankara’da öyle alışkanlıklar oluşmuş durumda ki bu işi tek seferliğine yapmayıp, gerçekten meslek edinenler bile pastadan pay kaptırmamak adına mücadele vermek zorunda kalıyor.

Zira hemen her kurumda, profesyonel komisyoncular, makamdan ve unvandan yararlananların yanında “benim neyim eksik” diyenler, geç kaldığını, hızlı hareket etmesi gerektiğini düşünenler var.

 

Bakın bunlar da İDDİA,  ama bürokraside çok yaygın bir komisyon ve hanut tahsilatı geleneği yerleştiğine dair karine oluşturur. Cumhuriyet yazarı Miyase İlknur’un suçlamalarını da dikkate almamızı gerektirir:

 

Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun, SPK başkanı olmasından sonra bir yandan eniştesi diğer yandan cumhurbaşkanı danışmanları, halka arz ve bedelli hisse dağıtımı için SPK’den talepte bulunan şirketlerin işlerini kolaylaştırıcı görevler üstlendiler. Elbette bedeli mukabilinde verilen bu hizmetler için Next Level’daki ofis kullanıldı. Bu işlerin hallolması için bazen şirketler onları buldu, çoğu zaman da onlar şirketleri. Halka arzın ve bedelli hisse dağıtımı izni almanın da tarifeleri bu ofiste belirlenmişti. Halka arzın tarifesi, Taşkesenlioğlu döneminde yüzde 3-4 oranında olmasına karşın bazı şirketlerden daha yüksek istendiği de oluyor. En son bir SPK başkan yardımcısının halka açılmak isteyen şirketten yüzde 8 istediği, borsa çevrelerinde konuşuluyor.

 

 

 

SPK’de rüşvet karşılığı yapılan işler, çevrilen dolaplar, batık şirketlerin halka arzına ya da bedelli hisse dağıtımına rüşvet karşılığı izin verilmesi bir haftadan beri gündemdeki yerini koruyor.

 

Şu ana kadar iki Cumhurbaşkanlığı danışmanının istifasına yol açan skandallar serisinin daha tepe noktalara ulaşmadan kapatılması, aynı sistemin bir süre sonra bu kez başka isimler tarafından yürütülmesinin de önünü açar.

 

Ali Fuat Taşkesenlioğlu, SPK başkanı olmadan önce de bu işlerin yapıldığı biliniyor. Ancak Taşkesenlioğlu döneminde bu yöntem artık herkesin kabullendiği, daha doğrusu kabullenmek zorunda kaldığı vakayi adiyeden bir iş haline geldi. Zaten Taşkesenlioğlu’nun SPK başkanlığından sonra, halka açılan şirketlerde bir patlama olduğu görülecektir. Bu şirketlerin bazılarının battığı da.

 

(AKP’li Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun eşi Ünsal Ban)

 

 

 

BİR TAŞLA BİRKAÇ KUŞ

İncelenmesi gereken bir diğer konu da bu şirketlerin halka arzında hangi danışmanlık şirketlerinin kullanıldığı. Çünkü sadece halka arza onay verilmesi, Next Level’daki ofiste bağlanmıyor. Şirketlerin hangi aracı kurum ve danışmanlık şirketleri tarafından halk arzı gerçekleştireceği bu ofiste belirleniyor. Yani bir taşla birkaç kuş vuruluyor. Bir pay da o aracı şirketlere gitmeli ki onlardan da pay alınabilinsin.

 

Sistem şöyle işliyordu: Halka açılmak isteyen bir şirket, SPK’nin Ortaklıklar Finansman Dairesi’ne başvuruyor. Bu daireye başvuruda bulunan şirketlerin listesi aynı gün Ünsal Ban’a ve Next Level’daki ofisin sakinlerine gidiyor. Bunar da listeyi alıp şirketleri tek tek arıyorlar. Şirket “Ben halka açılmak istiyorum ne yapmam lazım” diye soruyor. Ünsal Ban ya da danışmanlar da bunlara “Halka arzını kolaylaştırmak ister misiniz?” diye soruyor. Bu soruya kim “Hayır” diyebilir ki…

 

Görüşmek üzere şirkete, Next Level’daki danışmanlık ofisinin adresi veriliyor.

 

Halka arz iki türlü oluyor: Bir, sıfırdan halka açılmak bir de bedelli sermaye artırımı ile halka açılmak. Bunun ikisinin de tarifesi var. Bazen SPK başkanının tarifesi ile yardımcısının tarifesi farklı olabiliyor.

 

 

Bu haberin devamını okumak için tıklayın

 

Dr Cüneyt Akman:  SEDAT PEKER AÇIKLADI | BORSADAKİ VURGUNLAR

 

Artunç Kocabalkan – Atilla Yeşilada:  Konser ve gıda stock’lamalı

 

Thodex’te şimdi ne olacak? Mağdurlar parasını alabilecek mi?

BAKMADAN GEÇME

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

  • VakıfBank’tan 2025 Yılına Güçlü Başlangıç…

    Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine liderlik eden VakıfBank, 2025 yılının ilk çeyreğini güçlü bir performansla tamamladı...

  • Mevduatta getiri patlaması! Bankada parası olanlar dikkat: Yüzde 60’ı geçti

    Faiz maratonu başladı. Bankalar yarışta. Merkez Bankası'nın faiz artışı sonrası bankalar, vadeli mevduat faizlerini %50’nin üzerine taşıdı. Bazı kurumlar, hoş geldin faizi ile yüzde 52’yi gördü.

Benzer Haberler