Sosyal Medya

Döviz

Güldem Atabay: Enflasyonda mucize – Politika faizinin altında kalmayı başardı!

Daha geçtiğimiz hafta sene sonu TÜFE enflasyonu beklentisini %12,2’den %14,1’e çekerken 2021’in son ayında yıllık enflasyonun %18-20 bandından %14’lere doğru…

Güldem Atabay: Enflasyonda mucize – Politika faizinin altında kalmayı başardı!

Daha geçtiğimiz hafta sene sonu TÜFE enflasyonu beklentisini %12,2’den %14,1’e çekerken 2021’in son ayında yıllık enflasyonun %18-20 bandından %14’lere doğru gerileyeceğini müjdesini veren merkez bankası bir kez daha haklı çıkmış görünüyor. Temmuz ayı enflasyonu 18 yılın aylık rekorunu kırsa ve beklentinin üzerinde gerçekleşse de yıllık enflasyon %18,95 ile politika faizi olan %19’un altında kaldı. Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu sözünü verdiği gibi politika faizini hem gerçek enflasyonun hem de sene sonu için beklenen enflasyonun üzerinde tutarak, enflasyonla mücadelede sıkı para politikasına devam ettiğini kanıtladı. Böylece TL güçlenirken, Dolar/TL 8,29 seviyelerine kadar indi, Euro/TL 9,85 seviyelerini test etti.

Şimdi tam da Kavcıoğlu’nun  Cumhurbaşkanı Erdoğan’a söylediği gibi, temmuz-ağustos ayları sonrasında sıkı para politikası sayesinde politika faizini indirecek ve Türkiye ekonomisinin başkanlık sisteminde hak etiği şahlanışına yer açacak faiz indirimi imkanı ufukta belirmiş görünüyor. Faiz indirmeye başlayarak enflasyonla mücadelede büyük bir kazanım elde edileceğine de şüphe kalmıyor. Merkez bankası güvenilirliği artıyor. Enflasyon sarmalında faiz artırmaya hazırlanan dünyanın büyük ekonomileri Türkiye’nin para politikasındaki başarılarını imrenerek izliyor.    

Ruh hallerimiz şaka kaldıracak günlerde değil ancak kara mizahın da ayrı bir tadı var tabi ki. Yandaş medya imparatorluğunun ekonomi kalemşörleri için kullanabilecekleri bir malzeme verebilmenin tadı da apayrı elbette.

Temmuz ayı TÜFE enflasyonu detayları ÜFE enflasyonu detayları ile birleştiğinde önümüzdeki aylarda yaşam şartlarının daha zorlaşacağını anlayabiliyoruz.

Enflasyon detaylarında ne var?

Tüketici fiyatları, temmuz ayında aylık bazda %1,80 arttı ve bu rakam yıllık TÜFE enflasyonunu hazirandaki %17,53 seviyesinden %18,95’e çıkardı. Alt kalemler itibarıyla, mevsimsel etkilerle giyim fiyatlarının ve genelde COVID-19’dan en ağır etkilenen hizmet sektörü fiyatlarının %18,95 olan manşet TÜFE enflasyonunun altında kaldığını izliyoruz. Diğer yandan pandemi yasaklarının kalkmasıyla üretim maliyetlerindeki artış hızla hizmetler sektörü tüketici fiyatlarına da yansımakta.

TL’nin değeri bugün yerinde kalsa, bu sürecin sene sonundan öteye devam etmesi kaçınılmaz çünkü ÜFE ile TÜFE arasındaki makas iyice açılmış durumda; sıkı olmayan para politikası ve inandırıcı olmayan enflasyon verileri sayesinde iç talep güçlü. Pandemi yasaklarının kalkması hizmet sektörü enflasyonun da hızlanmasını beraberinde getiriyor.

Gıda fiyatları enflasyonu ise %24,92 ile piramidin tepesinde.  Hem küresel ısınmanın yarattığı üretim zorlulukları, hem tarım politikasızlığı ve ithalat gıda fiyatları artışının özellikle devam eden yangınlar sonrasında daha da yükseleceğinin habercisi.

TÜFE ana harcama gruplarına göre yıllık değişim oranları (%), Temmuz 2021

Üstelik çekirdek enflasyon (B-Endeksi/işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE) temmuzda aylık %1,0 artışla yıllık %18,51’de.  Haziran’da %18,16’daydı. Bu da merkez bankası söyleminin aksine son aylarda baz yılı matematiğinin ötesinde bir düşüşe engel, enflasyon baskılarının güçlenerek devam ettiğini anlatmakta.

Teşbihte hata olmaz; üretici fiyatlarındaysa ortalık tam anlamıyla “yangın yeri”

Yİ-ÜFE temmuz aylık artışı %2,46 ki yıllık %44,92 seviyesine taşıyor ÜFE enflasyonunu.

Sanayinin dört sektörünün yıllık artışları; madencilik ve taş ocakçılığında %34,35, imalatta %47,86, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %15,10, su temininde %28,34.   Ana sanayi gruplarının yıllık artışları; ara malında %57,23, dayanıklı tüketim malında %31,58, dayanıksız tüketim malında %31,44, enerjide %42,42, sermaye malında %31,38.

Rakamlar kendileri konuşuyor zaten.  ÜFE ile TÜFE arasındaki fark 26 puana yükselmiş durumda.  ÜFE yükseldikçe TÜFE’yi de yukarı çekmeye deva ediyor. Edecek.

Sektörlere göre Yİ-ÜFE yıllık değişim oranları (%), Temmuz 2021

Politika faizi değişir mi değil, enflasyon politika faizini geçer mi?

Merkez bankası para politikası yönetiminde faiz artıranların/indiremeyenlerin başına başkanlık sistemine geçtiğimizden bu yana gelenler, TÜİK’in yıllık enflasyon açıklamalarını politika faizinin altında tutmaya devam etmek zorunda olduğunu düşündürüyor.

Bu zorunluluk gerçekleri söylemek yerine koltuğunu kaybetmeyi göze alamayanlara ait bir hal elbette.  Çünkü, ENAG enflasyon verileri yıllık enflasyonun açıklananın iki katından fazla, çoktan %50’ler sınırında gezindiğinin gösteriyor bize. Kendi çarşı-pazar deneyimimiz de ENAG verilerini destekler nitelikte.

Şu durumda, son enflasyon raporunda Cumhurbaşkanı’na faiz indirecek alanı olduğu konusunda halen yanlış izlenim veren merkez bankası gerçekte faiz indirecek alana sahip değil. Önümüzdeki çeyrekte bu sürtüşme para politikasında hatalı uygulamalar yaratacak boyutta.

TÜİK verileri %18-20 arasında gezinirken, yıllık enflasyonun %20’nin altına inmesi sene sonu için mümkün değil.  Beklendiği tempoda Fed’in tahvil alımlarını azaltma haberinin ekim-aralık döneminde bir aşamada devreye sokması TL’de yeni bir değer kaybı dalgasını kaçınılmaz yapacak.

Faiz indirim macerasının seçim/erken seçim nedeniyle göze alınmak zorunda bırakılması halindeyse, zaten TL devalüasyonu sertleşerek devam edecek.

Merkez bankası para politikası mevcut yaklaşımı ve TÜİK verileri, enflasyonun aynı 1990’larda olduğu kadar kontrolden çıktığını gösteriyor. Fed’in temmuzdaki son yumuşak söylemi ile Dolar Endeksindeki değer kaybının TL üzerindeki etkisi kim bilir hangi kamu kurumunun desteği ile şişirilirken, enflasyon dinamikleri ve para politikası anlayışı TL’nin önümüzdeki 12 aylık sürede sertleşen bir ivme ile yeniden değer kaybedeceğini gösteriyor.

TL’nin değeri hakkında beklenti verebilmek kolay değil ancak önümüzdeki 12 ayda Fed’in de Pandora’nın Kutusu’nu çoktan açmış olacağı varsayımı altında Dolar/TL’nin 12 aylık süreçte çift haneli seviyelerde olacağı uçuk bir öngörü olmaz. “Resmi” enflasyon rakamının da mevcut yaklaşımın devamı halinde %25-30 civarına oturacağı da gereksiz karamsarlık olmaz.

GA.

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

  • Küresel Çalkantıda Yeni Denge: Gelişen Piyasalar ve Çin Öne Çıkıyor

    Küresel finansal bloklaşma derinleşirken, ABD ekonomisine yönelik belirsizlikler yatırım stratejilerini yeniden şekillendiriyor. Bu süreçte gelişen ülkeler ve Çin, güçlü performansları, yüksek getirileri ve artan ticaret hacmi ile yatırımcılar için öne çıkan alternatiflere dönüşüyor. Fed’in faiz indirim döngüsü ve zayıflayan dolar, gelişen ülke varlıklarına güçlü fon girişlerini desteklerken, Çin’in ihracat çeşitlendirmesi küresel rekabette yeni bir sayfa açıyor.

  • Alzheimer Tedavisinde Yeni Dönem: Bilim, Kanserle Mücadeleden İlham Alıyor

    Alzheimer artık tek hedefli bir hastalık değil, kanserde olduğu gibi çoklu biyolojik yolakların birlikte ele alınması gereken kompleks bir sistem olarak görülüyor. Uzmanlara göre geleceğin tedavileri, tek bir proteine değil, birden fazla mekanizmaya aynı anda müdahale eden kombinasyon odaklı stratejilerden oluşacak.

  • Nasdaq %1,6 Düştü: 30 Yıllık ABD Tahvil Getirileri Sıçradı, Piyasalarda Satış Baskısı Arttı

    ABD borsaları Cuma günü sert satışlarla geriliyor. Nasdaq 100 endeksi %1,6’ya varan düşüş yaşarken, uzun vadeli tahvil getirilerindeki yükseliş teknoloji hisselerini baskıladı. Yatırımcılar aşırı değerlenen teknoloji devlerinden uzaklaşarak daha geniş coğrafi ve tematik çeşitlendirmeye yöneliyor. Küresel stratejistler 2026’ya doğru hisse senedi piyasalarında yükselişin süreceğini öngörüyor.

  • ANALİZ: Cari İşlemler Hesabı-  Hizmet Gelirleri Tırmanıyor, Yatırımlar Dalgalı Seyrediyor

    Ekim ayında cari işlemler dengesi 457 milyon USD fazla verdi. Dış ticaret açığındaki genişlemeye rağmen, hizmet gelirlerindeki güçlü artış cari dengeyi destekledi. Yılın ilk 10 ayında net doğrudan yatırımlarda önemli çıkışlar yaşanırken, portföy ve diğer yatırımlar kaleminde dalgalı bir görünüm hâkim. Uzmanlara göre yılın son çeyreğinde cari dengede “ılımlı toparlanma” devam edebilir.

  • TCMB Başkanı Karahan: “Dezenflasyon rayında, gerekirse politika duruşunu sıkılaştırırız”

    Karahan, enflasyonun ara hedeflerden sapması hâlinde para politikasının yeniden sıkılaştırılacağı uyarısında bulundu. Özel tüketimdeki hızlı artışın dengelenmesi, maliyet baskılarındaki zayıflama ve iyileşen beklentiler, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede elini güçlendiriyor.

  • Ali Alpacar: “Kaliteli varlıklar için iştah arttı, yatırımcı büyük hacimli işlemlere yöneliyor”

    2025’te Türkiye birleşme ve satın alma (M&A) piyasasında işlem hacmi rekor seviyelere yaklaşırken, özellikle kaliteli varlıklara yönelik yatırımcı ilgisi belirgin şekilde arttı. Alpacar Associates Yönetici Ortağı Ali Alpacar, teknoloji, tüketici hizmetleri, finansal teknolojiler ve lojistik gibi alanlarda büyüyen fırsatları değerlendirirken, yabancı yatırımcının Türkiye’ye bakışında da olumlu bir dönüşüm olduğuna dikkat çekiyor.

  • 2026 Yatırım Rehberi! Altına dokunmam, borsadan kaçarım! | Faiz, döviz, tahvil | Atilla Yeşilada ve Semih Sakallı video

    "Yeşilada: Yüksek faizli mevduat ve kısa vadeli devlet tahvili öne çıkıyor; borsadan ve altından uzak durun."

  • Tüketici Davranışları Değişti: Hediye Sektöründe “Premium” Kültürü

    Perakende sektörü, yılın son çeyreğine girerken odak noktasını büyük indirim dönemlerine ve yılbaşına çevirmiş durumda. Ancak bu yoğun gündemin arasında, 24 Kasım Öğretmenler Günü gibi spesifik ve yüksek potansiyelli günler, pazarın dinamiklerini test eden önemli bir barometre görevi görüyor. Sektör raporları, son birkaç yıldır hediye alışverişinde gözlemlenen temel bir değişime işaret ediyor: Tüketici, kitlesel ve "klişe" hediyelerden hızla uzaklaşarak, "premium" ve "özel tasarım" olarak adlandırılan yüksek değerli alternatiflere yöneliyor. Bu durum, özellikle hediye ve çiçekçilik pazarında ciddi bir dönüşümü tetikliyor.

  • Cumhurbaşkanı Kararıyla Küçük Esnafın Yeni Vergi Düzeni Belli Oldu

    Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile esnafın vergilendirilmesine ilişkin önemli bir düzenleme hayata geçirildi. 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek karara göre, nüfusu 2 binin altında olan bazı köy ve beldelerde faaliyet gösteren esnaflar basit usulde vergilendirilmeye devam edecek.

  • Güncel Kurlar ile Anında Hesaplama: En Pratik Döviz Çevirici Aracı

    Döviz çevirici, farklı para birimleri arasında değer dönüşümü yapmaya yarayan dijital bir araçtır. Özellikle yabancı para cinsinden işlem yapan bireyler ve kurumlar için temel ihtiyaçtır.

  • Wall Street Bankalarından Dolar Tahmini: Yeni Yılda Dolar Kuru Düşecek mi?

    Deutsche Bank AG, Goldman Sachs ve diğer büyük Wall Street bankaları, Fed’in faiz oranlarını düşürmeye devam etmesi durumunda ABD dolarının gelecek yıl değer kaybedeceğini öngörüyor. Stratejistler, ABD Merkez Bankası’nın para politikasını gevşetmeye devam edeceğini, diğer merkez bankalarının ise faizleri sabit tutacağını veya artıracağını öngördüklerinden, doların 2026 yılında tekrar zayıflayacağını tahmin ediyor.

  • Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’ten 2027 Ekonomi Öngörüleri: “Vatandaşlarımızın ve reel sektörün hissedeceği bir döneme giriyoruz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk ekonomisinin geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen 5. Finansın Geleceği Zirvesi’nde konuşan Şimşek, ekonomi programının kritik bir döneme girdiğini ve dezenflasyon sürecinin başarıyla tamamlanacağını ifade etti.

  • 2026 Sigorta Sektörü İçin Kötü Bir Yıl Olacak: Fiyatlar Yumuşayacak, Büyüme Zorlaşacak

    Sigorta sektörü, 2026’ya fiyatların yumuşadığı ancak şirketler ve acenteler için büyümenin zorlaştığı bir ortamda giriyor. Yeni yıl, maliyet baskısının hafiflediği ama satış hızının önem kazandığı bir dönem olacak. Bu değerlendirme AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken’e ait. Şirketin genel müdürlük binasında önceki gün düzenlenen basın buluşmasında 2025’i değerlendirip 2026’ya dair öngörülerini paylaşan Ölken, en kritik beklentisini şu sözlerle özetledi: “2026, büyüme açısından acenteler ve şirketler için zor; müşteri açısından ise en makul yıllardan biri olacak.”

Benzer Haberler